439 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona İbn Sevr, ona Mamer b. Raşid, ona da İbn Tâvus'un rivayet ettiğine göre İbn Abbas şöyle demiştir: Ebu Hureyre’nin Peygamber'den (sav) naklettiği hadisten, ‘lemem’ (küçük günah) kavramını daha iyi açıklayan başka bir söz görmedim: "Şüphesiz ki Allah, Âdemoğluna zinadan nasibini yazmıştır. Buna kesinlikle erişecektir. Binaenaleyh gözlerin zinası, bakmaktır. Dilin zinası, konuşmaktır. Nefis ise temenni eder ve şehvet duyar. Nihayet cinsel organı da ya onu tasdik eder ya da yalanlar."
Bize Ahmed b. Muhammed b. Musa, ona Abdullah b. Mübârek, ona Leys b. Sa'd ve İbn Lehî'a, onlara Kays b. Haccâc;(T) Bize Abdullah b. Abdurrahman, ona Ebu Velîd, ona Leys b. Sa'd, ona Kays b. Haccâc, -mana aynı olmak üzere- ona Haneş es-San'ânî, ona da İbn Abbas 'Bir gün Rasulullah'ın (sav) terkisindeydim. Bana şöyle buyurdu' demiştir: "Delikanlı, sana (bazı) şeyler öğreteceğim: Allah'ın (hukukunu) koru ki Allah da seni gözetsin, Allah'ın (hukukunu) koru ki onu yardımını bulasın. İsteyeceğin zaman Allah'tan iste. Yardım dileyeceğin zaman Allah'tan dile. Bil ki, bütün ümmet, sana bir fayda sağlamak üzere toplansalar, sadece Allah'ın senin hakkında yazdığı faydayı verebilirler. Yine sana zarar vermek üzere toplansalar, sadece Allah'ın senin hakkında yazdığı zararı verebilirler. Kalemler kaldırılmış, sahifeler ise kurumuştur." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]
"Böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Yoksa daha önce sen kitap nedir, iman nedir, bilmezdin. Biz Kur'ân'ı bir nur yaptık ki, onunla kullarımızdan dilediklerimize yol gösteriyoruz. Sen de, hiç şüphesiz, dosdoğru bir yola rehberlik ediyorsun." (Şûrâ, 42/52)
Bize Ahmed b. Muhammed b. Musa, ona Abdullah b. Mübârek, ona Leys b. Sa'd ve İbn Lehî'a, onlara Kays b. Haccâc;(T) Bize Abdullah b. Abdurrahman, ona Ebu Velîd, ona Leys b. Sa'd, ona Kays b. Haccâc, -mana aynı olmak üzere- ona Haneş es-San'ânî, ona da İbn Abbas 'Bir gün Rasulullah'ın (sav) terkisindeydim. Bana şöyle buyurdu' demiştir: "Delikanlı, sana (bazı) şeyler öğreteceğim: Allah'ın (hukukunu) koru ki Allah da seni gözetsin, Allah'ın (hukukunu) koru ki onu yardımını bulasın. İsteyeceğin zaman Allah'tan iste. Yardım dileyeceğin zaman Allah'tan dile. Bil ki, bütün ümmet, sana bir fayda sağlamak üzere toplansalar, sadece Allah'ın senin hakkında yazdığı faydayı verebilirler. Yine sana zarar vermek üzere toplansalar, sadece Allah'ın senin hakkında yazdığı zararı verebilirler. Kalemler kaldırılmış, sahifeler ise kurumuştur." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]
Bize Ahmed b. Muhammed b. Musa, ona Abdullah b. Mübârek, ona Leys b. Sa'd ve İbn Lehî'a, onlara Kays b. Haccâc;(T) Bize Abdullah b. Abdurrahman, ona Ebu Velîd, ona Leys b. Sa'd, ona Kays b. Haccâc, -mana aynı olmak üzere- ona Haneş es-San'ânî, ona da İbn Abbas 'Bir gün Rasulullah'ın (sav) terkisindeydim. Bana şöyle buyurdu' demiştir: "Delikanlı, sana (bazı) şeyler öğreteceğim: Allah'ın (hukukunu) koru ki Allah da seni gözetsin, Allah'ın (hukukunu) koru ki onu yardımını bulasın. İsteyeceğin zaman Allah'tan iste. Yardım dileyeceğin zaman Allah'tan dile. Bil ki, bütün ümmet, sana bir fayda sağlamak üzere toplansalar, sadece Allah'ın senin hakkında yazdığı faydayı verebilirler. Yine sana zarar vermek üzere toplansalar, sadece Allah'ın senin hakkında yazdığı zararı verebilirler. Kalemler kaldırılmış, sahifeler ise kurumuştur." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona Ebu'z-Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir kadının, kız kardeşinin yerini boşaltmak için onun boşanmasını istemesi helâl değildir. O da evlensin; onun için ancak Allah'ın kendisine takdir ettiği vardır."
Açıklama: Hangi gerekçe ile olursa olsun kimsenin bir başkasının boşanmasını istemesi helâl değildir. Boşanma kararını bizzat eşlerin vermeleri gerekir. Özellikle kadınların, evli erkeklerin yuvalarının bozulmasına sebep oldukları zaman zaman görülebilmektedir. Burada amaç, söz konusu erkekle kendisinin evlenmesidir. Bu gibi durumlarda sadece kadınların değil, erkeklerin de suçlu oldukları inkâr edilemez. Çünkü buna rıza gösteren de bizzat erkektir. Hâsılı nereden bakılırsa bakılsın, başkalarının müdahalesiyle bir yuvanın yıkılması meşru görülemez.
Bize Müsedded, ona Süfyan; (T) Bize Ahmed b. Salih (aynı mana ile), ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona Tâvus, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Adem (as) ile Musa (as) aralarında tartıştılar. Musa, “ey Adem, sen, bizim babamızsın, ama bizi hüsrana uğrattın ve cennetten çıkardın” dedi. Adem de ona “sen Musa'sın. Allah, seninle konuşmak suretiyle seni seçkin kıldı ve senin için eliyle Tevrat'ı yazdı. Böyleyken beni yaratmadan kırk yıl önce takdir ettiği bir hükmünden dolayı mı beni kınıyorsun?” dedi. Böylece Adem, Musa'ya galip geldi." Ahmed b. Salih der ki: Bu hadisi bize Amr, ona Tâvus, ona da Ebu Hureyre rivayet etmiştir.
Bize Yahya b. Mâlik, ona Zeyd b. Ebî Üneyse, ona Abdülhamîd b. Abdurrahman b. Zeyd b. Hattâb, ona Müslim b. Yesâr el-Cühenî şöyle rivâyet etmiştir: Ömer b. Hattâb’a "Hani Rabbin Âdem oğullarının bellerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine şâhit tutarak: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye sormuştu. Onlar da “Evet, şâhitlik ederiz ki sen bizim Rabbimizsin” demişlerdi. Böyle yaptık ki kıyâmet günü “Doğrusu bizim bundan haberimiz yoktu!” demeyesiniz." [A’râf, 7/172] ayetinin manası sorulunca, bu ayet Rasulullah’a (sav) sorulduğunda O’nun şöyle buyurduğunu işittim' dedi: "Şüphesiz ki Allah Teâlâ Âdem'i yarattı. Sonra kudret eliyle sırtını sıvazlayıp ondan zürriyetini çıkardı ve 'Bunları cennet için yarattım, cennetliklerin amelini işleyecekler' dedi. Sonra yine Âdem'in sırtına dokunup ondan bir nesil daha çıkardı ve 'Bunları cehennem için yarattım. Cehennem ehlinin amelini işleyecekler' buyurdu. Bir adam 'Ey Allah’ın rasûlü! O zaman amelin ne yararı var?' deyince Hz. Peygamber 'Şüphesiz ki Allah, bir kulu cennetlik yaratınca ölünceye kadar ona cennet ehlinin amelini işletir ve bu sayede onu cennete sokar. Bir kulu da cehennem için yaratınca, ona da ölünceye kadar cehennem ehlinin amelini işletir ve bu sebeple onu cehenneme sokar' buyurdu."
Bize Müsedded, ona Süfyan; (T) Bize Ahmed b. Salih (aynı mana ile), ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona Tâvus, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Adem (as) ile Musa (as) aralarında tartıştılar. Musa, “ey Adem, sen, bizim babamızsın, ama bizi hüsrana uğrattın ve cennetten çıkardın” dedi. Adem de ona “sen Musa'sın. Allah, seninle konuşmak suretiyle seni seçkin kıldı ve senin için eliyle Tevrat'ı yazdı. Böyleyken beni yaratmadan kırk yıl önce takdir ettiği bir hükmünden dolayı mı beni kınıyorsun?” dedi. Böylece Adem, Musa'ya galip geldi." Ahmed b. Salih der ki: Bu hadisi bize Amr, ona Tâvus, ona da Ebu Hureyre rivayet etmiştir.