625 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, ona Hüşeym, ona Halid, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma, ona da Hz. Peygamber’in azatlısı Sevban, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim bir hastayı ziyarete giderse, (onun yanından) dönünceye kadar cennet bahçelerindedir."
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu’be, ona Yezid b. Ebu Halid, ona el-Minhal b. Amr, ona Sa’id b. Cübeyr, ona İda bn Abbas'ın rivayet ettiğine göreNebi (sav) şöyle buyurdu: “Bir Müslüman kul, eceli gelmemiş olan bir hastayı ziyaret eder ona şu duayı yedi kez okursa o hasta (mutlaka) şifa bulur.: 'Ulu Allah’tan ve büyük arşın Rabbi’nden, sana şifa vermesini dilerim.” Ebu İsa şöyle dedi: Bu hadis hasen-garibtir. Hadisi sadece Minhal b. Amr’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.
Bize Cafer b. Müsâfir, ona Kesir b Hişam, ona Cafer b. Burkan, ona Meymun b. Mihran ona da Ömer b. Hattab'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Bir hastanın yanına girdiğinde ondan sana dua etmesini iste. Çünkü hastanın duası, meleklerin duası gibidir."
Bize Süfyan b. Vaki’, ona Ebu Yahya el-Himmânî, ona A’meş, ona da Yezid er-Rakkâşî, Enes b. Malik’in şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber bir hastayı ziyaret etmek üzere yanına girdi. Hastaya “Canın bir şey çekiyor mu? Kurabiye yemek ister misin?” diye sordu. Hasta “Evet” deyince orada bulunanlar onun için kurabiye talep ettiler.
Bize Ebu Küreyb, ona Bekr b. Yunus b. Bükeyr ona Musa b. Ali, ona da babası (Ali b. Rabah) Ukbe b. Âmir el Cühenî (r.a.)’den Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hastalarınızı yemeye zorlamayınız. Çünkü Allah onları yedirir ve içirir." Ebu İsa (et-Tirmizî): 'Bu hadis hasen garib olup sadece bu şekliyle bilmekteyiz' demiştir.
Bana Muhammed b. Hâtim b. Meymun, ona Behz, ona Hammad b. Seleme, ona Sabit, ona Ebu Rafi’, ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir. “Şüphesiz Allah Teâlâ kıyamet gününde ‘Ey âdemoğlu! Ben hasta oldum da, sen beni ziyaret etmedin!’ diyecek. Âdemoğlu ‘Yâ Rab! Sen alemlerin Rabbisin! Ben seni nasıl ziyaret edebilirim ki?’ cevabını verecek. Cenab-ı Hak, ‘Bilmez miydin ki falan kulum hastalandı, ziyaretine gitmedin. Oysa onu ziyaret etmiş olsaydın, beni onun yanında bulurdun’ diyecek. Sonra ‘Ey âdemoğlu! Senden yiyecek istedim de bana yiyecek vermedin!’ diyecek. Âdemoğlu ‘Yâ Rab! Sen âlemlerin Rabbisin! Sana nasıl yiyecek verebilirim ki!’ diyecek. Allah Teala da ‘Bilmez misin ki, falan kulum senden yiyecek istedi, sen ona yiyecek vermedin. Bilmez miydin ki, ona yiyecek vermiş olsaydın onu benim nezdimde bulacaktın!’ diyecek. Cenâb-ı Hak, ‘Ey Âdemoğlu! Senden su istedim de bana su vermedin!’ diyecek. Âdemoğlu ‘Yâ Rab! Sen âlemlerin Rabbisin! Ben sana nasıl su verebilirim ki!’ cevabını verecek. Cenab-ı Hak ‘Falan kulum senden su istedi; ona su vermedin! Onu su vermiş olsaydın bunun karşılığını benim nezdimde bulurdun!’ diyecektir.
Bana Muhammed b. Râfi' ile Abd b. Humeyd her ikisi Abdürrrezzâk'tan, ona Ma'mer, ona Zührî Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini haber vermiştir: 'Pazartesi günü olunca...' diyerek diğer ikisinin hadisinin aynısını zikretmiştir: (Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.)
Bana Amr Nakıd ve Hasan el-Hulvani ve Abd b. Humeyd, ona Yakub -Adı İbn İbrahim b. Sa'd'dır- ona babası, ona Salih, ona İbn Şihab, ona da Enes b. Malik şunu anlatmıştır: Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.
Bana Amr Nakıd ve Hasan el-Hulvani ve Abd b. Humeyd, ona Yakub -Adı İbn İbrahim b. Sa'd'dır- ona babası, ona Salih, ona İbn Şihab, ona da Enes b. Malik şunu anlatmıştır: Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Hz. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.
Bana bu hadîsi Amr Nâkid ile Züheyr b. Harb, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Hz. Enes (ra) rivayet etti: Rasulullah'ı (sav) son görüşüm, Pazartesi günü perdeyi açtığı zamandır, diyerek Hz. Enes kıssayı anlatmıştır. Salih'in (aşağıdaki) hadisi daha noksansız ve kapsamlıdır: (Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.)