Giriş

Ki böylece onların sırtına binip üzerlerine yerleşince, Rabbinizin nimetini anarak: Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik, diyesiniz.


    Öneri Formu
57781 KK43/13 Zuhruf, 43, 13

(Resûlüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz!


    Öneri Formu
58713 KK67/23 Mülk, 67, 23

Böylece kitap ehli, Allah'ın lütfundan hiçbir şey elde edemeyeceklerini bilsinler. Lütuf bütünüyle Allah'ın elindedir, onu dilediğine bahşeder. Allah, büyük lütuf sahibidir.


    Öneri Formu
59222 KK57/29 Hadîd, 57, 29

Siz, hiçbir şey bilmezken Allah, sizi analarınızın karnından çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.


    Öneri Formu


    Öneri Formu
32361 İM004257 İbn Mâce, Zühd, 30


    Öneri Formu
143381 BS006628 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 532

Bilmiyorlar mı ki Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, dilediğinden de kısar. Şüphesiz bunda inanan bir kavim için ibretler vardır.


    Öneri Formu
57736 KK39/52 Zümer, 39, 52

Andolsun ki Allah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram'a gireceksiniz. Allah sizin bilmediğinizi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.


    Öneri Formu
58005 KK48/27 Fetih, 48, 27


    Öneri Formu
32396 İM004292 İbn Mâce, Zühd, 34


    Öneri Formu
33663 B003459 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 50