Giriş

Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, İbn Şihab, ona İsa b. Talha b. Ubeydullah, ona Abdullah b. Amr b. As şöyle rivayet etti: "Rasulullah (sav), Veda haccında, Minâ'da durdu, insanlar da ona soru soruyordu. Bir adam gelerek 'ey Allah'ın Rasulü, dalgınlıkla, kurban kesmeden tıraş oluverdim' dedi. Rasulullah (sav) 'Kurbanını kes, bunda bir sakınca yoktur' dedi. Sonra başka bir adam daha geldi ve 'ey Allah'ın Rasulü, dalgınlıkla, taş atmadan kurban kesiverdim' dedi. Rasulullah (sav) ona da 'at, bunda bir sakınca yoktur' buyurdular. Abdullah (ra) der ki: O gün Rasulullah'a (sav), hac ibadetlerinden bir şeyin öne alınması ya da geciktirilmesiyle ilgili ne sorulduysa, her birine 'Yap, bunda bir sakınca yoktur' buyurdu."


    Öneri Formu
9078 M003156 Müslim, Hac, 327

Bize Ahmed b. İshâk, ona Ubeydullah b. Musa, ona İsrail, ona Ebu İshak, ona Amr b. Meymûn, ona Abdullah b. Mesûd (ra) şöyle rivayet etmiştir: Sa'd b. Muâz umre yapmak için Mekke'ye gitmişti ve Ebu Safvân Ümeyye b. Halef'in evinde konuk oldu. Ümeyye de Şam'a giderken Medine'ye uğradı, O da Sa'd'ın evinde kaldı [Yani ikisinin arasında bir dostluk vardı]. Ümeyye, Sa'd'a "Gün yarılandığında ve insanlar kuşluk uykusuna dalıncaya kadar bekle, daha sonr git Kabe'yi tavaf et!" dedi. Ben de o saatte gidip tavaf ettim. [Ümeyye ve] Sa'd, Kabe'yi tavaf ederken Ebu Cehil "Kabe'yi tavaf eden bu kişi de kim?" diye sordu. Sa'd, "Ben Sa'd!" diye cevap verdi. Ebu Cehil, "Ey Sa'd, sen Ka'be'yi emniyetle tavaf ediyorsun. Hâlbuki siz (Medîneliler) Muhammed ile ashâbına yardım ediyorsunuz!" Sa'd da "Evet öyledir!" diye cevap verip çekişmeye başladılar. Bunun üzerinde Ümeyye, Sa'd!a "Ebu'l-Hakem'e [yani Ebu Cehil'e] sesini yükseltme. Çünkü o, Mekke vadisinin reisidir" dedi. Sa'd, Ebu Cehil'e dönerek "Vallahi, benim Kabe'yi tavaf etmemi engellersen ben de senin [Medine'deki] Şam ticaret yolunu keserim!" dedi. Ümeyye, Sa'd'ı tutup "Sesini yükseltme" dedi. Sa'd ona kızdı ve "Yeter, bırak beni. Hz. Muhammed'in (sav) söylediğine göre bu adam (yani Ebu Cehil) seni öldürecek" dedi. Ümeyye "Beni mi öldürecek?" diye sordu. Sa'd "Evet!" diye cevap verdi. Bunun üzerine Ümeyye, "Muhammed (sav), konuştuğu zaman asla yalan söylemez" dedi ve [korku-endişe içinde] eşinin yanına dönüp "Medineli kardeşimin bana ne dediğini biliyor musun?" diye sordu. Karısı ne dediğini sorunca, "Muhammed'in söylediğine göre Ebu'l-Hakem (Ebu Cehil) beni öldürecekmiş" diye cevap verdi. Kadın "Vallahi, Muhammed (sav) asla yalan söylemez!" dedi. [Bir müddet sonra Bedir günü gelince] Bir tellal gelip seslenip Bedir'e çıktıkları vakit Ümeyye'nin karısı geldi ve "Yesribli kardeşinin [Sa'd'ın] sana söylediğini hatırlıyor musun?" diye sordu. [Sa'd'ın daha öce söylediklerini hatırlayan] Ümeyye, Kureyş ile Bedir'e çıkmak istemedi. Ebu Cehil, ona "Sen Mekke’nin eşrafındansın. En azından sefere katılıp bir iki gün yürü" dedi. O da onlarla gitti ve neticede Allah onu öldürdü.


    Öneri Formu
34369 B003632 Buhari, Menakıb, 25

Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, İbn Şihab, ona İsa b. Talha et-Teymî, ona Abdullah b. Amr b. As şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) devesinin üzerinde durdu, insanlar da, kendisine soru sormaya başladılar. Bir tanesi 'ey Allah'ın Rasulü! Ben şeytan taşlamanın, kurban kesmeden önce yapıldığını bilmiyordum. Bu yüzden kurbanımı önce kestim' dedi. Rasulullah da (sav) '(Şimdi) şeytan taşla, bunda bir sakınca yoktur' buyurdu. Bir diğeri 'ben kurban kesmenin, tıraş olmadan önce olduğunu bilmiyor­dum, onun için kurban kesmeden tıraş oldum' dedi. Rasulullah da (sav) '(Şimdi) kes, bunda bir sakınca yoktur' buyurdu. O gün insanın unuttuğu veya bilmediği şeylerden birini diğerinden evvel yapmak gibi bir şey sorulup da Rasulullah'ın (sav); "bunu yapın, zararı yok" sözünden başka bir şey söylediğini işit­medim. O gün, kişinin unutarak veya bilmeden, hac ibadetlerinden bir şeyin öne alması ya da geciktirmesiyle ilgili, Rasulullah'a (sav) ne sorulduysa, O, her birine '(Şimdi) Yapın, bunda bir sakınca yoktur' buyurdu."


    Öneri Formu
9079 M003157 Müslim, Hac, 328

Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Urve b. Zübeyr ona da Misver b. Mahreme ve Mervân şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) Hudeybiye zamanında Medine'den yüzer kişilik on küsur grup sahabiyle yola çıktı. Zü'l-Huleyfe'ye geldiklerinde Hz. Peygamber (sav), kur­banlıklarına boyunluk taktı, onları işaretledi ve umre niyetiyle ihrama gir­di.


    Öneri Formu
205285 B001695 Buhari, Hac, 106

Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona da el-A'meş şöyle demiştir: Haccac b. Yusuf minberde, içinde Bakara zikredilen sure, içinde Âli İmran zikredilen sure, içinde Nisâ zikredilen sure di­yordu. A'meş der ki: Ben Haccac'ın bu ifadelerini, İbrahim'e zik­rettim. İbrahim de şöyle dedi: Bana Abdurrahman b. Yezid şöyle dedi: Kendisi, İbn Mesud ile birlikte hac yaptığında; İbn Mesud'un Akabe cemresini taşladığı zaman vadinin içine girmiş, orada bulunan ağacın hizasına gelmiş onu yanına almış ve orada yedi tane çakıl taşı­nın her birini tekbir getirerek atmıştır. Sonra da “kendisinden başka hak ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki, üze­rine Bakara Suresi indirilmiş olan Zât, işte tam burada dikilip taş atmıştır” dedi.


    Öneri Formu
12004 B001750 Buhari, Hac, 138

Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Urve b. Zübeyr ona da Misver b. Mahreme ve Mervân şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) Hudeybiye zamanında Medine'den yüzer kişilik on küsur grup sahabiyle yola çıktı. Zü'l-Huleyfe'ye geldiklerinde Hz. Peygamber (sav), kur­banlıklarına boyunluk taktı, onları işaretledi ve umre niyetiyle ihrama gir­di.


    Öneri Formu
278765 B001694-2 B1695, B1811, B2711, B2712, B2731, B2732, B4157, B4158, B4178, B4179, B4180, B4181

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Gunder, ona Şu'be, ona Kays b. Müslim, ona Tarık b. Şihâb, ona Ebu Musa el-Eş'arî (ra) şöyle söylemiştir: Ben, (Yemen'den) Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldim. Hz. Peygamber (sav) Mekke'nin Bathâ bölgesinde devesini çökertmiş (konaklamıştı). Hz. Peygamber (sav) bana: "Hacca niyet ettin mi?" diye sordu. Ben: Evet, dedim. Hz. Peygamber (sav) "Hangi tür hac içi ihrama girip telbiye getirdin?" dedi. Hz. Peygamber'in (sav) ihrama girip telbiye getirmesi gibi, dedim. Hz. Peygamber (sav), "Güzel yaptın! Sen Kabe'yi tavaf et, Safa ile Merve arasını da say yap, sonra da ihramdan çık!" buyurdu. (Benim beraberimde kurbanlığım yoktu.) Ben, Kabe'yi tavaf edip Safa ile Merve arasında sa'y yaptım. Sonra (ih­ramdan çıkıp) Kays'tan bir kadına geldim. Kadın saçlarımı tarayıp düzeltti. Sonra da terviye günü niyetiyle ihrama girip telbiye getirdim. Artık ben hac fiillerini soranlara hep bu şekilde fetva verdim. Nihayet Ömer'in halifelik zamanında, O 'Allah'ın Kitabı'nı dikkate aldığımızda o bizlere haccı da, umreyi de Allah için tam yapın (Bakara, 2/196) buyurarak haccı tamamlamayı emrediyor. Bu çerçevede Hz. Peygamber'in (sav) sözüne baktığımızda (görüyoruz ki) O, kur­ban kesilinceye kadar ihramdan çıkmamıştır.' dedi.


    Öneri Formu
12942 B001795 Buhari, Umre, 11

Bize Ahmed b. Muhammed, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zuhrî, ona Urve b. Zübeyr ona da Misver b. Mahreme ve Mervân şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) Hudeybiye zamanında Medine'den yüzer kişilik on küsur grup sahabiyle yola çıktı. Zü'l-Huleyfe'ye geldiklerinde Hz. Peygamber (sav), kur­banlıklarına boyunluk taktı, onları işaretledi ve umre niyetiyle ihrama gir­di.


    Öneri Formu
278766 B001695-2 Buhari, Hac, 106

Bana Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona da Said b. Müseyyeb, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet emiştir: "Rasulullah (sav) 'İşini samimi bir şekilde ciddiyetle yapan köleye iki ecir vardır' buyurdu. Ebu Hureyre'nin canı elinde olan Allah'a yemin olsun ki Allah yolunda cihat etmek, haccetmek ve annemle ilgilenmek olmasaydı, köle olarak ölmeyi dilerdim." [Said b. el-Müseyyeb 'Bize ulaştığına göre Ebu Hureyre annesiyle birlikte kaldığı için, vefat edene kadar haccetmemiştir' demiştir. Ebu Tahir hadisinde 'İşini ciddiyetle samimi bir şekilde yapan kul' demiş, köle ifadesini kullanmamıştır.]


    Öneri Formu
275119 M004320-2 Müslim, Eyman, 44

Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona Salim'in rivayet ettiğine göre; "Ebu Bekir, Ömer ve İbn Ömer Abtah'ta konaklarlardı." [Zührî dedi ki: Bana Urve'nin haber verdiğine göre Aişe bunu (Abtah'ta konaklama işini) yapmaz ve şöyle derdi: Rasulullah'ın (sav) orada konaklamasının sebebi ancak yola çıkmak için daha kolay ve elverişli bir yer oluşundan dolayıdır.]


    Öneri Formu
287639 M003171-3 Müslim, Hac, 340