628 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Yezid b. Ebu Halid, ona el-Minhal b. Amr, ona Sa’id b. Cübeyr, ona İda bn Abbas'ın rivayet ettiğine göreNebi (sav) şöyle buyurdu: “Bir Müslüman kul, eceli gelmemiş olan bir hastayı ziyaret eder ona şu duayı yedi kez okursa o hasta (mutlaka) şifa bulur.: 'Ulu Allah’tan ve büyük arşın Rabbi’nden, sana şifa vermesini dilerim.” Ebu İsa şöyle dedi: Bu hadis hasen-garibtir. Hadisi sadece Minhal b. Amr’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Ebu Muaviye, ona A’meş, ona Şakîk, ona da Ümmü Seleme’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Hasta veya ölünün yanında bulunduğunuz zaman hayır söyleyiniz. Çünkü melekler sizin söylediklerinize amin derler.” Ebu Seleme vefat ettiği zaman, Peygamber’e (sav) geldim ve “Ya Rasulallah! (Kocam) Ebu Seleme öldü.” dedim. O (Hz. Peygamber) bana; “Allah'ım! Beni ve onu bağışla! Onun arkasından bana güzel bir halef (eş) ver, diye dua et.” dedi. Ben (bunu) yaptım. Allah (cc) da bana ondan daha hayırlı bir eş verdi, (ki) o, Muhammed Rasulullah’tır (sav).
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ali b. Muhammed, onlara Ebu Muaviye, ona A’meş, ona Şakîk, ona da Ümmü Seleme’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Hasta veya ölünün yanında bulunduğunuz zaman hayır söyleyiniz. Çünkü melekler sizin söylediklerinize amin derler.” Ebu Seleme vefat ettiği zaman, Peygamber’e (sav) geldim ve “Ya Rasulallah! (Kocam) Ebu Seleme öldü.” dedim. O (Hz. Peygamber) bana; “Allah'ım! Beni ve onu bağışla! Onun arkasından bana güzel bir halef (eş) ver, diye dua et.” dedi. Ben (bunu) yaptım. Allah (cc) da bana ondan daha hayırlı bir eş verdi, (ki) o, Muhammed Rasulullah’tır (sav).
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Cerîr, ona Mansur, ona Ebüdduhâ, ona Mesruk, o da Aişe şöyle rivayet etti: Rasûlüllah (sav) bir hastaya (ziyaret için) geldiği zaman ona şöyle diyerek dua ederdi: Rasulullah (sav) bir hastaya (ziyaret için) geldiği zaman ona şöyle diyerek dua ederdi: “Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver. Şifa veren yalnız sensin! Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki; o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın.” Ebu Bekir'in rivayeti "ona dua etti" (mazi ve başında 'fe' harfiyle) ve “ve ente’ş-şâfî” (başında 'vav' harfiyle) şeklindedir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Ebu Muaviye, ona A’meş, ona Şakik, ona da Ümmü Seleme’nin rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Hasta veya ölünün yanında bulunduğunuz zaman hayır söyleyiniz. Çünkü melekler sizin söylediklerinize amin derler.” Ebu Seleme vefat ettiği zaman, Peygamber’e (sav) geldim ve “Ya Rasulallah! (Kocam) Ebu Seleme öldü.” dedim. O (Hz. Peygamber) bana; “Allah'ım! Beni ve onu bağışla! Onun arkasından bana güzel bir halef (eş) ver, diye dua et.” dedi. Allah (cc) da bana ondan daha hayırlı bir eş verdi, (ki) o, Muhammed'dir (sav).
Bize Züheyr b. Harb ve İshak b. İbrahim, (İshak “ahberenâ” lafzıyla, Züheyr -hadisin lafzı Züheyr’e aittir-“haddesenâ” lafzıyla nakletmiştir), ona Cerîr, ona A’meş, ona Ebu Duha, ona Mesruk, ona da Aişe’nin rivayet ettiğine göre; Bizden bir kimse hastalandığı zaman Rasulullah (sav) onu sağ eliyle sıvazlar sonra da şöyle dua ederdi: “Ey insanların Rabbi! Rahatsızlığı gider! Şifa ver. Şifa veren yalnız sensin! Senin şifandan başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki; o şifa hiçbir hastalık izi bırakmasın.” Rasulullah (sav) hastalanıp ağırlaşınca ben de onun bize yaptığı gibi yapmak için elini tuttum. Hemen elini elimden çekti, sonra şöyle dua etti: “Allahım beni bağışla! Beni Refîk-i a’lâ (en yüce dost/makam) ile beraber kıl!” dedi. Ben (Aişe) bir bakayım, dedim. Bir de ne göreyim! Son nefesini vermişti!
Bana Muhammed b. Râfi' ile Abd b. Humeyd her ikisi Abdürrrezzâk'tan, ona Ma'mer, ona Zührî Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini haber vermiştir: 'Pazartesi günü olunca...' diyerek diğer ikisinin hadisinin aynısını zikretmiştir: (Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.)
Bana Amr Nakıd ve Hasan el-Hulvani ve Abd b. Humeyd, ona Yakub -Adı İbn İbrahim b. Sa'd'dır- ona babası, ona Salih, ona İbn Şihab, ona da Enes b. Malik şunu anlatmıştır: Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.
Bana Amr Nakıd ve Hasan el-Hulvani ve Abd b. Humeyd, ona Yakub -Adı İbn İbrahim b. Sa'd'dır- ona babası, ona Salih, ona İbn Şihab, ona da Enes b. Malik şunu anlatmıştır: Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Hz. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.
Bana bu hadîsi Amr Nâkid ile Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Hz. Enes (ra) rivayet etti: Rasulullah'ı (sav) son görüşüm, Pazartesi günü perdeyi açtığı zamandır, diyerek Hz. Enes kıssayı anlatmıştır. Salih'in (aşağıdaki) hadisi daha noksansız ve kapsamlıdır: (Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.)