81 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Miskin, ona Ebu Hasan, ona Ebu Zekeriya Yahya b. Hassân b. Hayyân, ona Abdullah b. Dinar, ona da İbn Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) Tebûk gazvesinde, Semûd kavminin helak olduğu Hıcr vadisinde konakladığı zaman, sahâbîlerine buranın kuyusundan su içmemelerini ve buradan su almamalarını emretmiş. Sahâbîler “biz bu kuyunun suyundan alıp hamur yoğurduk ve su kaplarımızı doldurduk” dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) onlara bu hamuru atmalarını ve doldurdukları suyu da dökmelerini emretti. Sebre b. Ma'bed ve Ebu Şumûs'tan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (sav) yiyeceklerin atılmasını emretmiştir. Ebu Zer'in rivayetinde ise Peygamber (sav) buranın suyuyla hamur yoğuran kimsenin yoğurduğu hamuru atmasını emretmiştir.
Bize İbrahim b. Münzir, ona Enes b. Iyâd, ona Übeydullah, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: İnsanlar Rasuûlullah (sav) ile birlikte Semûd arazisi olan Hicr'de konakladılar, sonra da oranın kuyusundan su çekip hamur yoğurdular. Rasulullah (sav) onlara, kuyudan aldıkları suyu dökmelerini, o su ile yoğurulan hamuru develere yedirmelerini ve Salih Peygamber'in devesinin su içmeye geldiği olduğu kuyudan su çekmelerini emretti. Bu hadisin Nâfi'den rivayetinde Usâme, (Ubeydullah'a) mutâbaat etmiştir .
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Üsame b. Zeyd arasında inkıta vardır.
Bize İbrahim b. Münzir, ona Enes b. Iyâd, ona Übeydullah, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: İnsanlar Rasuûlullah (sav) ile birlikte Semûd arazisi olan Hicr'de konakladılar, sonra da oranın kuyusundan su çekip hamur yoğurdular. Rasulullah (sav) onlara, kuyudan aldıkları suyu dökmelerini, o su ile yoğurulan hamuru develere yedirmelerini ve Salih Peygamber'in devesinin su içmeye geldiği olduğu kuyudan su çekmelerini emretti. Bu hadisin Nâfi'den rivayetinde Usâme, (Ubeydullah'a) mutâbaat etmiştir .
Semûd ve Ad kavimleri, kapılarını çalacak felâketi (kıyameti) yalan saymışlardı.
Sizden öncekilerin, Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin haberleri size gelmedi mi? Onları Allah'tan başkası bilmez. Peygamberleri kendilerine mucizeler getirdi de onlar, ellerini peygamberlerinin ağızlarına bastılar ve dediler ki: Biz, size gönderileni inkâr ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeye karşı derin bir kuşku içindeyiz.
Semûd'a gelince: Onlar pek zorlu (bir sarsıntı) ile helâk edildiler.