324 Kayıt Bulundu.
Bize İbn Nümeyr, ona Ebu Âsım, ona da İbn Cüreyc, Ebu Zübeyr'den bu isnad ile benzeri bir nakilde bulunmuştur. "Yemeğe davet edildiğinizde ister yiyin ister yemeyin icabet edin." [(Muhammed) b. Müsenna; yemeğe ifadesini zikretmemiştir.]
Açıklama: İlgili rivayet için bkz. M003518 numaralı hadis. Köeşeli parantez içi ifadelerin tercümeye yansıtılmaması gerekiyor. Uygun görüldüğü takdirde "Bize İbn Nümeyr, ona Ebu Âsım, ona da İbn Cüreyc, Ebu Zübeyr'den bu isnad ile benzeri bir nakilde bulunmuştur" ifadesi tercüme olarak tercih edilebilir.
Bana Züheyr b. Harb ve Muhammed b. Hatim, o ikisine (Abdurrahman) b. Mehdi, ona Selim b. Hayyan, ona Said b. Mina, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) kendisine şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Ey Abdullah b. Amr! Bana senin gündüzleri oruç tuttuğun, geceleri de namaz kıldığın haberi geldi. Böyle yapma. Zira bedeninin senin üzerinde hakkı vardır. Gözünün senin üzerinde hakkı vardır. Eşinin de senin üzerinde hakkı vardır. Bazen oruç tut, bazen tutma. Her ay üç gün oruç tutarsan bütün ömrünü oruç tutmuş gibi olursun. Ben de 'Ey Allah'ın Resulü! Buna gücüm yetiyor' deyince şöyle buyurdu: 'O zaman Davud'un (as) orucunu tut. Yani bir gün oruç tutup bir gün tutma.' Abdullah b. Amr sonraları şöyle derdi: 'Keşke Hz. Peygamber'in verdiği ruhsatı kabul etseydim.'"
Bize İshak, ona Halid; (T) Bana Abdullah b. Muhammed, ona Amr b. Avn, ona Halid, ona Halid, ona da Ebu Kılâbe şöyle söylemiştir: Ebu Melih bana şöyle dedi: Baban Zeyd ile birlikte Abdullah b. Amr'ın yanına girdim, bize, şöyle anlattı: Rasulullah'a (sav) benim orucumdan bahsedilmiş, O da benim yanıma girdi, kendisine, dışı lifli deriden bir yastık sundum, ama O yere oturdu ve yastık benimle onun arasında kalıverdi. Hz. Peygamber (sav) "her aydan üç gün (oruç tutmak) sana yetmiyor mu" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. "beş gün?" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. Hz. Peygamber (sav) "yedi gün?" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. O "dokuz gün?" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. Hz. Peygamber (sav) "on bir gün" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Davud orucunun üzerinde oruç yoktur. Öyleyse sen bir gün oruç tutup bir gün iftar ederek senenin yarısını oruçlu geçir" buyurdu.
Bize Hennâd ve Ebu Küreyb, onlara Vekî', ona Hâcib b. Ömer, ona da Hakem b. A'rec şöyle rivayet etmiştir: "Zemzem kuyusunun yanında elbisesini yastık yapmış vaziyette yatarken İbn Abbas'ın yanına vardım. 'Aşure orucunun hangi gün olduğunu bana haber ver de o gün oruç tutayım' dedim. 'Muharrem hilalini gördüğünde günleri say. Dokuzuncu güne geldiğinde de oruçlu olarak sabahla' dedi. 'Muhammed (sav) de mi aynı şekilde oruç tutardı?' dediğimde, 'Evet' cevabını verdi."
Bize Vehb b. Cerîr, ona Hişâm, ona Yahya, ona Ömer b. Hakem b. Sevbân, ona Kudâme b. Maz'ûn'un mevlâsı, ona da Üsâme'nin mevlâsı şöyle rivayet etmiştir: Üsâme (b. Zeyd), Vadilkurâ denilen yerdeki arazisine merkebiyle giderdi. Yolda (olmasına rağmen) pazartesi ve perşembe günleri oruç tutardı. Ona 'Yaşlandığın ve zayıfladığın (veya yorgun düştüğün) halde neden yolculukta pazartesi ve perşembe günleri oruç tutuyorsun?' diye sordum. Üsâme de şöyle dedi: "Rasulullah (sav) pazartesi ve perşembe günleri oruç tutar ve şöyle buyururdu: 'İnsanların amelleri pazartesi ve perşembe günleri (Allah'a) arz olunur.'"
Bize Osman b. Muhammed, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Amr b. Evs, ona da Abdullah b. Amr, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a (ac) en sevimli gelen oruç, Dâvûd'un (as) orucudur. O, bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Allah'a (ac) en sevimli gelen namaz da Dâvûd'un namazıdır. O, gecenin yarısı (geçince) namaz kılar, (geri kalan) üçte birinde uyur, (geride kalan) altıda birinde de Allah'ı tesbih ederdi." [Ebu Muhammed (ed-Dârimî) şöyle demiştir: Hadisin son ifadesi yanlış veya hatalıdır. Doğrusu, 'Gecenin yarısı (geçince) uyur, (geri kalan) üçte birinde namaz kılar, (geride kalan) altıda birinde de Allah'ı tesbih ederdi' şeklindedir.
Bize İshak, ona Halid; (T) Bana Abdullah b. Muhammed, ona Amr b. Avn, ona Halid, ona Halid, ona da Ebu Kılâbe şöyle söylemiştir: Ebu Melih bana şöyle dedi: Baban Zeyd ile birlikte Abdullah b. Amr'ın yanına girdim, bize, şöyle anlattı: Rasulullah'a (sav) benim orucumdan bahsedilmiş, O da benim yanıma girdi, kendisine, dışı lifli deriden bir yastık sundum, ama O yere oturdu ve yastık benimle onun arasında kalıverdi. Hz. Peygamber (sav) "her aydan üç gün (oruç tutmak) sana yetmiyor mu" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. "beş gün?" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. Hz. Peygamber (sav) "yedi gün?" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. O "dokuz gün?" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. Hz. Peygamber (sav) "on bir gün" buyurdu. Ben “ey Allah'ın Rasulü, (daha fazlasını yapabilirim)” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) "Davud orucunun üzerinde oruç yoktur. Öyleyse sen bir gün oruç tutup bir gün iftar ederek senenin yarısını oruçlu geçir" buyurdu.