حدثنا محمد بن اسحاق بن راهوية، قال ثنا أبي ، قال ثنا عبد الرحمن بن مهدي، عن الربيع بن صبيح، عن الحسن،أن رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قال لعبد الله بن عمرو= كيف أنت اذا بقيت في حثالة من الناس فذكر الحديث
Öneri Formu
Hadis Id, No:
186861, MK13664
Hadis:
حدثنا محمد بن اسحاق بن راهوية، قال ثنا أبي ، قال ثنا عبد الرحمن بن مهدي، عن الربيع بن صبيح، عن الحسن،أن رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قال لعبد الله بن عمرو= كيف أنت اذا بقيت في حثالة من الناس فذكر الحديث
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Ahde vefa, Ahdi bozmak
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
Fitne, fitneden uzak durmak
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
اخبرنا عثمان بن عبد الرحمن السلمي البصري ، قال =ثنا منين بن طالب، قال = ثنا معوية بن الكريم الضال، عن الحسن أن رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قال لعبد الله بن عمرو،فذكر مثله.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
186862, MK13668
Hadis:
اخبرنا عثمان بن عبد الرحمن السلمي البصري ، قال =ثنا منين بن طالب، قال = ثنا معوية بن الكريم الضال، عن الحسن أن رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قال لعبد الله بن عمرو،فذكر مثله.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Ahde vefa, Ahdi bozmak
Fitne, fitneden uzak durmak
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
حدثنا مطلب بن شعيباالأ، قال= ثنا عبدالله بن صالح،قال= ثنا يعقوب بن عبدالرحمن عن أبي حازم عن عمارة بن عمرو عن عبد الله بن عمرو بن العاص : أن رسول الله صلى الله عليه و سلم قال " كيف بكم وبزمان " أو " يوشك أن يأتي زمان يغربل الناس فيه غربلة تبقى حثالة من الناس قد مرجت عهودهم وأماناتهم واختلفوا فكانوا هكذا " وشبك بين أصابعه فقالوا كيف بنا يارسول الله ؟ قال " تأخذون ما تعرفون وتذرون ما تنكرون وتقبلون على أمر خاصتكم وتذرون أمر عامتكم "
Öneri Formu
Hadis Id, No:
186859, MK13659
Hadis:
حدثنا مطلب بن شعيباالأ، قال= ثنا عبدالله بن صالح،قال= ثنا يعقوب بن عبدالرحمن عن أبي حازم عن عمارة بن عمرو عن عبد الله بن عمرو بن العاص : أن رسول الله صلى الله عليه و سلم قال " كيف بكم وبزمان " أو " يوشك أن يأتي زمان يغربل الناس فيه غربلة تبقى حثالة من الناس قد مرجت عهودهم وأماناتهم واختلفوا فكانوا هكذا " وشبك بين أصابعه فقالوا كيف بنا يارسول الله ؟ قال " تأخذون ما تعرفون وتذرون ما تنكرون وتقبلون على أمر خاصتكم وتذرون أمر عامتكم "
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
()
Konular:
Ahde vefa, Ahdi bozmak
Bilgi, gaybdan haber verme
Emr-i bi'l-maruf, Nehy-i ani'l-münker, iyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak
Fitne, fitneden uzak durmak
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Hz. Peygamber, uyarıları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37515, HM001176
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْد اللَّهِ حَدَّثَنِي شَيْبَانُ أَبُو مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ يَعْنِي ابْنَ سَلَمَةَ أَنْبَأَنَا حَجَّاجُ بْنُ أَرْطَاةَ عَنِ الْحَكَمِ بنِ عُتَيْبَةَ عَنْ أَبِي مُحَمَّدٍ الْهُذَلِيِّ عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَعَثَ رَجُلًا مِنْ الْأَنْصَارِ أَنْ يُسَوِّيَ كُلَّ قَبْرٍ وَأَنْ يُلَطِّخَ كُلَّ صَنَمٍ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّي أَكْرَهُ أَنْ أَدْخُلَ بُيُوتَ قَوْمِي قَالَ فَأَرْسَلَنِي فَلَمَّا جِئْتُ قَالَ يَا عَلِيُّ لَا تَكُونَنَّ فَتَّانًا وَلَا مُخْتَالًا وَلَا تَاجِرًا إِلَّا تَاجِرَ خَيْرٍ فَإِنَّ أُولَئِكَ مُسَوِّفُونَ أَوْ مَسْبُوقُونَ فِي الْعَمَلِ
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 1176, 1/391
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed el-Hüzelî (Ebu Muhammed el-Hüzelî)
3. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
4. Ebu Ertat Haccac b. Ertat en-Nehai (Haccac b. Ertat b. Sevr b. Hübeyre b. Şerahil)
5. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
6. Şeyban b. Ebu Şeybe el-Habati (Şeyban b. Ferruh)
Konular:
Fitne, fitneden uzak durmak
Kabir, yüksek olanların düzlenmesi
Putperestlik, putların kırılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51652, DM003375
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ حَدَّثَنَا زَكَرِيَّا بْنُ عَدِىٍّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَبِى سِنَانٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ أَبِى الْبَخْتَرِىِّ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَلِىٍّ قَالَ قِيلَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ أُمَّتَكَ سَتُفْتَنُ مِنْ بَعْدِكَ ، فَسَأَلَ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَوْ سُئِلَ مَا الْمَخْرَجُ مِنْهَا؟ قَالَ :« الْكِتَابُ الْعَزِيزُ الَّذِى {لاَ يَأْتِيهِ الْبَاطِلُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَلاَ مِنْ خَلْفِهِ تَنْزِيلٌ مِنْ حَكِيمٍ حَمِيدٍ} مَنِ ابْتَغَى الْهُدَى فِى غَيْرِهِ أَضَلَّهُ اللَّهُ ، وَمَنْ وَلِىَ هَذَا الأَمْرَ مِنْ جَبَّارٍ فَحَكَمَ بِغَيْرِهِ قَصَمَهُ اللَّهُ ، هُوَ الذِّكْرُ الْحَكِيمُ وَالنُّورُ الْمُبِينُ وَالصِّرَاطُ الْمُسْتَقِيمُ ، فِيهِ خَبَرُ مَنْ قَبْلَكُمْ ، وَنَبَأُ مَنْ بَعْدَكُمْ ، وَحُكْمُ مَا بَيْنَكُمْ ، وَهُوَ الْفَصْلُ لَيْسَ بِالْهَزْلِ ، وَهُوَ الَّذِى سَمِعَتْهُ الْجِنُّ فَلَمْ تَنَاهَى أَنْ قَالُوا {إِنَّا سَمِعْنَا قُرْآناً عَجَباً يَهْدِى إِلَى الرُّشْدِ} لاَ يَخْلَقُ عَنْ كَثْرَةِ الرَّدِّ ، وَلاَ تَنْقَضِى عِبَرُهُ ، وَلاَ تَفْنَى عَجَائِبُهُ. ثُمَّ قَالَ عَلِىٌّ لِلْحَارِثِ : خُذْهَا إِلَيْكَ يَا أَعْوَرُ.
Tercemesi:
Bize Muhammed İbnu'1-Alâ' rivayet edip (dedi ki), bize Zekeriyya b. Adiyy rivayet edip (dedi ki), bize Muhammed b. Seleme, İbn Sinan'dan, (O) Amr b. Mürre'den, (O) Ebu'l-Bahteri'den, (O) el-Haris'ten, (O da) Hz. Ali'den (naklen) rivayet etti ki, O şöyle dedi: (Cebrail tarafından Hz. Peygamber'e); "Yâ Rasulullah, şüphesiz senin ümmetin senden sonra bazı kargaşalıklara maruz bırakılacak!" denilmiş. (Hz. Ali sözüne devamla) dedi ki, bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); "Bunlardan kurtuluş yolu nedir?" diye sormuş -veya (bu, olayı Sahabeye anlattığında Hz. Peygamber'e) sorulmuş-. (Cebrail veya Hz. Peygamber de) şöyle buyurmuş:
"Kendisine önünden de, ardından da bâtılın yaklaşamayacağı ve hikmet sahibi, övülmeye lâyık (Allah) tarafından indirilmiş olan değerli Kitab! Kim hidayeti ondan başkasında ararsa Allah onu sapıtır. Bu (yönetim) işini üzerine alıp da ondan başkasıyla hükmeden zorbanın ise Allah boynunu kırar: O hikmet dolu zikirdir, açık-açıklayıcı nurdur, dosdoğru yoldur! Sizden öncekilerin bilgisi, sizden sonrakilerin haberi ve aranızdaki şeylerin hükmü ondadır. O, (hak ile bâtılı, doğru ile yanlışı) ayıran kitaptır; asla bir oyun değil! O, cinlerin dinleyip de, "Doğrusu biz, doğru yola ileten, şaşırtıcı, (olağanüstü güzel) bir Kur'an dinledik!" demekten kendilerini alamadıkları, çok tekrar edilmekle eskimeyen, ibret verici şeyleri bitmeyen, şaşırtıcı şeyleri tükenmeyen kitaptır!" Hz. Ali sonra el-Haris'e şöyle dedi: "Ey Aver, bu sözleri kendine al, sakla!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 1, 4/2099
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Fitne, fitneden uzak durmak
Fitne, Hz. Peygamber'in gelecekteki fitneleri haber vermesi
Kur'an
Kur'an, Kur'an'a sarılmak ve yüz çevirmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51651, DM003374
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَزِيدَ الرِّفَاعِىُّ حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ الْجُعْفِىُّ عَنْ حَمْزَةَ الزَّيَّاتِ عَنْ أَبِى الْمُخْتَارِ الطَّائِىِّ عَنِ ابْنِ أَخِى الْحَارِثِ عَنِ الْحَارِثِ قَالَ : دَخَلْتُ الْمَسْجِدَ فَإِذَا أُنَاسٌ يَخُوضُونَ فِى أَحَادِيثَ فَدَخَلْتُ عَلَى عَلِىٍّ فَقُلْتُ : أَلاَ تَرَى أَنَّ أُنَاساً يَخُوضُونَ فِى الأَحَادِيثِ فِى الْمَسْجِدِ. فَقَالَ : قَدْ فَعَلُوهَا؟ قُلْتُ : نَعَمْ. قَالَ : أَمَا إِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« سَيَكُونُ فِتَنٌ ». قُلْتُ : وَمَا الْمَخْرَجُ مِنْهَا؟ قَالَ :« كِتَابُ اللَّهِ كِتَابُ اللَّهِ ، فِيهِ نَبَأُ مَا قَبْلَكُمْ ، وَخَبَرُ مَا بَعْدَكُمْ ، وَحُكْمُ مَا بَيْنَكُمْ هُوَ الْفَصْلُ لَيْسَ بِالْهَزْلِ ، هُوَ الَّذِى مَنْ تَرَكَهُ مِنْ جِبَّارٍ قَصَمَهُ اللَّهُ ، وَمَنِ ابْتَغَى الْهُدَى فِى غَيْرِهِ أَضَلَّهُ اللَّهُ ، فَهُوَ حَبْلُ اللَّهِ الْمَتِينُ ، وَهُوَ الذِّكْرُ الْحَكِيمُ وَهُوَ الصِّرَاطُ الْمُسْتَقِيمُ وَهُوَ الَّذِى لاَ يَزِيغُ بِهِ الأَهْوَاءُ وَلاَ تَلْتَبِسُ بِهِ الأَلْسِنَةُ ، وَلاَ يَشْبَعُ مِنْهُ الْعُلَمَاءُ ، وَلاَ يَخْلَقُ عَنْ كَثْرَةِ الرَّدِّ ، وَلاَ تَنْقَضِى عَجَائِبُهُ ، وَهُوَ الَّذِى لَمْ يَنْتَهِ الْجِنُّ إِذْ سَمِعُوهُ أَنْ قَالُوا {إِنَّا سَمِعْنَا قُرْآناً عَجَباً} هُوَ الَّذِى مَنْ قَالَ بِهِ صَدَقَ ، وَمَنْ حَكَمَ بِهِ عَدَلَ ، وَمَنْ عَمِلَ بِهِ أُجِرَ ، وَمَنْ دَعَا إِلَيْهِ هُدِىَ إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ ، خُذْهَا إِلَيْكَ يَا أَعْوَرُ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yezid er-Rifâî haber verip (dedi ki), bize el-Hüseynu'1-Cu'fî, Hamza ez-Zeyyât'tan, (O) Ebu'l-Muhtar et-Tâî'den, (O) İbnu Ani'l-Haris'ten, (O da) el-Haris'ten (naklen) rivayet etti ki, O şöyle dedi: Ben (birgün) Mes-cid'e girmiştim. Bir de ne göreyim, bazı insanlar birtakım efsanelere dalmışlar! Bunun üzerine Hz. Ali'nin huzuruna girip; "görmüyor musun ki, Mescid'de bazı insanlar efsanelere dalmışlar" demiştim de O; "bunu yaptılar mı?" diye sormuştu: Ben "evet" demiştim. O zaman O şöyle demişti: "Bakın, ben gerçekten Rasulullah'ı (Sallallahu Aleyhi ve Settem); 'Yakında bazı fitneler, (kargaşalıklar) olacak!" buyururken işitmiştim de; "o halde bunlardan kurtuluş yolu nedir?" diye sormuştum. O şöyle buyurmuştu: "Allah'ın Kitab'ı! Sizden önceki şeylerin haberi, sizden sonraki şeylerin bilgisi ve aranızdaki şeylerin hükmü ondadır. O, (hak ile batılı, doğru ile yanlışı) ayıran kitaptır, asla bir oyun değil...! O, öyle bir kitaptır ki, onu (büyüklenme sebebiyle) terkeden zorbanın Allah boynunu kırar, hidayeti ondan başkasında arayan kimseyi Allah sapıtır! İşte o, Allah'ın sağlam ipidir. O, hikmet dolu zikirdir. O, dosdoğru yoldur. O, kendisinden dolayı arzuların sapmayacağı, dillerin güçlüğe düşmeyeceği, kendisinden âlimlerin doymayacağı, çok tekrar edilmekten dolayı eskimeyen, şaşırtıcı şeyleri, (olağanüstü güzellikleri) bitmeyen kitaptır. O, kendisini dinlediklerinde cinlerin; "Doğrusu biz şaşırtıcı, (olağanüstü güzel) bir Kur'an dinledik!'608 demekten kendilerini alamadıkları Kelâm'dır! O, öyle kitaptır ki, kim ona uygun görüş açıklarsa doğru söylemiş olur; kim onunla hükmederse adaletli davranmış olur; kim onunla amel ederse ona sevab verilir, kim (insanları) ona çağırırsa o dosdoğru yola iletilir." Ey AVer, bu sözleri kendine al, sakla!" Cin Sûresi, 1
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Fedâilü'l-Kur'an 1, 4/2098
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Fitne, fitneden uzak durmak
Fitne, Hz. Peygamber'in gelecekteki fitneleri haber vermesi
Kur'an
Kur'an, Kur'an'a sarılmak ve yüz çevirmek