440 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr, ona Süfyan, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz 'Allah'ım dilersen beni bağışla! Allah'ım dilersen bana merhamet et!' diye dua etmesin! Kişi Allah'tan (cc) istekte bulunduğunda ısrarcı olsun! Zira Allah'ı zorlayacak hiçbir şey yoktur". Abdullah 'Babam Ahmed b. Hanbel'in kitabında da hadis bu şekilde, bir şey yazılı değildi' demiştir.
Açıklama: "Abdullah 'Babam Ahmed b. Hanbel'in kitabında da hadis bu şekilde, bir şey yazılı değildi' demiştir." ifadesi hadisin devamında yer alan başka bir rivayetin bu hadisle birleştirildiğini, ancak başına isnadının yazılmadığını ifade etmektedir (Bk. Ahmed b. Hanbel, Müsned, Thk. Şuayb Arnaud ve ark., Müessesetu'r-Risâle, XVI, 296 (dipnot 4).
Bize (İshak b. Musa) el-Ensâri, ona Ma‘n (b. İsa), ona Malik (b. Enes), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri sakın 'Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et' demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü Allah için bir zorlayıcı yoktur." [Tirmizî, bu hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir.]
Bize İshak ve Abdurrahman o ikisine Malik, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz 'Allah'ım dilersen beni bağışla! Allah'ım dilersen bana merhamet et!' diye dua etmesin! Kişi Allah'tan (cc) istekte bulunduğunda ısrarcı olsun! -iki ravi şunu da eklemiştir- Zira Allah'ı zorlayacak hiçbir şey yoktur".
"Böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Yoksa daha önce sen kitap nedir, iman nedir, bilmezdin. Biz Kur'ân'ı bir nur yaptık ki, onunla kullarımızdan dilediklerimize yol gösteriyoruz. Sen de, hiç şüphesiz, dosdoğru bir yola rehberlik ediyorsun." (Şûrâ, 42/52)
Bize Veki', ona Süfyan, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz 'Allah'ım dilersen beni bağışla! Allah'ım dilersen bana merhamet et!' diye dua etmesin! Bilakis kişi Allah'tan (cc) istekte bulunduğunda ısrarcı olsun! Zira Allah'ı zorlayacak hiçbir şey yoktur".
Bize İshak ve Abdurrahman o ikisine Malik, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz 'Allah'ım dilersen beni bağışla! Allah'ım dilersen bana merhamet et!' diye dua etmesin! Kişi Allah'tan (cc) istekte bulunduğunda ısrarcı olsun! -iki ravi şunu da eklemiştir- Zira Allah'ı zorlayacak hiçbir kimse yoktur".
Bize Müsedded, ona Süfyan; (T) Bize Ahmed b. Salih (aynı mana ile), ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona Tâvus, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Adem (as) ile Musa (as) aralarında tartıştılar. Musa, “ey Adem, sen, bizim babamızsın, ama bizi hüsrana uğrattın ve cennetten çıkardın” dedi. Adem de ona “sen Musa'sın. Allah, seninle konuşmak suretiyle seni seçkin kıldı ve senin için eliyle Tevrat'ı yazdı. Böyleyken beni yaratmadan kırk yıl önce takdir ettiği bir hükmünden dolayı mı beni kınıyorsun?” dedi. Böylece Adem, Musa'ya galip geldi." Ahmed b. Salih der ki: Bu hadisi bize Amr, ona Tâvus, ona da Ebu Hureyre rivayet etmiştir.
Bana Malik, ona Ebu'z-Zinâd, ona el-A’rec, ona da Ebu Hureyre Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Sizden biri sakın 'Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et' demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü kimse (istekleriyle) Allah’ı zora sokamaz”.
Bize Ali, ona Verkâ, ona Ebu'z-Zinâd, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biriniz 'Allah'ım dilersen beni bağışla! Allah'ım dilersen bana merhamet et!' diye dua etmesin! Bilakis kişi Allah'tan (cc) istekte bulunduğunda ısrarcı olsun! Zira Allah'ı zorlayacak hiçbir şey yoktur".
Bize Müsedded, ona Süfyan; (T) Bize Ahmed b. Salih (aynı mana ile), ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona Tâvus, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Adem (as) ile Musa (as) aralarında tartıştılar. Musa, “ey Adem, sen, bizim babamızsın, ama bizi hüsrana uğrattın ve cennetten çıkardın” dedi. Adem de ona “sen Musa'sın. Allah, seninle konuşmak suretiyle seni seçkin kıldı ve senin için eliyle Tevrat'ı yazdı. Böyleyken beni yaratmadan kırk yıl önce takdir ettiği bir hükmünden dolayı mı beni kınıyorsun?” dedi. Böylece Adem, Musa'ya galip geldi." Ahmed b. Salih der ki: Bu hadisi bize Amr, ona Tâvus, ona da Ebu Hureyre rivayet etmiştir.