Bize İbrahim b. Hasan, ona Haccac, ona İbn Cüreyc, ona Osman b. Saib, ona babası (Saib el-Cumahî) ve Ümmü Abdülmelik b. Ebu Mahzure, onlara da Ebu Mahzure şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), Huneyn’den yola çıkınca, biz de Mekkeli on kişilik bir grupla onları karşılamak için çıkmıştık. Yolda onların namaz için ezan okuduklarını işitince; ezanlarını taklit ederek onlarla alay etmeye başladık. Rasulullah (sav): "Duyduğum kadarıyla şunların arasında ezan okuyan güzel sesli biri var" diyerek bizleri yanına çağırttı. Bizler de sırayla birer birer ezan okuduk, en son ben okudum. Ezanı okuyunca Rasulullah (sav) beni çağırdı, önüne oturttu, başımı okşadı ve bana üç defa dua etti. Sonra da şöyle buyurdu: "Git Kabe’de ezan oku." Ben: 'Ben nasıl okurum, bilmiyorum ki!' dedim. Bunun üzerine bana ezan okumayı şu anda okuduğunuz şekilde öğretti:
"Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Muhammed'in, Allah'ın rasulü olduğuna şahitlik ederim. Muhammed'in Allah'ın rasulü olduğuna şahitlik ederim. Haydi namaza. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Haydi kurtuluşa. Namaz uykudan hayırlıdır. Namaz uykudan hayırlıdır." Bunu da sabah namazına eklememi söyledi. Kameti de ikişer defa şöyle okumayı öğretti: "Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Muhammed'in, Allah'ın rasulü olduğuna şahitlik ederim. Muhammed'in Allah'ın rasulü olduğuna şahitlik ederim. Haydi namaza. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Haydi kurtuluşa. Namaz başlamak üzeredir. Namaz başlamak üzeredir. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah yoktur."
İbn Cüreyc dedi ki: Osman bize bu hadisin tamamını babasından (Saib el-Cumahî) ve Ümmü Abdülmelik b. Ebu Mahzure'den rivayet etmiştir, onlar da Ebu Mahzure'den bizzat duymuşlardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22461, N000634
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْحَسَنِ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ السَّائِبِ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبِى وَأُمُّ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى مَحْذُورَةَ عَنْ أَبِى مَحْذُورَةَ قَالَ لَمَّا خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ حُنَيْنٍ خَرَجْتُ عَاشِرَ عَشْرَةٍ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ نَطْلُبُهُمْ فَسَمِعْنَاهُمْ يُؤَذِّنُونَ بِالصَّلاَةِ فَقُمْنَا نُؤَذِّنُ نَسْتَهْزِئُ بِهِمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « قَدْ سَمِعْتُ فِى هَؤُلاَءِ تَأْذِينَ إِنْسَانٍ حَسَنِ الصَّوْتِ » . فَأَرْسَلَ إِلَيْنَا فَأَذَّنَّا رَجُلٌ رَجُلٌ وَكُنْتُ آخِرَهُمْ فَقَالَ حِينَ أَذَّنْتُ « تَعَالَ » . فَأَجْلَسَنِى بَيْنَ يَدَيْهِ فَمَسَحَ عَلَى نَاصِيَتِى وَبَرَّكَ عَلَىَّ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ قَالَ « اذْهَبْ فَأَذِّنْ عِنْدَ الْبَيْتِ الْحَرَامِ » . قُلْتُ كَيْفَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَعَلَّمَنِى كَمَا تُؤَذِّنُونَ الآنَ بِهَا « اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ » . فِى الأُولَى مِنَ الصُّبْحِ قَالَ وَعَلَّمَنِى الإِقَامَةَ مَرَّتَيْنِ « اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ قَدْ قَامَتِ الصَّلاَةُ قَدْ قَامَتِ الصَّلاَةُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ » . قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى عُثْمَانُ هَذَا الْخَبَرَ كُلَّهُ عَنْ أَبِيهِ وَعَنْ أُمِّ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى مَحْذُورَةَ أَنَّهُمَا سَمِعَا ذَلِكَ مِنْ أَبِى مَحْذُورَةَ .
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Hasan, ona Haccac, ona İbn Cüreyc, ona Osman b. Saib, ona babası (Saib el-Cumahî) ve Ümmü Abdülmelik b. Ebu Mahzure, onlara da Ebu Mahzure şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav), Huneyn’den yola çıkınca, biz de Mekkeli on kişilik bir grupla onları karşılamak için çıkmıştık. Yolda onların namaz için ezan okuduklarını işitince; ezanlarını taklit ederek onlarla alay etmeye başladık. Rasulullah (sav): "Duyduğum kadarıyla şunların arasında ezan okuyan güzel sesli biri var" diyerek bizleri yanına çağırttı. Bizler de sırayla birer birer ezan okuduk, en son ben okudum. Ezanı okuyunca Rasulullah (sav) beni çağırdı, önüne oturttu, başımı okşadı ve bana üç defa dua etti. Sonra da şöyle buyurdu: "Git Kabe’de ezan oku." Ben: 'Ben nasıl okurum, bilmiyorum ki!' dedim. Bunun üzerine bana ezan okumayı şu anda okuduğunuz şekilde öğretti:
"Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Muhammed'in, Allah'ın rasulü olduğuna şahitlik ederim. Muhammed'in Allah'ın rasulü olduğuna şahitlik ederim. Haydi namaza. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Haydi kurtuluşa. Namaz uykudan hayırlıdır. Namaz uykudan hayırlıdır." Bunu da sabah namazına eklememi söyledi. Kameti de ikişer defa şöyle okumayı öğretti: "Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Allah'tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim. Muhammed'in, Allah'ın rasulü olduğuna şahitlik ederim. Muhammed'in Allah'ın rasulü olduğuna şahitlik ederim. Haydi namaza. Haydi namaza. Haydi kurtuluşa. Haydi kurtuluşa. Namaz başlamak üzeredir. Namaz başlamak üzeredir. Allah en büyüktür. Allah en büyüktür. Allah'tan başka ilah yoktur."
İbn Cüreyc dedi ki: Osman bize bu hadisin tamamını babasından (Saib el-Cumahî) ve Ümmü Abdülmelik b. Ebu Mahzure'den rivayet etmiştir, onlar da Ebu Mahzure'den bizzat duymuşlardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 6, /2127
Senetler:
1. Ebu Mahzûre el-Kuraşi (Semure b. Mi'yer b. Levzân b. Rabî'a)
2. ibn Ebu Mahzûre Ümmü Abdulmelik b. Semure el-Mekkiyye (Ümmü Abdulmelik b. Semure b. Mi'yer)
3. Osman b. Saib el-Cumahi (Osman b. Saib)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
6. İbrahim b. Hasan el-Mukassimi (İbrahim b. Hasan b. Heysem)
Konular:
Alay, alay etmek, istihza / alay etme
Ezan, dinde alem oluşu
Ezan, ezanda tesvib
Ezan, mesajı
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Ezan, Müezzinlik
Ezan, Müezzinlik, müezzinliğin fazileti
Ezan, okunurken tekrarlamak
Ezan, sabah ezanındaki değişiklik
Hz. Peygamber, eğitim metodu
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Hz. Peygamber, ümmetine şefkat göstermesi
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Siyer, Huneyn gazvesi
Bize İbrahim b. Hasan, ona Haccac, ona İbn Cüreyc, ona Osman b. Sâib, ona babası Sâib ve Ümmü Abdülmelik b. Ebû Mahzure'nin naklettiğine göre Ebu Mahzure şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) Huneyn'den yola çıkınca biz de on kişilik bir Mekkeli grubuyla peşlerine takıldık. Onların namaz için ezan okuduklarını işitince alay etmek için müezzini taklit etmeye başladık. Hz. Peygamber (sav) 'şu ezan okuyanların içinde güzel sesli birini duydum' dedi. Sonra bizi yanına çağırdı. Yanına gelince tek tek ezan okuduk, okuma sırası en son bendeydi. Ben okuduğum zaman bana 'gel!' dedi ve beni önüne oturttu. Başımı okşayıp üç kere dua etti. Daha sonra, 'şimdi git ve Mescid-i Haram'da ezan oku!' dedi. Ben de 'nasıl okuyayım?' diye sordum. Bana şimdi sizin okuduğunuz gibi, şu ezanı öğretti:
"Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber!
Eşhedü en lâ ilâhe illallâh, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh!
Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllâh, Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllâh!
(Eşhedü en lâ ilâhe illallâh, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh!)
(Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllâh, Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllâh!)
Hayye alessalâh, Hayye alessalâh
Hayye alel felâh, Hayye alel felâh
Essalâtü hayrun minennevm, essalâtü hayrun minennevm. Bunu sabah ilk okunan ezana eklememi söyledi."
Kameti de ikişer defa söyleyerek yapmamı öğretti:
"Allahü ekber,Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber!
Eşhedü en lâ ilâhe illallâh, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh!
Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah, Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah!
Hayye alessalâh, Hayye alessalâh
Hayye alel felâh, Hayye alel felâh
Kad kameti's-salâh, Kad kameti's-salâh!
Allahü ekber Allahü ekber!
Lâ ilâhe illallâh!"
[İbn Cüreyc dedi ki: Bana bu hadisin tamamını, Osman b. Sâib, babası Sâib'den ve Ümmü Abdülmelik b. Ebû Mahzure'den, onlar da Ebu Mahzure'den nakletmişlerdir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279804, N000634-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْحَسَنِ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ السَّائِبِ قَالَ أَخْبَرَنِى أَبِى وَأُمُّ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى مَحْذُورَةَ عَنْ أَبِى مَحْذُورَةَ قَالَ لَمَّا خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنْ حُنَيْنٍ خَرَجْتُ عَاشِرَ عَشْرَةٍ مِنْ أَهْلِ مَكَّةَ نَطْلُبُهُمْ فَسَمِعْنَاهُمْ يُؤَذِّنُونَ بِالصَّلاَةِ فَقُمْنَا نُؤَذِّنُ نَسْتَهْزِئُ بِهِمْ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم:
" قَدْ سَمِعْتُ فِى هَؤُلاَءِ تَأْذِينَ إِنْسَانٍ حَسَنِ الصَّوْتِ. " فَأَرْسَلَ إِلَيْنَا فَأَذَّنَّا رَجُلٌ رَجُلٌ وَكُنْتُ آخِرَهُمْ فَقَالَ حِينَ أَذَّنْتُ " تَعَالَ " . فَأَجْلَسَنِى بَيْنَ يَدَيْهِ فَمَسَحَ عَلَى نَاصِيَتِى وَبَرَّكَ عَلَىَّ ثَلاَثَ مَرَّاتٍ ثُمَّ قَالَ " اذْهَبْ فَأَذِّنْ عِنْدَ الْبَيْتِ الْحَرَامِ ." قُلْتُ كَيْفَ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَعَلَّمَنِى كَمَا تُؤَذِّنُونَ الآنَ بِهَا:
" اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ ."
فِى الأُولَى مِنَ الصُّبْحِ قَالَ وَعَلَّمَنِى الإِقَامَةَ مَرَّتَيْنِ:
" اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ قَدْ قَامَتِ الصَّلاَةُ قَدْ قَامَتِ الصَّلاَةُ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ ."
[ قَالَ ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى عُثْمَانُ هَذَا الْخَبَرَ كُلَّهُ عَنْ أَبِيهِ وَعَنْ أُمِّ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبِى مَحْذُورَةَ أَنَّهُمَا سَمِعَا ذَلِكَ مِنْ أَبِى مَحْذُورَةَ .]
Tercemesi:
Bize İbrahim b. Hasan, ona Haccac, ona İbn Cüreyc, ona Osman b. Sâib, ona babası Sâib ve Ümmü Abdülmelik b. Ebû Mahzure'nin naklettiğine göre Ebu Mahzure şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) Huneyn'den yola çıkınca biz de on kişilik bir Mekkeli grubuyla peşlerine takıldık. Onların namaz için ezan okuduklarını işitince alay etmek için müezzini taklit etmeye başladık. Hz. Peygamber (sav) 'şu ezan okuyanların içinde güzel sesli birini duydum' dedi. Sonra bizi yanına çağırdı. Yanına gelince tek tek ezan okuduk, okuma sırası en son bendeydi. Ben okuduğum zaman bana 'gel!' dedi ve beni önüne oturttu. Başımı okşayıp üç kere dua etti. Daha sonra, 'şimdi git ve Mescid-i Haram'da ezan oku!' dedi. Ben de 'nasıl okuyayım?' diye sordum. Bana şimdi sizin okuduğunuz gibi, şu ezanı öğretti:
"Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber!
Eşhedü en lâ ilâhe illallâh, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh!
Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllâh, Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllâh!
(Eşhedü en lâ ilâhe illallâh, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh!)
(Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllâh, Eşhedü enne Muhammeden Rasûlüllâh!)
Hayye alessalâh, Hayye alessalâh
Hayye alel felâh, Hayye alel felâh
Essalâtü hayrun minennevm, essalâtü hayrun minennevm. Bunu sabah ilk okunan ezana eklememi söyledi."
Kameti de ikişer defa söyleyerek yapmamı öğretti:
"Allahü ekber,Allahü ekber, Allahü ekber, Allahü ekber!
Eşhedü en lâ ilâhe illallâh, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh!
Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah, Eşhedü enne Muhammeden Rasulullah!
Hayye alessalâh, Hayye alessalâh
Hayye alel felâh, Hayye alel felâh
Kad kameti's-salâh, Kad kameti's-salâh!
Allahü ekber Allahü ekber!
Lâ ilâhe illallâh!"
[İbn Cüreyc dedi ki: Bana bu hadisin tamamını, Osman b. Sâib, babası Sâib'den ve Ümmü Abdülmelik b. Ebû Mahzure'den, onlar da Ebu Mahzure'den nakletmişlerdir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 6, /2127
Senetler:
1. Ebu Mahzûre el-Kuraşi (Semure b. Mi'yer b. Levzân b. Rabî'a)
2. Sâib el-Cumahi (Sâib)
3. Osman b. Saib el-Cumahi (Osman b. Saib)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
6. İbrahim b. Hasan el-Mukassimi (İbrahim b. Hasan b. Heysem)
Konular:
Ezan, dinde alem oluşu
Ezan, ezanda tesvib
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Ezan, okunurken tekrarlamak
Ezan, sabah ezanındaki değişiklik
Hz. Peygamber, eğitim metodu
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Kamet, kamet getirmek
Açıklama: Tirmizî'nin hadisin akabinde bulunduğu değerlendirme esnasında kaydettiği ''...وَيُقَالُ لَهُ التَّثْوِيبُ أَيْضًا'' ifadesi tarafımızdan tam olarak anlaşılamamış; bu kısım, tercümeye, ''...buna aynı şekilde tesvîb de denir.'' şeklinde yansıtılmıştır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11127, T000198
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مَنِيعٍ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ الزُّبَيْرِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْرَائِيلَ عَنِ الْحَكَمِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى لَيْلَى عَنْ بِلاَلٍ قَالَ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تُثَوِّبَنَّ فِى شَىْءٍ مِنَ الصَّلَوَاتِ إِلاَّ فِى صَلاَةِ الْفَجْرِ » . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى مَحْذُورَةَ . قَالَ أَبُو عِيسَى حَدِيثُ بِلاَلٍ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ أَبِى إِسْرَائِيلَ الْمُلاَئِىِّ . وَأَبُو إِسْرَائِيلَ لَمْ يَسْمَعْ هَذَا الْحَدِيثَ مِنَ الْحَكَمِ بْنِ عُتَيْبَةَ قَالَ إِنَّمَا رَوَاهُ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ عُمَارَةَ عَنِ الْحَكَمِ بْنِ عُتَيْبَةَ . وَأَبُو إِسْرَائِيلَ اسْمُهُ إِسْمَاعِيلُ بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ وَلَيْسَ هُوَ بِذَاكَ الْقَوِىِّ عِنْدَ أَهْلِ الْحَدِيثِ . وَقَدِ اخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى تَفْسِيرِ التَّثْوِيبِ: فَقَالَ بَعْضُهُمُ التَّثْوِيبُ: أَنْ يَقُولَ فِى أَذَانِ الْفَجْرِ الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ وَهُوَ قَوْلُ ابْنِ الْمُبَارَكِ وَأَحْمَدَ . وَقَالَ إِسْحَاقُ فِى التَّثْوِيبِ غَيْرَ هَذَا قَالَ -التَّثْوِيبُ الْمَكْرُوهُ- هُوَ شَىْءٌ أَحْدَثَهُ النَّاسُ بَعْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم إِذَا أَذَّنَ الْمُؤَذِّنُ فَاسْتَبْطَأَ الْقَوْمَ قَالَ بَيْنَ الأَذَانِ وَالإِقَامَةِ قَدْ قَامَتِ الصَّلاَةُ حَىَّ عَلَى الصَّلاَةِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ . قَالَ وَهَذَا الَّذِى قَالَ إِسْحَاقُ هُوَ التَّثْوِيبُ الَّذِى قَدْ كَرِهَهُ أَهْلُ الْعِلْمِ وَالَّذِى أَحْدَثُوهُ بَعْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَالَّذِى فَسَّرَ ابْنُ الْمُبَارَكِ وَأَحْمَدُ أَنَّ التَّثْوِيبَ أَنْ يَقُولَ الْمُؤَذِّنُ فِى أَذَانِ الْفَجْرِ-الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ- وَهُوَ قَوْلٌ صَحِيحٌ وَيُقَالُ لَهُ التَّثْوِيبُ أَيْضًا. وَهُوَ الَّذِى اخْتَارَهُ أَهْلُ الْعِلْمِ وَرَأَوْهُ . وَرُوِىَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ فِى صَلاَةِ الْفَجْرِ -الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ- . وَرُوِىَ عَنْ مُجَاهِدٍ قَالَ دَخَلْتُ مَعَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ مَسْجِدًا وَقَدْ أُذِّنَ فِيهِ وَنَحْنُ نُرِيدُ أَنْ نُصَلِّىَ فِيهِ فَثَوَّبَ الْمُؤَذِّنُ فَخَرَجَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ مِنَ الْمَسْجِدِ وَقَالَ اخْرُجْ بِنَا مِنْ عِنْدِ هَذَا الْمُبْتَدِعِ . وَلَمْ يُصَلِّ فِيهِ . قَالَ وَإِنَّمَا كَرِهَ عَبْدُ اللَّهِ التَّثْوِيبَ الَّذِى أَحْدَثَهُ النَّاسُ بَعْدُ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Menî', ona Ebu Ahmed ez-Zübeyrî, ona Ebû İsrâîl, ona Hakem, ona Abdurrahman b. Ebû Leylâ, ona da Bilal, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Ey Bilal, sabah namazı dışındaki namazların (ezanında ''namaz uykudan daha hayırlıdır'' deyip) tesvîb yapma!
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda Ebû Mahzûre'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Bilal hadisini sadece Ebu İsrâîl el-Mülâî rivayeti ile biliyoruz. Ebu İsrail, bu hadisi Hakem b. Uteybe'den işitmemiştir. Ancak bu hadisi Hasan b. Umâre vasıtasıyla Hakem b. Uteybe'den işitmiştir. Ebu İsrâîl'in ismi ise İsmail b. Ebu İshak olup hadis ehli nazarında zayıftır (leyse hüve bi-zâke'l-kavî). İlim ehli tesvib hususunda ihtilaf etmiştir. Bazıları, tesvîb, sabah ezanındaki ''namaz, uykudan daha hayırlıdır'' cümlesidir demiştir ki bu İbn Mübârek ve Ahmed'in görüşüdür. İshak şöyle demiştir: Tesvîb, bundan başka bir şey olup mekruh olan bir çeşidi vardır ki o, insanların Nebî (sav)'den sonra ihdas ettikleri, müezzinin ezan okuduğunda cemaati bekletip ezan ile kamet arasında ''namaz vakti girdi, haydi namaza, hadi kurtuluşa'' demesidir. Bu, İshak'ın dediği tesvîb, ehli ilmin mekruh saydığı (tesvîb olup bazı insanların) Nebî (sav)'den sonra ihdas ettikleri (bir şeydir). İbn Mübârek ve Ahmed'in, tesvîbi, sabah ezanında müezzinin ''namaz, uykudan daha hayırlıdır'' şeklinde izah etmeleri doğru bir görüştür ki buna aynı şekilde tesvîb de denir. Bu görüşü ilim ehli de almış ve onu benimsemişledir. Abdullah b. Ömer'den rivayet edildiğine göre o, sabah namazının (ezanında) ''namaz, uykudan daha hayırlıdır'' derdi. Mücahid'den rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Ezan okunduğu esnada Abdullah b. Ömer ile mescide girdim. Niyetimiz namaz kılmaktı. (Derken) müezzin, (ezanda) tesvîb yaptı ve Abdullah b. Ömer, mescitten (aniden) çıkıverdi. (Bana da)''şu bidatçinin yanından bizle birlikte çık(da gel)'' dedi ve orada namaz kılmadı. Abdullah'ın hoşlanmadığı tesvîb, insanların daha sonraları ihdas ettikleri (tesvîbdir).
Açıklama:
Tirmizî'nin hadisin akabinde bulunduğu değerlendirme esnasında kaydettiği ''...وَيُقَالُ لَهُ التَّثْوِيبُ أَيْضًا'' ifadesi tarafımızdan tam olarak anlaşılamamış; bu kısım, tercümeye, ''...buna aynı şekilde tesvîb de denir.'' şeklinde yansıtılmıştır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 31, 1/378
Senetler:
1. Ebu Abdullah Bilal b. Rabah el-Habeşî (Bilal b. Rabah)
2. Ebu İsa Abdurrahman b. Ebu Leyla el-Ensarî (Abdurrahman b. Yesar b. Bilal b. Büleyl b. Uhayha)
3. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
4. ibn Ebu İshak Ebu İsrail İsmail b. Abdulaziz el-Absi (İsmail b. Halife)
5. Ebu Ahmed Muhammed b. Abdullah ez-Zübeyrî (Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr b. Ömer b. Dirhem)
6. Ahmed b. Meni' el-Begavî (Ahmed b. Meni' b. Abdurrahman)
Konular:
Ezan, sabah ezanındaki değişiklik
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22475, N000648
Hadis:
أَخْبَرَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى جَعْفَرٍ عَنْ أَبِى سَلْمَانَ عَنْ أَبِى مَحْذُورَةَ قَالَ كُنْتُ أُؤَذِّنُ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكُنْتُ أَقُولُ فِى أَذَانِ الْفَجْرِ الأَوَّلِ حَىَّ عَلَى الْفَلاَحِ الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ .
Tercemesi:
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah (b. Mübarek), ona Süfyan (b. Said es-Sevrî), ona Ebu Cafer (Keysan el-Kûfî), ona Ebu Selman (Hemmam el-Müezzin), ona da Ebu Mahzure (Semure b. Mi'yer) şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav) müezzinliğini yapıyordum. Sabah namazlarında 'haydi kurtuluşa' lafızlarından sonra 'namaz uykudan hayırlıdır, namaz uykudan hayırlıdır, Allah en büyüktür, Allah en büyüktür'diyordum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 15, /2128
Senetler:
1. Ebu Mahzûre el-Kuraşi (Semure b. Mi'yer b. Levzân b. Rabî'a)
2. Ebu Selman el-Müezzin (Hemmam)
3. Ebu Cafer el-Ferra (Keysan el-Kufi)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Süveyd b. Nasr el-Mervezi (Süveyd b. Nasr b. Süveyd)
Konular:
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Ezan, Müezzinlik
Ezan, sabah ezanındaki değişiklik
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39915, DM001228
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ بْنِ فَارِسٍ أَخْبَرَنَا يُونُسُ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ حَفْصِ بْنِ عُمَرَ بْنِ سَعْدٍ الْمُؤَذِّنِ : أَنَّ سَعْداً كَانَ يُؤَذِّنُ فِى مَسْجِدِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ حَفْصٌ حَدَّثَنِى أَهْلِى : أَنَّ بِلاَلاً أَتَى رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يُؤْذِنُهُ لِصَلاَةِ الْفَجْرِ فَقَالُوا : إِنَّهُ نَائِمٌ. فَنَادَى بِلاَلٌ بَأَعْلَى صَوْتِهِ : الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ. فَأُقِرَّتْ فِى أَذَانِ صَلاَةِ الْفَجْرِ. قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : يُقَالَ سَعْدٌ الْقَرَظُ.
Tercemesi:
Bize Osman b. Ömer b. Fâris, ona Yunus (b. Yezid), ona ez-Zührî (Muhammed b. Şihab), ona da Hafs b. Ömer b. Sa'd el-Müezzin şöyle demiştir:
Sa'd, Hz. Peygamber'in (sav) mescidinde ezan okurdu. Hafs şunu ekledi: Bana yakınların şöyle dedi: Bilal, Hz. Peygamber'in yanına onu sabah namazına uyandırmak için geldiğinde, kendisine onun uyuduğunu söylediler. Bunun üzerine Bilal en yüksek sesiyle şöyle seslendi: "es-Salâtü hayrun mine'n-nevm (Namaz uykudan hayırlıdır)." Bundan sonra bu cümle sabah namazında okunur oldu.
Ebu Muhammed, Sa'd'ın "Sa'd el-Karzu" olduğununu söyledi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 5, 2/762
Senetler:
1. Ebu Abdullah Bilal b. Rabah el-Habeşî (Bilal b. Rabah)
3. Hafs b. Ömer el-Müezzin (Hafs b. Ömer b. Sa'd b. Abid)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
6. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
Konular:
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Ezan, sabah ezanındaki değişiklik
Ezan, tarihçesi
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Namaz, uyuyarak geçirmek,
حدثنا أبو بكر النيسابوري ثنا أبو حميد المصيصي ثنا حجاج عن بن جريج ح وحدثنا أبو بكر النيسابوري ثنا العباس بن محمد وأبو أمية ومحمد بن إسحاق وغيرهم قالوا حدثنا روح عن بن جريج ح وحدثنا أبو بكر ثنا الربيع بن سليمان ثنا الشافعي ثنا مسلم بن خالد عن بن جريج أخبرني عبد العزيز بن عبد الملك بن أبي محذورة أن عبد الله بن محيريز أخبره وكان يتيما في حجر أبي محذورة حين جهزه إلى الشام قال : فقلت لأبي محذورة أي عم إني خارج إلى الشام وإني أخشى أن أسأل عن تأذينك فأخبرني قال نعم خرجت في نفر فكنا في بعض طريق حنين فقفل رسول الله صلى الله عليه و سلم من حنين فلقينا رسول الله صلى الله عليه و سلم في بعض الطريق فأذن مؤذن رسول الله صلى الله عليه و سلم وسلم بالصلاة فقال صوت المؤذن ونحن متنكبون فصرخنا نحكيه ونستهزئ به فسمع النبي صلى الله عليه و سلم الصوت فأرسل إلينا إلى أن وقفنا بين يديه فقال رسول الله صلى الله عليه و سلم أيكم الذي سمعت صوته قد ارتفع فأشار القوم كلهم إلي وصدقوا فأرسل كلهم وحبسني فقال قم فأذن بالصلاة فقمت ولا شيء أكره إلي من النبي صلى الله عليه و سلم وما يأمرني به فقمت بين يدي رسول الله صلى الله عليه و سلم فألقى علي رسول الله صلى الله عليه و سلم التأذين هو بنفسه فقال قل الله أكبر الله أكبر الله أكبر الله أكبر أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن محمدا رسول الله أشهد أن محمدا رسول الله ثم قال لي ارجع فامدد من صوتك ثم قال لي قل أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن محمدا رسول الله أشهد أن محمدا رسول الله حي على الصلاة حي على الصلاة حي على الفلاح حي على الفلاح الله أكبر الله أكبر لا إله إلا الله ثم دعاني حين قضيت التأذين وأعطاني صرة فيها شيء من فضة ثم وضع يده على ناصية أبي محذورة ثم أمرها على وجهه ثم أمر بين ثدييه ثم على كبده حتى بلغت يده سرة أبي محذورة ثم قال رسول الله صلى الله عليه و سلم بارك الله فيك وبارك عليك فقلتيا رسول الله مرني بالتأذين بمكة فقال قد أمرتك به وذهب كل شيء كان لرسول الله صلى الله عليه و سلم من كراهيته وعاد ذلك كله محبة للنبي صلى الله عليه و سلم فقدمت على عتاب بن أسيد عامل رسول الله صلى الله عليه و سلم فأذنت بالصلاة على أمر رسول الله صلى الله عليه و سلم قال بن جريج فأخبرني من أدركت من آل أبي محذورة على نحو ما أخبرني بن محيريز هذا حديث الربيع ولفظه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
184065, DK000901
Hadis:
حدثنا أبو بكر النيسابوري ثنا أبو حميد المصيصي ثنا حجاج عن بن جريج ح وحدثنا أبو بكر النيسابوري ثنا العباس بن محمد وأبو أمية ومحمد بن إسحاق وغيرهم قالوا حدثنا روح عن بن جريج ح وحدثنا أبو بكر ثنا الربيع بن سليمان ثنا الشافعي ثنا مسلم بن خالد عن بن جريج أخبرني عبد العزيز بن عبد الملك بن أبي محذورة أن عبد الله بن محيريز أخبره وكان يتيما في حجر أبي محذورة حين جهزه إلى الشام قال : فقلت لأبي محذورة أي عم إني خارج إلى الشام وإني أخشى أن أسأل عن تأذينك فأخبرني قال نعم خرجت في نفر فكنا في بعض طريق حنين فقفل رسول الله صلى الله عليه و سلم من حنين فلقينا رسول الله صلى الله عليه و سلم في بعض الطريق فأذن مؤذن رسول الله صلى الله عليه و سلم وسلم بالصلاة فقال صوت المؤذن ونحن متنكبون فصرخنا نحكيه ونستهزئ به فسمع النبي صلى الله عليه و سلم الصوت فأرسل إلينا إلى أن وقفنا بين يديه فقال رسول الله صلى الله عليه و سلم أيكم الذي سمعت صوته قد ارتفع فأشار القوم كلهم إلي وصدقوا فأرسل كلهم وحبسني فقال قم فأذن بالصلاة فقمت ولا شيء أكره إلي من النبي صلى الله عليه و سلم وما يأمرني به فقمت بين يدي رسول الله صلى الله عليه و سلم فألقى علي رسول الله صلى الله عليه و سلم التأذين هو بنفسه فقال قل الله أكبر الله أكبر الله أكبر الله أكبر أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن محمدا رسول الله أشهد أن محمدا رسول الله ثم قال لي ارجع فامدد من صوتك ثم قال لي قل أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن محمدا رسول الله أشهد أن محمدا رسول الله حي على الصلاة حي على الصلاة حي على الفلاح حي على الفلاح الله أكبر الله أكبر لا إله إلا الله ثم دعاني حين قضيت التأذين وأعطاني صرة فيها شيء من فضة ثم وضع يده على ناصية أبي محذورة ثم أمرها على وجهه ثم أمر بين ثدييه ثم على كبده حتى بلغت يده سرة أبي محذورة ثم قال رسول الله صلى الله عليه و سلم بارك الله فيك وبارك عليك فقلتيا رسول الله مرني بالتأذين بمكة فقال قد أمرتك به وذهب كل شيء كان لرسول الله صلى الله عليه و سلم من كراهيته وعاد ذلك كله محبة للنبي صلى الله عليه و سلم فقدمت على عتاب بن أسيد عامل رسول الله صلى الله عليه و سلم فأذنت بالصلاة على أمر رسول الله صلى الله عليه و سلم قال بن جريج فأخبرني من أدركت من آل أبي محذورة على نحو ما أخبرني بن محيريز هذا حديث الربيع ولفظه
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, salat 901, 1/435
Senetler:
1. Ebu Mahzûre el-Kuraşi (Semure b. Mi'yer b. Levzân b. Rabî'a)
2. Abdullah b. Muhayriz el-Cumehi (Abdullah b. Muhayriz b. Cünade b. Vehb)
3. Abdulaziz b. Abdulmelik el-Kuraşi (Abdulaziz b. Abdulmelik b. Semure b. Mi'yer)
4. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
5. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
6. Ebu Ümeyye Muhammed b. İbrahim el-Huzaî (Muhammed b. İbrahim b. Müslim b. Salim)
7. Abdullah b. Muhammed el-Fakih (Abdullah b. Muhammed b. Ziyad b. Vasıl b. Meymun)
Konular:
Alay, alay etmek, istihza / alay etme
Ezan, dinde alem oluşu
Ezan, ezanda tesvib
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Ezan, sabah ezanındaki değişiklik
Hz. Peygamber, öğreticiliği
KTB, EZAN
Siyer, Huneyn gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
138740, BS002008
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو نَصْرِ بْنُ قَتَادَةَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ سَعْدٍ الْحَافِظُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الْبُوشَنْجِىُّ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارِ بْنِ نُصَيْرٍ السُّلَمِىُّ ثُمَّ الظَّفَرِىُّ أَبُو الْوَلِيدِ الدِّمَشْقِىُّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْحَمِيدِ بْنُ حَبِيبِ بْنِ أَبِى الْعِشْرِينَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ الأَنْصَارِىُّ أَنَّ مُحَمَّدَ بْنَ إِبْرَاهِيمَ بْنِ الْحَارِثِ التَّيْمِىَّ حَدَّثَهُ عَنْ نُعَيْمِ بْنِ النَّحَّامِ قَالَ : كُنْتُ مَعَ امْرَأَتِى فِى مِرْطِهَا فِى غَدَاةٍ بَارِدَةٍ ، فَنَادَى مُنَادِى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِلَى صَلاَةِ الصُّبْحِ ، فَلَمَّا سَمِعْتُ قُلْتُ : لَوْ قَالَ وَمَنْ قَعَدَ فَلاَ حَرَجَ. قَالَ : فَلَمَّا قَالَ الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ قَالَ : وَمَنْ قَعَدَ فَلاَ حَرَجَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 2008, 3/187
Senetler:
1. Nehhâm Nuaym b. Abdullah el-Kuraşi (Nuaym b. Abdullah b. Esed b. Abdu Avf)
2. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Abdülhamid b. Habib eş-Şami (Abdülhamid b. Habib b. Ebu'l İşrin)
6. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
7. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim el-Abdi (Muhammed b. İbrahim b. Said b. Musa b. Abdurrahman)
8. Abdullah b. Ahmed el-Hâcî (Abdullah b. Ahmed b. Sa'd)
9. Ebu Nasr Ömer b. Abdulaziz en-Numani (Ömer b. Abdulaziz b. Ömer b. Katade)
Konular:
Ezan, sabah ezanındaki değişiklik
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
نا أبو بكر النيسابوري نا أبو الأزهر ثنا عبد الرزاق أخبرنا بن جريج ثنا عثمان بن السائب مولى لهم عن أبيه السائب وعن أم عبد الملك بن أبي محذورة أنهما سمعاه من أبي محذورة قالا قال أبو محذورة : خرجت في عشرة فتيان مع النبي صلى الله عليه و سلم إلى حنين وهو أبغض الناس إلينا فقمنا نؤذن نستهزىء بهم فقال النبي صلى الله عليه و سلم ائتوني بهؤلاء الفتيان فقال أذنوا فأذنوا فكنت آخرهم فقال النبي صلى الله عليه و سلم نعم هذا الذي سمعت صوته اذهب فأذن لأهل مكة وقل لعتاب بن أسيد أمرني رسول الله صلى الله عليه و سلم أن آذن لأهل مكة ومسح على ناصيتي وقال قل الله أكبر الله أكبر الله أكبر الله أكبر أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن محمدا رسول الله أشهد أن محمدا رسول الله مرتين ثم ارجع وأشهد أن لا إله إلا الله مرتين أشهد أن محمدا رسول الله مرتين حي على الصلاة مرتين حي على الفلاح مرتين الله أكبر الله أكبر لا إله إلا الله فإذا أذنت بالأولى من الصبح فقل الصلاة خير من النوم مرتين وإذا أقمت فقلها مرتين قد قامت الصلاة قد قامت الصلاة أسمعت قال فكان أبو محذورة لا يجز ناصيته ولا يفرقها لأن رسول الله صلى الله عليه و سلم مسح عليها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
184076, DK000904
Hadis:
نا أبو بكر النيسابوري نا أبو الأزهر ثنا عبد الرزاق أخبرنا بن جريج ثنا عثمان بن السائب مولى لهم عن أبيه السائب وعن أم عبد الملك بن أبي محذورة أنهما سمعاه من أبي محذورة قالا قال أبو محذورة : خرجت في عشرة فتيان مع النبي صلى الله عليه و سلم إلى حنين وهو أبغض الناس إلينا فقمنا نؤذن نستهزىء بهم فقال النبي صلى الله عليه و سلم ائتوني بهؤلاء الفتيان فقال أذنوا فأذنوا فكنت آخرهم فقال النبي صلى الله عليه و سلم نعم هذا الذي سمعت صوته اذهب فأذن لأهل مكة وقل لعتاب بن أسيد أمرني رسول الله صلى الله عليه و سلم أن آذن لأهل مكة ومسح على ناصيتي وقال قل الله أكبر الله أكبر الله أكبر الله أكبر أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن لا إله إلا الله أشهد أن محمدا رسول الله أشهد أن محمدا رسول الله مرتين ثم ارجع وأشهد أن لا إله إلا الله مرتين أشهد أن محمدا رسول الله مرتين حي على الصلاة مرتين حي على الفلاح مرتين الله أكبر الله أكبر لا إله إلا الله فإذا أذنت بالأولى من الصبح فقل الصلاة خير من النوم مرتين وإذا أقمت فقلها مرتين قد قامت الصلاة قد قامت الصلاة أسمعت قال فكان أبو محذورة لا يجز ناصيته ولا يفرقها لأن رسول الله صلى الله عليه و سلم مسح عليها
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, salat 904, 1/439
Senetler:
1. Ebu Mahzûre el-Kuraşi (Semure b. Mi'yer b. Levzân b. Rabî'a)
2. ibn Ebu Mahzûre Ümmü Abdulmelik b. Semure el-Mekkiyye (Ümmü Abdulmelik b. Semure b. Mi'yer)
3. Sâib el-Cumahi (Sâib)
4. Osman b. Saib el-Cumahi (Osman b. Saib)
5. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. Ahmed b. Ezher el-Abdî (Ahmed b. Ezher b. Meni')
8. Abdullah b. Muhammed el-Fakih (Abdullah b. Muhammed b. Ziyad b. Vasıl b. Meymun)
Konular:
Alay, alay etmek, istihza / alay etme
Ezan, dinde alem oluşu
Ezan, ezanda tesvib
Ezan, Müezzinler, Hz. Peygamberin müezzinleri
Ezan, sabah ezanındaki değişiklik
Hz. Peygamber, öğreticiliği
KTB, EZAN
Siyer, Huneyn gazvesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10628, İM000716
Hadis:
حَدَّثَنَا عَمْرُو بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ عَنْ بِلاَلٍ أَنَّهُ أَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يُؤْذِنُهُ بِصَلاَةِ الْفَجْرِ فَقِيلَ هُوَ نَائِمٌ . فَقَالَ الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ فَأُقِرَّتْ فِى تَأْذِينِ الْفَجْرِ فَثَبَتَ الأَمْرُ عَلَى ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Amr b. Rafi', ona Abdullah b. Mübarek, ona Mamer (b. Raşid), ona ez-Zühri (Muhammed b. Şihab), ona Said b. Müseyyeb, ona da Bilal (b. Ebu Rebah) şöyle demiştir: Kendisi, Hz. Peygamber'e (sav) gelerek sabah namazının vaktini haber vermek istedi. Fakat O'nun (sav) uyuduğunu söylendi. Bunun üzerine Bilal; namaz uykudan hayırlıdır, namaz uykudan hayırlıdır, dedi. Bunun üzerine bu sözler sabah ezanlarına yerleştirilmiş ve bu durum kesinleşmiş oldu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Ezan ve's-sünnetü fîhâ 3, /123
Senetler:
1. Ebu Abdullah Bilal b. Rabah el-Habeşî (Bilal b. Rabah)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Hacer Amr b. Rafi el-Becelî (Amr b. Râfi' b. Furat b. Râfi')
Konular:
Ezan, sabah ezanındaki değişiklik
Ezan, tarihçesi
KTB, EZAN
Sahabe, ictihadı
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34770, MU000154
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّ الْمُؤَذِّنَ جَاءَ إِلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ يُؤْذِنُهُ لِصَلاَةِ الصُّبْحِ فَوَجَدَهُ نَائِمًا فَقَالَ الصَّلاَةُ خَيْرٌ مِنَ النَّوْمِ . فَأَمَرَهُ عُمَرُ أَنْ يَجْعَلَهَا فِى نِدَاءِ الصُّبْحِ .
Tercemesi:
Bana Malik'den şöyle rivayet edilmiştir: Müezzin, kendisini sabah namazına çağırmak için Ömer b. Hattab'a
geldi. Uyuduğunu görünce "Essalatü hayrun minen nevm" (namaz uykudan hayırlıdır)" dedi. Bunu duyan Ömer, müezzine bu sözü sabah namazına ilave etmesini emretti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 154, 1/24
Senetler:
1. Ebu Hafs Ömer b. Hattab el-Adevî (Ömer b. Hattab b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
Konular:
Ezan, sabah ezanındaki değişiklik
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,