Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu'be rivâyet etmiştir. Bana Bişr b. Hâlid, ona Muhammed, ona Şu'be, ona Süleyman, ona Ebû Vâil, ona da Huzeyfe'nin (ra) rivayet ettiğine göre; bir gün Hz. Ömer (ra),
"- Hanginiz Hz. Peygamber'in (sav) fitne zamanı hakkındaki hadisini biliyor?" diye sordu. Huzeyfe,
"- Ben onu Rasulullah'ın (sav) söylediği gibi biliyorum" dedi. Hz. Ömer,
"- Söyle bakalım öyleyse, sen çok cesur bir adammışsın" deyince Huzeyfe şöyle karşılık verdi:
"- Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: 'İnsanın ailesi, malı ve komşusu hakkındaki fitne ve imtihanına namaz, sadaka ve iyiliği emredip kötülükten alıkoymak kefaret olur.'
Hz. Ömer,
"- Ben bu fitneyi sormuyorum. Deniz dalgaları gibi kabaracak olan fitneyi soruyorum" deyince Huzeyfe şöyle cevap verdi:
"- Ey mü'minlerin emiri! O fitneden sana zarar gelmeyecek! Seninle o fitne arasında kapalı bir kapı vardır." Hz. Ömer,
"- Peki o kapı açılacak mı yoksa kırılacak mı?" diye sordu. Huzeyfe,
"- Aksine kırılacak" diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Ömer
"- Öyleyse o kapı bir daha kapatılmayacak" dedi.
Biz,
"- Ömer kapının ne olduğunu anladı galiba" deyince, Huzeyfe,
"- Evet, yarından önce bu gecenin olduğunu bildiği gibi biliyor" diye cevap verdi ve şöyle devam etti: "Ben Hz. Ömer'e içinde hiç bir yanlış olmayan bir hadis naklettim."
Ravî Ebû Vâil şöyle demiştir: Biz Huzeyfe'ye sormaya çekindik, Mesrûk'a, "kapının kim olduğunu" Huzeyfe'ye sormasını istedik. Mesrûk da, "Kapı kimdir?" diye sordu. Huzeyfe, "Kapı Ömer'dir" diye cevap verdi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34269, B003586
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ شُعْبَةَ . حَدَّثَنِى بِشْرُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ سَمِعْتُ أَبَا وَائِلٍ يُحَدِّثُ عَنْ حُذَيْفَةَ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - قَالَ أَيُّكُمْ يَحْفَظُ قَوْلَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْفِتْنَةِ فَقَالَ حُذَيْفَةُ أَنَا أَحْفَظُ كَمَا قَالَ . قَالَ هَاتِ إِنَّكَ لَجَرِىءٌ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فِتْنَةُ الرَّجُلِ فِى أَهْلِهِ وَمَالِهِ وَجَارِهِ تُكَفِّرُهَا الصَّلاَةُ وَالصَّدَقَةُ وَالأَمْرُ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّهْىُ عَنِ الْمُنْكَرِ » . قَالَ لَيْسَتْ هَذِهِ ، وَلَكِنِ الَّتِى تَمُوجُ كَمَوْجِ الْبَحْرِ . قَالَ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ لاَ بَأْسَ عَلَيْكَ مِنْهَا ، إِنَّ بَيْنَكَ وَبَيْنَهَا بَابًا مُغْلَقًا . قَالَ يُفْتَحُ الْبَابُ أَوْ يُكْسَرُ قَالَ لاَ بَلْ يُكْسَرُ . قَالَ ذَاكَ أَحْرَى أَنْ لاَ يُغْلَقَ . قُلْنَا عَلِمَ الْبَابَ قَالَ نَعَمْ ، كَمَا أَنَّ دُونَ غَدٍ اللَّيْلَةَ ، إِنِّى حَدَّثْتُهُ حَدِيثًا لَيْسَ بِالأَغَالِيطِ . فَهِبْنَا أَنْ نَسْأَلَهُ ، وَأَمَرْنَا مَسْرُوقًا ، فَسَأَلَهُ فَقَالَ مَنِ الْبَابُ قَالَ عُمَرُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu'be rivâyet etmiştir. Bana Bişr b. Hâlid, ona Muhammed, ona Şu'be, ona Süleyman, ona Ebû Vâil, ona da Huzeyfe'nin (ra) rivayet ettiğine göre; bir gün Hz. Ömer (ra),
"- Hanginiz Hz. Peygamber'in (sav) fitne zamanı hakkındaki hadisini biliyor?" diye sordu. Huzeyfe,
"- Ben onu Rasulullah'ın (sav) söylediği gibi biliyorum" dedi. Hz. Ömer,
"- Söyle bakalım öyleyse, sen çok cesur bir adammışsın" deyince Huzeyfe şöyle karşılık verdi:
"- Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: 'İnsanın ailesi, malı ve komşusu hakkındaki fitne ve imtihanına namaz, sadaka ve iyiliği emredip kötülükten alıkoymak kefaret olur.'
Hz. Ömer,
"- Ben bu fitneyi sormuyorum. Deniz dalgaları gibi kabaracak olan fitneyi soruyorum" deyince Huzeyfe şöyle cevap verdi:
"- Ey mü'minlerin emiri! O fitneden sana zarar gelmeyecek! Seninle o fitne arasında kapalı bir kapı vardır." Hz. Ömer,
"- Peki o kapı açılacak mı yoksa kırılacak mı?" diye sordu. Huzeyfe,
"- Aksine kırılacak" diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Ömer
"- Öyleyse o kapı bir daha kapatılmayacak" dedi.
Biz,
"- Ömer kapının ne olduğunu anladı galiba" deyince, Huzeyfe,
"- Evet, yarından önce bu gecenin olduğunu bildiği gibi biliyor" diye cevap verdi ve şöyle devam etti: "Ben Hz. Ömer'e içinde hiç bir yanlış olmayan bir hadis naklettim."
Ravî Ebû Vâil şöyle demiştir: Biz Huzeyfe'ye sormaya çekindik, Mesrûk'a, "kapının kim olduğunu" Huzeyfe'ye sormasını istedik. Mesrûk da, "Kapı kimdir?" diye sordu. Huzeyfe, "Kapı Ömer'dir" diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıb 25, 1/920
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Amr Muhammed b. İbrahim es-Sülemî (Muhammed b. İbrahim b. Ebu Adî)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Fitne, fitneden uzak durmak
İbadet, Fitne, fitne zamanında ibadet
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32759, D004261
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ الْجَوْنِىِّ عَنِ الْمُشَعَّثِ بْنِ طَرِيفٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَا أَبَا ذَرٍّ." قُلْتُ لَبَّيْكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ وَسَعْدَيْكَ. فَذَكَرَ الْحَدِيثَ قَالَ فِيهِ
"كَيْفَ أَنْتَ إِذَا أَصَابَ النَّاسَ مَوْتٌ يَكُونُ الْبَيْتُ فِيهِ بِالْوَصِيفِ." قُلْتُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ أَوْ قَالَ مَا خَارَ اللَّهُ لِى وَرَسُولُهُ. قَالَ
"عَلَيْكَ بِالصَّبْرِ." أَوْ قَالَ "تَصْبِرُ." ثُمَّ قَالَ لِى
"يَا أَبَا ذَرٍّ." قُلْتُ لَبَّيْكَ وَسَعْدَيْكَ. قَالَ
"كَيْفَ أَنْتَ إِذَا رَأَيْتَ أَحْجَارَ الزَّيْتِ قَدْ غَرِقَتْ بِالدَّمِ." قُلْتُ مَا خَارَ اللَّهُ لِى وَرَسُولُهُ. قَالَ
"عَلَيْكَ بِمَنْ أَنْتَ مِنْهُ." قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَفَلاَ آخُذُ سَيْفِى وَأَضَعُهُ عَلَى عَاتِقِى قَالَ
"شَارَكْتَ الْقَوْمَ إِذًا." قُلْتُ فَمَا تَأْمُرُنِى قَالَ
"تَلْزَمُ بَيْتَكَ." قُلْتُ فَإِنْ دُخِلَ عَلَىَّ بَيْتِى قَالَ
"فَإِنْ خَشِيتَ أَنْ يَبْهَرَكَ شُعَاعُ السَّيْفِ فَأَلْقِ ثَوْبَكَ عَلَى وَجْهِكَ يَبُوءُ بِإِثْمِكَ وَإِثْمِهِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ لَمْ يَذْكُرِ الْمُشَعَّثَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ غَيْرُ حَمَّادِ بْنِ زَيْدٍ.]
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Hammad b. Zeyd, ona Ebu İmran el-Cevnî (Abdülmelik b. Habib), ona Müşa'as b. Tarif, ona Abdullah b. Samit, ona da Ebu Zer (Cündüb b. Cünade el-Ğıfârî) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bana:
"Ey Ebu Zer!" dedi. Ben de: Buyur, Ey Allah'ın Rasulü! Emret! dedim. Daha sonra hadisi nakletti ve şöyle devam etti: Rasulullah (sav):
"İnsanlar ölüm gelip çattığında kabirler de bir köle fiyatında olduğunda ne yaparsın?" Ben de: Allah ve Rasulü daha iyi bilir veya Allah Rasulü benim için neyi seçerse onu (yaparım), dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "sabırlı ol!" veya "sabret" buyurdu. Sonra bana şöyle dedi:
"Ey Ebu Zer!" Ben de: Buyur, emret! dedim. Rasulullah (sav):
"Ahcâru Zeyt'in kan içinde kaldığını gördüğünde ne yaparsın" buyurdu. Ben de: Allah Rasulü benim için neyi seçerse onu (yaparım), dedim. Rasulullah da (sav) :
"Sen, kendinden olanların (ailenin) yanında kal" buyurdu. Ben de dedim ki: Ey Allah'ın Rasulü! Kılıcımı alıp boynuma takayım mı (savaşayım mı)? Rasulullah (sav):
"Böyle yaparsan o kavme ortak olursun" dedi. Ben de: Öyleyse bana neyi emredersin? dedim. Rasulullah da (sav):
"Evine kal!" buyurdu. Ben de: Evime dahi girilirse ne yapayım? dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav):
"Eğer kılıç parıltısının seni (savaşa) çekmesinden korkarsan, elbiseni yüzüne ört, (o seni öldürmek isteyen kimse) senin ve kendisinin (günahıyla) döner" buyurdu.
[Ebû Davud dedi ki: Müşa'as bu hadisi Hammad b. Zeyd dışında başkasından rivayet etmemiştir.]
Açıklama:
Ahcâru Zeyt: Medine'de bir mahalle.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 2, /969
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. Samit el-Ğifarî (Abdullah b. Samit)
3. Müşa'as b. Tarîf el-Horasanî (Müşa'as b. Tarîf)
4. Ebu İmran Abdulmelik b. Habib el-Esedî (Abdulmelik b. Habib)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Fitne, fitneden uzak durmak
Fitne, öldüren olmaktansa ölen olmak
Sabır, sabretmek
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدٍ الرَّمْلِىُّ حَدَّثَنَا مُفَضَّلٌ عَنْ عَيَّاشٍ عَنْ بُكَيْرٍ عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ عَنْ حُسَيْنِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَشْجَعِىِّ أَنَّهُ سَمِعَ سَعْدَ بْنَ أَبِى وَقَّاصٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا الْحَدِيثِ قَالَ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ إِنْ دَخَلَ عَلَىَّ بَيْتِى وَبَسَطَ يَدَهُ لِيَقْتُلَنِى قَالَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"كُنْ كَابْنَىْ آدَمَ." وَتَلاَ يَزِيدُ "(لَئِنْ بَسَطْتَ إِلَىَّ يَدَكَ لتقتلني)" الآيَةَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32751, D004257
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ خَالِدٍ الرَّمْلِىُّ حَدَّثَنَا مُفَضَّلٌ عَنْ عَيَّاشٍ عَنْ بُكَيْرٍ عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ عَنْ حُسَيْنِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَشْجَعِىِّ أَنَّهُ سَمِعَ سَعْدَ بْنَ أَبِى وَقَّاصٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا الْحَدِيثِ قَالَ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ إِنْ دَخَلَ عَلَىَّ بَيْتِى وَبَسَطَ يَدَهُ لِيَقْتُلَنِى قَالَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"كُنْ كَابْنَىْ آدَمَ." وَتَلاَ يَزِيدُ "(لَئِنْ بَسَطْتَ إِلَىَّ يَدَكَ لتقتلني)" الآيَةَ.
Tercemesi:
Bize Yezid b. Halid Remli, ona Mufaddal, ona Ayyaş, ona Bükeyr, ona Büsr b. Saîd, ona Hüseyn b. Abdurrahman el-Eşce'î, ona da Sa'd b. Ebu Vakkâs (ra), Rasulullah'tan (sav) bu (önceki) hadisi rivayet edip şöyle dedi: Ya Rasulullah, evime girip beni öldürmek için elini kaldırırsa (ne yapayım) ne dersin? dedim. Rasulullah (sav):
"Adem'in iki oğlu gibi ol" buyurdu. Yezid: "Eğer beni öldürmek için elini bana uzatırsan; ben, seni öldürmek için elimi uzatmam" ayetini okudu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 2, /968
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Hüseyin b. Abdurrahman el-Eşce'î (Hüseyin b. Abdurrahman)
3. Büsr b. Saîd el-Hadramî (Büsr b. Saîd)
4. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
5. Ayyaş b. Abbas el-Kıtbanî (Ayyaş b. Abbas)
6. Ebu Muaviye Mufaddal b. Fedale el-Kitbânî (Mufaddal b. Fedale b. Ubeyd b. Sümâme b. Mezîd)
7. Yezid b. Halid el-Hemdanî (Yezid b. Halid b. Yezid b. Abdullah)
Konular:
Fitne, fitneden uzak durmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278867, B003586-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ شُعْبَةَ . حَدَّثَنِى بِشْرُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدٌ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ سُلَيْمَانَ سَمِعْتُ أَبَا وَائِلٍ يُحَدِّثُ عَنْ حُذَيْفَةَ أَنَّ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ - رضى الله عنه - قَالَ أَيُّكُمْ يَحْفَظُ قَوْلَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى الْفِتْنَةِ فَقَالَ حُذَيْفَةُ أَنَا أَحْفَظُ كَمَا قَالَ . قَالَ هَاتِ إِنَّكَ لَجَرِىءٌ . قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فِتْنَةُ الرَّجُلِ فِى أَهْلِهِ وَمَالِهِ وَجَارِهِ تُكَفِّرُهَا الصَّلاَةُ وَالصَّدَقَةُ وَالأَمْرُ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّهْىُ عَنِ الْمُنْكَرِ » . قَالَ لَيْسَتْ هَذِهِ ، وَلَكِنِ الَّتِى تَمُوجُ كَمَوْجِ الْبَحْرِ . قَالَ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ لاَ بَأْسَ عَلَيْكَ مِنْهَا ، إِنَّ بَيْنَكَ وَبَيْنَهَا بَابًا مُغْلَقًا . قَالَ يُفْتَحُ الْبَابُ أَوْ يُكْسَرُ قَالَ لاَ بَلْ يُكْسَرُ . قَالَ ذَاكَ أَحْرَى أَنْ لاَ يُغْلَقَ . قُلْنَا عَلِمَ الْبَابَ قَالَ نَعَمْ ، كَمَا أَنَّ دُونَ غَدٍ اللَّيْلَةَ ، إِنِّى حَدَّثْتُهُ حَدِيثًا لَيْسَ بِالأَغَالِيطِ . فَهِبْنَا أَنْ نَسْأَلَهُ ، وَأَمَرْنَا مَسْرُوقًا ، فَسَأَلَهُ فَقَالَ مَنِ الْبَابُ قَالَ عُمَرُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu'be rivâyet etmiştir. Bana Bişr b. Hâlid, ona Muhammed, ona Şu'be, ona Süleyman, ona Ebû Vâil, ona da Huzeyfe'nin (ra) rivayet ettiğine göre; bir gün Hz. Ömer (ra),
"- Hanginiz Hz. Peygamber'in (sav) fitne zamanı hakkındaki hadisini biliyor?" diye sordu. Huzeyfe,
"- Ben onu Rasulullah'ın (sav) söylediği gibi biliyorum" dedi. Hz. Ömer,
"- Söyle bakalım öyleyse, sen çok cesur bir adammışsın" deyince Huzeyfe şöyle karşılık verdi:
"- Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: 'İnsanın ailesi, malı ve komşusu hakkındaki fitne ve imtihanına namaz, sadaka ve iyiliği emredip kötülükten alıkoymak kefaret olur.'
Hz. Ömer,
"- Ben bu fitneyi sormuyorum. Deniz dalgaları gibi kabaracak olan fitneyi soruyorum" deyince Huzeyfe şöyle cevap verdi:
"- Ey mü'minlerin emiri! O fitneden sana zarar gelmeyecek! Seninle o fitne arasında kapalı bir kapı vardır." Hz. Ömer,
"- Peki o kapı açılacak mı yoksa kırılacak mı?" diye sordu. Huzeyfe,
"- Aksine kırılacak" diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Ömer
"- Öyleyse o kapı bir daha kapatılmayacak" dedi.
Biz,
"- Ömer kapının ne olduğunu anladı galiba" deyince, Huzeyfe,
"- Evet, yarından önce bu gecenin olduğunu bildiği gibi biliyor" diye cevap verdi ve şöyle devam etti: "Ben Hz. Ömer'e içinde hiç bir yanlış olmayan bir hadis naklettim."
Ravî Ebû Vâil şöyle demiştir: Biz Huzeyfe'ye sormaya çekindik, Mesrûk'a, "kapının kim olduğunu" Huzeyfe'ye sormasını istedik. Mesrûk da, "Kapı kimdir?" diye sordu. Huzeyfe, "Kapı Ömer'dir" diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Menâkıb 25, 1/920
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Bişr b. Halid el-Askeri (Bişr b. Halid)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Fitne, fitneden uzak durmak
İbadet, Fitne, fitne zamanında ibadet
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Bize Abdurrahman b. Mübârek, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyüb ve Yunus, onlara Hasan, ona da Ahnef b. Kays şöyle rivayet etti:
Ben (Cemel savaşı sırasında) şu adama (Hz. Ali) yardım etmek için gidiyordum. Ebu Bekre ile karşılaştım. Bana 'Nereye gitmek istiyorsun?' diye sordu. Ben de 'Şu adama (Hz. Ali) yardım edeceğim!' dedim. Ebu Bekre bana, 'Geri dön! Çünkü ben Rasul-i Ekrem’in (sav) "İki müslüman kılıçlarıyla karşı karşıya geldikleri zaman ölen de, öldüren de ateştedir" buyurduğunu duydum. Ben 'Yâ Rasulallah! Öldüreni anladık. Ama ölene ne oluyor?' diye sordum. Rasul-i Ekrem şöyle buyurdu:
"Çünkü o da arkadaşını öldürmeye azmetmişti."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1057, B000031
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ الْمُبَارَكِ قَالَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا أَيُّوبُ وَيُونُسُ عَنِ الْحَسَنِ عَنِ الْأَحْنَفِ بْنِ قَيْسٍ قَالَ ذَهَبْتُ لِأَنْصُرَ هَذَا الرَّجُلَ ، فَلَقِيَنِى أَبُو بَكْرَةَ فَقَالَ أَيْنَ تُرِيدُ قُلْتُ أَنْصُرُ هَذَا الرَّجُلَ . قَالَ ارْجِعْ فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ:
"إِذَا الْتَقَى الْمُسْلِمَانِ بِسَيْفَيْهِمَا فَالْقَاتِلُ وَالْمَقْتُولُ فِى النَّارِ. "قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا الْقَاتِلُ فَمَا بَالُ الْمَقْتُولِ قَالَ: "إِنَّهُ كَانَ حَرِيصًا عَلَى قَتْلِ صَاحِبِهِ ."
Tercemesi:
Bize Abdurrahman b. Mübârek, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyüb ve Yunus, onlara Hasan, ona da Ahnef b. Kays şöyle rivayet etti:
Ben (Cemel savaşı sırasında) şu adama (Hz. Ali) yardım etmek için gidiyordum. Ebu Bekre ile karşılaştım. Bana 'Nereye gitmek istiyorsun?' diye sordu. Ben de 'Şu adama (Hz. Ali) yardım edeceğim!' dedim. Ebu Bekre bana, 'Geri dön! Çünkü ben Rasul-i Ekrem’in (sav) "İki müslüman kılıçlarıyla karşı karşıya geldikleri zaman ölen de, öldüren de ateştedir" buyurduğunu duydum. Ben 'Yâ Rasulallah! Öldüreni anladık. Ama ölene ne oluyor?' diye sordum. Rasul-i Ekrem şöyle buyurdu:
"Çünkü o da arkadaşını öldürmeye azmetmişti."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İmân 22, 1/201
Senetler:
1. Ebu Bekre Nüfey' b. Mesruh es-Sekafî (Nüfey' b. Haris b. Kelde)
2. Ebu Bahr Ahnef b. Kays et-Temîmî (Dahhak b. Kays b. Muaviye b. Husayn)
3. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
4. Ebu Abdullah Yunus b. Ubeyd el-Abdî (Yunus b. Ubeyd b. Dinar)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ebu Bekir Abdurrahman b. Mübarek el-Ayşî (Abdurrahman b. Mübarek b. Abdullah)
Konular:
Fitne, fitneden uzak durmak
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Savaş, Kital, iki müslüman grup savaşırsa, ölen de öldüren de cehennemdedir
Savaş, müslümanlarla
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ طَاوُسٍ عَنْ رَجُلٍ يُقَالُ لَهُ زِيَادٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّهَا سَتَكُونُ فِتْنَةٌ تَسْتَنْظِفُ الْعَرَبَ قَتْلاَهَا فِى النَّارِ اللِّسَانُ فِيهَا أَشَدُّ مِنْ وَقْعِ السَّيْفِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ الثَّوْرِىُّ عَنْ لَيْثٍ عَنْ طَاوُسٍ عَنِ الأَعْجَمِ. قال: إنما هو زيادٌ الأعجمُ.]
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Hammad b. Zeyd, ona el-Leys, ona Tâvus, ona Ziyad adında bir adam, ona da Abdullah b. Amr'ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bütün Arapları içine alan bir fitne vuku bulacak! O fitnede öldürülenler, cehennemliktir. O dönemde konuşmak, kılıç sallamaktan daha tehlikelidir."
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Sevrî, Leys'ten, o Tavus'tan, o da el-A'cem'den rivayet etmiştir. Şöyle demiştir: O Ziyad el-A'cem'dir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32875, D004265
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ حَدَّثَنَا لَيْثٌ عَنْ طَاوُسٍ عَنْ رَجُلٍ يُقَالُ لَهُ زِيَادٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّهَا سَتَكُونُ فِتْنَةٌ تَسْتَنْظِفُ الْعَرَبَ قَتْلاَهَا فِى النَّارِ اللِّسَانُ فِيهَا أَشَدُّ مِنْ وَقْعِ السَّيْفِ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ الثَّوْرِىُّ عَنْ لَيْثٍ عَنْ طَاوُسٍ عَنِ الأَعْجَمِ. قال: إنما هو زيادٌ الأعجمُ.]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Hammad b. Zeyd, ona el-Leys, ona Tâvus, ona Ziyad adında bir adam, ona da Abdullah b. Amr'ın (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bütün Arapları içine alan bir fitne vuku bulacak! O fitnede öldürülenler, cehennemliktir. O dönemde konuşmak, kılıç sallamaktan daha tehlikelidir."
[Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Sevrî, Leys'ten, o Tavus'tan, o da el-A'cem'den rivayet etmiştir. Şöyle demiştir: O Ziyad el-A'cem'dir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 3, /970
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Ümame Ziyad b. Süleym el-A'cem (Ziyad b. Süleym)
3. Ebu Abdurrahman Tâvus b. Keysan el-Yemanî (Tâvus b. Keysan)
4. Leys b. Ebu Süleym el-Kuraşi (Leys b. Eymen b. Züneym)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Muhammed b. Ubeyd el-Guberî (Muhammed b. Ubeyd b. Hisab)
Konular:
Adab, sohbet adabı
Fitne, fitneden uzak durmak
Fitne, Hz. Peygamber'in gelecekteki fitneleri haber vermesi
Fitne, öldüren olmaktansa ölen olmak
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ شَيْبَانَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"وَيْلٌ لِلْعَرَبِ مِنْ شَرٍّ قَدِ اقْتَرَبَ أَفْلَحَ مَنْ كَفَّ يَدَهُ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32743, D004249
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى عَنْ شَيْبَانَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"وَيْلٌ لِلْعَرَبِ مِنْ شَرٍّ قَدِ اقْتَرَبَ أَفْلَحَ مَنْ كَفَّ يَدَهُ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya b. Fâris, ona Ubeydullah b. Musa, ona Şeyban, ona A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Yaklaşan şerden (dolayı) vay Arabların haline, Elini (savaştan) çeken kurtuldu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 1, /967
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Şeyban b. Abdurrahman et-Temimi (Şeyban b. Abdurrahman)
5. Ubeydullah b. Musa el-Absi (Ubeydullah b. Musa b. Bazam)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Fitne, fitneden uzak durmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32872, D004262
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ فَارِسٍ حَدَّثَنَا عَفَّانُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ بْنُ زِيَادٍ حَدَّثَنَا عَاصِمٌ الأَحْوَلُ عَنْ أَبِى كَبْشَةَ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا مُوسَى يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ بَيْنَ أَيْدِيكُمْ فِتَنًا كَقِطَعِ اللَّيْلِ الْمُظْلِمِ يُصْبِحُ الرَّجُلُ فِيهَا مُؤْمِنًا وَيُمْسِى كَافِرًا وَيُمْسِى مُؤْمِنًا وَيُصْبِحُ كَافِرًا الْقَاعِدُ فِيهَا خَيْرٌ مِنَ الْقَائِمِ وَالْقَائِمُ فِيهَا خَيْرٌ مِنَ الْمَاشِى وَالْمَاشِى فِيهَا خَيْرٌ مِنَ السَّاعِى." قَالُوا فَمَا تَأْمُرُنَا قَالَ
"كُونُوا أَحْلاَسَ بُيُوتِكُمْ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Affân b. Müslim, ona Abdülvahid b. Ziyad, ona Asım Ahvel, ona Ebu Kebşe, ona da Ebu Musa'dan (ra) rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur.
"Şüphesiz önünüzde karanlık gecenin bölümleri gibi fitneler vardır. (O zaman) kişi mümin olarak sabahlayacak, kafir olarak akşamlayacaktır. O fitne esnasında oturan ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yürüyende koşandan daha hayırlıdır."
Rasulullah'a (sav) bize ne emredersiniz? dediler.
"Evinizin çulları (gibi) olunuz" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 2, /970
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Bera b. Kays es-Sekuni (Bera b. Kays)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
5. Ebu Osman Affân b. Müslim el-Bahilî (Affân b. Müslim b. Abdullah)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Fitne, fitneden uzak durmak
Fitne, Hz. Peygamber'in gelecekteki fitneleri haber vermesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32754, D004259
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ جُحَادَةَ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ ثَرْوَانَ عَنْ هُزَيْلٍ عَنْ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ بَيْنَ يَدَىِ السَّاعَةِ فِتَنًا كَقِطَعِ اللَّيْلِ الْمُظْلِمِ يُصْبِحُ الرَّجُلُ فِيهَا مُؤْمِنًا وَيُمْسِى كَافِرًا وَيُمْسِى مُؤْمِنًا وَيُصْبِحُ كَافِرًا الْقَاعِدُ فِيهَا خَيْرٌ مِنَ الْقَائِمِ وَالْمَاشِى فِيهَا خَيْرٌ مِنَ السَّاعِى فَكَسِّرُوا قِسِيَّكُمْ وَقَطِّعُوا أَوْتَارَكُمْ وَاضْرِبُوا سُيُوفَكُمْ بِالْحِجَارَةِ فَإِنْ دُخِلَ - يَعْنِى عَلَى أَحَدٍ مِنْكُمْ - فَلْيَكُنْ كَخَيْرِ ابْنَىْ آدَمَ."
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Abdulvâris b. Saîd, ona Muhammed b. Cuhâde, ona Abdurrahman b. Servan, ona Hüzeyl (b. Şurahbil), ona da Ebu Musa el-Eş'arî (Abdullah b. Kays) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Kıyamet öncesi gece karanlıkları gibi büyük fitneler olur. O fitnelerde, kişi, mümin olarak sabahlayıp kafir olarak akşamlar; mümin olarak akşamlayıp, kafir olarak sabahlar. O zamanda oturan, ayakta durandan; yürüyen, koşandan daha hayırlıdır. (O zaman) siz yaylarınızı kırın, kirişlerinizi (yay iplerinizi) parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun. Eğer birinizin evine girilirse, o Adem'in iki oğlundan hayırlısı gibi olsun."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 2, /969
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hüzeyl b. Şurahbil el-Evdi (Hüzeyl b. Şurahbil)
3. Ebu Kays Abdurrahman b. Servan el-Evdi (Abdurrahman b. Servan)
4. Muhammed b. Cuhâde el-Evdî (Muhammed b. Cuhâde)
5. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
6. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Fitne, fitneden uzak durmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32873, D004263
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْحَسَنِ الْمِصِّيصِىُّ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ - يَعْنِى ابْنَ مُحَمَّدٍ - حَدَّثَنَا اللَّيْثُ بْنُ سَعْدٍ قَالَ حَدَّثَنِى مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ جُبَيْرٍ حَدَّثَهُ عَنْ أَبِيهِ عَنِ الْمِقْدَادِ بْنِ الأَسْوَدِ قَالَ ايْمُ اللَّهِ لَقَدْ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"إِنَّ السَّعِيدَ لَمَنْ جُنِّبَ الْفِتَنَ إِنَّ السَّعِيدَ لَمَنْ جُنِّبَ الْفِتَنَ إِنَّ السَّعِيدَ لَمَنْ جُنِّبَ الْفِتَنَ وَلَمَنِ ابْتُلِىَ فَصَبَرَ فَوَاهًا."
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Hasan Mıssısi, ona Haccac b. Muhammed, ona Leys b. Sa'd, ona Muaviye b. Salih, ona Abdürrahman b. Cübeyr, ona babası, ona da Mikdad b. el-Esyed (ra) şöyle demiştir:
Allah'a yemin ederim ki Rasulullah (sav)'i şöyle derken işittim.
"Şüphesiz mesud kişi, fitnelerden uzak kalandır. Şüphesiz mesud kişi, fitnelerden uzak kalandır. Şüphesiz mesud kişi fitnelerden uzak kalan, bir belâya uğradığında sabredendir. (Fitneye katılana) vah yazık."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Fiten 2, /970
Senetler:
1. Ebu Mabed Mikdad b. Esved el-Kindî (Mikdad b. Amr b. Sa'lebe b. Malik b. Rabî'a)
2. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
3. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Cübeyr el-Hadrami (Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik)
4. Ebu Hamza Muaviye b. Salih el-Hadramî (Muaviye b. Salih b. Hudeyr b. Said)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
7. İbrahim b. Hasan el-Mukassimi (İbrahim b. Hasan b. Heysem)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Fitne, fitneden uzak durmak