27 Kayıt Bulundu.
Bize Ömer b. Hafs b. Ğiyâs, ona babası (Hafs b. Ğiyâs), ona A'meş, ona Amr b. Mürre, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: "Sen en yakın akrabanı uyar" ayeti indiği zaman Peygamber (sav) Safa Tepesi üzerine çıkıp "Ey Fihr oğulları! Ey Adiyy oğulları!" diye oymak oymak bütün Kureyş soylarını, yanına toplanıncaya kadar, çağırmaya başladı. Çağrılanlardan herhangi biri oraya gitmeye güç yetiremediği zaman, ne olduğunu öğrenmek üzere yerine bir elçi gönderirdi. Ebu Leheb ve Kureyş geldi. Hz. Peygamber (sav) "ben size şu vadide birtakım düşman süvarileri vardır, sizin üzerinize baskın yapmak istiyorlar diye haber versem, ne dersiniz? Bana inanır mısınız?" dedi. Topluluk “evet inanırız. Çünkü biz senden bu güne kadar sadece doğruluk gördük” dediler. Hz. Peygamber "öyleyse ben, şiddetli bir azabın öncesinde sizleri uyaran bir uyarıcıyım" dedi. Bunun Ebu Leheb “Yazık sana! kalan ömrün hüsranla geçsin. Bizleri bunun için mi burada topladın?” dedi. Bu sözleri üzerine şu sure indi: "Ebu Leheb'in iki eli kurusun. Kendisi de kurudu (helak oldu). Ona ne malı, ne kazandığı fayda vermedi... " (Tebbet Suresi, 1-5)
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Allah (ac) "En yakın akrabalarını uyar" ayetini (Şuarâ, 214) indirince Rasulullah (sav) kalkıp "Ey Kureyş ahalisi! (iman ederek) canlarınızı (Allah'tan) satın alın! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle sizden def edemem. Ey Abdümenâf oğulları! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle sizden def edemem! Ey Abbas b. Abdülmuttalib! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem! Ey Rasulullah'ın halası Safiyye! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem! Ey Muhammed'in kızı Fatıma! Malımdan dilediğini iste ama ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem" buyurdu. Esbağ, rivayeti İbn Vehb'ten, o Yunus'tan, o da İbn Şihâb'tan nakletmekle Ebu Yemân'a mütabaatta bulunmuştur.
Bize Yusuf b. Musa, ona Ebu Usame, ona A'meş, ona Amr b. Mürre, Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (r.anhuma) şöyle demiştir: "En yakın akrabanı" (ve onlardan ihlâsa erdirilen cemâatini) "uyar" (Şuarâ, 214) ayeti inince, Rasulullah (sav) Safâ Tepe'sine çıktı ve "Yâ sabâhâh! (uyanın ey Kureyş, baskın var)" diye seslendi. İnsanlar “Bu kimdir?” diyerek Hz. Peygamber'in yanına toplandılar. Peygamber (sav) onlara "Ne dersiniz? Ben size 'Şu dağın arkasından bir süvari birliği çıkacak' diye haber versem, bana inanır mısınız?" buyurdu. Onlar da “Biz senden bir yalan duymadık” dediler. Peygamber (sav) "Öyleyse ben şiddetli bir azabın öncesinde sizleri uyaran kimseyim" buyurdu. Ebu Leheb “Yazık sana! Bizi buraya bunun için mi topladın!” dedi sonra kalkıp gitti. Bunun üzerine "Tebbet yedâ Ebî Lehebin ve tebb" suresi indi. A'meş o gün bu ayeti "kad tebbe" şeklinde okumuştur
Bize Muhammed b. Selâm, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Amr b. Mürra, ona Said b. Cübeyr, ona İbn Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Safâ Tepe'sine çıktı ve "Yâ sabâhâh! (uyanın ey Kureyş)" diye seslendi. Kureyşliler onun yanına toplandılar. Hz. Peygamber (sav) onlara "Ben size düşman size sabah yada akşam baskın yapacak desem? Ne dersiniz? Bana inanır mısınız?" buyurdu. Onlar da “evet” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Öyleyse ben şiddetli bir azabın öncesinde sizleri uyaran kişiyim" buyurdu. Ebu Leheb “Yazık sana! Bizi buraya bunun için mi topladın!” dedi sonra kalkıp gitti. Bunun üzerine Aziz ve Celil Allah "Tebbet yedâ Ebî Lehebin ve tebb" suresini indirdi.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Allah (ac) "En yakın akrabalarını uyar" ayetini (Şuarâ, 214) indirince Rasulullah (sav) kalkıp "Ey Kureyş ahalisi! (iman ederek) canlarınızı (Allah'tan) satın alın! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle sizden def edemem. Ey Abdümenâf oğulları! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle sizden def edemem! Ey Abbas b. Abdülmuttalib! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem! Ey Rasulullah'ın halası Safiyye! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem! Ey Muhammed'in kızı Fatıma! Malımdan dilediğini iste ama ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem" buyurdu. Esbağ, rivayeti İbn Vehb'ten, o Yunus'tan, o da İbn Şihâb'tan nakletmekle Ebu Yemân'a mütabaatta bulunmuştur.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Allah (ac) "En yakın akrabalarını uyar" ayetini (Şuarâ, 214) indirince Rasulullah (sav) kalkıp "Ey Kureyş ahalisi! (iman ederek) canlarınızı (Allah'tan) satın alın! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle sizden def edemem. Ey Abdümenâf oğulları! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle sizden def edemem! Ey Abbas b. Abdülmuttalib! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem! Ey Rasulullah'ın halası Safiyye! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem! Ey Muhammed'in kızı Fatıma! Malımdan dilediğini iste ama ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem" buyurdu. Esbağ, rivayeti İbn Vehb'ten, o Yunus'tan, o da İbn Şihâb'tan nakletmekle Ebu Yemân'a mütabaatta bulunmuştur.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Allah (ac) "En yakın akrabalarını uyar" ayetini (Şuarâ, 214) indirince Rasulullah (sav) kalkıp "Ey Kureyş ahalisi! (iman ederek) canlarınızı (Allah'tan) satın alın! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle sizden def edemem. Ey Abdümenâf oğulları! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle sizden def edemem! Ey Abbas b. Abdülmuttalib! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem! Ey Rasulullah'ın halası Safiyye! Şüphesiz ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem! Ey Muhammed'in kızı Fatıma! Malımdan dilediğini iste ama ben Allah'tan (gelecek bir azabı) hiç bir şeyle senden def edemem" buyurdu. Esbağ, rivayeti İbn Vehb'ten, o Yunus'tan, o da İbn Şihâb'tan nakletmekle Ebu Yemân'a mütabaatta bulunmuştur.