311 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Muhammed b. Müsenna ve Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed, ona Şu‘be, ona Eş‘as b. Süleym, ona da Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, Bera b. Azib (ra)’ın şöyle dediğini rivayet etti. “ Rasûlullah (sav), bize yedi şeyi: Cenazelere katılmayı, hastayı ziyaret etmeyi, aksırana يرحمك الله /Allah sana rahmet etsin demeyi, davet edene icabet etmeyi, mazluma yardım etmeyi, yeminle istenileni yerine getirmeyi ve selamı almayı emretti.”
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona A'meş, ona da Ebu Vâil İbn Mesud'un şöyle dediğini rivayet etti: "Kendisine Ebu Şuayb denilen bir kişi geldi. Onun kasap bir kölesi vardı. Adam, kölesine 'Bana beş kişilik yemek yap! Beş kişiden biri olarak Rasulullah'ı (sav) davet edeceğim' dedi. Bilahare beşinci kişi olarak Rasulullah'ı (sav) davet etti. Derken bir kişi daha onlara takıldı. Rasulullah (sav) 'Bizi beş kişinin beşincisi olarak davet etmiştin. Fakat bu adam da peşime takıldı. İster kendisini kabul et, istersen etme.' buyurdu. Bunun üzerine adam,o kişiyi de (yemeğe) kabul etti."
Bize Said b. Süleyman, ona Süleyman b. Muğîra, ona da Sâbit, Enes’in şöyle anlattığını nakletti "Yemek yapmış olan bir adam Rasulullah'a (sav) geldi. Ey Allah’ın Rasulü dedi ve eliyle işaret ederek (O'nu (sav) yemeğe davet etti.) Rasul-i Ekrem (sav) de adama işaretle (birlikte gelebilir miyiz manasında) Aişe'yi gösterdi. Adam 'Hayır!' deyince, Rasulullah (sav) (adamın) davetini kabul etmedi. Adam daveti aynı şekilde ikinci kez tekrarladı, Rasulullah (sav) aynı şekilde kabul etmedi. Ancak adam üçüncü kez işaretle davetini tekrarlayınca, Rasulullah (sav) yine Aişe'yi işaret ederek (birlikte olur mu?) dedi. Adam evet deyince; Rasulullah (sav) Aişe ile birlikte gidip adamın (ikram ettiği) yemeği yediler."
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşar, onlara Muhmmed b. Cafer (T) Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası (T) bize İshak b. İbrahim, ona Ebu Amir el-Akadî (T) Bize Abdurrahman b. Bişr, ona Behz, bunların tümüne (Muhammed b. Ca'fer, Muaz, Ebû Amir ve Behz'e) Şube, ona Eş’as b. Süleym aynı isnadla naklettiler. Bu hadisin manası birdir ancak burada “selamı yaymak” kısmı nakledilmemiştir. “ifşâu’s-selam/selamı yaymak” yerine “reddü’s-selâm/selama karşılık vermek” ifadesini kullandı. ve “Bize altın yüzüğü” veya “altın halkayı” yasak etti dedi.
Açıklama: UYARI: Sistem çok sık olarak dijital ortamda düzeltmeye imkân vermiyor. "Kaydet listeye ve listeye dön" veya "Geri dön" butonlarına 30-40 defa bastığım halde. İlgili sayfayı açtığı halde düzeltme imkânı vermiyor. Tam bir işkence. Teknik işlerle görevli arkadaşlara istirhamım, ilgilenilmesi.
Bize Ebu Küreyb, ona İbn İdris, ona Ebu İshak eş-Şeybani ve Leys b. Ebu Süleym, Eş’as b. Ebü’ş-Şa’sâ’nın isnadıyla aynı hadisi nakletti fakat Cerîr ve İbn Müshir'den nakledilen ziyadeyi nakletmediler.
Açıklama: Cerîr ve İbn Müshir'in naklettiği ek bilgi, gümüş kaplarda su içmenin nehyedilmesidir. Allah Resûlü dünyada bu şekilde içenlerin ahirette içemeyeceklerini belirmiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir; (T) bize Osman b. Ebî Şeybe, ona Cerîr, onlara da eş-Şeybanî, Eş’as b. Ebü’ş-Şa’sa’dan bu isnadla Züheyr'in naklettiği hadisin aynısını rivayet etti ve hadiste 'yeminini bozmamanın' kesinlikle yer aldığını ifade etmiştir. Yine Hadise "Rasulullah gümüş kaptan içmeyi yasakladı. Çünkü kim bu kaplardan dünyada içerse ahirette içemeyecektir." ziyadesini eklemiştir.
Açıklama: Hadis Hz. Peygamber tarafından hasta ziyaretinin emredildiği bir hadis ile ilgili ziyadeyi içermektedir. Bera b. Azib'ten gelen hadiste Hz. Peygamber'in yedi şeyi emrettiği ve bazı şeyleri yasakladığı bildirilmektedir. Allah Rasulü bu hadiste hasta ziyareti, cenazeye katılmak, hapşırana (yerhamukellah diyerek) hayır duada bulunmayı, davete icabet etmek, mazluma destek olmak, selamı yaymak ve yeminin gereğini yapmak gibi davranışları emretmiştir.
Bize Abdurrahman b. Abdullah el-Cezerî, ona Affân b. Müslim, ona Hammâd b. Seleme, ona da Saîd b. Cümhân, Ebu Abdurrahman Sefîne’nin şöyle anlattığını nakletti "Bir adam Ali b. Ebu Talib’in misafiri oldu. Ali, ona yemek ikram etti. Fâtıma 'Keşke Peygamber’i (sav) davet etseydik de O (sav) da bizimle beraber yeseydi.' dedi. Bunun üzerine Rasulullah'ı (sav) davet ettiler. Rasulullah (sav) onların evine geldi ve kapının iki yanına ellerini koydu. (İçeri gireceği sırada) evin içinde bir örtü görüp, geri döndü. Bunun üzerine Fâtıma, Ali'ye 'Rasulullah'a (sav) yetiş de niçin geri döndüğünü sor' dedi. Rasulullah (sav), Ali'ye 'Nakışlarla süslenmiş bir örtünün bulunduğu eve girmem!' buyurdu."
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşar, onlara Muhmmed b. Cafer (T) Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası (T) bize İshak b. İbrahim, ona Ebu Amir el-Akadî (T) Bize Abdurrahman b. Bişr, ona Behz, bunların tümüne (Muhammed b. Ca'fer, Muaz, Ebû Amir ve Behz'e) Şube, ona Eş’as b. Süleym aynı isnadla naklettiler. Bu hadisin manası birdir ancak burada “selamı yaymak” kısmı nakledilmemiştir. “ifşâu’s-selam/selamı yaymak” yerine “reddü’s-selâm/selama karşılık vermek” ifadesini kullandı. ve “Bize altın yüzüğü” veya “altın halkayı” yasak etti dedi.
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşar, onlara Muhmmed b. Ca'fer; (T) Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası; (T) bize İshak b. İbrahim, ona Ebu Amir el-Akadî; (T) Bize Abdurrahman b. Bişr, ona Behz, bunların tümüne (Muhammed b. Ca'fer, Muaz, Ebû Amir ve Behz'e) Şube, ona Eş’as b. Süleym aynı isnadla naklettiler. Bu hadisin manası birdir, ancak burada 'selamı yaymak' kısmı nakledilmemiştir. Burada ravi 'ifşâu’s-selam/selamı yaymak' yerine 'reddü’s-selâm/selama karşılık vermek' ifadesini kullandı. ve 'Bize altın yüzüğü' veya 'altın halkayı' yasak etti dedi.
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşar, onlara Muhmmed b. Ca'fer; (T) Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası; (T) bize İshak b. İbrahim, ona Ebu Amir el-Akadî; (T) Bize Abdurrahman b. Bişr, ona Behz, bunların tümüne (Muhammed b. Ca'fer, Muaz, Ebû Amir ve Behz'e) Şube, ona Eş’as b. Süleym aynı isnadla naklettiler. Bu hadisin manası birdir, ancak burada 'selamı yaymak' kısmı nakledilmemiştir. Burada ravi 'ifşâu’s-selam/selamı yaymak' yerine 'reddü’s-selâm/selama karşılık vermek' ifadesini kullandı. ve 'Bize altın yüzüğü' veya 'altın halkayı' yasak etti dedi.