62 Kayıt Bulundu.
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Alâ, o ikisine Ebu Üsame, ona Ömer b. Hamza, ona Salim, ona da (Abdullah) b. Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Allah (cc) kıyamet günü gökleri dürer, sonra onları sağ eline alır, sonra da “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede zorbalar, nerede büyüklük taslayanlar?” buyurur. Ardından yerleri dürer ve sonra da onları alıp kavrar." İbn Alâ der ki: "Yerleri diğer eline alır ve yine “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede zorbalar, nerede büyüklük taslayanlar?” buyurur."
(Resûlüm!) Sen, sana vahyolunana uy ve Allah hükmedinceye kadar sabret. O hakimlerin en hayırlısıdır.
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Alâ, o ikisine Ebu Üsame, ona Ömer b. Hamza, ona Salim, ona da (Abdullah) b. Ömer, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Allah (cc) kıyamet günü gökleri dürer, sonra onları sağ eline alır, sonra da “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede zorbalar, nerede büyüklük taslayanlar?” buyurur. Ardından yerleri dürer ve sonra da onları alıp kavrar." İbn Alâ der ki: "Yerleri diğer eline alır ve yine “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede zorbalar, nerede büyüklük taslayanlar?” buyurur."
Bize Yezid b. Harun, ona Hemmam b. Yahya, ona Kasım b. Abdülvahid el-Mekkî, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona da Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: "Bir adamın Rasulullah'tan (sav) duyduğu bir hadis bana ulaştı. Bunun üzerine bir deve satın aldım ve yükümü ona sardım. Bir ay boyunca yolculuk yaptım, sonunda Şam'da onun yanına geldim. Bir de baktım ki Abdullah b. Üneys ordadır. Kapıcısına, “Cabir'in kapıda olduğunu ona söyle” dedim. “Abdullah'ın oğlu mu?” diye sordu, “Evet” dedim. Abdullah çıktı, elbisesini yere serdi, birbirimizin boynuna sarıldık. Ona “Senin kısas hakkında Rasulullah'tan (sav) işittiğin ve naklettiğin bir hadis bana ulaştı fakat senin yada benim ölmemden önce onu senden dinleyememekten endişe ettim” dedim. Bunun üzerine o, şöyle dedi: Allah Rasulünü işittim “İnsanlar yada kullar kıyamet günü çıplak, sünnetsiz ve bühm olarak toplanacaktır” buyurdu. Biz “Bühm nedir?” diye sorduk. Peygamber (sav) “yanlarında hiç bir şey olmadan” dedi ve şöyle devam etti: (Sonra Allah onlara) yakından duyacakları bir ses ile “ben Melik'im (her şeyin malikiyim), ben Deyyan'ım (herkesin ve her amelin karşılığını verenim). Cehennem ehlinden birinin cennet ehlinden alacağını alıp hak sahibine vermedikçe cehennem ehli cehenneme giremez. Cennet ehlinden birinin cehennem ehlinden -bir tokat bile olsa- alacağını alıp hak sahibine vermedikçe cennet ehli de cennete giremez” buyurdu. Biz “çıplak, sünnetsiz ve dünyalık hiç bir şeye sahip olmadan Allah'ın huzunuza nasıl çıkacağız” dedik. Hz. Peygamber (sav) “iyilikler ve kötülüklerle” dedi."
Açıklama: el-Kâsım b. Abdilvehhâb el-Mekkî'nin durumu hakkında Ebû Hâtim'e sorulmuş o da cevaben hadisi yazılır demiştir. Hadisi huccet/delil olur mu diye sorulduğunda ise Süfyân ve Şu'be'nin hadisi delil olur demiştir. Şuayb Arnavut'un belirttiğine göre el-Kâsım b. Abdilvehhâb el-Mekkî hakkında herhangi bir cerh bulamamıştır.
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "Allah (cc), kıyamet günü yeryüzünü kavrar, gökleri de sağ eline alır, sonra “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede yeryüzünün hükümdarları!” buyurur." [Bu hadisi, Şuayb, Zübeydî, İbn Müsafir ve İshak b. Yahya, onlara Zührî, ona da Ebu Seleme benzer lafızlarla nakletmiştir.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İshak b. Yahya arasında inkıta' vardır.
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "Allah (cc), kıyamet günü yeryüzünü kavrar, gökleri de sağ eline alır, sonra “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede yeryüzünün hükümdarları!” buyurur." [Bu hadisi, Şuayb, Zübeydî, İbn Müsafir ve İshak b. Yahya, onlara Zührî, ona da Ebu Seleme benzer lafızlarla nakletmiştir.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdurrahman b. Halid arasında inkıta' vardır.
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "Allah (cc), kıyamet günü yeryüzünü kavrar, gökleri de sağ eline alır, sonra “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede yeryüzünün hükümdarları!” buyurur." [Bu hadisi, Şuayb, Zübeydî, İbn Müsafir ve İshak b. Yahya, onlara Zührî, ona da Ebu Seleme benzer lafızlarla nakletmiştir.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ebu Hüzeyl arasında inkıta' vardır.
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "Allah (cc), kıyamet günü yeryüzünü kavrar, gökleri de sağ eline alır, sonra “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede yeryüzünün hükümdarları!” buyurur." [Bu hadisi, Şuayb, Zübeydî, İbn Müsafir ve İshak b. Yahya, onlara Zührî, ona da Ebu Seleme benzer lafızlarla nakletmiştir.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Şuayb b. Ebu Hamza arasında inkıta' vardır.
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "Allah (cc), kıyamet günü yeryüzünü kavrar, gökleri de sağ eline alır, sonra “gerçek hükümdar ve melik benim, hani nerede yeryüzünün hükümdarları!” buyurur." [Bu hadisi, Şuayb, Zübeydî, İbn Müsafir ve İshak b. Yahya, onlara Zührî, ona da Ebu Seleme benzer lafızlarla nakletmiştir.]
Bize Mukaddem b. Muhammed, ona amcası Kasım b. Yahya, ona Ubeydullah, ona Nafi', ona da İbn Ömer (r.anhuma), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah (cc), kıyamet günü yeryüzünü kavrar, gökleri de sağ eline alır, sonra “gerçek hükümdar ve melik benim” buyurur." [Bu hadisi Said, İmam Malik'ten rivayet etmiştir.]