473 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Salih, ona Abdullah b. Vehb, ona Amr, ona Bekir b. Sevade el-Cüzami, ona Salih b. Hayvan, ona da Ebu Sehle Saib b. Hallad -Ebu Davud'un hocası Ahmed b. Salih'in dediğine göre Nebi'nin (sav) ashabındadır- şöyle rivayet etti: Bir adam, insanlara imamlık yaptı. Rasulullah (sav) (onlara) bakarken adam, kıble tarafına tükürüverdi. Adam namazı bitirince Rasulullah (sav), "Bu adam bir daha size imamlık yapmasın," buyurdu. Adam, bir zaman sonra yine imamlık yapmak isteyince insanlar buna engel oldular ve kendisine Rasulallah'ın (sav) sözünü bildirildi. Adam bunu Hz. Peygamber'e (sav) söyleyince O da "Evet, (dedim)" diye buyurdu. (Ravi) şöyle dedi: Zannedersem Hz. Peygamber (sav), o adama "Sen Allah'a ve Rasulüne eziyet ettin" diye buyurdu.
Bize İbn Muaz, ona babası (Muaz b. Muaz), ona da Şu'be bu hadisi rivayet edip "kişi, bir başka kişinin otoritesinin bulunduğu yerde imam olmasın" bilgisini zikretmiştir. [Ebu Davud şöyle demiştir: Aynı şekilde Yahya (b. Said) el-Kattân, Şu'be'den rivayetle "kıraati en güzel olan" bilgisini kaydetmiştir.]
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Şube, ona İsmail b. Reca, ona Evs b. Dam'ac, ona da Ebu Mesud el-Bedrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Cemaate, Allah'ın Kitab'ından en çok ezberi bulunan ve kıraati en güzel olan imam olur. Şayet kıraatte eşitseler onlara hicret bakımından önceliği bulunan imam olsun. Eğer hicrette de eşitseler, onlara en yaşlı olanları imam olsun. Kişi, ne (başkasının) evinde ne de (başkasının) otoritesinin bulunduğu yerde imam olsun. (Başkasının) izni olmadan özel koltuğunda da oturmasın." [Şube, İsmail'e hadisteki tekrime kelimesi ne anlama gelir demiş, İsmail de yatak demiştir.]
Bize el-Ka'nebi, ona Abdullah b. Ömer b. Ğânim, ona Abdurrahman b. Ziyad, ona İmran b. Abdullah el-Me'âfirî, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, üç (sınıf insanın) namazını kabul etmez: Kendisini istemedikleri halde bir topluluğa imam olan, namaza son vaktinde gelen, -hadisteki ed-dibbâr (الدِّبَارُ) kelimesi, kişinin namazı kaçırdıktan sonra gelmesi demektir- ve azad etmiş olduğu insanı tekrar köleleştiren kimse."
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Ala b. Haris, ona Mekhul, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Büyük günahları işlemiş facir olsun ya da iyilikle maruf olsun, her müslümanın arkasında farz namazı kılmak vaciptir."
Bize Ebu Abdullah Muhammed b. Abdurrahman el-Anberî, ona İbn Mehdî, ona İmrân el-Kattân, ona Katade, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav), İbn Ümmü Mektûm'u âmâ olduğu halde insanlara imam olarak (vekil) bırakmıştır."
Açıklama: Bildirildiğine göre bu rivayetin isnadı Abdurrahman b. Ziyâd b. Enam sebebiyle zayıftır. Tirmizî, bu rivayete Sünen'inde yer verip akabinde bu, isnadı sağlam olmayan bir hadistir. Raviler, bu hadisin isnadını problemli hale getirdiler (iztarabû)'' açıklamasında bulunmuştur. Hattâbî ise, bu hadisin zayıf olduğunu, münekkitlerin bu hadisin ravilerini tenkit ettiklerini, teşehhüt ve selamın vucûbiyetini ifade eden hadislerin bu rivayete muhalefet ettiğini ve fukakâdan bu hadisin zahiri ile amel edeni bilmediğini ifade eder (Ebu Davud, Sünen, thk. Şuayb Arnaut ve Muhammed Karabelli, Dârü'r-Risâleti'l-'Âlemiyye, I, 462, dpt., 1).
Açıklama: Bildirildiğine göre bu rivayetin isnadı Abdurrahman b. Ziyâd b. En'um sebebiyle zayıftır. Tirmizî, bu rivayete Sünen'inde yer verip akabinde ''bu, isnadı sağlam olmayan bir hadistir. Râviler, bu hadisin isnadını problemli hale getirdiler (iztarabû)'' açıklamasında bulunmuştur. Hattâbî ise, bu hadisin zayıf olduğunu, münekkitlerin bu hadisin ravilerini tenkit ettiklerini, teşehhüt ve selamın vucûbiyetini ifade eden hadislerin bu rivayete muhalefet ettiğini ve fukakâdan bu hadisin zahiri ile amel edeni bilmediğini ifade eder (Ebu Davud, Sünen, thk. Şuayb Arnaut ve Muhammed Karabelli, Dârü'r-Risâleti'l-'Âlemiyye, I, 462, dpt., 1).