310 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Râfi' (el-Kuşeyrî), ona Abdürrezzak (b. Hemmam), ona Mamer (b. Raşid el-Ezdî), ona Ebu Osman (Ca'd b. Dinar el-Yeşkürî), ona da Enes b. Malik (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav), Zeyneb'le (bt. Cahş) evlenince Ümmü Süleym taştan mamul bir kap içerisinde hurma, süzme peynir ve yağla yapılan bir yemek getirdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) Enes'e; "git, Müslümanlardan karşılaştıklarını (düğün yemeğime) davet et" dedi. Ben de karşılaştığım kişileri davet ettim. Davetliler Hz. Peygamber'in huzuruna girmeye ve yemek yiyip çıkmaya başladılar. Hz. Peygamber (sav) elini yemeğin üzerine koydu, dua etti. Duada Allah ne murat ettiyse onları söyledi. Karşılaştığım herkesi davet etmiştim. Davetlilerin hepsi de doyuncaya kadar yediler. Ardından çıkıp gittiler. Ancak bir grup kalmaya devam ederek Hz. Peygamber'in (sav) huzurunda sohbeti uzattı. Hz. Peygamber (sav), kendilerine bir şey demekten çekindi. O nedenle onları evde bırakarak dışarı çıktı. Bunun üzerine Allah (ac); "ey iman edenler! Peygamberin evine size yemek için izin verilmediği vakit asla girmeyin, fakat çağrıldığınızda -erkenden gidip yemeğe hazırlanmasını beklemeksizin- girin, yemeğinizi yiyince hemen dağılın, söze dalıp oturmayın; bu davranışınız peygamberi rahatsız ediyor, size söylemeye çekiniyor, oysa Allah hak olanı açıklamaktan çekinmez" (Ahzab, 33/53) ayetini indirdi. Katade, ayette geçen ‘غَيْرَ نَظِرِينَ إِنَاهُ’ ifadesi ile ilgili olarak yemeğin vaktini kollayarak öncesinden gitmeyin. Davet edildiğiniz vakit de gidin açıklamasını yapmış ve ayeti, "bu sayede sizin gönülleriniz de onların gönülleri de daha temiz kalır" kısmına kadar okumuştur.
Açıklama: ‘Ey iman edenler! Bir yemeğe davet edilmek üzere sizlere izin verilmedikçe Peygamber’in evlerine girmeyin. Davet edildiğiniz zaman da yemeğin hazır olacağı vakti bekler tarzda öncesinden gitmeyin. Fakat davet edildiğiniz zaman (elbette) girin. Yemeği yiyince de dağılın; konuşma arzusuyla sohbete dalmayın. Kuşkusuz böyle yapmanız Peygamber’e sıkıntı vermekte ancak o, bunun söyleme konusunda sizden utanmaktadır. Oysa Allah hakkı söylemekten çekinmez. Peygamber eşlerinden bir şey isteyeceğinizde onu perde arkasından isteyin. Bu sayede sizin gönülleriniz de onların gönülleri de daha temiz kalır. Bundan sonra ne Allah'ın Rasulünü üzmeniz ve ne de O'nun eşlerini nikahlamanız asla caiz değildir. Doğrusu bu, Allah katında büyük bir günahtır.’ (Ahzab, 33/53)
Bize Hasan b. Rebi‘, ona Ebu Ahves, ona Eş‘as, ona Muaviye b. Suveyd, ona da Bera b. Azib (ra) şöyle rivayet etti: "Peygamber (sav) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Bize hastayı ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, aksırana يرحمك الله /Allah sana rahmet etsin demeyi, yeminle istenilen şeyi yapmayı, mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı ve davet edene icabet etmeyi emretti. Bize altın yüzükleri, gümüş kabı, (hayvanların üzerine örtülen) kırmızı ipekten örtüleri, kassî adı verilen kaburga desenli ipek elbiseyi (Mısır-Şam tarafında yapılan bir tür kumaştır), kalın ipekten üretilen altın işlemeli elbiseyi ve ibrişim adı da verilen ince ipek iplerle dokunmuş elbiseyi yasakladı." [Ebu Avane ve Şeybânî, Eş‘as’tan rivayetlerinde “selamı yaymak” ifadesinde ona mutabaat etmişlerdir.]
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Süleyman b. Feyruz arasında inkita' vardır.
Bize Hasan b. Rebi‘, ona Ebu Ahves, ona Eş‘as, ona Muaviye b. Suveyd, ona da Bera b. Azib (ra) şöyle rivayet etti: "Peygamber (sav) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı. Bize hastayı ziyaret etmeyi, cenazelere katılmayı, aksırana يرحمك الله /Allah sana rahmet etsin demeyi, yeminle istenilen şeyi yapmayı, mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı ve davet edene icabet etmeyi emretti. Bize altın yüzükleri, gümüş kabı, (hayvanların üzerine örtülen) kırmızı ipekten çulları, kassî adı verilen kaburga desenli ipek elbiseyi (Mısır-Şam tarafında yapılan bir tür kumaştır), kalın ipekten üretilen altın işlemeli elbiseyi ve ibrişim adı da verilen ince ipek ipliklerden dokunmuş ipek elbiseyi yasakladı." [Ebu Avane ve Şeybânî, Eş‘as’tan rivayetlerinde “selamı yaymak” ifadesinde ona mutabaat etmişlerdir.]
Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır; Buhari ile Vazzah b. Abdullah arasında inkita' vardır.
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed b. Cafer ve Abdurrahman b. Mehdi, onlara Şu’be, ona el-Eş’as b. Süleym, ona Muaviye, ona Süveyd b. Mukarrin, el-Berâ b. Azib’in şöyle anlattığını rivayet etti: Rasûlullah (sav) bize yedi şeyi emretti, yedi şeyi de yasakladı: "Emrettikleri; cenaze törenine katılıp namazını kılmak, hasta ziyareti yapmak, aksıran kimseye (yerhamukallah diyerek) hayır duasında bulunmak, davet edenin davetine icabet etmek, mazluma yardım etmek, ettiği yemini bozmamaktır. Yasakladıkları ise; altın yüzük veya altın halka kullanmak, gümüş kap-kaçak kullanmak, ipek elbise giymek ve dibac adı verilen ince ipek, istebrak adı verilen kalın ipek ve kassî diye adlandırılan kaburga desenli ipekli kumaş türlerini giymektir." Ebu İsa et-Tirmizî 'Bu hadis hasen sahihtir. Eş’as b. Süleym, Eş’as b. Ebu’ş-Şa’sâ’ olup adı, Süleym b. Esved’dir' demiştir.
Açıklama: Hadiste geçen Kassî kelimesi bazı rivayetlerde "Şam ve Mısır'dan getirilen, bazı yerleri dokunup bazı yerleri dokunmadan bırakıldığı için kaburgayı andıran desende bir ipekli kumaş türü" şeklinde açıklanmıştır (Ebû Davud, Hâtem, 7; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, II, 100). Bazı kaynaklarda da bu tür ipek kumaşa, Mısır/Dimyât yakınlarında bir yerleşim yeri olan el-Kaziyye/el-Kassiyye'de dokunması sebebiyle bu adın verildiği bilgisi yer almaktadır (İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, XII, 408; Aynî, Umdetu'l-kârî, XXII, 15).
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona Nafi' (Mevla Abdullah b. Ömer), ona da (Abdullah) b. Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Düğün yemeğine davet edildiğinizde icabet edin."
Bize Muhammed b. Müsenna (el-Anezî), ona Halid b. Haris (el-Hüceymî), ona Ubeydullah (b. Ömer el-Adevî) ona Nafi' (Mevla b. Ömer) ona da (Abdullah) b. Ömer, Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Düğün yemeğine davet edildiğinizde icabet edin." [Halid, Ubeydullah b. Ömer el-Adevi'ye göre davete icabetin zorunlu olması düğün yemeği ile ilgilidir demektedir.]
Bize (Muhammed) b. Nümeyr (el-Hemdânî), ona Ubeydullah (b. Ömer el-Adevî), ona Nafi' (Mevla İbn Ömer), ona da (Abdullah) b. Ömer Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: "Düğün yemeğine davet edildiğinizde, icabet edin."
Bize Süleyman b. Mansur el-Belhi, ona Ebü’l-Ahvas (T), Bize Hennad b. es-Serri, ona Ebü’l-Ahvas, ona Eş’as, ona Muaviye b. Süveyd, Bera b. Azib’in şöyle dediğini rivayet etti: "Hz. Peygamber bize yedi şeyi emredip yedi şeyi de yasakladı. Hastayı ziyaret etmeyi, aksırana (yerhamukellah diyerek) hayır duasında bulunmayı, ettiği yemini bozmamayı, mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı, davet edenin davetine icabet etmeyi, cenaze törenine katılıp namazını kılmayı emretti. Altın yüzük takmayı, gümüş kaplar kullanmayı, ipek eğer yastıklarını, ibrişimli kumaşları (kassi), parlak atlası (istebrak), ipekli elbise ve halis ipek (dibac) giymeyi yasak etti."
Bize İshak b. Mansur, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Ubeydullah, ona Nâfi', ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Düğün yemeğine davet edildiğinizde icabet edin."
Bize İshak b. İbrahim, ona Yahya b. Adem ve Amr b. Muhammed bu ikisine Süfyan, Eş’as b. Ebü’ş-Şa’sâ'dan aynı isnadı ile şüphe izhar etmeksizin “Rasulullah (sav) bize selamı yaymayı emretti ve altın yüzüğü yasakladı” dedi.
Açıklama: Sistem düzeltme imkanı vermiyor ???