628 Kayıt Bulundu.
Bize Said b. Mansur ve Ebu Rabi' ez-Zehrânî, onlara Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona Esma, ona da Sevban, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Hasta ziyaretinde bulunan kimse, onun yanından dönünceye kadar cennet bahçesinde sayılır."
Açıklama: Hadisin râvilerinden Ebu Rabî hadisi naklederken 'Sevbân bu hadisi Hz. Peygamber'e ref (izafe) ederek nakletti' demiş, Said b. Mansur ise 'Sevbân, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etti' diyerek nakletmiştir. Sonuç olarak her iki rivayet şekli de hadisin merfû olduğuna delalet etmekte ve birbirinden pek farklılık arz etmemektedir.
Bize Ma’mer, ona Eyyûb, ona da Ebu Kılâbe, Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hasta ziyaretinde bulunan kimse, oradan dönünceye kadar cennet bahçelerinde gibidir."
Açıklama: İbn Hacer hadisin metninde yer alan "hurfe" kelimesini olgun meyve olarak açıklamıştır. Hadiste bu kelime ile kastedilen ise İbn Hacer'e göre hasta ziyaretinde bulunan kişiyi cennete ulaştıracak yoldur. (İbn Hacer, Fethu'l-bari, X, 113). Aliyyü'l-Karî aynı kelimeyi bahçe olarak şerh etmiş yani kişinin ziyareti süresince cennet bahçelerinde olacağını belirtmiştir. (Aliyyü'l-Kari, Mirkatü'l-mefatih, III, 1122)
Bize Muhammed, ona Amr b. Ebu Seleme, ona el-Evzaî, ona İbn Şihab, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir; Selam almak, hastayı ziyaret etmek, cenazelere katılmak, davete icabet etmek ve aksırana يرحمك الله (Allah sana merhamet eylesin) demektir". [Abdurrezak ona mutabaatta bulundu ve 'bize Ma‘mer rivayet etti', dedi. Bunu (hadisi) Selâme, Ukayl’den rivayet etti.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Selâme b. Ravh arasında inkita vardır.
Bize Muhammed, ona Amr b. Ebu Seleme, ona el-Evzaî, ona İbn Şihab, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir; Selam almak, hastayı ziyaret etmek, cenazelere katılmak, davete icabet etmek ve aksırana يرحمك الله (Allah sana merhamet eylesin) demektir". [Abdurrezak ona mutabaatta bulundu ve 'bize Ma‘mer rivayet etti', dedi. Bunu (hadisi) Selâme, Ukayl’den rivayet etti.]
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdürrezzak b. Hemmam arasında inkita vardır.
Bize İbn Ebu Ömer, ona Mervan el-Fezârî, ona Yezid b. Keysân, ona Ebu Hâzim el-Eşcaî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) 'Bugün sizden kim oruç tutmaya niyetlendi?' diye sorduğunda, Ebu Bekir 'Ben' dedi. 'Peki bugün sizden kim bir cenazeye katıldı?' diye sorduğunda, Ebu Bekir 'Ben' cevabını verdi. 'Bugün aranızdan kim bir fakiri doyurdu?' diye sorunca, Ebu Bekir 'Ben' diye cevap verdi. Rasulullah (sav) 'Bugün hanginiz bir hastayı ziyaret etti?' dediğince, Ebu Bekir yine 'Ben' diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Bunlar kimde bir araya gelecek olursa, o kimse muhakkak cennete girer' buyurdu."
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, ona Huşeym, ona Halid, ona Ebû Kilabe, ona Ebu Esma, ona da Hz. Peygamber'in azatlısı Sevban, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim bir hastayı ziyarete giderse, (onun yanından) dönünceye kadar cennet bahçelerindedir."
Bize Yahya b. Habib el-Hârisî, ona Yezid b. Zürey', ona Halid, ona Ebû Kilabe, ona Esma er-Rahabî, ona da Sevban, Nebî'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir müslüman, hasta olan müslüman kardeşini ziyaret ettiğinde, yanından ayrılıncaya dek cennet bahçelerindedir."
Bize Muhammed, ona Amr b. Ebu Seleme, ona el-Evzaî, ona İbn Şihab, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir; Selam almak, hastayı ziyaret etmek, cenazelere katılmak, davete icabet etmek ve aksırana يرحمك الله (Allah sana merhamet eylesin) demektir". [Abdurrezak ona mutabaatta bulundu ve 'bize Ma‘mer rivayet etti', dedi. Bunu (hadisi) Selâme, Ukayl’den rivayet etti.]
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona A’meş, ona İbrahim et-Teymi, ona Haris b. Süveyd, ona da Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir: Humma hastalığının hararetinden çok ızdırap çektiği bir sırada Hz. Peygamber'in huzuruna vardım ve şöyle dedim “(Yâ Rasulallah!) Hummanın hararetinden çok ızdırap çekiyorsunuz. Bu durumda size de iki kat mükafat vardır” dedim. Bana "Evet! Bir Müslümana her hangi bir hastalık gelirse tıpkı yaprakların ağacın dalından kopup (havada) uçuşması gibi Allah da o Müslümandan günahlarını düşürür" buyurdu.
Bize Cafer b. Süleyman, ona Bistâm b. Müslim, ona Zinbâ el-Anberî, ona da Bekir b. Abdullah el-Müzenî, Enes b. Malik’in kendisine şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Ey Ebu Abdullah! Biz bir hastayı ziyaret eden kimseden şöyle bahsederdik: 'O kimse rahmete gark olmuştur. Şayet hastanın halini hatırını ayaktayken sorarsa, rahmet onu boğazına kadar sarmış, oturarak soracak olursa, rahmet o kimseyi her yandan kuşatmıştır' derdik.