Öneri Formu
Hadis Id, No:
12050, B001786
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا يَحْيَى حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبِى قَالَ أَخْبَرَتْنِى عَائِشَةُ - رضى الله عنها - قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مُوَافِينَ لِهِلاَلِ ذِى الْحَجَّةِ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أَحَبَّ أَنْ يُهِلَّ بِعُمْرَةٍ فَلْيُهِلَّ ، وَمَنْ أَحَبَّ أَنْ يُهِلَّ بِحَجَّةِ فَلْيُهِلَّ ، وَلَوْلاَ أَنِّى أَهْدَيْتُ لأَهْلَلْتُ بِعُمْرَةٍ » . فَمِنْهُمْ مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ، وَمِنْهُمْ مِنْ أَهَلَّ بِحَجَّةٍ ، وَكُنْتُ مِمَّنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ، فَحِضْتُ قَبْلَ أَنْ أَدْخُلَ مَكَّةَ ، فَأَدْرَكَنِى يَوْمُ عَرَفَةَ ، وَأَنَا حَائِضٌ ، فَشَكَوْتُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « دَعِى عُمْرَتَكِ ، وَانْقُضِى رَأْسَكِ وَامْتَشِطِى ، وَأَهِلِّى بِالْحَجِّ » . فَفَعَلْتُ ، فَلَمَّا كَانَتْ لَيْلَةُ الْحَصْبَةِ أَرْسَلَ مَعِى عَبْدَ الرَّحْمَنِ إِلَى التَّنْعِيمِ ، فَأَرْدَفَهَا ، فَأَهَلَّتْ بِعُمْرَةٍ مَكَانَ عُمْرَتِهَا ، فَقَضَى اللَّهُ حَجَّهَا وَعُمْرَتَهَا ، وَلَمْ يَكُنْ فِى شَىْءٍ مِنْ ذَلِكَ هَدْىٌ ، وَلاَ صَدَقَةٌ ، وَلاَ صَوْمٌ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Yahya, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir:
Bizler Peygamber ile birlikte zülhicce ayının sonun doğru Medine'den yola çıktık. Peygamber: "Kim umre niyetiyle ihrama girmek isterse ihrama girip telbiye getirsin. Hac niyetiyle ihrama girip telbiye getirmek isteyen de hac niyetiyle ihrama girip telbiye etsin. Ben eğer kurbanlık getirmemiş olsaydım umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirirdim." buyurdu. Bunun üzerine ashabından bazıları umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi, bazıları da hac niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi. Ben de umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirenlerdim. Ben, Mekke'ye girmeden önce hayız gördüm. Hayızlıyken de arefe günü gelip çattı. Ben durumumu Peygamber'e arz edip söyledim. Peygamber: "Umreni bırak, başının saç örgülerini çöz, taran ve hac niyetiyle telbiye getir!" buyurdu. Ben de öyle yaptım. Nihayet (hac bitince) Muhassab'da kaldığımız gecede Peygamber, Abdurrahman'ı, benimle birlikte Ten'îm'e yolladı. Abdurrahman, Aişe'yi bineğinin arka tarafına bindirip götürdü. Aişe oradan daha önce başladığı umresinin yerine, yeni bir umre niyetiyle ihrama girip telbiye getirdi. Böylece Allah, Aişe'nin haccını ve umresini yerine getirdi. Ve bu umreden dolayı kefaret olarak ne kurban, ne sadaka, ne de oruç tutmak gerekmedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 7, 1/540
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Hişam b. Yahya el-Mahzumi (Hişam b. Yahya b. As b. Hişam b. Muğîra)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Kadın, hayız,
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12052, B001788
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا أَفْلَحُ بْنُ حُمَيْدٍ عَنِ الْقَاسِمِ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ خَرَجْنَا مُهِلِّينَ بِالْحَجِّ فِى أَشْهُرِ الْحَجِّ ، وَحُرُمِ الْحَجِّ ، فَنَزَلْنَا سَرِفَ ، فَقَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم لأَصْحَابِهِ « مَنْ لَمْ يَكُنْ مَعَهُ هَدْىٌ ، فَأَحَبَّ أَنْ يَجْعَلَهَا عُمْرَةً ، فَلْيَفْعَلْ وَمَنْ كَانَ مَعَهُ هَدْىٌ فَلاَ » . وَكَانَ مَعَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَرِجَالٍ مِنْ أَصْحَابِهِ ذَوِى قُوَّةٍ الْهَدْىُ ، فَلَمْ تَكُنْ لَهُمْ عُمْرَةً ، فَدَخَلَ عَلَىَّ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا أَبْكِى فَقَالَ « مَا يُبْكِيكِ » . قُلْتُ سَمِعْتُكَ تَقُولُ لأَصْحَابِكَ مَا قُلْتَ فَمُنِعْتُ الْعُمْرَةَ . قَالَ « وَمَا شَأْنُكِ » . قُلْتُ لاَ أُصَلِّى . قَالَ « فَلاَ يَضُرَّكِ أَنْتِ مِنْ بَنَاتِ آدَمَ ، كُتِبَ عَلَيْكِ مَا كُتِبَ عَلَيْهِنَّ ، فَكُونِى فِى حَجَّتِكِ عَسَى اللَّهُ أَنْ يَرْزُقَكِهَا » . قَالَتْ فَكُنْتُ حَتَّى نَفَرْنَا مِنْ مِنًى ، فَنَزَلْنَا الْمُحَصَّبَ فَدَعَا عَبْدَ الرَّحْمَنِ ، فَقَالَ « اخْرُجْ بِأُخْتِكَ الْحَرَمَ ، فَلْتُهِلَّ بِعُمْرَةٍ ، ثُمَّ افْرُغَا مِنْ طَوَافِكُمَا ، أَنْتَظِرْكُمَا هَا هُنَا » . فَأَتَيْنَا فِى جَوْفِ اللَّيْلِ . فَقَالَ « فَرَغْتُمَا » . قُلْتُ نَعَمْ . فَنَادَى بِالرَّحِيلِ فِى أَصْحَابِهِ ، فَارْتَحَلَ النَّاسُ ، وَمَنْ طَافَ بِالْبَيْتِ ، قَبْلَ صَلاَةِ الصُّبْحِ ، ثُمَّ خَرَجَ مُوَجِّهًا إِلَى الْمَدِينَةِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Nuaym, ona Eflah b. Humeyd, ona Kasım, ona da Aişe (r.anha) şöyle demiştir:
Biz hac ayları içinde ve hac haramları içinde hac niyetiyle ihrama girip telbiye ederek (Medine'den yola) çıktık. Nihayet Şerif bölgesinde konakladık. Peygamber (sav) ashabına: "Her kimin yanında kurbanı yoksa ve haccını umreye çevirmek isterse, o böyle yapsın. Beraberinde kurbanı olan kimseye gelince, o haccını umreye çevirmesin." buyurdu.
Peygamber ve ashabından maddi durumu iyi olanlardan bazılarının yanında kurbanı vardı. Bunlar umre yapamadı. Şerif'te ben hayızlandım. Peygamber yanıma girdi. Ben (haccı tamamlayamayacağım diye) ağlıyordum. Peygamber: "Seni ağlatan nedir?" diye sordu. Ben de: Senin ashabına söylemiş olduğun sözlerini duydum. Ben ise umreden (tavaf ve say etmekten) geri kaldım, dedim.
Peygamber: "Durumun nedir?" diye sordu.Ben: Namaz kılamıyorum, dedim. Peygamber: "Bu hal sana zarar vermez. Sen de ademoğlundan bir kadınsın. Onların üzerine yazılmış olan şey, senin üzerine de yazılmıştır. Sen hac niyetinde sabit kal. Umulur ki, Allah seni umre ile de rızıklandıracaktır." buyurdu.
Aişe dedi ki: Artık ben Peygamber'in emrettiği gibi hac niyetinda kaldım. Nihayet hac fiillerini bitirip de Mina'dan ayrıldıktan sonra Muhassab'da konakladığımız zaman, Peygamber Abdurrahman'ı çağırdı ve: "Kız kardeşin Aişe'yi Harem'den çıkar da umre niyetiyle ihrama girip telbiye etsin. Sonra umre tavafınızı bitirdiğinizde ben sizleri işte burada bekliyorum!" dedi.
Biz umremizi bitirince gecenin ortasında oraya geldik. Peygamber: "Umrenizi yapıp bitirdiniz mi?" diye sordu. Ben: Evet, dedim.
Bunun üzerine Peygamber, ashabı için de hareket emrinini haber verdirdi. İnsanlar ve sabah namazından evvel Kabe'yi veda tavafı edip hareket ettiler. Sonra Peygamber kendisi de Medine'ye yönelerek yola çıktı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 9, 1/541
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Abdurrahman Eflah b. Sufeyrâ el-Ensarî (Eflah b. Humeyd b. Nâfi')
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Kadın, hayız,
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12928, B001790
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ أَنَّهُ قَالَ قُلْتُ لِعَائِشَةَ - رضى الله عنها - زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا يَوْمَئِذٍ حَدِيثُ السِّنِّ أَرَأَيْتِ قَوْلَ اللَّهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى ( إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا ) فَلاَ أُرَى عَلَى أَحَدٍ شَيْئًا أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا . فَقَالَتْ عَائِشَةُ كَلاَّ ، لَوْ كَانَتْ كَمَا تَقُولُ كَانَتْ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ لاَ يَطَّوَّفَ بِهِمَا . إِنَّمَا أُنْزِلَتْ هَذِهِ الآيَةُ فِى الأَنْصَارِ كَانُوا يُهِلُّونَ لِمَنَاةَ ، وَكَانَتْ مَنَاةُ حَذْوَ قُدَيْدٍ ، وَكَانُوا يَتَحَرَّجُونَ أَنْ يَطُوفُوا بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، فَلَمَّا جَاءَ الإِسْلاَمُ سَأَلُوا رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ ذَلِكَ ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى ( إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلاَ جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا ) . زَادَ سُفْيَانُ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ هِشَامٍ مَا أَتَمَّ اللَّهُ حَجَّ امْرِئٍ وَلاَ عُمْرَتَهُ لَمْ يَطُفْ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr) şöyle demiştir:
Ben, Peygamber'in eşi Aişe'ye (r.anha) şunu söyledim. Ben bunu söylediğim zaman yaşı küçük bir gençtim.
Allah Teâlâ'nın şu ayeti hakkındaki görüşün nedir?: "Şüphe yok ki Safa ile Merve Allah'in alametlerindendir. İşte kim o Kabe'yi hac veya umre ile ziyaret ederse, bunları güzelce tavaf etmesinde üzerine bir beis yoktur. Kim gönlünden koparak bir hayır işlerse (karşılığını alır). Çünkü Allah itaatin ecrini veren ve hakkıyla bilendir." (Bakara, 2/158) Ben, Safa ile Merve arasında dolaşma sebebiyle hiç kimse günaha düşecek değildir, dedim. Bunun üzerine Aişe: 'Hayır, ayetin manası kesinlikle senin dediğin gibi değildir. Eğer bu ayetin manası senin dediğin gibi olsaydı, ayet: "Safa ile Merve arasında dolaşmamakta günah yoktur" şeklinde olurdu. Bu ayet, Ensar hakkında indirilmiştir. Onlar İslam'dan evvel Menat putuna ibadet için telbiye getiriyordu. Menat putu Kudeyd bölgesinde bulunuyordu. Onlar (kendi putları karşısında bulunan) Safa ile Merve putları arasında say etmeyi günah görürlerdi. İslam dini gelince Ensar bunu Peygamber'e sordu. Bunun üzerine Yüce Allah: "Şübhe yok ki Safa ile Merve Allah'ın alametlerindendir. İşte kim Kabe'yi hac veya umre niyetiyle ziyaret ederse, bunları güzelce tavaf etmesinde üzerine bir günah yoktur... " (Bakara, 2/158) ayetini indirdi.
Süfyan ve Ebu Muaviye, Hişam'dan yaptıkları rivayette, Aişe'nin: "Safa ile Merve arasını dolaşmadıkça Allah bir kimsenin haccını ve umresini tamam kabul etmez." dediğini eklemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 10, 1/541
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Kur'an, sahabenin ve tabiunun tefsiri
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12940, B001794
Hadis:
قَالَ وَسَأَلْنَا جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنهما - فَقَالَ لاَ يَقْرَبَنَّهَا حَتَّى يَطُوفَ بَيْنَ الصَّفَا وَالْمَرْوَةِ .
Tercemesi:
[Bize Humeydî, ona Süfyan, ona da] Amr b. Dinar şöyle demiştir: Biz İbn Ömer'e sorduğumuz şeyi Cabir b. Abdullah'a da sorduk. O da: "Sakın! Safa ile Merve arasını dolaşmadıkça hanımına yaklaşmasın." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 11, 1/542
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
4. Ebu Bekir el-Humeydî Abdullah b. Zübeyr (Abdullah b. Zübeyr b. İsa b. Ubeydullah)
Konular:
KTB, HAC, UMRE
Umre
Umre, esnasında uyulacak kurallar
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ - رضى الله عنه - قَالَ قَدِمْتُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِالْبَطْحَاءِ وَهُوَ مُنِيخٌ فَقَالَ « أَحَجَجْتَ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « بِمَا أَهْلَلْتَ » . قُلْتُ لَبَّيْكَ بِإِهْلاَلٍ كَإِهْلاَلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَحْسَنْتَ . طُفْ بِالْبَيْتِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ أَحِلَّ » . فَطُفْتُ بِالْبَيْتِ ، وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، ثُمَّ أَتَيْتُ امْرَأَةً مِنْ قَيْسٍ ، فَفَلَتْ رَأْسِى ، ثُمَّ أَهْلَلْتُ بِالْحَجِّ . فَكُنْتُ أُفْتِى بِهِ ، حَتَّى كَانَ فِى خِلاَفَةِ عُمَرَ فَقَالَ إِنْ أَخَذْنَا بِكِتَابِ اللَّهِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُنَا بِالتَّمَامِ ، وَإِنْ أَخَذْنَا بِقَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَإِنَّهُ لَمْ يَحِلَّ حَتَّى يَبْلُغَ الْهَدْىُ مَحِلَّهُ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12942, B001795
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا غُنْدَرٌ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ قَيْسِ بْنِ مُسْلِمٍ عَنْ طَارِقِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ - رضى الله عنه - قَالَ قَدِمْتُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِالْبَطْحَاءِ وَهُوَ مُنِيخٌ فَقَالَ « أَحَجَجْتَ » . قُلْتُ نَعَمْ . قَالَ « بِمَا أَهْلَلْتَ » . قُلْتُ لَبَّيْكَ بِإِهْلاَلٍ كَإِهْلاَلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أَحْسَنْتَ . طُفْ بِالْبَيْتِ وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ثُمَّ أَحِلَّ » . فَطُفْتُ بِالْبَيْتِ ، وَبِالصَّفَا وَالْمَرْوَةِ ، ثُمَّ أَتَيْتُ امْرَأَةً مِنْ قَيْسٍ ، فَفَلَتْ رَأْسِى ، ثُمَّ أَهْلَلْتُ بِالْحَجِّ . فَكُنْتُ أُفْتِى بِهِ ، حَتَّى كَانَ فِى خِلاَفَةِ عُمَرَ فَقَالَ إِنْ أَخَذْنَا بِكِتَابِ اللَّهِ فَإِنَّهُ يَأْمُرُنَا بِالتَّمَامِ ، وَإِنْ أَخَذْنَا بِقَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَإِنَّهُ لَمْ يَحِلَّ حَتَّى يَبْلُغَ الْهَدْىُ مَحِلَّهُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Gunder, ona Şu'be, ona Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihab, ona Ebu Musa el-Eş'arî (ra) şöyle demiştir:
Ben, (Yemen'den) Peygamber'in yanına geldim. Peygamber Mekke'nin Bathâ bölgesinde devesini çökertmiş (konaklamıştı). Peygamber bana: "Hacca niyet ettin mi?" diye sordu. Ben: Evet, dedim. Peygamber: "Hangi tür hac ile ihrama girip telbiye getirdi?" dedi. Peygamber'in ihramlanması gibi ihrama girmekle Lebbeyk okudum, dedim. Peygamber: "Güzel yaptın! Sen Kabe'yi tavaf et, Safa ile Merve arasını da say yap, sonra da ihramından çık!" buyurdu. (Benim beraberimde kurbanlığım yoktu.) Ben, Kabe'yi tavaf edip ve Safa ile Merve arasını say yaptım. Sonra (ihramdan çıkıp) Kays'tan bir kadına geldim. Kadın saçlarımı tarayıp düzeltti. Sonra da terviye günü niyetiyle ihrama girip telbiye getirdim. Artık ben hac fiillerini soranlara hep böyle fetva verir oldum. Nihayet Ömer'in halifelik zamanında, O: 'Allah'ın Kitabı'nı alırsak, o bizlere: "Haccı da, umreyi de Allah için tam yapın... " (Bakara, 2/196) diye tamamlamakla emrediyor. Eğer Peygamber'in sözünü alırsak, Peygamber de kurban kesilinceye kadar ihramdan çıkmamıştır.' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 11, 1/542
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Ebu Abdullah Tarık b. Şihâb el-Becelî (Tarık b. Şihâb b. Abduşems b. Seleme b. Hilâl b. Avf)
3. Ebu Amr Kays b. Müslim el-Cedelî (Kays b. Müslim)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12943, B001796
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنَا عَمْرٌو عَنْ أَبِى الأَسْوَدِ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ مَوْلَى أَسْمَاءَ بِنْتِ أَبِى بَكْرٍ حَدَّثَهُ أَنَّهُ كَانَ يَسْمَعُ أَسْمَاءَ تَقُولُ كُلَّمَا مَرَّتْ بِالْحَجُونِ صَلَّى اللَّهُ عَلَى مُحَمَّدٍ لَقَدْ نَزَلْنَا مَعَهُ هَا هُنَا ، وَنَحْنُ يَوْمَئِذٍ خِفَافٌ ، قَلِيلٌ ظَهْرُنَا ، قَلِيلَةٌ أَزْوَادُنَا ، فَاعْتَمَرْتُ أَنَا وَأُخْتِى عَائِشَةُ وَالزُّبَيْرُ وَفُلاَنٌ وَفُلاَنٌ ، فَلَمَّا مَسَحْنَا الْبَيْتَ أَحْلَلْنَا ، ثُمَّ أَهْلَلْنَا مِنَ الْعَشِىِّ بِالْحَجِّ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. İsa, ona İbn Vehb, ona Amr, ona Ebu Esved, ona Abdullah Mevla Esma bt. Ebu Bekir, ona da Esma şöyle demiştir:
Esma Mekke'deki Hacûn bölgesine ne zaman uğrarsa, şu sözleri söylerdi: "Allah, Muhammed'e salat etsin, yemin olsun biz (Veda Haccı'nda) O'nunla birlikte işte bu Hacûn bölgesine gelmiştik. O günlerde biz, yükü hafif, bineği ve azıkları az kimselerdik. Ben, kız kardeşim Aişe, Zübeyr ve (bizim gibi kurbanı olmayan) falanca kimseler (haccı fesh ile) umre yaptık. Bizler Kabe'ye el sürüp tavaf edince (say ve saç kısalmasından sonra) ihramdan çıktık ve sonra hac için öğle akabinde yeniden ihrama girdik."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbu'l-Umreti 11, 1/542
Senetler:
1. Esma bt. Ebu Bekir el-Kuraşiyye (Esma bt. Ebu Bekir b. Ebu Kuhafe)
2. Abdullah b. Keysan el-Kuraşi (Abdullah b. Keysan)
3. Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî (Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel b. Esved)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ahmed b. Ebu Musa el-Mısri (Ahmed b. İsa b. Hassan)
Konular:
Umre
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى مَكَّةَ فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ « لَبَّيْكَ عُمْرَةً وَحَجَّةً » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30374, İM002968
Hadis:
حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ الْجَهْضَمِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِلَى مَكَّةَ فَسَمِعْتُهُ يَقُولُ « لَبَّيْكَ عُمْرَةً وَحَجَّةً » .
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali el-Cehdamî, ona Abdula'lâ, ona Yahya b. Ebu İshak, ona da Enes b. Mâlik şöyle demiştir: Biz (Veda haccı yılı) Rasulullah'ın (sav) beraberinde Mekke'ye (gitmek üzere Medine'den yola) çıktık. Ben Rasulullah'tan (sav)
"Lebbeyke, bir Umre'ye ve bir Hacc'a niyetlendim," buyruğunu işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 38, /481
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Yahya b. Ebu İshak el-Hadramî (Yahya b. Ebu İshak)
3. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
4. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Niyet, Hac ve umreye niyet
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30695, İM002976
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ ح وَحَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِىُّ - يَعْنِى دُحَيْمًا - حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ قَالاَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ حَدَّثَنِى عِكْرِمَةُ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ عَبَّاسٍ قَالَ حَدَّثَنِى عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ وَهُوَ بِالْعَقِيقِ « أَتَانِى آتٍ مِنْ رَبِّى فَقَالَ صَلِّ فِى هَذَا الْوَادِى الْمُبَارَكِ وَقُلْ عُمْرَةٌ فِى حَجَّةٍ » . وَاللَّفْظُ لِدُحَيْمٍ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Muhammed b. Mus'ab; (T) Bize Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımeşkî Dühaym, ona el-Velid b. Müslim, o ikisine el-Evzaî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona İkrime, ona İbn Abbas, ona da Ömer b. el-Hattâb şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) El-Akîk (deresin) de iken şöyle buyurduğunu (kulağımla) işittim;
"Bana Rabbim tarafından bir gelen (yâni Cebrail) geldi ve: Bu mübarek derede namaz kıl ve de ki: Bu, hac içinde bir Umre'dir," diye talimat verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 40, /483
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
3. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
6. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
7. Ebu Said Dühaym el-Kuraşî (Abdurrahman b. İbrahim b. Amr b. Meymun)
Konular:
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30697, İM002977
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَعَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ مِسْعَرٍ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكَ بْنِ مَيْسَرَةَ عَنْ طَاوُسٍ عَنْ سُرَاقَةَ بْنِ جُعْشُمٍ قَالَ قَامَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطِيبًا فِى هَذَا الْوَادِى فَقَالَ « أَلاَ إِنَّ الْعُمْرَةَ قَدْ دَخَلَتْ فِى الْحَجِّ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, o ikisine Veki', ona Misar, ona Tâvus, ona da Surâka b. (Mâlik) b. Cu'şum şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bu derede hitabet etmek üzere ayağa kalktı ve: Bilmiş olun ki umre kıyamete dek Hacc'a şüphesiz dâhil oldu, buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 40, /483
Senetler:
1. Ebu Süfyan Süraka b. Cu'şüm el-Müdlicî (Süraka b. Malik b. Cu'şüm b. Malik b. Amr)
2. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
3. Ebu Zeyd Abdülmelik b. Meysere el-Amirî (Abdülmelik b. Meysere)
4. Ebu Seleme Misar b. Kidam el-Âmirî (Misar b. Kidam b. Zuheyr b. Ubeyde b. Haris)
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Umre
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنِ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ أَبِى الْعَلاَءِ يَزِيدَ بْنِ الشِّخِّيرِ عَنْ أَخِيهِ مُطَرِّفِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ قَالَ قَالَ لِى عِمْرَانُ بْنُ الْحُصَيْنِ إِنِّى أُحَدِّثُكَ حَدِيثًا لَعَلَّ اللَّهَ أَنْ يَنْفَعَكَ بِهِ بَعْدَ الْيَوْمِ اعْلَمْ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِ اعْتَمَرَ طَائِفَةً مِنْ أَهْلِهِ فِى الْعَشْرِ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ وَلَمْ يَنْهَ عَنْهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يَنْزِلْ نَسْخُهُ قَالَ فِى ذَلِكَ بَعْدُ رَجُلٌ بِرَأْيِهِ مَا شَاءَ أَنْ يَقُولَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30698, İM002978
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ عَنِ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ أَبِى الْعَلاَءِ يَزِيدَ بْنِ الشِّخِّيرِ عَنْ أَخِيهِ مُطَرِّفِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ قَالَ قَالَ لِى عِمْرَانُ بْنُ الْحُصَيْنِ إِنِّى أُحَدِّثُكَ حَدِيثًا لَعَلَّ اللَّهَ أَنْ يَنْفَعَكَ بِهِ بَعْدَ الْيَوْمِ اعْلَمْ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدِ اعْتَمَرَ طَائِفَةً مِنْ أَهْلِهِ فِى الْعَشْرِ مِنْ ذِى الْحِجَّةِ وَلَمْ يَنْهَ عَنْهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَلَمْ يَنْزِلْ نَسْخُهُ قَالَ فِى ذَلِكَ بَعْدُ رَجُلٌ بِرَأْيِهِ مَا شَاءَ أَنْ يَقُولَ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Üsame, ona el-Cüreyri, ona Ebu'l-Ala Yezid b. Şihhir, ona da kardeşi Mutarrif b. Abdullah b. eş-Şıhhîr'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir İmrân b. el-Husayn, bana şöyle dedi: Bugünden sonra Allah'ın seni yararlandıracağı umulan bir hadisi sana rivayet edeyim: Bilmiş ol ki Rasulullah'ın (sav) ailesinden bir grup Zilhicce ayının (ilk) on gününde şüphesiz umre ettiler. Rasulullah (sav) bunu menetmedi ve bunun neshine dâir bir âyet inmedi. Sonra bir adam bunun (yâni Haccı Temettü) hakkında kendi görüşüne dayak dilediği şeyi söyledi (yâni Hacc-ı Temettü'ya karşı çıktı).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 40, /483
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
2. Ebu Abdullah Mutarrif b. Abdullah el-Haraşî (Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhir b. Avf b. Ka'b b. Vakdân)
3. Ebu Ala Yezid b. Abdullah el-Amirî (Yezid b. Abdullah b. Şihhîr b. Avf b. Ka'b)
4. Ebu Mesud Said b. İyâs el-Cüreyrî (Said b. İyâs)
5. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
6. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
Umre