459 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Süleyman, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Hamza b. Abdullah, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı şiddetlendiği zaman kendisine namaz işi hususunda bir şeyler söylendi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Ebu Bekir'e emredin de insanlara namazı o kıldırsın" buyurdu. Aişe: “Ebu Bekir yumuşak kalpli bir erkektir, okuduğu zaman ağlaması ona galip gelir” dedi. Rasullullah (sav) "Ona emrimi iletin o kıldırsın" buyurdu. Aişe ve diğer hanımlar sözü tekrar ettiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Ona emredin, o kıldıracak. Şübhesiz sizler Yusuf'un etrafındaki kadınlar gibisiniz" buyurdu. Bu hadisi Zuhrî'den rivayetinde Zubeydî, Zuhrî'nin kardeşinin oğlu ve bir de İshâk b. Yahya el-Kelbî, (Yûnus b. Yezîd'e) mutâbaat etmişlerdir. Ukayl ile Ma'mer, Zuhrî'den, o Hamza'dan, o da Peygamber'den (sav) bu hadisi nakletmişlerdir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Velid arasında inkita vardır.
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Peygamber (sav), vefat ettiği hastalığa yakalandığında, Bilâl O'na gelir, namaz vaktini bildirirdi. Peygamber: "Ebu Bekir'e emredin de namazı kıldırsın" buyurdu. Ben “Ebu Bekir ince kalpli bir insandır. Eğer senin makamına geçerse ağlar ve okuyamaz” dedim. Peygamber (sav) yine "Ebu Bekir'e emredin, namazı kıldırsın" buyurdu. Ben de söylediklerime benzer şeyler söyledim. Peygamber (sav) üçüncü veya dördüncü defasında: "Sizler Yusuf Peygamber'in etrafındaki kadınlardansınız. Ebu Bekir'e emredin de namazı o kıldırsın" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekir namazı kıldırmaya başladı. Peygamber de iki kişiye dayanarak çıktı. Peygamber'in ayakları ile yerde çizgi çizerek gelmesi hâlâ gözümün önündedir. Ebu Bekir, Hz. Peygamber'i görünce geri çekilmeye çalıştı. Ancak Peygamber (sav) "namazı kıldır" diye işaret etti. Fakat Ebu Bekir imamlık makamından geriye çekildi. Peygamber (sav) Ebu Bekir'in yanı başına oturdu. Ebu Bekir, tekbirleri insanlara duyuruyordu. Bu hadisin A'meş'ten rivayetinde Muhâdır, (Abdullah b. Davud'a) mutâbaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhadir b. Meverri' arasında inkita vardır.
Bize Kuteybe b. Said, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Esved, ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaştığı zaman Bilal namaz vaktini bildirmek üzere geldi. Rasulullah "Ebu Bekir'e söyleyin de insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Ben de “ey Allah'ın Rasulü! Ebu Bekir yumuşak kalpli bir insandır. Muhakkak ki o senin makamında durduğu zaman insanlara sesini duyuramaz. Bu işi Ömer'e emretsen” dedim. Rasulullah "Ebu Bekir'e emrediniz, o insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Ben Hafsa'ya da: “Şübhesiz Ebu Bekr hüzünlü bir kimsedir. Muhakkak ki o senin makamında durduğu zaman kıraati insanlara duyuramaz. Ömer'e emir buyursan” deyiver, dedim. Rasulullah "siz, Yusuf Peygamber'in etrafındaki kadınlarsınız. Ebu Bekir'e söyleyin insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Ebu Bekir namaza başlayınca, Rasulullah kendinde bir hafiflik hissetti de kalktı ve iki adama dayanarak, iki ayağı yerde sürüne sürüne götürüldü. Nihayet mescide girdi. Ebu Bekir, O'nun gelişteki hafif sesini işitince, gerilemeye çalıştı. Rasulullah ona işaret etti. Akabinde Rasulullah geldi, nihayet Ebu Bekir'in soluna oturdu. Ebu Bekir ayakta namaz kılıyordu. Rasulullah ise oturarak namaz kılıyordu. Ebu Bekir, Rasulullah'ın namazına uyuyordu, insanlar da Ebu Bekir'in (ra) namazına uyuyorlardı.
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Şube, ona İsmail b. Reca, ona Evs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud el-Bedrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cemaate, Allah'ın Kitab'ından en çok ezberi bulunan ve kıraati en güzel olan imam olur. Şayet kıraatte eşitseler onlara hicret bakımından önceliği bulunan imam olsun. Eğer hicrette de eşitseler, onlara en yaşlı olanları imam olsun. Kişi, ne (başkasının) evinde ne de (başkasının) otoritesinin bulunduğu yerde imam olsun. (Başkasının) izni olmadan özel koltuğunda da oturmasın." [Şube, İsmail'e hadisteki tekrime kelimesi ne anlama gelir demiş, İsmail de yatak demiştir.]
Bize İbn Muaz, ona babası (Muaz b. Muaz), ona da Şu'be bu hadisi rivayet edip "kişi, bir başka kişinin otoritesinin bulunduğu yerde imam olmasın" bilgisini zikretmiştir. [Ebu Davud şöyle demiştir: Aynı şekilde Yahya (b. Said) el-Kattân, Şu'be'den rivayetle "kıraati en güzel olan" bilgisini kaydetmiştir.]
Bize el-Ka'nebi, ona Abdullah b. Ömer b. Ğânim, ona Abdurrahman b. Ziyad, ona İmran b. Abdullah el-Me'âfirî, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, üç (sınıf insanın) namazını kabul etmez: Kendisini istemedikleri halde bir topluluğa imam olan, namaza son vaktinde gelen, -hadisteki ed-dibbâr (الدِّبَارُ) kelimesi, kişinin namazı kaçırdıktan sonra gelmesi demektir- ve azad etmiş olduğu insanı tekrar köleleştiren kimse."
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Ala b. Haris, ona Mekhul, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Büyük günahları işlemiş facir olsun ya da iyilikle maruf olsun, her müslümanın arkasında farz namazı kılmak vaciptir."
Bize Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Anberî, ona İbn Mehdî, ona İmrân el-Kattân, ona Katade, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav), İbn Ümmü Mektûm'u âmâ olduğu halde insanlara imam olarak (vekil) bırakmıştır."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Aclân, ona Muhammed b. Yahya b. Habban, ona İbn Muhayriz, ona da Muaviye b. Ebu Süfyân, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Rükû ve secdelerde beni geçmeyin. Sizleri rükûa gittiğimde geçsem de sizler, ben başımı kaldırdığımda bana yetişebilirsiniz. Şüphesiz ben, yaşlandım."