Öneri Formu
Hadis Id, No:
1842, M004385
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ مَسْعَدَةَ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ قَالَ قَالَ مُحَمَّدٌ قَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى بَكْرَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ لَمَّا كَانَ ذَلِكَ الْيَوْمُ جَلَسَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى بَعِيرٍ - قَالَ - وَرَجُلٌ آخِذٌ بِزِمَامِهِ - أَوْ قَالَ بِخِطَامِهِ - فَذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ يَزِيدَ بْنِ زُرَيْعٍ [ لَمَّا كَانَ ذَلِكَ الْيَوْمُ قَعَدَ عَلَى بَعِيرِهِ وَأَخَذَ إِنْسَانٌ بِخِطَامِهِ فَقَالَ « أَتَدْرُونَ أَىَّ يَوْمٍ هَذَا » . قَالُوا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ سِوَى اسْمِهِ . فَقَالَ « أَلَيْسَ بِيَوْمِ النَّحْرِ » . قُلْنَا بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « فَأَىُّ شَهْرٍ هَذَا » . قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ . قَالَ « أَلَيْسَ بِذِى الْحِجَّةِ » . قُلْنَا بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « فَأَىُّ بَلَدٍ هَذَا » . قُلْنَا اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ - قَالَ - حَتَّى ظَنَنَّا أَنَّهُ سَيُسَمِّيهِ سِوَى اسْمِهِ . قَالَ « أَلَيْسَ بِالْبَلْدَةِ » . قُلْنَا بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « فَإِنَّ دِمَاءَكُمْ وَأَمْوَالَكُمْ وَأَعْرَاضَكُمْ عَلَيْكُمْ حَرَامٌ كَحُرْمَةِ يَوْمِكُمْ هَذَا فِى شَهْرِكُمْ هَذَا فِى بَلَدِكُمْ هَذَا فَلْيُبَلِّغِ الشَّاهِدُ الْغَائِبَ » . قَالَ ثُمَّ انْكَفَأَ إِلَى كَبْشَيْنِ أَمْلَحَيْنِ فَذَبَحَهُمَا وَإِلَى جُزَيْعَةٍ مِنَ الْغَنَمِ فَقَسَمَهَا بَيْنَنَا].
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Hammad b. Mes'ade, ona [Abdullah] İbni Avn, ona Muhammed [b. Sirin], ona Abdurrahman b. Ebu Bekre, ona da babası [Ebu Bekre] şöyle demiştir: "O büyük gün gelip çattığında (veda haccında, kurban bayramında), Hz. Peygamber (sav) devesinin üzerine oturmuş, bir kişi de devenin geminden yahut yularından tutmuştu..." Ravi devamında Yezid b. Zürey' hadisinin aynısını zikretti. [O büyük gün gelip çattığında (veda haccında, kurban bayramında), Hz. Peygamber (sav) devesinin üzerine oturmuş, bir kişi de devenin geminden yahut yularından tutmuştu. Rasulullah (sav) "Bu hangi gün biliyor musunuz?" diye sordu. Oradakiler 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir' dediler. Biz, Rasulullah'ın (sav) o güne başka bir isim vereceğini sandık. "Bu gün Kurban günü değil mi?" dedi. Biz 'Evet, Ey Allah'ın Rasulü' dedik. Rasulullah (sav): "Bu hangi ay" dedi. Biz: 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir' dedik. Rasulullah (sav): "Zilhıcce ayı değil mi?" dedi. Biz: 'Evet Ey Allah'ın Rasulü' dedik. Rasulullah (sav): "Bu yer neresidir?" dedi. Biz: 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir' dedik. Rasulullah (sav) ona, ismi haricinde başka bir isim verecek zannettik. O (sav): "Burası o (kutlu) yer değil mi?" dedi. Biz 'Evet Ey Allah'ın Rasulü' dedik. Rasulullah (sav): "O halde, bu beldenizde, bu ayınızda, bu gününüz nasıl hürmete layık/saygın ise kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız da birbirinize öylece haramdır/dokunulmazdır. Burada bulunanlar olmayanlara bunları ulaştırsın." Sonra Rasulullah (sav) akça iki koça yöneldi ve onları kesti. Küçük bir koyun sürüsüne de yönelerek onları aramızda paylaştırdı.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kasâme ve'l-Muhâribîn 4385, /712
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Bahr Abdurrahman b. Ebu Bekre es-Sekafî (Abdurrahman b. Nüfey b. Haris)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
4. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
5. Ebu Said Hammad b. Mes'ade et-Temimi (Hammad b. Mes'ade)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Güvenlik, Can, Mal, Irz Güvenliği
Kurban, kurban ve adak
Umre
Zaman, haram aylar
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ - رضى الله عنهما - حِينَ خَرَجَ إِلَى مَكَّةَ مُعْتَمِرًا فِى الْفِتْنَةِ قَالَ إِنْ صُدِدْتُ عَنِ الْبَيْتِ صَنَعْتُ كَمَا صَنَعْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَأَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ، مِنْ أَجْلِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ عَامَ الْحُدَيْبِيَةِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12954, B001806
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ - رضى الله عنهما - حِينَ خَرَجَ إِلَى مَكَّةَ مُعْتَمِرًا فِى الْفِتْنَةِ قَالَ إِنْ صُدِدْتُ عَنِ الْبَيْتِ صَنَعْتُ كَمَا صَنَعْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَأَهَلَّ بِعُمْرَةٍ ، مِنْ أَجْلِ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ عَامَ الْحُدَيْبِيَةِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona da Nafi' şöyle demiştir: Abdullah b. Ömer (r.anhüma) fitne yılında umre yapmak niyetiyle Mekke'ye doğru yola çıktı. (Fitne sebebiyle Kabe'ye girişinin engelleneceği kendisine söylendiğinde) İbn Ömer şöyle devam etti: "Eğer benim Kabe'yi ziyaret etmem engellenirse, ben de Peygamber (sav) ile birlikte yaptığımız gibi yaparım. dedi." Sonra da umre için telbiye getirip (Zü'l-huleyfe'de) ihrama girdi. Çünkü Peygamber de Hudeybiye senesinde böyle umre niyetiyle ihrama girmişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbi'l-Muhsari ve Cezâi's-Sayd 1, 1/544
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12955, B001807
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ أَسْمَاءَ حَدَّثَنَا جُوَيْرِيَةُ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عُبَيْدَ اللَّهِ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ وَسَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَاهُ أَنَّهُمَا كَلَّمَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ - رضى الله عنهما - لَيَالِىَ نَزَلَ الْجَيْشُ بِابْنِ الزُّبَيْرِ فَقَالاَ لاَ يَضُرُّكَ أَنْ لاَ تَحُجَّ الْعَامَ ، وَإِنَّا نَخَافُ أَنْ يُحَالَ بَيْنَكَ وَبَيْنَ الْبَيْتِ . فَقَالَ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَحَالَ كُفَّارُ قُرَيْشٍ دُونَ الْبَيْتِ ، فَنَحَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم هَدْيَهُ ، وَحَلَقَ رَأْسَهُ ، وَأُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ أَوْجَبْتُ الْعُمْرَةَ ، إِنْ شَاءَ اللَّهُ أَنْطَلِقُ ، فَإِنْ خُلِّىَ بَيْنِى وَبَيْنَ الْبَيْتِ طُفْتُ ، وَإِنْ حِيلَ بَيْنِى وَبَيْنَهُ فَعَلْتُ كَمَا فَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا مَعَهُ . فَأَهَلَّ بِالْعُمْرَةِ مِنْ ذِى الْحُلَيْفَةِ ، ثُمَّ سَارَ سَاعَةً ، ثُمَّ قَالَ « إِنَّمَا شَأْنُهُمَا وَاحِدٌ ، أُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ أَوْجَبْتُ حَجَّةً مَعَ عُمْرَتِى » . فَلَمْ يَحِلَّ مِنْهُمَا حَتَّى حَلَّ يَوْمَ النَّحْرِ ، وَأَهْدَى ، وَكَانَ يَقُولُ لاَ يَحِلُّ حَتَّى يَطُوفَ طَوَافًا وَاحِدًا يَوْمَ يَدْخُلُ مَكَّةَ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed b. Esma, ona Cüveyriye, ona Nafi', ona da Ubeydullah b. Abdullah ve Salim b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Şam askeri, İbn Zubeyr ile savaşmak için Mekke'ye indikleri gecelerde, biz babamız Abdullah b. Ömer'e (ra): Bu sene hac yapmaman sana hiçbir zarar vermez. Çünkü biz seninle Kabe arasına girilip sana engel olunmasından dolayı korkuyoruz, dedik. İbn Ömer şöyle cevap verdi: "Biz Hudeybiye yılında Peygamber (sav) ile birliktee umre niyetiyle yola çıktığımızda, Kureyş kafirleri bizimle Kabe arasına girip, ona ulaşmamıa engel olmuşlardı. Bunun üzerine Peygamber (sav) kurbanını (Hudeybiye'de) kesti, başını tıraş etti (ihramdan çıktı). Sizler şahit olun, ben kesinlikle umre yapmayı kendime vacib kıldım. Allah dilerse ben Mekke'ye giderim. Kabe ile benim aram boş bırakılırsa, onu tavaf ederim. Eğer Kabe ile benim arama engel girerse, ben de Peygamber ile birlikte Hudeybiye'de bulunduğum zaman Peygamber'in yaptığını yaparım." dedi. Ardından Zü'l-Huleyfe'den umre niyetiyle ihrama girdi. Sonra bir süre gitti ve ardından: "Alıkonulmak ile ihramdan çıkma izninde hac ile umrenin ikisi de birdir, aralarında bir fark yoktur. Siz şahit olun ki, umremle birlikte haccı kendime vacip kıldım." dedi. (Ve böylece kıran haccına niyet etti.) Artık bu ikisinden dolayı girdiği ihramdan kurban günü kurban kesip ihramdan çıkıncaya kadar helal olmadı. Ve bunun üzerine şöyle demişti: "Kıran haccı niyetiyle ihrama giren kişi (Arafat dönüşü) Mekke'ye gireceği gün Beyt'i bir defa-tavaf edinceye kadar ihramdan çıkmaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbi'l-Muhsari ve Cezâi's-Sayd 1, 1/544
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ebu Mihrak Cüveyriye b. Esma ed-Duba'î (Cüveyriye b. Esma b. Ubeyd b. Mihrak)
5. Abdullah b. Muhammed ed-Dübaî (Abdullah b. Muhammed b. Esma)
Konular:
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12957, B001808
Hadis:
حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا جُوَيْرِيَةُ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ بَعْضَ بَنِى عَبْدِ اللَّهِ قَالَ لَهُ لَوْ أَقَمْتَ بِهَذَا .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Cüveyriye, ona Nafi' şöyle demiştir:
Abdullah b. Ömer'in oğullarından bazısı (Haccac'ın İbn Zübeyr ile savaşmak için Mekke'ye indiği yıl umre yapmak istediği zaman) babaları İbn Ömer'e: Bu sene Mekke'ye gitmeyip Medine'de otursanız (daha hayırlı olacak), demişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbi'l-Muhsari ve Cezâi's-Sayd 1, 1/544
Senetler:
1. Ba'du Benî Abdillah (Ba'du Benî Abdillah)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Mihrak Cüveyriye b. Esma ed-Duba'î (Cüveyriye b. Esma b. Ubeyd b. Mihrak)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Umre
حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ سَلاَّمٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ عِكْرِمَةَ قَالَ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَدْ أُحْصِرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَحَلَقَ رَأْسَهُ وَجَامَعَ نِسَاءَهُ ، وَنَحَرَ هَدْيَهُ ، حَتَّى اعْتَمَرَ عَامًا قَابِلاً .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12958, B001809
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ سَلاَّمٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ عِكْرِمَةَ قَالَ قَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ - رضى الله عنهما - قَدْ أُحْصِرَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَحَلَقَ رَأْسَهُ وَجَامَعَ نِسَاءَهُ ، وَنَحَرَ هَدْيَهُ ، حَتَّى اعْتَمَرَ عَامًا قَابِلاً .
Tercemesi:
Bize Muhammed, ona Yahya b. Salih, ona Muaviye b. Sellam, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona İkrime, ona da İbn Abbas (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir:
Peygamber'in (sav) (Hudeybiye umresinde Kabe'ye girişi engellenmişti). Sonra Hudeybiye'de başını tıraş etti. Eşleri ile birlikte oldu (ihramdan çıktı), kurbanını kesti. Nihayet sonraki sene bir umre (daha) yaptı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbi'l-Muhsari ve Cezâi's-Sayd 1, 1/544
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Sellam Muaviye b. Sellam el-Habeşî (Muaviye b. Sellam b. Mamtur)
5. Yahya b. Salih el-Vuhâzi (Yahya b. Salih)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Umre
حَدَّثَنَا مَحْمُودٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنِ الْمِسْوَرِ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَحَرَ قَبْلَ أَنْ يَحْلِقَ ، وَأَمَرَ أَصْحَابَهُ بِذَلِكَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12998, B001811
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ عُرْوَةَ عَنِ الْمِسْوَرِ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَحَرَ قَبْلَ أَنْ يَحْلِقَ ، وَأَمَرَ أَصْحَابَهُ بِذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Mahmud, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Misver (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Peygamber (sav) Hudeybiye'de tıraş olmadan önce kurban kesti ve ashabına da böyle yapmalarını, yani tıraş olmadan önce kurban kesmelerini emretti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbi'l-Muhsari ve Cezâi's-Sayd 3, 1/545
Senetler:
1. Misver b. Mahreme el-Kuraşi (Misver b. Mahreme b. Nevfel b. Üheyb b. Abdümenaf)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Umre
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ - رضى الله عنه - اعْتَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى ذِى الْقَعْدَةِ ، فَأَبَى أَهْلُ مَكَّةَ أَنْ يَدَعُوهُ يَدْخُلُ مَكَّةَ ، حَتَّى قَاضَاهُمْ لاَ يُدْخِلُ مَكَّةَ سِلاَحًا إِلاَّ فِى الْقِرَابِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
13078, B001844
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ إِسْرَائِيلَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ - رضى الله عنه - اعْتَمَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم فِى ذِى الْقَعْدَةِ ، فَأَبَى أَهْلُ مَكَّةَ أَنْ يَدَعُوهُ يَدْخُلُ مَكَّةَ ، حَتَّى قَاضَاهُمْ لاَ يُدْخِلُ مَكَّةَ سِلاَحًا إِلاَّ فِى الْقِرَابِ .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona da Berâ (ra) şöyle demiştir:
Peygamber (sav) -hicretin yedinci yılındaki- zülkade ayında umre yaptı. Mekke halkı O'nun Mekke'ye girmesini engellemişti. Nihayet Peygamber, Mekkeliler'le, Mekke'ye hiçbir silah sokulmayacak, ancak kılıf içinde kılıç sokulacak diye anlaşmaya vardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cezâi's-Sayd 17, 1/553
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
4. Ubeydullah b. Musa el-Absi (Ubeydullah b. Musa b. Bazam)
Konular:
Siyer, Hudeybiye Anlaşması
Siyer, Hudeybiye Günü
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30754, İM002999
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو إِسْحَاقَ الشَّافِعِىُّ إِبْرَاهِيمُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ الْعَبَّاسِ بْنِ عُثْمَانَ بْنِ شَافِعٍ قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ أَوْسٍ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ أَبِى بَكْرٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَمَرَهُ أَنْ يُرْدِفَ عَائِشَةَ فَيُعْمِرَهَا مِنَ التَّنْعِيمِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Ebu İshak eş-Şâfiî İbrahim b. Muhammed b. el-Abbas b. Osman b. Şafi', o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona Amr b. Evs, ona da Ebu Bekri’s-Sıddîk'ın oğlu Abdurrahman'dan rivâyet edildiğine göre: Peygamber (sav) kendisine (kız kardeşi) Aişe'yi terkiyesine bindirip Tenim'den (ihramlayarak) ona umre ettirmesini emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 48, /486
Senetler:
1. Abdurrahman b. Ebu Bekir es-Sıddık (Abdurrahman b. Abdullah b. Osman b. Amir)
2. Amr b. Evs et-Tai (Amr b. Evs b. Huzeyfe)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu İshak İbrahim b. Muhammed eş-Şâfiî (İbrahim b. Muhammed b. Abbas b. Osman)
Konular:
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30755, İM003000
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدَةُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حِجَّةِ الْوَدَاعِ نُوَافِى هِلاَلَ ذِى الْحِجَّةِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ أَرَادَ مِنْكُمْ أَنْ يُهِلَّ بِعُمْرَةٍ فَلْيُهْلِلْ فَلَوْلاَ أَنِّى أَهْدَيْتُ لأَهْلَلْتُ بِعُمْرَةٍ » . قَالَتْ فَكَانَ مِنَ الْقَوْمِ مَنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ وَمِنْهُمْ مَنْ أَهَلَّ بِحَجٍّ فَكُنْتُ أَنَا مِمَّنْ أَهَلَّ بِعُمْرَةٍ . قَالَتْ فَخَرَجْنَا حَتَّى قَدِمْنَا مَكَّةَ فَأَدْرَكَنِى يَوْمُ عَرَفَةَ وَأَنَا حَائِضٌ لَمْ أَحِلَّ مِنْ عُمْرَتِى فَشَكَوْتُ ذَلِكَ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « دَعِى عُمْرَتَكِ وَانْقُضِى رَأْسَكِ وَامْتَشِطِى وَأَهِلِّى بِالْحَجِّ » . قَالَتْ فَفَعَلْتُ فَلَمَّا كَانَتْ لَيْلَةُ الْحَصْبَةِ وَقَدْ قَضَى اللَّهُ حَجَّنَا أَرْسَلَ مَعِى عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ أَبِى بَكْرٍ فَأَرْدَفَنِى وَخَرَجَ إِلَى التَّنْعِيمِ فَأَحْلَلْتُ بِعُمْرَةٍ فَقَضَى اللَّهُ حَجَّنَا وَعُمْرَتَنَا وَلَمْ يَكُنْ فِى ذَلِكَ هَدْىٌ وَلاَ صَدَقَةٌ وَلاَ صَوْمٌ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Abde b. Süleyman, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aişe şöyle demiştir: Biz, Zilhicce hilâlinin görülebileceği)ne yaklaşmış (yâni Zilkade ayının bitimine beş gün kalmış) iken Rasulullah'ın (sav) beraberinde (Medine’den Veda haccı) yolculuğuna çıktık. Sonra Rasulullah (sav) (sahâbelere):
"Sizlerden kim umre niyetiyle ihrama girmek isterse (o şekilde) ihrama girsin. Kurbanlığımı (Mekke'ye) sevk etmiş olmam olmasaydı ben (hacsız) bir umre niyetiyle ihrama girecektim," buyurdu. Âişe (r.anha): Bunun üzerine (yalnız) umre niyetiyle ihrama girenler oldu. Hac niyetiyle ihrama girenler de oldu. Ben umre niyetiyle ihrama girenlerdendim, dedi. Âişe (sözlerine devamla): Sonra biz (böylece ihrâmlandıktan sonra mikattan) yola çıktık. Nihayet Mekke'ye vardık. Ben Arefe gününü hayızlı ve umrenin ihramından çıkmamış olarak idrak ettim. Sonra bu durumumu Peygamber'e (sav) arz ettim, dedi. Resül-i Ekrem (sav) (bana):
"Sen Umre'ni bırak, saç örgülerini çöz, saçını tara ve Hacc'a niyetlen," buyurdu. Âişe dedi ki: Ben de (Resûl-i Ekrem'in (sav) buyurduğunu) yaptım. Sonra hasba (yâni Zilhicce ayının on dördüncü) gecesi olup Allah Hacc'ımzı tamamlatınca, Resûl-i Ekrem (sav) (kardeşim) Abdurrahmân b. Ebu Bekr'i benim beraberimde gönderdi. Abdurrahmân beni devesinin arkasına bindirip Ten'im'e çıktı. Ben (orada) umre niyetiyle ihrama girdim (ve umre menâsiki yaptım). Böylece Allah bizim haccımızı ve umremizi tamamlattı. Bu işte ne kurban vardı ne sadaka ne de oruç, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Menâsik 48, /486
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Münzir Hişam b. Urve el-Esedî (Hişam b. Urve b. Zübeyr b. Avvam)
4. Ebu Muhammed Abde b. Süleyman el-Kufî (Abdurrahman b. Süleyman b. Hacib b. Zürare)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Hac, hayızlı/lohusa kadının
Hac, Umreye tebdili, feshi
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279009, B001807-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ أَسْمَاءَ حَدَّثَنَا جُوَيْرِيَةُ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عُبَيْدَ اللَّهِ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ وَسَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَاهُ أَنَّهُمَا كَلَّمَا عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ - رضى الله عنهما - لَيَالِىَ نَزَلَ الْجَيْشُ بِابْنِ الزُّبَيْرِ فَقَالاَ لاَ يَضُرُّكَ أَنْ لاَ تَحُجَّ الْعَامَ ، وَإِنَّا نَخَافُ أَنْ يُحَالَ بَيْنَكَ وَبَيْنَ الْبَيْتِ . فَقَالَ خَرَجْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَحَالَ كُفَّارُ قُرَيْشٍ دُونَ الْبَيْتِ ، فَنَحَرَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم هَدْيَهُ ، وَحَلَقَ رَأْسَهُ ، وَأُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ أَوْجَبْتُ الْعُمْرَةَ ، إِنْ شَاءَ اللَّهُ أَنْطَلِقُ ، فَإِنْ خُلِّىَ بَيْنِى وَبَيْنَ الْبَيْتِ طُفْتُ ، وَإِنْ حِيلَ بَيْنِى وَبَيْنَهُ فَعَلْتُ كَمَا فَعَلَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم وَأَنَا مَعَهُ . فَأَهَلَّ بِالْعُمْرَةِ مِنْ ذِى الْحُلَيْفَةِ ، ثُمَّ سَارَ سَاعَةً ، ثُمَّ قَالَ « إِنَّمَا شَأْنُهُمَا وَاحِدٌ ، أُشْهِدُكُمْ أَنِّى قَدْ أَوْجَبْتُ حَجَّةً مَعَ عُمْرَتِى » . فَلَمْ يَحِلَّ مِنْهُمَا حَتَّى حَلَّ يَوْمَ النَّحْرِ ، وَأَهْدَى ، وَكَانَ يَقُولُ لاَ يَحِلُّ حَتَّى يَطُوفَ طَوَافًا وَاحِدًا يَوْمَ يَدْخُلُ مَكَّةَ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Muhammed b. Esma, ona Cüveyriye, ona Nafi', ona da Ubeydullah b. Abdullah ve Salim b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Şam askeri, İbn Zubeyr ile savaşmak için Mekke'ye indikleri gecelerde, biz babamız Abdullah b. Ömer'e (ra): Bu sene hac yapmaman sana hiçbir zarar vermez. Çünkü biz seninle Kabe arasına girilip sana engel olunmasından dolayı korkuyoruz, dedik. İbn Ömer şöyle cevap verdi: "Biz Hudeybiye yılında Peygamber (sav) ile birliktee umre niyetiyle yola çıktığımızda, Kureyş kafirleri bizimle Kabe arasına girip, ona ulaşmamıa engel olmuşlardı. Bunun üzerine Peygamber (sav) kurbanını (Hudeybiye'de) kesti, başını tıraş etti (ihramdan çıktı). Sizler şahit olun, ben kesinlikle umre yapmayı kendime vacib kıldım. Allah dilerse ben Mekke'ye giderim. Kabe ile benim aram boş bırakılırsa, onu tavaf ederim. Eğer Kabe ile benim arama engel girerse, ben de Peygamber ile birlikte Hudeybiye'de bulunduğum zaman Peygamber'in yaptığını yaparım." dedi. Ardından Zü'l-Huleyfe'den umre niyetiyle ihrama girdi. Sonra bir süre gitti ve ardından: "Alıkonulmak ile ihramdan çıkma izninde hac ile umrenin ikisi de birdir, aralarında bir fark yoktur. Siz şahit olun ki, umremle birlikte haccı kendime vacip kıldım." dedi. (Ve böylece kıran haccına niyet etti.) Artık bu ikisinden dolayı girdiği ihramdan kurban günü kurban kesip ihramdan çıkıncaya kadar helal olmadı. Ve bunun üzerine şöyle demişti: "Kıran haccı niyetiyle ihrama giren kişi (Arafat dönüşü) Mekke'ye gireceği gün Beyt'i bir defa-tavaf edinceye kadar ihramdan çıkmaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Ebvâbi'l-Muhsari ve Cezâi's-Sayd 1, 1/544
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Bekir Ubeydullah b. Abdullah el-Adevî (Ubeydullah b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
4. Ebu Mihrak Cüveyriye b. Esma ed-Duba'î (Cüveyriye b. Esma b. Ubeyd b. Mihrak)
5. Abdullah b. Muhammed ed-Dübaî (Abdullah b. Muhammed b. Esma)
Konular:
Umre