وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ قَالَ
"بَعَثَ بِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِسَحَرٍ مِنْ جَمْعٍ فِى ثَقَلِ نَبِىِّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قُلْتُ أَبَلَغَكَ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ قَالَ بَعَثَ بِى بِلَيْلٍ طَوِيلٍ قَالَ لاَ إِلاَّ كَذَلِكَ بِسَحَرٍ. قُلْتُ لَهُ فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ رَمَيْنَا الْجَمْرَةَ قَبْلَ الْفَجْرِ. وَأَيْنَ صَلَّى الْفَجْرَ قَالَ لاَ إِلاَّ كَذَلِكَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9051, M003129
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى عَطَاءٌ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ قَالَ
"بَعَثَ بِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِسَحَرٍ مِنْ جَمْعٍ فِى ثَقَلِ نَبِىِّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قُلْتُ أَبَلَغَكَ أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ قَالَ بَعَثَ بِى بِلَيْلٍ طَوِيلٍ قَالَ لاَ إِلاَّ كَذَلِكَ بِسَحَرٍ. قُلْتُ لَهُ فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ رَمَيْنَا الْجَمْرَةَ قَبْلَ الْفَجْرِ. وَأَيْنَ صَلَّى الْفَجْرَ قَالَ لاَ إِلاَّ كَذَلِكَ."
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Muhammed b. Bekir, ona İbn Cüreyc, ona Ata'nın rivayet ettiğine göre İbn Abbas şöyle dedi:
"Rasulullah (sav) Müzdelife'den Nebi'nin (sav) yükleri ile beni de gönderdi. Ben (İbn Cüreyc Ata'ya): İbn Abbas'ın; beni uzun bir gecede gönderdi dediği rivayeti de sana ulaştı mı dedim. O; hayır, yalnız bu şekilde seher vakti (dediği haberi) bana ulaştı dedi. Ben ona; İbn Abbas biz cemreye fecirden önce taş attık demiştir. Peki, sabah namazını nerede kıldı dedim. O; hayır, (hadis) ancak böyledir dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3129, /517
Senetler:
()
Konular:
Hac, izdihamdan uzaklaşmak
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9052, M003130
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ وَحَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ سَالِمَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَهُ
"أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ كَانَ يُقَدِّمُ ضَعَفَةَ أَهْلِهِ فَيَقِفُونَ عِنْدَ الْمَشْعَرِ الْحَرَامِ بِالْمُزْدَلِفَةِ بِاللَّيْلِ فَيَذْكُرُونَ اللَّهَ مَا بَدَا لَهُمْ ثُمَّ يَدْفَعُونَ قَبْلَ أَنْ يَقِفَ الإِمَامُ وَقَبْلَ أَنْ يَدْفَعَ فَمِنْهُمْ مَنْ يَقْدَمُ مِنًى لِصَلاَةِ الْفَجْرِ وَمِنْهُمْ مَنْ يَقْدَمُ بَعْدَ ذَلِكَ فَإِذَا قَدِمُوا رَمَوُا الْجَمْرَةَ وَكَانَ ابْنُ عُمَرَ يَقُولُ أَرْخَصَ فِى أُولَئِكَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم."
Tercemesi:
Bana Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, o ikisine İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab'ın rivayet ettiğine göre Salim b. Abdullah kendisine şunu haber verdi:
"Abdullah b. Ömer ailesinin zayıf olanlarını önden gönderir, onlar gece vakti Müzdelife'de Meşar-i Haram'ın yakınlarında vakfe yapar ve kendilerine nasip olduğu şekilde Allah'ı anarlar, sonra da imam vakfe yapıp ayrılmadan önce onlar (Mina'ya) giderlerdi. Aralarından kimisi Mina'ya sabah namazı vaktinde ulaşır, kimisi bundan sonra ulaşırdı. Mina'ya geldiklerinde de Cemreye taş atarlardı. İbn Ömer de ayrıca; buna Rasulullah da (sav) ruhsat vermiştir derdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3130, /517
Senetler:
()
Konular:
Hac, Müzdelife'de namaz
Hac, Şeytan taşlama
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9053, M003131
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ قَالَ
"رَمَى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْعُودٍ جَمْرَةَ الْعَقَبَةِ مِنْ بَطْنِ الْوَادِى بِسَبْعِ حَصَيَاتٍ يُكَبِّرُ مَعَ كُلِّ حَصَاةٍ. قَالَ فَقِيلَ لَهُ إِنَّ أُنَاسًا يَرْمُونَهَا مِنْ فَوْقِهَا. فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْعُودٍ هَذَا وَالَّذِى لاَ إِلَهَ غَيْرُهُ مَقَامُ الَّذِى أُنْزِلَتْ عَلَيْهِ سُورَةُ الْبَقَرَةِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Abdurrahman b. Yezid'in şöyle dediğini rivayet etti:
"Abdullah b. Mesud, Akabe cemresine, vadinin iç tarafından yedi küçük çakıl taşı attı, her bir taşı attıkça tekbir getiriyordu. Ona; bazı kimseler bu cemreye üst tarafından taş atıyorlar denilince Abdullah b. Mesud; kendisinden başka hiçbir ilah olmayana yemin olsun ki, bu Bakara suresinin üzerine indirildiği o zatın durduğu yerdir dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3131, /517
Senetler:
()
Konular:
Hac, Şeytan taşlama
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9054, M003132
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مِنْجَابُ بْنُ الْحَارِثِ التَّمِيمِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ مُسْهِرٍ عَنِ الأَعْمَشِ قَالَ
"سَمِعْتُ الْحَجَّاجَ بْنَ يُوسُفَ يَقُولُ وَهُوَ يَخْطُبُ عَلَى الْمِنْبَرِ أَلِّفُوا الْقُرْآنَ كَمَا أَلَّفَهُ جِبْرِيلُ السُّورَةُ الَّتِى يُذْكَرُ فِيهَا الْبَقَرَةُ وَالسُّورَةُ الَّتِى يُذْكَرُ فِيهَا النِّسَاءُ وَالسُّورَةُ الَّتِى يُذْكَرُ فِيهَا آلُ عِمْرَانَ. قَالَ فَلَقِيتُ إِبْرَاهِيمَ فَأَخْبَرْتُهُ بِقَوْلِهِ فَسَبَّهُ وَقَالَ حَدَّثَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ يَزِيدَ أَنَّهُ كَانَ مَعَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ فَأَتَى جَمْرَةَ الْعَقَبَةِ فَاسْتَبْطَنَ الْوَادِىَ فَاسْتَعْرَضَهَا فَرَمَاهَا مِنْ بَطْنِ الْوَادِى بِسَبْعِ حَصَيَاتٍ يُكَبِّرُ مَعَ كُلِّ حَصَاةٍ - قَالَ - فَقُلْتُ يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِنَّ النَّاسَ يَرْمُونَهَا مِنْ فَوْقِهَا. فَقَالَ هَذَا وَالَّذِى لاَ إِلَهَ غَيْرُهُ مَقَامُ الَّذِى أُنْزِلَتْ عَلَيْهِ سُورَةُ الْبَقَرَةِ."
Tercemesi:
Bize Mincâb Haris et-Temîmî, ona İbn Müshir, ona da el-A'meş'in şöyle dediğini rivayet etti:
"Haccac b. Yusuf’un minber üzerinde hutbe verirken şöyle dediğini dinledim: Kur'an'ı Cebrail'in sıraladığı gibi siz de öylece sıralayın. İçinde Bakara'nın söz konusu edildiği sure, içinde Nisa (kadınların) söz konusu edildiği sure ve içinde Ali İmran'dan söz edilen sure. A'meş dedi ki: Sonra ben İbrahim ile karşılaştım, ona Haccac'ın ne söylediğini aktardım. Ona ağır sözler söyledi ve dedi ki: Bana Abdurrahman b. Yezid'in anlattığına göre kendisi Abdullah b. Mesud ile idi. Akabe cemresine geldi, vadinin iç tarafına girip, cemreyi karşısına alarak, vadinin içinden her bir çakıl taşı ile tekbir getirerek ona yedi taş attı. (İbrahim) dedi ki: Ben; ey Abdurrahman'ın babası, insanlar bu cemreye üst tarafından taş atıyorlar dedim. O; kendisinden başka hiçbir ilah olmayana yemin ederim ki üzerine Bakara suresinin indirildiği o zatın durduğu yer burasıdır dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3132, /518
Senetler:
()
Konular:
Hac, Şeytan taşlama
Kur'an, tertibi
Umre
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَمُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ ح
وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ قَالَ حَلَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَحَلَقَ طَائِفَةٌ مِنْ أَصْحَابِهِ وَقَصَّرَ بَعْضُهُمْ. قَالَ عَبْدُ اللَّهِ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"رَحِمَ اللَّهُ الْمُحَلِّقِينَ - مَرَّةً أَوْ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ قَالَ - وَالْمُقَصِّرِينَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9066, M003144
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَمُحَمَّدُ بْنُ رُمْحٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا اللَّيْثُ ح
وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ قَالَ حَلَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَحَلَقَ طَائِفَةٌ مِنْ أَصْحَابِهِ وَقَصَّرَ بَعْضُهُمْ. قَالَ عَبْدُ اللَّهِ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"رَحِمَ اللَّهُ الْمُحَلِّقِينَ - مَرَّةً أَوْ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ قَالَ - وَالْمُقَصِّرِينَ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya ve Muhammed b. Rumh, o ikisine Leys; (T)
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Nafi'den rivayet etti ki, -Abdullah şöyle demiş: Rasulullah (sav) tıraş oldu. Ashabından bir taife de tıraş oldu. Bâzdan saçlarını kısalttılar. Abdullah (İbn Ömer) şunu da söylemiş: Rasulullah (sav) bir veya iki defa; "Allah, tıraş olanlara rahmet buyursun" dedi. Sonra; "saçını kısaltanlara da" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3144, /520
Senetler:
()
Konular:
Hac, traş olma
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9078, M003156
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عِيسَى بْنِ طَلْحَةَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ قَالَ وَقَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى حَجَّةِ الْوَدَاعِ بِمِنًى لِلنَّاسِ يَسْأَلُونَهُ فَجَاءَ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَمْ أَشْعُرْ فَحَلَقْتُ قَبْلَ أَنْ أَنْحَرَ. فَقَالَ
"اذْبَحْ وَلاَ حَرَجَ." ثُمَّ جَاءَهُ رَجُلٌ آخَرُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ لَمْ أَشْعُرْ فَنَحَرْتُ قَبْلَ أَنْ أَرْمِىَ فَقَالَ
"ارْمِ وَلاَ حَرَجَ." قَالَ فَمَا سُئِلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ شَىْءٍ قُدِّمَ وَلاَ أُخِّرَ إِلاَّ قَالَ
"افْعَلْ وَلاَ حَرَجَ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, İbn Şihab, ona İsa b. Talha b. Ubeydullah, ona Abdullah b. Amr b. As şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), hacda kendisine halk (bilmediklerini) sorsunlar diye Mina'da halka karşı durdu. Derken bir adam gelerek; ya Rasulullah! Hiç anlamadın, kurban kesmeden tıraş oluverdim dedi. Rasulullah (sav); "Kurbanını kes, zararı yok" dedi. Sonra başka bir adam daha geldi veya Rasulullah! Hiç anlamadım, taş atmadan kurban kesiverdim dedi. Rasulullah (sav) ona da "at zararın yok" buyurdular. Abdullah (ra) demiş ki: Rasulullah'a (sav) evvel ve ahirine sorulduysa, soranların her birine; "bunu yap, zarar etmez" buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3156, /521
Senetler:
()
Konular:
Hac, sünnetleri
Umre
وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنِى عِيسَى بْنُ طَلْحَةَ التَّيْمِىُّ أَنَّهُ سَمِعَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ يَقُولُ وَقَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى رَاحِلَتِهِ فَطَفِقَ نَاسٌ يَسْأَلُونَهُ فَيَقُولُ الْقَائِلُ مِنْهُمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى لَمْ أَكُنْ أَشْعُرُ أَنَّ الرَّمْىَ قَبْلَ النَّحْرِ فَنَحَرْتُ قَبْلَ الرَّمْىِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"فَارْمِ وَلاَ حَرَجَ." قَالَ وَطَفِقَ آخَرُ يَقُولُ إِنِّى لَمْ أَشْعُرْ أَنَّ النَّحْرَ قَبْلَ الْحَلْقِ فَحَلَقْتُ قَبْلَ أَنْ أَنْحَرَ. فَيَقُولُ
"انْحَرْ وَلاَ حَرَجَ." قَالَ فَمَا سَمِعْتُهُ يُسْأَلُ يَوْمَئِذٍ عَنْ أَمْرٍ مِمَّا يَنْسَى الْمَرْءُ وَيَجْهَلُ مِنْ تَقْدِيمِ بَعْضِ الأُمُورِ قَبْلَ بَعْضٍ وَأَشْبَاهِهَا إِلاَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"افْعَلُوا ذَلِكَ وَلاَ حَرَجَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9079, M003157
Hadis:
وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنِى عِيسَى بْنُ طَلْحَةَ التَّيْمِىُّ أَنَّهُ سَمِعَ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ يَقُولُ وَقَفَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَى رَاحِلَتِهِ فَطَفِقَ نَاسٌ يَسْأَلُونَهُ فَيَقُولُ الْقَائِلُ مِنْهُمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى لَمْ أَكُنْ أَشْعُرُ أَنَّ الرَّمْىَ قَبْلَ النَّحْرِ فَنَحَرْتُ قَبْلَ الرَّمْىِ. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"فَارْمِ وَلاَ حَرَجَ." قَالَ وَطَفِقَ آخَرُ يَقُولُ إِنِّى لَمْ أَشْعُرْ أَنَّ النَّحْرَ قَبْلَ الْحَلْقِ فَحَلَقْتُ قَبْلَ أَنْ أَنْحَرَ. فَيَقُولُ
"انْحَرْ وَلاَ حَرَجَ." قَالَ فَمَا سَمِعْتُهُ يُسْأَلُ يَوْمَئِذٍ عَنْ أَمْرٍ مِمَّا يَنْسَى الْمَرْءُ وَيَجْهَلُ مِنْ تَقْدِيمِ بَعْضِ الأُمُورِ قَبْلَ بَعْضٍ وَأَشْبَاهِهَا إِلاَّ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"افْعَلُوا ذَلِكَ وَلاَ حَرَجَ."
Tercemesi:
Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, İbn Şihab, ona İsa b. Talha et-Teymî, ona Abdullah b. Amr b. As'ı şöyle derken işitmiş: Rasulullah (sav) devesinin üzerinde durdu; halk, kendisine sual sormaya başladılar. Bazıları; ya Rasulullah! Ben taş atmanın, kurban kesmekten önce olduğunu bilmiyordum. Bu sebeple kurbanımı taş atmazdan önce kestim diyor. Rasulullah da (sav); "at, zararı yok" buyuruyor. Kimisi ben kurban kesmenin, tıraş olmazdan önce olduğunu bilmiyordum, onun için kurban kesmeden tıraş oldum diyor. Rasulullah da (sav); "kes; zararı yok" buyuruyordu. O gün insanın unuttuğu veya bilmediği şeylerden birini diğerinden evvel yapmak gibi bir şey sorulup da Rasulullah'ın (sav); "bunu yapın, zararı yok" sözünden başka bir şey söylediğini işitmedim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3157, /521
Senetler:
()
Konular:
Hac, sünnetleri
Umre
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9081, M003159
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ أَخْبَرَنَا عِيسَى عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ شِهَابٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى عِيسَى بْنُ طَلْحَةَ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بَيْنَا هُوَ يَخْطُبُ يَوْمَ النَّحْرِ فَقَامَ إِلَيْهِ رَجُلٌ فَقَالَ مَا كُنْتُ أَحْسِبُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَنَّ كَذَا وَكَذَا قَبْلَ كَذَا وَكَذَا ثُمَّ جَاءَ آخَرُ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ كُنْتُ أَحْسِبُ أَنَّ كَذَا قَبْلَ كَذَا وَكَذَا لِهَؤُلاَءِ الثَّلاَثِ قَالَ
"افْعَلْ وَلاَ حَرَجَ."
Tercemesi:
Bize Ali b. Haşrem, ona İsa, ona İbn Cüreyc, ona İbn Şihab, ona İsa b. Talha, ona Abdullah b. Amr b. As rivayet etti: Peygamber (sav), Kurban Bayramı günü hutbe okurken bir adam kalkarak yanma gelmiş veya Rasulullah! Ben, filân ve filân işin filân ve filândan önce yapılacağını zannetmiyordum demiş. Sonra bir başkası gelerek; ya Rasulullah! Ben filân işin filân ve filân işlerden önce yapılacağını sanıyordum diyerek bu üç şeye işaret etmiş. Rasulullah (sav); "yap, zararı yok" buyurmuşlar.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Hac, 3159, /522
Senetler:
()
Konular:
Hac, sünnetleri
Umre