625 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Ala el-Hemdânî onlara İbn Nümeyr, ona İbnü’l-Ala, ona Hişam, ona da babası (Urve b. Zübeyr) Hz. Aişe’den şu rivayette bulunmuştur: Sa’d Hendek günü Kureyş’ten İbnü’l-Arika denilen bir adamın attığı okla kolundaki atar damarından (sefalik damar) yaralanmıştı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) mescidde onu yakından takip etmek için bir çadır kurdurdu. Hz. Peygamber, Hendek Savaşından döndüğünde silahını bırakıp gusül abdesti alınca Cebrail başındaki tozları silkeleyerek Hz. Peygamber’in yanına gelerek şöyle dedi: “Sen silahı bıraktın ama vallahi biz bırakmadık! Onların karşısına çık!” Hz. Peygamber “Nereye?” diye sorunca da Cebrail, Kureyza oğullarını işaret etti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) Kureyza oğullarıyla savaştı. Savaşın sonunda Kureyza’lılar Allah Rasulü’nün hükmüne teslim oldular. Hz Peygamber de onların hakkındaki hükmü vermek üzere Sa’d'ı görevlendirdi. Sa’d “Ben onlardan eli silah tutanların öldürülmesine, çocuk ve kadınlarının esir edilmesine ve mallarının taksimine hükmediyorum!” dedi.
Açıklama: Hz. Peygamber’in hüküm vermek için Sa’dı seçmesinde, Benî Kurayza kabilesinin muhasaranın ardından İslâm’dan önceki dönemde müttefikleri olan Sa'd b. Muâz’ın kendileri hakkında vereceği hükme razı olacaklarını beyan etmeleri de etkili olmuştur. Sa‘d ise Benî Kurayza’dan ve Hz. Peygamber’den söz aldıktan sonra kararını açıklamıştır. Sa’dın verdiği bu kararın Tevrat’a uygun olduğu (Tesniye, XX/10-15), Kur’an’da da Allah ve Resulüne savaş açan ve yeryüzünde bozgunculuk yapanlara verilecek cezalar arasında böyle bir hükmün bulunduğu (el-Mâide 5/33-34) görülmektedir. (konuyla ilgili bazı açıklamalar için bkz. TDV İslam Ansiklopedisi, KURAYZA (Benî Kurayza) md. )
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir, (T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe –hadis Ebu Bekir’in lafızlarıyla aktarılmıştır- ona Ebu Muaviye ve Veki’, onlara A’meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "(Hayat şartları) Sizden daha aşağı olanlara bakın! Sizden daha yukarıda olanlara bakmayın! Böylesi Allah'ın nimetini hor görmemeniz için daha uygundur." Hadisin Ebu Muaviyeden gelen tarikinde "Allah'ın nimeti" ifadesi yerine "Allah’ın size olan nimeti" ifadesi yer almaktadır.
Bize Muhammed b. Müsenna ve Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed, ona Şu‘be, ona Eş‘as b. Süleym, ona da Muaviye b. Süveyd b. Mukarrin, Bera b. Azib (ra)’ın şöyle dediğini rivayet etti. “ Rasûlullah (sav), bize yedi şeyi: Cenazelere katılmayı, hastayı ziyaret etmeyi, aksırana يرحمك الله /Allah sana rahmet etsin demeyi, davet edene icabet etmeyi, mazluma yardım etmeyi, yeminle istenileni yerine getirmeyi ve selamı almayı emretti.”
Bize Muhammed b. Beşşar ve el-Hüseyin b. Ebu Kebşe el-Basri, onlara Yusuf b. Ya’kub es-Sedusi, ona Ebu Sinan el-Kasmeli eş-Şami, ona Osman b. Ebu Sevde, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim bir hastayı veya bir din kardeşini Allah rızası için ziyaret ederse bir münadi ona şöyle seslenir: İyi ettin! Attığın adımlar hayırlı olsun, Cennetteki yerin güzel olsun." Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: Bu hadis, hasen garibtir. (Hadisin ravilerinden) Ebu Sinan’ın adı, İsa b. Sinan’dır. Hadisin bir kısmı Hammad b. Seleme>Sabit>Ebu Rafi’>Ebû Hureyre>Hz. Peygamber tarikiyle de rivayet edilmiştir.
Bana Züheyr b. Harb, ona Cerir, (T) Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe –hadis Ebu Bekir’in lafızlarıyla aktarılmıştır- ona Ebu Muaviye ve Veki’, onlara A’meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "(Hayat şartları) Sizden daha aşağı olanlara bakın! Sizden daha yukarıda olanlara bakmayın! Böylesi Allah'ın nimetini hor görmemeniz için daha uygundur." Hadisin Ebu Muaviyeden gelen tarikinde "Allah'ın nimeti" ifadesi yerine "Allah’ın size olan nimeti" ifadesi yer almaktadır.
Bize Muhammed b. Beşşar ve el-Hüseyin b. Ebu Kebşe el-Basri, onlara Yusuf b. Ya’kub es-Sedusi, ona Ebu Sinan el-Kasmeli eş-Şami, ona Osman b. Ebu Sevde, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim bir hastayı veya bir din kardeşini Allah rızası için ziyaret ederse bir münadi ona şöyle seslenir: İyi ettin! Attığın adımlar hayırlı olsun, Cennetteki yerin güzel olsun." Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: Bu hadis, hasen garibtir. (Hadisin ravilerinden) Ebu Sinan’ın adı, İsa b. Sinan’dır. Hadisin bir kısmı Hammad b. Seleme>Sabit>Ebu Rafi’>Ebû Hureyre>Hz. Peygamber tarikiyle de rivayet edilmiştir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْقَدَرِيَّةُ مَجُوسُ هَذِهِ الأُمَّةِ
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لا شفاء إلا شفاءك
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir; (T) bize Osman b. Ebî Şeybe, ona Cerîr, onlara da eş-Şeybanî, Eş’as b. Ebü’ş-Şa’sa’dan bu isnadla Züheyr'in naklettiği hadisin aynısını rivayet etti ve hadiste 'yeminini bozmamanın' kesinlikle yer aldığını ifade etmiştir. Yine Hadise "Rasulullah gümüş kaptan içmeyi yasakladı. Çünkü kim bu kaplardan dünyada içerse ahirette içemeyecektir." ziyadesini eklemiştir.
Açıklama: Hadis Hz. Peygamber tarafından hasta ziyaretinin emredildiği bir hadis ile ilgili ziyadeyi içermektedir. Bera b. Azib'ten gelen hadiste Hz. Peygamber'in yedi şeyi emrettiği ve bazı şeyleri yasakladığı bildirilmektedir. Allah Rasulü bu hadiste hasta ziyareti, cenazeye katılmak, hapşırana (yerhamukellah diyerek) hayır duada bulunmayı, davete icabet etmek, mazluma destek olmak, selamı yaymak ve yeminin gereğini yapmak gibi davranışları emretmiştir.