39 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Ebu Süreyc, ona Şebâbe, ona Şu'be, ona Muâviye b. Kurra, ona da Abdullah b. Mugaffel şöyle demiştir: Ben Mekke'nin fethi günü Rasulullah'ı dişi devesi üzerinde, Fetih Suresi'ni, ya da Fetih Suresi'nden bir bölüm okurken gördüm. Abdullah b. Mugaffel der ki: Hz. Peygamber okurken sesini kah alçaltıp kah yükselterek nağmeli bir şekilde okuyordu. Sonra Muâviye de Abdullah b. Muğaffel'in okuyuşu gibi okudu ve “insanların etrafıma toplanmayacağını bilsem, ben de Abdullah b. Mugaffel'in (Rasulullah'ın (sav) okuyuşunu göstermek üzere) nağmeli okuduğu gibi okurdum” dedi. Şu'be der ki: Ben Muâviye'ye “onun nağmeli okuması nasıldı?” diye sordum. Bana Üç kere “âââ” diye uzatarak gösterdi.
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Amr b. Mürre, ona İbrahim, ona da Mesrûk şöyle demiştir: Abdullah b. Amr'ın yanında Abdullah b. Mes'ûd'dan bahsedilince o şöyle dedi: O, sürekli muhabbet duyacağım bir adamdır. Hz. Peygamber'i (sav) "Kur'an'ı dört kişiden alınız" buyururken işittim. Rasulullah (sav) isimleri saymağa Abdullah ibn Mes'ûd'dan başladı ve şöyle devam etti: "Abdullah b. Mes'ûd, Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim, Muâz b. Cebel ve Übeyy b. Ka'b." Râvî Amr b. Mürre der ki: Ubeyy ile mi, yoksa Muâz ile mi saymağa başladı, bilmiyorum.
Bize Kabîsa b. Ukbe, ona Süfyân, ona A'meş, ona İbrahim, ona da Alkame şöyle demiştir: Ben Abdullah'ın bir grup talebesi içinde Şam'a geldim. Bizim gelişimizi işiten Ebu Derdâ hemen yanımıza gelip “içinizde (Abdullah b. Mes'ûd'un kıraati üzere) okuyan kimse var mı?” diye sordu. Biz “evet” dedik. Ebu Derdâ “hanginiz daha iyi okuyor?” dedi. Arkadaşlarım beni gösterdiler. Bunun üzerine bana: “Oku” dedi. Ben de "ve'l-leyli izâ yağşâ ve'n-nehâri izâ tecellâ ve'z-zekeri ve'l-ünsâ" şeklinde okudum. Ebu Derdâ “sen bu okuyuşu Hocan (İbn Mes'ûd'un) ağzından mı işittin?” dedi “evet” dedim. Ebu Derdâ “Ben de bu okuyuşu Peygamber'in (sav) ağzından işittim, ama bu adamlar (Şamlılar) bu okuyuşumuza karşı çıkıyorlar” dedi.
Ve yine Rasulullah şöyle buyurdu: "Kur'an'ı şu dört kişiden okumayı talep ediniz: Abdullah b. Mes'ûd, Huzeyfe'nin azatlısı Salim, Ubeyy b. Ka'b ve Muâz b. Cebel."
Bana Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Amr, ona İbrahim, ona Mesrûk, ona da Abdullah b. Amr'ın (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kur'ân okumayı şu dört kişiden; İbn Mes'ûd, Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim, Übeyy ve Muâz b. Cebel'den isteyiniz."
Bize Müslim, ona Şu'be, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona babası (Ebu Burde) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Ebu Saîd'in dedesi Ebu Mûsâ ile Muâz'ı Yemen'e gönderdi ve onlara "kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin ve birbirinizle uyumlu olun" buyurdu. Ebu Musa "ey Allah'ın Peygamberi, bizim memlekette arpadan yapılan ve Mizr denen bir içki, bir de baldan yapılan ve Bit denilen bir içki vardır" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Her sarhoşluk veren şey haramdır" buyurdu. Her ikisi de yürüyüp gittiler. Muâz, Ebu Musa'ya "Kur'ân'ı nasıl okuyorsun?" diye sordu. Ebu Musa "Ben Kur'ân'ı ayaktayken, otururken ve binek üzerindeyken okurum. bir defada değil ara vererek okurum" dedi. Muâz da "Ben geceleri hem uyurum hem de ibadete kalkarım. İbadete kalkışımdan sevap beklediğim gibi uyumaktan dolayı da sevap beklerim" dedi. Kıldan bir çadır kurup birbirlerini ziyarete başladılar. Bir defasında Muâz, Ebu Musa'yı ziyarete gittiğinde, eli kolu bağlı bir adam gördü ve Ebu Musa'ya "Bu nedir?" diye sordu. Ebu Musa da "Müslüman olduktan sonra dinden çıkmış olan bir Yahudi" dedi. Bunun üzerine Muâz "vallahi onun boynunu vuracağım" dedi. Bu hadisin Şu'be'den rivayetinde Akadî ile Vehb, Müslim'e mutabaat etmiştir. Yine bu hadisi bize Veki, Nadr ve Ebu Davud, onlara Şu'be, ona Saîd, ona babası (Ebu Burde), ona da dedesi Ebu Musa, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Bu hadisi Cerîr b. Abdulhamid, Şeybânî'den, o da Ebu Burde'den rivayet etmiştir.
Bize Ebu Velid, ona Şu'be, ona Amr b. Mürre, ona İbrahim, ona da Mesrûk şöyle demiştir: Abdullah b. Amr'ın yanında Abdullah b. Mes'ûd'dan bahsedilince o şöyle dedi: O, sürekli muhabbet duyacağım bir adamdır. Hz. Peygamber'i (sav) "Kur'an'ı dört kişiden alınız" buyururken işittim. Rasulullah (sav) isimleri saymağa Abdullah ibn Mes'ûd'dan başladı ve şöyle devam etti: "Abdullah b. Mes'ûd, Ebu Huzeyfe'nin azatlısı Salim, Muâz b. Cebel ve Übeyy b. Ka'b."
Bize Müslim, ona Şu'be, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona babası (Ebu Burde) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Ebu Saîd'in dedesi Ebu Mûsâ ile Muâz'ı Yemen'e gönderdi ve onlara "kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin ve birbirinizle uyumlu olun" buyurdu. Ebu Musa "ey Allah'ın Peygamberi, bizim memlekette arpadan yapılan ve Mizr denen bir içki, bir de baldan yapılan ve Bit denilen bir içki vardır" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Her sarhoşluk veren şey haramdır" buyurdu. Her ikisi de yürüyüp gittiler. Muâz, Ebu Musa'ya "Kur'ân'ı nasıl okuyorsun?" diye sordu. Ebu Musa "Ben Kur'ân'ı ayaktayken, otururken ve binek üzerindeyken okurum. bir defada değil ara vererek okurum" dedi. Muâz da "Ben geceleri hem uyurum hem de ibadete kalkarım. İbadete kalkışımdan sevap beklediğim gibi uyumaktan dolayı da sevap beklerim" dedi. Kıldan bir çadır kurup birbirlerini ziyarete başladılar. Bir defasında Muâz, Ebu Musa'yı ziyarete gittiğinde, eli kolu bağlı bir adam gördü ve Ebu Musa'ya "Bu nedir?" diye sordu. Ebu Musa da "Müslüman olduktan sonra dinden çıkmış olan bir Yahudi" dedi. Bunun üzerine Muâz "vallahi onun boynunu vuracağım" dedi. [Bu hadisin Şu'be'den rivayetinde Akadî ile Vehb, Müslim'e mutabaat etmiştir. Yine bu hadisi bize Veki, Nadr ve Ebu Davud, onlara Şu'be, ona Saîd, ona babası (Ebu Burde), ona da dedesi Ebu Musa, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir.] [Bu hadisi Cerîr b. Abdulhamid, Şeybânî'den, o da Ebu Burde'den rivayet etmiştir.]
Bize Müslim, ona Şu'be, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona babası (Ebu Burde) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) Ebu Saîd'in dedesi Ebu Mûsâ ile Muâz'ı Yemen'e gönderdi ve onlara "kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin ve birbirinizle uyumlu olun" buyurdu. Ebu Musa "ey Allah'ın Peygamberi, bizim memlekette arpadan yapılan ve Mizr denen bir içki, bir de baldan yapılan ve Bit denilen bir içki vardır" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Her sarhoşluk veren şey haramdır" buyurdu. Her ikisi de yürüyüp gittiler. Muâz, Ebu Musa'ya "Kur'ân'ı nasıl okuyorsun?" diye sordu. Ebu Musa "Ben Kur'ân'ı ayaktayken, otururken ve binek üzerindeyken okurum. bir defada değil ara vererek okurum" dedi. Muâz da "Ben geceleri hem uyurum hem de ibadete kalkarım. İbadete kalkışımdan sevap beklediğim gibi uyumaktan dolayı da sevap beklerim" dedi. Kıldan bir çadır kurup birbirlerini ziyarete başladılar. Bir defasında Muâz, Ebu Musa'yı ziyarete gittiğinde, eli kolu bağlı bir adam gördü ve Ebu Musa'ya "Bu nedir?" diye sordu. Ebu Musa da "Müslüman olduktan sonra dinden çıkmış olan bir Yahudi" dedi. Bunun üzerine Muâz "vallahi onun boynunu vuracağım" dedi. Bu hadisin Şu'be'den rivayetinde Akadî ile Vehb, Müslim'e mutabaat etmiştir. Yine bu hadisi bize Veki, Nadr ve Ebu Davud, onlara Şu'be, ona Saîd, ona babası (Ebu Burde), ona da dedesi Ebu Musa, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Bu hadisi Cerîr b. Abdulhamid, Şeybânî'den, o da Ebu Burde'den rivayet etmiştir.