Giriş

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir ve Veki', onlara el-A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), Medine'de bir ata binmiş, at ise onu hurma ağacı kökü üzerine atmıştı. (Bundan dolayı) da ayağı çıkmıştı. Bizler ziyaret etmek için yanına gelmiştik. Kendisini Aişe'nin odasında oturur vaziyette namaz kılarken bulduk. Biz de onun arkasında saf tuttuk. Bununla alakalı bize bir şey demedi. Ardından bir kez daha ziyaret etmek için yanına geldik. (Yine) oturur vaziyette farz namazı kılıyordu. Bizler (yine) arkasında saf tuttuk da (bu defa), eliyle bize işaret etti, biz de oturduk. Namazı bitirince; "imam oturarak namaz kıldığında siz de oturarak namaz kılın. İmam ayakta namaz kıldığında siz de ayakta namaz kılın. Fârisîlerin krallarına davrandıkları gibi davranmayın," buyurdu.


Açıklama: Bildirildiğine göre hadis sahih olsa da bu rivayet, senetteki Ebu Süfyan'dan dolayı ''kavî''dir. Kendisi sadûk olup ''lâ be's bih'' bir râvidir. Senetteki diğer râviler ise sika kimselerdir (Ebu Davud, Sünen, thk. Şuayb Arnaut ve Muhammed Karabelli, Dârü'r-Risâleti'l-'Âlemiyye, I, 451, dpt. 1)

    Öneri Formu
5736 D000602 Ebu Davud, Salat, 68

Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Abdurrahman b. Ziyad b. Enam, ona Abdurrahman b. Rafi' ve Bekir b. Sevâde, onlara da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam namazı kılıp oturduğunda, konuşmadan önce abdest bozduğunda namazı tamam olmuştur. Aynı şekilde onun arkasında namaza duranların da (bitirdilerse) namazları tamam olmuştur."


Açıklama: 'Konuşmadan' ifadesi, selam vermeden şeklinde anlaşılmaktadır. Ancak oturma süresi teşehhüd kadar olduğunda abdesti bozulursa, namazı tamam sayılmaktadır.

    Öneri Formu
5751 D000617 Ebu Davud, Salat, 73

Bize Muhammed b. Rafi ve Abd b. Humeyd –lafız İbn Rafi'ye aittir-, onlara Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona Hamza b. Abdullah b. Ömer, ona da Aişe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) benim odama girdiğinde "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, Ebu Bekir pek yufka yürekli birisidir. O Kur'an okuyacak olursa gözyaşlarını tutamaz, keşke Ebu Bekir'den başkasına emretsen” dedim. Âişe der ki: Vallahi, bu söylememin sebebi, insanların Rasulullah'ın (sav) yerine geçecek ilk kimseyi uğursuz saymalarından tedirgin oluşumdu. Âişe der ki: Ben iki ya da üç defa, ona bunu tekrar ettim, bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "insanlara namazı Ebu Bekir kıldırsın. Şüphe yok ki sizler Yusuf'un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz" buyurdu.


    Öneri Formu
3467 M000940 Müslim, Salât, 94

Bize Hasan b. Ali, ona Abdullah b. Nümeyr, ona el-A'meş, ona İsmail b. Recâ, ona Evs b. Dam'ac el-Hadramî, ona da Ebu Mesud, Hz. Peygamber'den (sav) yukarıdaki hadisi rivayet edip onun "eğer kıraatte eşitseler, sünneti en iyi bileni; sünnette de eşitseler, hicret bakımından önceliği bulunanı imam olsun" buyurduğunu aktarmıştır; ancak 'kıraati en güzel olanı' ifadesini zikretmemiştir. [Ebu Davud şöyle demiştir: Haccâc b. Ertât, İsmail'den rivayetle "(kişi, başkasının) yatağına sadece onun izni ile otursun" bilgisini aktarmıştır.]


    Öneri Formu
5718 D000584 Ebu Davud, Salat, 60

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye ve Veki; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona ait olmak üzere-, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşınca ona namaz vaktini bildirmek üzere geldim, bana "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, hiç şüphesiz Ebu Bekir çok yufka yürekli birisidir. Senin makamında durduğunda (üzüntüden) sesini insanlara işittiremez. Ömer'e emretsen nasıl olur?” dedim. Allah Rasulü "Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben bu sefer, Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir yumuşak kalpli birisidir, Senin durduğun yere duracak olursa (üzüntüsünden) insanlara sesini işittiremez. (Namaz kıldırmasını) Ömer'e emretsen” demesini Hafsa'ya söyledim. Hafsa da bunları Hz. Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şüphesiz sizler Yusuf’un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e cemaate namaz kıldırmasını söylediler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Âişe der ki: Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istediyse de Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Âişe der ki: Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyuyordu.


    Öneri Formu
3469 M000941 Müslim, Salât, 95

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Eyyüb, ona da Amr b. Seleme şöyle rivayet etmiştir: Biz, insanlar Nebi'ye (sav) geldiklerinde uğradıkları bir bölgede oturmaktaydık. Onlar Hz. Peygamber'in (sav) huzurundan döndüklerinde bize uğrar, Rasulullah'ın (sav) şöyle şöyle buyurduğunu bize aktarırlardı. Ben de (insanların bize haber taşımalarından) dolayı, pek çok Kur'ân ezberi bulunan bir çocuk idim. (Bir keresinde) babam, kabilesinden bir grup insanla Rasulullah'a (sav) gitti. Hz. Peygamber (sav) de onlara namazı öğretip 'ezberi en fazla olanınız size imam olsun' buyurdu. Ezber yapmamdan dolayı onların ezberi en fazla olanı bendim. (Bundan dolayı) beni öne geçirdiler, ben de onlara üzerimde sarı, küçük bir hırka varken imamlık yaptım. Secdeye gittiğimde hırka (gerilip) açılıverdi de kadınlardan biri 'imamınızın avret (mahallini) bizden gizleyin' dedi. Onlar da bana Umman işi bir gömlek aldılar. İslâm'dan sonra bu hırka kadar beni sevindiren bir şey olmadı. Ben, yedi ya da sekiz yaşında iken onlara imamlık yapmıştım."


    Öneri Formu
5719 D000585 Ebu Davud, Salat, 60

Bize el-Ka'nebî, ona Enes b. Iyaz; (T) Bize Heysem b. Halid el-Cühenî, -mana aynı olmak üzere- onlara İbn Nümeyr, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "İlk muhacirler, Hz. Peygamber'in (sav) gelişinden önce (Medine'ye) geldiklerinde Asbe (denilen yerde) konakladılar. Onlara Ebu Huzeyfe'nin mevlâsı Sâlim imamlık yapıyordu. (Zira) Sâlim, Kur'ân'dan en çok ezberi bulunan biriydi." [Heysem (b. Halid el-Cühenî), rivayetinde onların içerisinde Ömer b. Hattab ve Ebu Seleme b. Abdülesed vardı ilave bilgisiyle nakletmiştir.]


    Öneri Formu
5722 D000588 Ebu Davud, Salat, 60

Bize Muhammed b. Rafi ve Abd b. Humeyd –lafız İbn Rafi'ye aittir-, onlara Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona Hamza b. Abdullah b. Ömer, ona da Aişe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) benim odama girdiğinde "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, Ebu Bekir pek yufka yürekli birisidir. O Kur'an okuyacak olursa gözyaşlarını tutamaz, keşke Ebu Bekir'den başkasına emretsen” dedim. Âişe der ki: Vallahi, bu söylememin sebebi, insanların Rasulullah'ın (sav) yerine geçecek ilk kimseyi uğursuz saymalarından tedirgin oluşumdu. Âişe der ki: Ben iki ya da üç defa, ona bunu tekrar ettim, bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "insanlara namazı Ebu Bekir kıldırsın. Şüphe yok ki sizler Yusuf'un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz" buyurdu.


    Öneri Formu
281496 M000940-2 Müslim, Salât, 94

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye ve Veki; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona ait olmak üzere-, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşınca ona namaz vaktini bildirmek üzere geldim, bana "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, hiç şüphesiz Ebu Bekir çok yufka yürekli birisidir. Senin makamında durduğunda (üzüntüden) sesini insanlara işittiremez. Ömer'e emretsen nasıl olur?” dedim. Allah Rasulü "Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben bu sefer, Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir yumuşak kalpli birisidir, Senin durduğun yere duracak olursa (üzüntüsünden) insanlara sesini işittiremez. (Namaz kıldırmasını) Ömer'e emretsen” demesini Hafsa'ya söyledim. Hafsa da bunları Hz. Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şüphesiz sizler Yusuf’un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e cemaate namaz kıldırmasını söylediler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Âişe der ki: Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istediyse de Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Âişe der ki: Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyuyordu.


    Öneri Formu
281497 M000941-2 Müslim, Salât, 95

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye ve Veki; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona ait olmak üzere-, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşınca ona namaz vaktini bildirmek üzere geldim, bana "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, hiç şüphesiz Ebu Bekir çok yufka yürekli birisidir. Senin makamında durduğunda (üzüntüden) sesini insanlara işittiremez. Ömer'e emretsen nasıl olur?” dedim. Allah Rasulü "Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben bu sefer, Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir yumuşak kalpli birisidir, Senin durduğun yere duracak olursa (üzüntüsünden) insanlara sesini işittiremez. (Namaz kıldırmasını) Ömer'e emretsen” demesini Hafsa'ya söyledim. Hafsa da bunları Hz. Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şüphesiz sizler Yusuf’un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e cemaate namaz kıldırmasını söylediler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Âişe der ki: Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istediyse de Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Âişe der ki: Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyuyordu.


    Öneri Formu
281498 M000941-3 Müslim, Salât, 95