346 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Selâm, ona Ebû Hâlid el-Ahmer, ona da Humeyd, Enes b. Mâlik (r.a)'den rivayet etti: "Biz henüz çocukken Resûlüllah (s.a.v) yanımıza geldi ve bize selâm verdi. Sonra beni bir işe gönderdi. Ben ona dönünceye kadar da beni beklemek üzere yolda oturdu." (Enes) dedi ki: "Bu yüzden ben (annem) Ümmü Süleym'in yanına geç gittim. Bunun üzerine bana: -Seni ne alıkoydu (da geciktin)? dedi. Ben de: -Peygamber (s.a.v) beni bir işe gönderdi (onun için geciktim), dedim. O da: —Nedir o (iş)? dedi. Ben de: —O bir sırdır (söyleyemem), dedim. Annem: —Resûlüllah (s.a.v)'ın sırrını (iyi) muhafaza et (kimseye söyleme), dedi."
Açıklama: İnsan ve vasıtaların gelip geçtiği işlek yollar üzerinde oturulmasını Hz. Peygamber (s.a.v.) hoş görmemişler ve yollar üzerinde oturulmamasını istemişlerdir. Oturmak mecburiyetinde kalınca da, selamlaşmayı terketmeyerek, gelip-geçişi daraltmayacak, başkasına engel olmayacak ve harama düşmeyecek şekilde oturulmasına müsaade etmişlerdir. Burada kendilerinin bizzat oturuşu, ya yolun trafiği olmayışından, ya da E n e s'in başka yerde Peygamberi aramasına mahal bırakmak istemeyişinden olsa gerektir.