Öneri Formu
Hadis Id, No:
159687, TŞ000348
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ إِسْحَاقَ الْهَمْدَانِيُّ ،حَدَّثَنَا عَبْدَةُ ، عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ عَائِشَةَ ، قَالَتْ : مَا ضَرَبَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، بِيَدِهِ شَيْئًا قَطُّ ، إِلا أَنْ يُجَاهِدَ فِي سَبِيلِ اللهِ ، وَلا ضَرَبَ خَادِمًا َوِلا امْرَأَةً
Tercemesi:
Hz. Âişe (r.anhâ) validemiz anlatıyor:
Resûl-i Ekrem Efendimiz, -sâdece Allah yolunda cihâd hâli hâriç -hiç bir zaman eliyle hiç bir şeye vurmamışlardır. O'nun, ne bir hizmetçisini ve ne hanımlarından birisini dövdüğü de olmamıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 348, /558
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Hz. Peygamber, hanımlarıyla ilişkileri
Hz. Peygamber, hizmetçileri, köleleri
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Kadın, Şiddet, kadına şiddet uygulamak, dövmek
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ , حَدَّثَنَا جعفر بن سليمان الضبعي , عن مالك بن دينار قال : مَا شَبِعَ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ خُبْزٍ قَط , وَلَحم إِلاَّ عَلى ضفَفَ
قال مالك بن دينار : سألت رجلا من أهل البادية : ما الضفف ؟ فقال : أن يتناول مع الناس
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159412, TŞ000072
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ , حَدَّثَنَا جعفر بن سليمان الضبعي , عن مالك بن دينار قال : مَا شَبِعَ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ خُبْزٍ قَط , وَلَحم إِلاَّ عَلى ضفَفَ
قال مالك بن دينار : سألت رجلا من أهل البادية : ما الضفف ؟ فقال : أن يتناول مع الناس
Tercemesi:
Mâlik b. Dînâr (ö: 127/745) rivayet ediyor :
Resûlullah Efendimiz, tek başlarına oldukları zaman et ile ekmeği kat'iyyen doyuncaya kadar yememişler; ancak diğer insanlarla birlikte do¬yuncaya kadar yedikleri olmuştur.
Mâlik b. Dînâr der ki : Çöl sakinlerinden birisine, metinde geçen "zafef tâbirinin anlamını sordum. O bedevî : "İnsanlarla (misafirlerle) birlikte yemek yemek" demektir, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 72, /173
Senetler:
()
Konular:
Geçim, Hz. Peygamber'in geçim sıkıntısı
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159682, TŞ000343
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبَّاسُ بْنُ مُحَمَّدٍ الدُّورِيُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللهِ بْنُ يَزِيدَ الْمُقْرِئِ حَدَّثَنَا لَيْثُ بْنُ سَعْدٍ حَدَّثَنَا أَبُو عُثْمَانَ الْوَلِيدُ بْنُ أَبِي الْوَلِيدِ ، عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ خَارِجَةَ ، عَنْ خَارِجَةَ بْنِ زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ ، قَالَ : دَخَلَ نَفَرٌ عَلَى زَيْدِ بْنِ ثَابِتٍ ، فَقَالُوا لَهُ : حَدِّثْنَا أَحَادِيثَ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، قَالَ : مَاذَا أُحَدِّثُكُمْ ؟ كُنْتُ جَارَهُ فَكَانَ إِذَا نَزَلَ عَلَيْهِ الْوَحْيُ بَعَثَ إِلَيَّ فَكَتَبْتُهُ لَهُ ، فَكُنَّا إِذَا ذَكَرْنَا الدُّنْيَا ذَكَرَهَا مَعَنَا ، وَإِذَا ذَكَرْنَا الآخِرَةَ ذَكَرَهَا مَعَنَا ، وَإِذَا ذَكَرْنَا الطَّعَامَ ذَكَرَهُ مَعَنَا ، فَكُلُّ هَذَا أُحَدِّثُكُمْ عَنِ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم
Tercemesi:
Hârice b. Zeyd b. Sabit rivayet ediyor:
Bir grup insan, babam Zeyd b. Sabit (r.a)'in huzuruna gelerek, "Bize, Peygamber Efendimiz'den bahsetmenizi, O'na ait bilgi vermenizi rica ediyoruz" dediler.
"Sizlere hangi birisinden bahsedeyim bilmem ki, dedim. Ben, Resûlullah Efendimiz'in ev komşusu idim. Kendilerine vahiy nazil olduğu zamanlarda beni çağırtırlardı. Ben de gider, gelen vahiyleri yazardım. Yüce huzurlarında, bazen dünyâ işlerine ait konular konuşurduk; bizim konuşmamıza o da iştirak ederdi. Ahiret işlerine dâir bir bahis açsak, bizimle birlikte o da konuşurdu. Yerine göre yeme içme lâfı etsek, bu hususta O da düşüncelerini söylerdi. İşte bütün bunlar, Peygamber Efendimiz hakkında sizlere anlatabileceğim haberlerdir".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 343, /549
Senetler:
()
Konular:
Hadis Rivayeti
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Kur'an, yazılışı ve yazıldığı malzeme
Yazı, katiplik
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ أنبأنا جَعْفَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ الضُّبَعِيُّ ، عَنْ ثَابِتٍ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، قَالَ : خَدَمْتُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم عَشْرَ سِنِينَ ، فَمَا قَالَ لِي أُفٍّ قَطُّ ، وَمَا قَالَ لِشَيْءٍ صَنَعْتُهُ ، لِمَ صَنَعْتَهُ ، وَلا لِشَيْءٍ تَرَكْتُهُ ، لِمَ تَرَكْتَهُ ؟ وَكَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، مِنْ أَحْسَنِ النَّاسِ خُلُقًا ، وَلا مَسَسْتُ خَزًّا وَلا حَرِيرًا ، وَلا شَيْئًا كَانَ أَلْيَنَ مِنْ كَفِّ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَلا شَمَمْتُ مِسْكًا قَطُّ ، وَلا عِطْرًا كَانَ أَطْيَبَ مِنْ عَرَقِ رسول الله صلى الله عليه وسلم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159684, TŞ000345
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ أنبأنا جَعْفَرُ بْنُ سُلَيْمَانَ الضُّبَعِيُّ ، عَنْ ثَابِتٍ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، قَالَ : خَدَمْتُ رَسُولَ اللهِ صلى الله عليه وسلم عَشْرَ سِنِينَ ، فَمَا قَالَ لِي أُفٍّ قَطُّ ، وَمَا قَالَ لِشَيْءٍ صَنَعْتُهُ ، لِمَ صَنَعْتَهُ ، وَلا لِشَيْءٍ تَرَكْتُهُ ، لِمَ تَرَكْتَهُ ؟ وَكَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، مِنْ أَحْسَنِ النَّاسِ خُلُقًا ، وَلا مَسَسْتُ خَزًّا وَلا حَرِيرًا ، وَلا شَيْئًا كَانَ أَلْيَنَ مِنْ كَفِّ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، وَلا شَمَمْتُ مِسْكًا قَطُّ ، وَلا عِطْرًا كَانَ أَطْيَبَ مِنْ عَرَقِ رسول الله صلى الله عليه وسلم
Tercemesi:
Enes b. Mâlik (r.a) anlatıyor:
Ben, Resûlullah Efendimiz'e tam on yıl hizmet ettim. Bu müddet zarfında bana, bir defa olsun "üfff!." bile demedi. Yaptığım münasebetsizliklerden dolayı "bunu niçin yaptın?" demedikleri gibi; yapılması gereken bir şeyi ihmâl edişimden dolayı da "bunu neden yapmadın?" diye azarlamadı.
Peygamber Efendimiz, insanların en güzel huylusu idi.
Ben, ne bir ibrişime, ne bir ipeğe ve ne de benzeri her hangi bir şeye dokunmadım ki, onlar, Peygamber Efendimiz'in avuçlarından daha yumuşak olsun.
Hayâtımda hiç bir misk ve ıtır (koku) koklamadım ki, onların kokusu, Hazreti Peygamber'in terlerinden daha hoş koksun!.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 345, /553
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, Hz. Peygamber'in ahlakı
Hz. Peygamber, hizmetçileri, köleleri
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, terlemesi ve terinin saklanması
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Sahabe, Hz. peygamber'e hizmeti
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ، وَأَحَمْدُ بْنُ عَبْدَةَ هُوَ الضَّبِّيُّ ، وَالْمَعْنَى وَاحِدٌ ، قَالا : حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ ، عَنْ سَلْمٍ الْعَلَوِيِّ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، عَنْ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، أَنَّهُ كَانَ عِنْدَهُ رَجُلٌ بِهِ أَثَرُ صُفْرَةٍ ، قَالَ : وَكَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، لا يكَادُ يُواجِهُ أَحَدًا بِشَيْءٍ يَكْرَهُهُ ، فَلَمَّا قَامَ ، قَالَ لِلْقَوْمِ : لَوْ قُلْتُمْ لَهُ يَدَعُ هَذِهِ الصُّفْرَةَ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159685, TŞ000346
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ ، وَأَحَمْدُ بْنُ عَبْدَةَ هُوَ الضَّبِّيُّ ، وَالْمَعْنَى وَاحِدٌ ، قَالا : حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ ، عَنْ سَلْمٍ الْعَلَوِيِّ ، عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، عَنْ رَسُولِ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، أَنَّهُ كَانَ عِنْدَهُ رَجُلٌ بِهِ أَثَرُ صُفْرَةٍ ، قَالَ : وَكَانَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، لا يكَادُ يُواجِهُ أَحَدًا بِشَيْءٍ يَكْرَهُهُ ، فَلَمَّا قَامَ ، قَالَ لِلْقَوْمِ : لَوْ قُلْتُمْ لَهُ يَدَعُ هَذِهِ الصُّفْرَةَ
Tercemesi:
Yine Enes b. Mâlik (r.a) anlatıyor:
Bir gün Peygamber Efendimiz'in huzuruna bir adam gelmişti. Üstünde, süründüğü sarı renkli kokunun benek benek izleri kalmıştı. Resûl-i Ekrem Efendimiz, hoşlanmadığı davranışları bir kimsenin yüzüne karşı söylemezlerdi. İşte bu şahıs kalkıp gidince, Peygamberimiz çevresindekilere: "O adama söyleseniz de bu sarı renkli nesneyi sürünmekten vazgeçse!." buyurdular.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 346, /555
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hataları düzeltmesi
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Süslenme, sarı renk elbise, saçı sakalı sarıya boyamak
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ ، قَالَ : سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللهِ ، يَقُولُ : مَا سُئِلَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، شَيْئًا قَطُّ فَقَالَ : لا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159691, TŞ000352
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ الْمُنْكَدِرِ ، قَالَ : سَمِعْتُ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللهِ ، يَقُولُ : مَا سُئِلَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ، شَيْئًا قَطُّ فَقَالَ : لا
Tercemesi:
Câbir b. Abdullah (r.a) şöyle demiştir:
"Resûl-i Ekrem Efendimiz'den her hangi bir şey istendiğinde, O, hiç bir zaman "hayır!"dememişlerdir".
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 352, /570
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مُوسَى بْنِ أَبِي عَلْقَمَةَ الْمَدِينِيُّ ،حَدَّثَنِي أَبِي ، عَنْ هِشَامِ بْنِ سَعْدٍ ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ ، أَنَّ رَجُلا جَاءَ إِلَى النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم ، فَسَأَلَهُ أَنْ يُعْطِيَهُ ، فَقَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم : مَا عِنْدِي شَيْءٌ ، وَلَكِنِ ابْتَعْ عَلَيَّ ، فَإِذَا جَاءَنِي شَيْءٌ قَضَيْتُهُ فَقَالَ عُمَرُ : يَا رَسُولَ اللهِ ، قَدْ أَعْطَيْتُهُ فَمَّا كَلَّفَكَ اللَّهُ مَا لا تَقْدِرُ عَلَيْهِ ، فَكَرِهَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم قَوْلَ عُمَرَ ، فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ : يَا رَسُولَ اللهِ ، أَنْفِقْ وَلا تَخَفْ مِنْ ذِي الْعَرْشِ إِقْلالا ، فَتَبَسَّمَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم وَعُرِفَ فِي وَجْهِهِ الْبِشْرَ لِقَوْلِ الأَنْصَارِيِّ ، ثُمَّ قَالَ : بِهَذَا أُمِرْتُ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
159694, TŞ000355
Hadis:
حَدَّثَنَا هَارُونُ بْنُ مُوسَى بْنِ أَبِي عَلْقَمَةَ الْمَدِينِيُّ ،حَدَّثَنِي أَبِي ، عَنْ هِشَامِ بْنِ سَعْدٍ ، عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ ، عَنْ أَبِيهِ ، عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ ، أَنَّ رَجُلا جَاءَ إِلَى النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم ، فَسَأَلَهُ أَنْ يُعْطِيَهُ ، فَقَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم : مَا عِنْدِي شَيْءٌ ، وَلَكِنِ ابْتَعْ عَلَيَّ ، فَإِذَا جَاءَنِي شَيْءٌ قَضَيْتُهُ فَقَالَ عُمَرُ : يَا رَسُولَ اللهِ ، قَدْ أَعْطَيْتُهُ فَمَّا كَلَّفَكَ اللَّهُ مَا لا تَقْدِرُ عَلَيْهِ ، فَكَرِهَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم قَوْلَ عُمَرَ ، فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الأَنْصَارِ : يَا رَسُولَ اللهِ ، أَنْفِقْ وَلا تَخَفْ مِنْ ذِي الْعَرْشِ إِقْلالا ، فَتَبَسَّمَ رَسُولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم وَعُرِفَ فِي وَجْهِهِ الْبِشْرَ لِقَوْلِ الأَنْصَارِيِّ ، ثُمَّ قَالَ : بِهَذَا أُمِرْتُ
Tercemesi:
Ömer İbn'ül-Hattâb (r.a) anlatıyor:
Adamın birisi Hazreti Peygamber'e gelerek, kendisine bir şey vermesini istedi. Resûl-i Ekrem Efendimiz de:
- "Şu anda yanımda sana verebilecek bir şey yok; fakat sen git, benim adıma istediğin şeyi satın al, elime geçince ben parasını öderim" buyurdular. Ben, hemen söze karışarak:
- "Yâ Resûlallah, dedim. Siz bu adama daha önce de verdiniz, şimdi bu külfete ne lüzum var. Kaldı ki Allah, size, gücünüzün yetmediği bir şeyi yüklememiştir".
Ne var ki Peygamber Efendimiz, Ömer'in bu sözünü hoş karşılamadılar. Bunun üzerine mecliste bulunan Ensâr'dan birisi:
- "Yâ Resûlallah, dedi. İnfâk et (ver). Ve kesinlikle, Arş'ın Sahibi
azaltır diye korkma!.".
Ensârînin bu sözü Hazret-i Peygamber'in o kadar hoşuna gitti ki, mübarek yüzlerinde sevinç belirtileri okunacak şekilde gülümsediler. Ve arkasından şöyle buyurdular:
- "Zâten ben de öyle emrolundum."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Şemail-i Muhammediyye, 355, /573
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Ebu Zeyd Eslem el-Adevi (Eslem)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Abbad Hişam b. Sa'd el-Kuraşî (Hişam b. Sa'd)
5. Musa b. Ebu Alkame el-Fervi (Musa b. Abdullah b. Muhammed b. Abdullah b. Ebu Ferve)
6. Harun b. Musa el-Fervî (Harun b. Musa b. Abdullah b. Muhammed)
Konular:
Gülmek, Hz. Peygamber'in gülmesi
Hz. Peygamber, cömertliği
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, sahabe ile ilişkisi
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi