441 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Abde ed-Dabbî, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb (es-Sahtiyânî), ona da (Ebu Abdullah) Nâfi'in rivayet ettiğine göre; İbn Ömer'in yanında Rasulullah'ın (sav) Cirâne'de (ihrama girerek) umre yaptığından söz edilmişti. İbn Ömer ise Rasulullah'ın (sav) Ci'râne'de (ihrama girerek) umre yapmadığını söyledi. Yine İbn Ömer, Ömer (b. Hattâb)'ın cahiliye dönemindeyken bir gece itikafa girmeyi adadığını belirtti. Daha sonra Hammâd b. Zeyd, Cerîr b. Hâzim ve Ma'mer'in Eyyüb (es-Sahtiyanî)'den rivayet ettiği hadisin benzeri olarak şöyle nakletti: "Ömer b. Hattâb, Taif'ten döndükten sonra Rasulullah'a (sav) Ci'râne mevkiinde iken şöyle bir soru sordu: 'Yâ Rasulallah! Cahiliye dönemindeyken Mescid-i Haram'da bir gün itikâfa girmeyi adamıştım. Bu konuda ne buyurursun?' Rasulullah (sav) "Git ve bir günlüğüne itikafa gir' buyurdu. İbn Ömer'in ifade ettiğine göre Rasulullah (sav), Ömer b. Hattâb'a ganimetlerin devlet bütçesine ayrılan beşte birlik kısmından bir cariye vermişti. Rasulullah (sav) insanlarını kölelerini azad edince, Ömer b. Hattab, kölelerin 'Rasulullah (sav) bizi azad etti' diyen seslerini duydu ve 'Ne oluyor?' diye sordu. Oradakiler 'Rasulullah (sav) insanların kölelerini azad etti' dediklerinde, oğlu Abdullah'a 'Bana ganimetten verilen cariyeye git ve onu azad et' dedi."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad –yani İbn Seleme- rivayet etti; (T) Bize Musa, ona Vüheyb, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Bizler Rasulullah (sav) ile Zülhicce hilâline (Zülhicce ayının girmesine) yakın yola çıktık. Allah Rasulü Zu'l-Huleyfe'de iken 'hac niyetiyle ihrama girmek isteyen bir kimse, o niyetle telbiye edip ihrama girsin, umre yapmak niyetiyle ihrama girmek isteyen de umre niyetiyle ihrama girsin' [buyurdu. Musa'nın, Vüheyb yoluyla rivayet ettiği hadiste] 'Eğer ben (beraberimde) hediyelik kurbanlık getirmemiş olsaydım, umre yapmak niyetiyle ihrama girecektim' [buyurduğunu zikretti. Yine Musa, Hammad b. Seleme yoluyla hadisi rivayetinde şunları söyledi:] 'Ben hac yapmak niyetiyle telbiye getirip ihrama giriyorum çünkü beraberimde hediyelik kurbanlıklarım var' buyurdu. [Sonra (raviler) ittifakla dediler ki:] (Aişe der ki): 'Ben umre yapmak niyetiyle ihrama girenler arasında idim. Yolun bir kısmında iken ay hali oldum. Ben ağlamakta iken, Rasulullah da (sav) yanıma girdi ve 'neden ağlıyorsun' buyurdu. Ben 'keşke bu sene gelmemiş olsaydım' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Umre niyetini bırak, saçlarını çöz ve taran' buyurdu. [Musa der ki:] Hz. Peygamber 'Bir de hac niyeti ile ihrama gir', [Süleyman'ın rivayetine göre ise] 'haccederken Müslümanların yaptıkları şeyleri sen de yap' buyurdu. Sader gecesi olunca Rasulullah (sav) Abdurrahman'a verdiği emir üzerine Aişe'yi Tenim'e kadar götürdü. [Musa, rivayetinde şunları da ekledi:] Yapamadığı umresinin yerine, yeni bir umre yapmak niyetiyle ihrama girdi, Beyt'i de tavaf etti. Böylelikle Allah onun umresini de haccı da tamamlamasına imkân verdi." [Hişam der ki: Bunların hiçbirisinden dolayı bir hediyelik (kurbanlık) kesmek gerekmedi.] [Ebu Davud der ki: Musa, Hammad b. Seleme yoluyla hadisi rivayetinde şunları eklemiştir: Aişe (r.anha), Bathâ gecesinde (ay halinden) temizlendi.]
Bize Ebu Seleme Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Abdurrahman b. Kasım, ona babası (Kasım b. Muhammed), ona da Aişe şöyle demiştir: "Biz hac yapmak üzere niyetlenip telbiye getirdik. Nihayet Serif denilen yere geldiğimizde ben hayız oldum. Rasulullah da (sav) ben ağlıyorken yanıma girdi ve 'Neden ağlıyorsun ey Aişe' dedi. Ben de 'Keşke (bu sene) hacca gelmemiş olsaydım' dedim. Allah Rasulü 'Subhanallah, bu, Allah'ın Adem’in kızları hakkında takdir buyurduğu bir şeydir' buyurdu. Sonra 'Sen hac için yapılması gereken bütün ibadetleri yap, şu kadar var ki Beyt’i tavaf etme' buyurdu. Mekke'ye girdiğimiz vakit Rasulullah (sav) 'Beraberinde hediyelik kurbanlık bulunan kimseler hariç, niyetini umre niyetine çevirmek isteyen, onu umre diye niyet etsin' buyurdu. Aişe der ki: Rasulullah (sav), Kurban Bayramı birinci (Nahr) günü hanımları adına sığır kesti. Bathâ gecesi Aişe de hayızdan temizlenince 'ey Allah'ın Rasulü, benim diğer hanım arkadaşlarım bir hac ve bir umre yapmış olarak geri dönecekken, ben sadece bir hac yapmış olarak mı geri döneyim?' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav), Abdurrahman b. Ebu Bekir'e talimat verdi, o da Aişe'yi alıp Tenim'e kadar götürdü, Aişe de umre yapmak niyetiyle ihrama girdi."
Bize Muhammed b. Mansur, ona Yakub, ona babası, ona İbn İshak, ona Eban –yani İbn Salih, ona el-Hakem b. Uteybe, ona Abdurrahman b. Ebu Leyla, ona da Ka'b b. Ucre'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Ben Hudeybiye seferi senesinde Rasulullah (sav) ile iken başımda haşereler oldu (bitlendim), hatta gözlerime zarar geleceğinden korktum. Bunun üzerine şanı yüce Allah “Artık içinizden her kim hasta olur yahut başında bir eziyet bulunursa…” (Bakara, 2/196) ayetini indirdi. Rasulullah da (sav) beni çağırarak “başını tıraş et ve üç gün oruç tut yahut bir ferak kuru üzümü altı yoksula yedir ya da bir koyun kurban kes” buyurdu. Ben de başımı tıraş ettim, sonra da bir koyun kurban ettim."
Bize Kuteybe, ona Leys, ona da Nâfi, İbn Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir adam ayağa kalkarak: 'Ey Allah’ın Rasulü, ihramlı iken elbise olarak bize ne giymemizi emir buyurursunuz?' diye sordu. Rasulullah (sav) şöyle cevap verdi: "Gömlek, şalvar, bornoz giymeyin, sarık sarmayın, mest de giymeyin. Ancak nalın (terlik, ayakkabı) bulamayan bir kimse olursa mest giysin; (ama) topuklarının altında kalacak şekilde (mestin konçlarını) kessin. Safran ve vers (alaçehre çiçeği, Yemen safranı) ile boyanmış elbise de giymeyin. İhramlı kadın yüzüne peçe örtmesin, eldiven de giymesin.” [Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu, hasen sahih bir hadistir. İlim ehlinin ameli bu hadise göredir.]
Bize Ebu Nuaym, ona Eflah b. Humeyd, ona Kasım, ona da Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Biz hac ayları içinde ve hac haramları içinde hac niyetiyle ihrama girip telbiye ederek (Medine'den yola) çıktık. Nihayet Şerif bölgesinde konakladık. Peygamber (sav) ashabına 'Her kimin yanında kurbanı yoksa ve haccını umreye çevirmek isterse, o böyle yapsın. Beraberinde kurbanı olan kimseye gelince, o haccını umreye çevirmesin' buyurdu. Peygamber ve ashabından maddi durumu iyi olanlardan bazılarının yanında kurbanı vardı. Bunlar umre yapamadı. Şerif'te ben hayız oldum. Hz. Peygamber (sav) yanıma girdi. Ben (haccı tamamlayamayacağım diye) ağlıyordum. Hz. Peygamber (sav) 'Seni ağlatan nedir?' diye sordu. Ben de 'Senin ashabına söylemiş olduğun sözlerini duydum. Ben ise umreden (tavaf ve say etmekten) geri kaldım' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Durumun nedir?' diye sordu. Ben 'Namaz kılamıyorum' dedim. Hz. Peygamber (sav) 'Bu hal sana zarar vermez. Sen de ademoğlundan bir kadınsın. Onların üzerine yazılmış olan şey, senin üzerine de yazılmıştır. Sen hac niyetinde sabit kal. Umulur ki, Allah seni umre ile de rızıklandıracaktır' buyurdu. Aişe der ki: Artık ben Peygamber'in (sav) emrettiği gibi hac niyetinde kaldım. Nihayet hac fiillerini bitirip de Mina'dan ayrıldıktan sonra Muhassab'da konakladığımız zaman, Hz. Peygamber (sav) Abdurrahman'ı çağırdı ve 'Kız kardeşin Aişe'yi Harem'den çıkar da umre niyetiyle ihrama girip telbiye etsin. Sonra umre tavafınızı bitirdiğinizde ben sizleri işte burada bekliyorum' dedi. Biz umremizi bitirince gecenin ortasında oraya geldik. Hz. Peygamber (sav) 'Umrenizi yapıp bitirdiniz mi?' diye sordu. Ben 'Evet' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav), ashabı için de hareket emrini verdi. İnsanlar ve sabah namazından evvel Kabe'yi veda tavafı edip hareket ettiler. Sonra Hz. Peygamber (sav) kendisi de Medine'ye yönelerek yola çıktı."
Bize Ebu Asım Huşeyş b. Esram, ona Abdurrezzak, ona Cafer b. Süleyman, ona Sabit, ona da Enes şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir yıl önceki yapamadığı umresini kaza için Mekke'ye girerken İbn Revaha Hz. Peygamber'in (sav) önünde “Savulun kafir çocukları Onun yolundan, bugün Onun gelişiyle sizi vuracağız, öyle bir vuruş ki kafayı boyundan ayıracak ve dostu da dostundan ayıracak” diye şiir okudu. Bunu gören Hz. Ömer “Ey İbn Revaha hem Allah'ın hareminde şiir okuyorsun hem de Peygamber'in (sav) önünde gidiyorsun” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Dokunma ona, bu söyledikleri düşmanlara, ok yarasından daha çok tesirlidir."
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Zencûye, ona Abdürrezzak, ona Cafer b. Süleyman, ona Sabit, ona da Enes şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bir yıl önceki yapamadığı umresini kaza için Mekke'ye girerken İbn Revaha Hz. Peygamber'in (sav) önünde “Savulun Onun yolundan, kafir oğulları, bugün Onun gelişiyle sizi vuracağız, öyle bir vuruş ki kafayı boyundan ayıracak ve dostu da dostundan ayıracak” diye şiir okudu. Bunu gören Hz. Ömer “Ey İbn Revaha hem Allah'ın hareminde şiir okuyorsun hem de Peygamber'in (sav) önünde gidiyorsun” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Dokunma ona, bırak! Canımı, kudretiyle elinde tutan Allah'a yemin olsun ki onun bu sözleri düşmanlara ok yarasından daha acıdır."
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad –yani İbn Seleme- rivayet etti; (T) Bize Musa, ona Vüheyb, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Bizler Rasulullah (sav) ile Zülhicce hilâline (Zülhicce ayının girmesine) yakın yola çıktık. Allah Rasulü Zu'l-Huleyfe'de iken 'hac niyetiyle ihrama girmek isteyen bir kimse, o niyetle telbiye edip ihrama girsin, umre yapmak niyetiyle ihrama girmek isteyen de umre niyetiyle ihrama girsin' [buyurdu. Musa'nın, Vüheyb yoluyla rivayet ettiği hadiste] 'Eğer ben (beraberimde) hediyelik kurbanlık getirmemiş olsaydım, umre yapmak niyetiyle ihrama girecektim' [buyurduğunu zikretti. Yine Musa, Hammad b. Seleme yoluyla hadisi rivayetinde şunları söyledi:] 'Ben hac yapmak niyetiyle telbiye getirip ihrama giriyorum çünkü beraberimde hediyelik kurbanlıklarım var' buyurdu. [Sonra (raviler) ittifakla dediler ki:] (Aişe der ki): 'Ben umre yapmak niyetiyle ihrama girenler arasında idim. Yolun bir kısmında iken ay hali oldum. Ben ağlamakta iken, Rasulullah da (sav) yanıma girdi ve 'neden ağlıyorsun' buyurdu. Ben 'keşke bu sene gelmemiş olsaydım' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Umre niyetini bırak, saçlarını çöz ve taran' buyurdu. [Musa der ki:] Hz. Peygamber 'Bir de hac niyeti ile ihrama gir', [Süleyman'ın rivayetine göre ise] 'haccederken Müslümanların yaptıkları şeyleri sen de yap' buyurdu. Sader gecesi olunca Rasulullah (sav) Abdurrahman'a verdiği emir üzerine Aişe'yi Tenim'e kadar götürdü. [Musa, rivayetinde şunları da ekledi:] Yapamadığı umresinin yerine, yeni bir umre yapmak niyetiyle ihrama girdi, Beyt'i de tavaf etti. Böylelikle Allah onun umresini de haccı da tamamlamasına imkân verdi." [Hişam der ki: Bunların hiçbirisinden dolayı bir hediyelik (kurbanlık) kesmek gerekmedi.] [Ebu Davud der ki: Musa, Hammad b. Seleme yoluyla hadisi rivayetinde şunları eklemiştir: Aişe (r.anha), Bathâ gecesinde (ay halinden) temizlendi.]
Bize Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd; (T) Bize Musa b. İsmail, ona Hammad –yani İbn Seleme- rivayet etti; (T) Bize Musa, ona Vüheyb, ona Hişam b. Urve, ona babası, ona da Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: "Bizler Rasulullah (sav) ile Zülhicce hilâline (Zülhicce ayının girmesine) yakın yola çıktık. Allah Rasulü Zu'l-Huleyfe'de iken 'hac niyetiyle ihrama girmek isteyen bir kimse, o niyetle telbiye edip ihrama girsin, umre yapmak niyetiyle ihrama girmek isteyen de umre niyetiyle ihrama girsin' [buyurdu. Musa'nın, Vüheyb yoluyla rivayet ettiği hadiste] 'Eğer ben (beraberimde) hediyelik kurbanlık getirmemiş olsaydım, umre yapmak niyetiyle ihrama girecektim' [buyurduğunu zikretti. Yine Musa, Hammad b. Seleme yoluyla hadisi rivayetinde şunları söyledi:] 'Ben hac yapmak niyetiyle telbiye getirip ihrama giriyorum çünkü beraberimde hediyelik kurbanlıklarım var' buyurdu. [Sonra (raviler) ittifakla dediler ki:] (Aişe der ki): 'Ben umre yapmak niyetiyle ihrama girenler arasında idim. Yolun bir kısmında iken ay hali oldum. Ben ağlamakta iken, Rasulullah da (sav) yanıma girdi ve 'neden ağlıyorsun' buyurdu. Ben 'keşke bu sene gelmemiş olsaydım' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Umre niyetini bırak, saçlarını çöz ve taran' buyurdu. [Musa der ki:] Hz. Peygamber 'Bir de hac niyeti ile ihrama gir', [Süleyman'ın rivayetine göre ise] 'haccederken Müslümanların yaptıkları şeyleri sen de yap' buyurdu. Sader gecesi olunca Rasulullah (sav) Abdurrahman'a verdiği emir üzerine Aişe'yi Tenim'e kadar götürdü. [Musa, rivayetinde şunları da ekledi:] Yapamadığı umresinin yerine, yeni bir umre yapmak niyetiyle ihrama girdi, Beyt'i de tavaf etti. Böylelikle Allah onun umresini de haccı da tamamlamasına imkân verdi." [Hişam der ki: Bunların hiçbirisinden dolayı bir hediyelik (kurbanlık) kesmek gerekmedi.] [Ebu Davud der ki: Musa, Hammad b. Seleme yoluyla hadisi rivayetinde şunları eklemiştir: Aişe (r.anha), Bathâ gecesinde (ay halinden) temizlendi.]