30 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, o ikisine de A'meş bu isnadla rivayet etti.
Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M005697.
Bize bu hadisi aynı zamanda İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus; (T) Bize İbn Ebû Ömer, ona Süfyan, her ikisine de A'meş bu isnadla rivayet etti.
Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M005697.
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, İbn Nümeyr ve Ebu Küreyb –lafız Yahya'ya aittir-, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk, ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Üç kişi bir arada bulunduğunuzda, ikisi, diğer arkadaşlarını bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasın. Zira bu, onu üzer."
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, İbn Nümeyr ve Ebu Küreyb –lafız Yahya'ya aittir-, onlara Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakik, ona da Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç kişi (bir arada) bulunduğunuzda, (sizden) iki kişi diğer arkadaşlarını bırakıp da (kendi aralarında) gizlice konuşmasın. Zira bu, onu (üçüncü kişiyi) üzer."
Bize Muhammed b. Abdüla'la, ona Halid, ona İbn Cüreyc, ona Süleyman el-Ahvel, ona Tavus, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), bir adamın önünden geçti. Adam, bir adağından dolayı, başka bir adam tarafından (bir iple) çekilerek götürülüyordu. Rasulullah (sav), uzanıp (onu bağlayan şeyi) kesti. Adam, 'Bu bir adaktı' dedi."
Bize Ahmed b. Süleyman, ona Yahya b. Adem, ona Süfyn es-Sevrî, ona Hakîm b. Cübeyr, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid, ona babası (Abdurrahman b. Yezid), ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'İhtiyacı olmadığı halde dilenen kimse, kıyamet günü yüzü tırmalanmış veya yüzünde et kalmamış bir halde gelir' buyurdu. Bunun üzerine 'Ey Allah'ın Rasulü! muhtaç olmamanın ölçüsü nedir?' denildi. Hz. Peygamber (sav) 'Elli dirhem gümüş veya buna denk gelebilecek altına malik olan kimse muhtaç değildir' buyurdu."
Bize Muhammed b. Abdüla'la, ona Halid, ona İbn Cüreyc, ona Süleyman el-Ahvel, ona Tavus, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) birini iple bağlayıp götüren bir adama rastladı ve uzanıp ipi kopardı. Bunun üzerine (ipi çeken adam) bunun bir adak olduğunu söyledi."
Bize Abdulcebbâr b. Alâ b. Abdulcebbâr, ona Süfyân, ona Zührî, ona Urve, ona da Hakîm b. Hizâm şöyle rivayet etmiştir: Ben Rasulullah’dan (sav), (dünyalık bir şey) istedim, o da bana verdi, sonra tekrar istedim, yine verdi, sonra tekrar istedim, yine verdi. Ardından Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ey Hakîm! Kesinlikle bu mal çekici ve tatlıdır. Kim onu, gönül hoşluğuyla alırsa kendisi için malı bereketlenir. Kim de ihtirasla alırsa malı bereketlenmez. Böylesi yiyip de doymayan kimse gibidir. Veren el, alandan hayırlıdır.
Bize Ahmed b. Süleyman, ona Miskîn b. Bükeyr , ona Evzâî, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Hakîm b. Hizâm şöyle rivâyet etmiştir: Ben Rasulullah’dan (sav), (dünyalık bir şey) istedim, bana verdi. Sonra tekrar istedim, yine verdi. Sonra tekrar istedim, yine verdi. Sonunda Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ey Hakîm! Bu mal çekici ve tatlıdır. Kim onu, gönül hoşluğuyla alırsa kendisi için malı bereketlenir. Kim de ihtirasla alırsa malı bereketlenmez. Böylesi yiyip de doymayan kimse gibidir. Veren el, alandan hayırlıdır."
Bize Rabî b. Süleyman b. Davud, ona İshak b. Bekir, ona babası (Bekir b. Mudar), ona Amr b. Haris, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir ve Said b. Müseyyeb, onlara da Hakim b. Hizam (ra) şöyle demiştir: Peygamber'den (dünyalık mal) istedim, o verdi, sonra yine istedim, yine verdi ve ardından şöyle buyurdu: "Ey Hakim! Şüphesiz bu dünya malı, yeşil, yemesi tatlıdır. Her kim bu malı gönül tokluğu ile alırsa, o mal kendisi için bereketli ve hayırlı kılınır. Her kim de bunu açgözlülükle alırsa bu mal, alan kimse için bereketli ve şerefli olmaz. O ihtiraslı kimse bir obur gibidir ki, daima yer, bir türlü doymaz. Veren el alan elden hayırlıdır." [Hakîm der ki: Ben: “ey Allah'ın Rasulü! Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, ben şu dünyadan ayrılıncaya kadar senden sonra hiçbir kimsenin malından bir şey almayacağım” dedim.]