277 Kayıt Bulundu.
Bize Bağdat'ta Ebu’l-Hüseyin Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişrân, ona İsmail b. Muhammed es-Saffâr, ona Ahmed b. Mansûr, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer, ona da Zührî, Rasûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Beş şey Müslümanın, kardeşi üzerindeki hakkıdır; Selam almak, aksırana يرحمك الله (Allah sana merhamet buyursun) demek, davete icabet etmek, hastayı ziyaret etmek ve cenazelere katılmak.”
Açıklama: Konulara, "Kardeşlik hukuku" başlığı eklenebilir. 6. ravinin ismi Arapça metinde düzeltilerek eklenmeli İbn Şihab ez-Zühri hadisi doğrudan Hz. Peygamberden nakletmiştir.
Açıklama: Ravilerden Ömer b. Ebû Seleme rivayetlerde hata etmekle tenkit edilmiştir. (Ukayli, Duafa, VI, 2)
Açıklama: Bu bölümün başında geçen hadîs-i şerifte müslümanın müslüman üzerinde 6 hakkı bulunduğu rivayet edilmişti. Bu rivayette dört hak zikredilmekte ve bunlardan biri teşmît'in müslüman kardeşe karşı yerine getirilmesi gereken bir vazife olduğudur. Bu vazifelerin yerine getirilmesi halinde büyük sevab ve manevî mükâfat vardır; ancak yapılmadıkları takdirde, haram işlenmiş olmaz. Sünnet ve fazilet terkedildiğinden sevabdan mahrumiyet olur. Cenaze işi ayrı bir hususiyet taşır. Bir kısım müslümanların cenazede bulunup namazı kılmalarıyle diğer bulunmayanlar üzerinden bu farziyyet düşer ve bunlar sorumlu olmazlar. Fakat bir müslümanın cenazesini müslümanlardan kimse kılmazsa, bütün müslümanlar farzı terkettiklerinden günahkâr olurlar ve bu terkten dolayı haram işlemiş bulunurlar. Burada zikredilmeyen İki hakdan biri müslümana selâm vermek, diğeri de ona güzel öğüt vermektir.
Açıklama: Bir müslümanın müslüman kardeşi üzerinde olan haklarından biri de, aksırdığı zaman ona teşmît etmesi, yani aksıran «Elhamdü Lillâh» deyince, kardeşinin de ona «Yerhamukellah" (Allah sana merhamet etsin) demesidir. Bu münasebetle hadîs-i şerifte diğer 5 haslet zikredilmiştir ki, bunlar İlgili bölümlerde geçmiştir.
Açıklama: İslâm'da kardeşlik duygularının yerleştiğine ve gerçekleştiğine birer alâmet olan bu 5 şey, müslümanlar üzerine düşen birer vazife ve hak olmuşlardır. Bunların ihmal edildiği veya yerine getirilmediği cemiyette İslâm kardeşliği zayıflamış veya yok olmuş demektir. Bu önemlerine _binaen, her mümin üzerine düşen bu kardeşlik görevini yapmakla, hem vazifesini yapmış olur, hem de büyük manevî sevablara kavuşmuş bulunur.