87 Kayıt Bulundu.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Süleyman, ona Yahya b. Saîd, ona Nâfi, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle demiştir: Biz, Peygamber'in (sav) zamanında, insanlar arasında hayır açısından tercih yapar, en hayırlı Ebu Bekir'i sayardık, sonra Ömer b. Hattâb'ı, sonra Osmân b. Affân'ı (r.anhum).
Bize Müslim b. İbrahim, ona Vuheyb, ona Eyyûb, ona İkrime, ona da İbn Abbas'ın (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Eğer bu ümmet içinden bir kimseyi dost yaran edinecek olsaydım, muhakkak onu dost edinirdim. Fakat o benim kardeşim ve arkadaşımdır"
Bize Muhammed b. Miskin, ona Ebu Hasan, ona Yahya b. Hassân, ona Süleyman, ona Şerîk b. Ebu Nemir, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Musa el-Eş'arî şöyle rivayet etmiştir: Evden abdestli olarak evden çıkıp kendi kendime “bugün Rasulullah'tan hiç ayrılmayacağım, hep onunla birlikte olacağım” dedim. Râvî der ki: Ebu Musa bu niyetle mescide geldi ve Peygamber'i (sav) sordu. Oradakiler “Peygamber (sav) mescitten çıktı ve şu tarafa yönelip gitti” dediler. (Ebu Musa der ki:) Mescitten çıkıp Peygamber'i(sav) sora sora izini takip edip edip gittim ve onu Erîs Kuyusu (bostanına) girmiş olarak buldum. Ben de Bostanın hurma dalından yapılmış olan kapısında oturdum. Nihayet Rasûlullah ihtiyacını giderip abdest aldı. Ben de kalkıp O'nun yanına vardım ve gördüm ki Rasulullah (sav) Erîs Kuyusu'nun ağzında oturmuş ve iki bacağını açarak kuyuya sarkıtmıştı. Varıp selâm verdim. Sonra geri dönüp kapının yanına oturdum ve kendi kendime “bugün ben muhakkak Rasûlullah'ın (sav) kapıcısı olacağım” dedim. Bu sırada Ebu Bekir geldi, kapıya vurdu. Ben “kimdir o?” diye sordum. “Ebu Bekir” dedi. “biraz bekle” dedim, Sonra gittim ve “ey Allah'ın Rasulü, şu bekleyen Ebu Bekir, girmek için izin istiyor” dedim. Rasulullah (sav) "ona izin ver ve kendisini cennetle müjdele" buyurdu. Hemen geri döndüm ve Ebu Bekir'e “buyur gir, Rasulullah (sav) seni cennetle müjdeliyor” dedim. Ebu Bekir içeriye girdi ve kuyu başında Rasulullah'ın sağ yanına oturdu ve Rasulullah'ın (sav) yaptığı gibi bacaklarını açarak ayaklarını kuyuya sarkıttı. Ben dönüp yerime oturdum. Ben kardeşimi abdest alıp arkamdan bana yetişmek üzere geride bırakmıştım. -kardeşini kastederek- “Allah falanca kuluna hayır dilerse, şimdi o da buraya gelir” dedim. Bu sırada biri kapıya vurdu. “Kimdir o?” dedim. “Ömer b. Hattâb girmek için izin istiyor” dedi. Ben de “biraz bekle” dedim. Sonra Rasulullah'a gelip selâm verdim ve “Ömer b. Hattâb, yanınıza girmek için izin istiyor” dedim. Rasulullah (sav) "ona izin ver ve kendisini cennetle müjdele" buyurdu. Geldim ve Ömer'e “buyur gir, Rasulullah (sav) seni cennetle müjdeledi” dedim. Ömer de girdi ve kuyu başında Rasulullah'ın sol tarafına oturdu. ve iki ayağını kuyuya sarkıttı. Ben kapı yanındaki yerime dönüp oturdum ve “eğer Allah falanca kimseye hayır dilemişse, o da buraya gelir” dedim. Yine biri gelip kapıyı vurdu. “Kimdir o?” dedim. “Osman b. Affân” dedi. “biraz bekle” dedim ve gelip haber verdim. Rasulullah (sav) "Ona izin ver ve kendisine, erişecek belâ ve imtihan üzerine onu cennetle müjdele" buyurdu. Ben de geldim ve Osman'a “buyur gir, Rasulullah (sav) sana erişecek belâ ve musibet üzerine cennetle müjdeledi” dedim. O da girdi, ancak kuyu başı dolmuş olduğu için Rasulullah'ın (sav) karşısında başka tarafa oturdu. Şerîk der ki: Saîd b. Müseyyeb “bu oturuş tarzını onların kabirleri şeklinde yorumladım” demiştir.
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyân, ona Câmi b. Ebu Raşid, ona Ebu Ya'lâ, ona da Muhammed el-Hanefiyye şöyle demiştir: Babama “Rasulullah'tan (sav) sonra insanların en hayırlısı kimdir?” diye sordum. Bana “Ebu Bekir” dedi. sonra kimdir?” dedim. Babam “sonra Ömer” dedi. Ben sonra Osman demesinden çekinerek “sonra sensin değil mi?” dedim. Babam “ben Müslümanlardan bir adam olmaktan başka bir şey değilim” dedi.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Saîd, ona ona Katâde, ona da Enes (ra) şöyle demiştir: Peygamber (sav) beraberinde Ebu Bekir, Ömer ve Osman olduğu hâlde Uhud Dağı'na çıkmıştı. Orada bulundukları sırada dağ deprendi. Peygamber (sav) -zannediyorum ayağıyla dağa vurup- "ey Uhud sakin ol, senin üzerinde bir Peygamber, bir Sıddık ve iki şehit bulunmaktadır" buyurdu.
Bize Muhammed b. Râfi, ona Hüseyin, ona Zâide, ona Ebu Hasîn, ona da Sa'd B. Ubeyde şöyle demiştir: Bir adam İbn Ömer'e gelip Osman hakkında fikrini sordu. İbn Ömer, Osman'ın güzel tavır ve işlerinden bahsetti sonra da o kimseye “herhalde bu anlattığım şeyler hoşuna gitmedi” dedi. O kimse “Evet” dedi. İbn Ömer “Allah senin burnunu sürtsün” dedi. Sonra o kimse İbn Ömer'e Ali hakkındaki fikrini sordu. İbn Ömer, Ali'nin güzel tavır ve davranışlarını saydı ve “işte Ali budur, evi de Peygamber'in (sav) evlerinin tam ortasındadır (en güzelidir)” dedi, sonra “herhalde bu anlattığım şeyler hoşuna gitmedi” dedi. O adam “evet” dedi. Bunun üzerine İbn Ömer ona “Allah senin burnunu sürtsün. Git benim aleyhime elinden ne geliyorsa onu yap” dedi.