362 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Sinan, ona Füleyh; (T) Bize İbrahim b. Münzir, ona Muhammed b. Fuleyh, ona babası (Füleyh b. Süleyman), ona Hilal b. Ali, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav) bir mecliste topluluğa konuşurken yanına bir adam gelip 'kıyamet ne zaman kopacak' diye sordu. Rasulullah (sav) ise konuşmaya devam etti. Bazıları; 'dediğini duydu ama ondan hoşlanmadı' dedi. Bazıları ise 'yok, işitmedi' dedi. Nihayet konuşmasını bitirince sanıyorum şöyle demişti: 'kıyametten soran kişi nerede?' O kimse de 'işte buradayım, yâ Rasulallah' dedi. Peygamber de şöyle buyurdu: "'Emanet zayi edildiğinde kıyameti bekle'. O kimse, 'onun zayi edilmesi nasıl olur' deyince, Hz. Peygamber (sav), 'iş, ehli olmayana verildiğinde kıyameti bekle' buyurdu."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Ebu Muaviye ve Vekî', ona A'meş, ona Şakîk ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (sizden) iki kişi, arkadaşlarını bırakıp (kendi aralarında) gizlice konuşmasın. Çünkü bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Ubeydullah b. Musa, ona A'meş, ona Ebu Vâil ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Üç kişi (bir arada) olduğunuz zaman, ikisi diğer arkadaşını bırakıp (birbiriyle) fısıldaşmasın. Zira bu, onu üzer."
Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona Ebu Muaviye ve Vekî', ona A'meş, ona Şakîk ona da Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (sizden) iki kişi, arkadaşlarını bırakıp (kendi aralarında) gizlice konuşmasın. Çünkü bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Abdullah b. Said, İshak b. İbrahim b. Habib ve Ali b. Münzir, onlara Muhammed b. Fudayl, ona Ata b. es-Sâib ona da Şakik'in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) yatsı namazından sonra konuşmamız nedeniyle bizi ayıpladı. İbn Mace dedi ki: yani "(Hz. Peygamber) bizi bundan men etti".
Bize Muhammed b. Sinan, ona Füleyh; (T) Bize İbrahim b. Münzir, ona Muhammed b. Fuleyh, ona babası (Füleyh b. Süleyman), ona Hilal b. Ali, ona Atâ b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), bir mecliste topluluğa konuşurken yanına bir adam gelip 'kıyamet ne zaman (kopacak)' dedi. Rasulullah (sav) ise konuşmaya devam etti. Bazıları 'dediğini işitti ama ondan hoşlanmadı' dediler. Bazıları da 'yok, işitmedi' dediler. Nihayet konuşmasını bitirince 'kıyametten soran nerede -râvi, öyle zannediyorum dedi-' buyurdu. (Adam), 'işte buradayım, yâ Rasulullah' dedi. O, "emanet zayi edildiğinde kıyameti bekle" buyurdu. (Adam), 'onun zayi edilmesi nasıl olur' dedi. Hz. Peygamber (sav) de şöyle buyurdu: "iş, ehli olmayana verildiğinde kıyameti bekle"
Bize Abdullah b. Said, İshak b. İbrahim b. Habib ve Ali b. Münzir, onlara Muhammed b. Fudayl, ona Ata b. es-Sâib ona da Şakik'in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) yatsı namazından sonra konuşmamız nedeniyle bizi ayıpladı. İbn Mace dedi ki: yani "(Hz. Peygamber) bizi bundan men etti".
Açıklama: Hz. Peygamber'in sahâbeyi yatsı namazından sonra konuşmaları nedeniyle ayıplaması, konuşmanın haramlığına değil hoş görülmediğine işaret etmektedir. Bunun gerekçesi olarak kişilerin yatsıdan sonra uzun süre uyanık kalmalarının gece namazına kalkmalarına engel olacağı, yatsı namazının kişinin o günkü son ameli olması ve bu şekilde uykuya dalması gibi muhtemel sebepler sayılmıştır (bk. İbn Receb, Fethu'l-Bari [Kahire, 1996],5/158-9).
Bize Abdullah b. Said, İshak b. İbrahim b. Habib ve Ali b. el-Munzir, onlara Muhammed b. Fudayl, ona Ata b. es-Sâib ona da Şakik'in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) yatsı namazından sonra konuşmamız nedeniyle bizi ayıpladı. İbn Mace dedi ki: yani "(Hz. Peygamber) bizi bundan men etti".
Açıklama: Hz. Peygamber'in sahâbeyi yatsı namazından sonra konuşmaları nedeniyle ayıplaması, konuşmanın haramlığına değil hoş görülmediğine işaret etmektedir. Bunun gerekçesi olarak kişilerin yatsıdan sonra uzun süre uyanık kalmalarının gece namazına kalkmalarına engel olacağı, yatsı namazının kişinin o günkü son ameli olması ve bu şekilde uykuya dalması gibi muhtemel sebepler sayılmıştır (bk. İbn Receb, Fethu'l-Bari [Kahire, 1996],5/158-9).
Bize Ebu Velid, ona Şu'be, ona Seleme b. Küheyl ona da Ebu Seleme evimizde Ebu Hüreyre’den (ra) şöyle rivayet etti: Bir adam Hz. Peygamber'den (sav) alacağını ödemesini istedi ve isteme esnasında (Hz. Peygamber'e) kaba ve sert davrandı. (Bu hareketinden dolayı) Hz. Peygamber'in ashâbı da ona tepki gösterdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Bırakın onu! Hak sahibinin söz söyleme hakkı vardır. Bu kişi için bir deve satın alın da ona verin!" buyurdu. Sahâbe, "Biz (onun devesi ile aynı yaşta bir deve değil de) onun devesinden daha değerlisini bulabiliyoruz." dediler. Hz. Peygamber (sav) "O (daha kıymetli olan) deveyi satın alın da, bu kişiye verin. Çünkü sizin hayırlınız, borcunu en güzel şekilde ödeyeninizdir." buyurdu.