Giriş

Bize Mahmud b. Halid, ona el-Firyabî, ona Haris b. Süleyman, ona Kürdûs, ona da Eş'as b. Kays şöyle haber vermiştir: Biri Kindeli diğeri Hadramevtli iki adam Hz. Peygamber'e (sav) Yemen'deki bir arazi konusundaki ihtilaflarını arz ettiler. Hadramevtli adam “ey Allah'ın Rasulü, benim arazimi bu adamın babası gasp etti ve şu an bu adamın elinde bulunuyor” dedi. Hz. Peygamber (sav) "delilin var mı?" buyurdu. Adam “hayır fakat bu adam arazinin benim olduğunu ve babasının benim arazimi gasp ettiğini bilmediği konusunda yemin etsin” dedi. Kindeli adam yemin etmeye hazırlanınca Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "(Kendisine ait olmayan) Bir malı, yemin ederek elde eden kimse elleri kesilmiş olarak Allah'a kavuşur." Bunun üzerine Kindeli adam “arazi onundur” dedi.


    Öneri Formu
20946 D003244 Ebu Davud, Eyman ve Nüzur, 1, +

Bize Hennâd b. Serî, ona Ebu Ahvas, ona Simak, ona Alkame b. Vail b. Hucr, ona da babası (Vail b. Hucr), şöyle haber vermiştir: Biri Hadramevtli diğeri Kindeli iki adam Hz. Peygamber'e (sav) geldiler. Hadramevtli adam “ey Allah'ın Rasulü, bu adam babamın arazisine el koydu” dedi. Kindeli adam da “bu elimdeki benim arazimdir. Onu ekip biçerim, onun o arazide bir hakkı yok” dedi. Hz. Peygamber (sav), Hadramevtli adama "delilin var mı?" buyurdu. Adam “hayır” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "sana karşı o yemin eder" dedi. Adam da “ey Allah'ın Rasulü, O (facir) günahkâr bir adamdır. Ne üzerine yemin ettiğine aldırış etmez. Onun günahtan ve haksızlıktan herhangi bir çekincesi de yoktur” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "senin ancak bu kadar hakkın var" buyurdu. Kindeli adam yemin etmek için harekete geçip arkasını dönünce Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "O haksız yere bir malı yemek üzere yemin etse, Allah (cc) ile, o kendisinden yüz çevirmiş olduğu bir halde kavuşacaktır."


    Öneri Formu
20949 D003245 Ebu Davud, Eyman ve Nüzur, 1, +


    Öneri Formu
21122 D003275 Ebu Davud, Eyman ve Nüzur, 13


    Öneri Formu
22870 D003620 Ebu Davud, Kada' (Akdiye), 24


    Öneri Formu
271297 İM002322-4 İbn Mâce, Ahkâm, 7