162 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Minhâl, ona Yezid b. Züray', ona Ömer b. Muhammed, ona babası (Muhammed b. Zeyd), ona da İbn Ömer'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cebrail bana komşuyu o kadar tavsiye etti ki, komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim."
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyân, ona İbrahim b. Meysere, ona Amr b. Şerîd, ona Ebu Râfi'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Komşu şuf'a konusunda komşusunda en fazla hak sahibi olandır." Bazıları şöyle dediler: Bir kimse yirmi bin dirheme bir ev satın alsa o kimse şufa konusunda şöyle bir yola baş vurabilir: Evi yirmi bin dirheme satın alır. Satıcıya 9999 dirhem öder. Sonra satıcıya yirmi binden kalanın karşılığı olarak bir dinar öder. Eğer şuf'a hakkına sahip olan kişi bu evi akit yapılan bedel olan 20 bin dirhem karşılığında almak isterse ne ala! Ama 20 bin dirheme razı olmazsa artık şuf'a sahibinin hiç bir hakkı kalmaz. Eğer ev satıcıdan başkasının hakkı olarak ortaya çıkarsa müşteri satıcıya ödediği meblağı geri alır. O da 9999 dirhem ve bir dinardır. Çünkü satılan evin hak edilmiş bir mülk olduğu ortaya çıkarsa satıcı ile müşteri arasında gerçekleşen (sarf) muamelesi bozulur. Eğer evde hak edilmeyen bir kusur bulursa, bu takdirde o kişi evi 20 bin dirheme ona geri verir. Buhârî şöyle demiştir: Ebu Hanîfe, Müslümanlar arasındaki bu hileyi caiz kıldı. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslümanın satışı hastalıklı olmaz, pis olmaz, kötü olmaz."
Bize Haccac ve Ebu Kamil, onlara Leys b. Sa'd, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Şureyh el-Adevî şöyle rivayet etmiştir: Ben bizzat kulaklarım ve gözlerimle Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim ve gördüm: "Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa komşusuna ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ihtimam (câize) göstersin.” (Ashâb) “Ey Allah'ın Rasulü câize nedir?’” diye sordular. Hz. Peygamber (sav) “Bir gün ve bir gece misafire ikramda bulunmakta ihtimam [hassas davranmaktır] göstermektir. Misafirlik ise üç gündür. Bu süreden sonra [kimse ikram hususunda zorlanmaz, günlük yaşantısını giderdiği miktarlar oranında misafire ikramda bulunması] gönüllü olarak yapılan sadaka gibidir. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun!" buyurdu. Ebu Kâmil, 'Ev sahibini zor durumda bırakıncaya kadar orada kalmaz' dedi.
Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona 'Ameş, ona Ebu Yahya Mevla Ca'de b. Hubeyre, ona da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir “Ey Allah'ın Rasulü, falan kadın geceleri ibadetle geçirir, gündüzleri oruç tutar, çalışır sadaka verir, ama dili ile komşularına sürekli eziyet eder' denildi. Rasulullah (sav), bunun üzerine ‘O kadında hayır yoktur, cehennemliktir!’ dedi. Sahâbîler de, 'Falan kadın ise farz namazları kılar, fakirlere yağsız peynir sadaka verir, hiç kimseye de eziyet etmez.' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav), ‘O kadın cennetliktir.’ buyurdu”.
Bize Haccâc ve Ebu Kâmil, onlara Leys b. Sa'd, ona Saîd b. Ebu Saîd, ona da Ebu Şureyh el-Adevî şöyle rivayet etmiştir: Ben bizzat kulaklarım ve gözlerimle Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim ve gördüm: "Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa komşusuna ikram etsin. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ihtimam (câize) göstersin.” (Ashâb) “Ey Allah'ın Rasulü câize nedir?’” diye sordular. Hz. Peygamber (sav) “Bir gün ve bir gece misafire ikramda bulunmakta ihtimam [hassas davranmaktır] göstermektir. Misafirlik ise üç gündür. Bu süreden sonra [kimse ikram hususunda zorlanmaz, günlük yaşantısını giderdiği miktarlar oranında misafire ikramda bulunması] gönüllü olarak yapılan sadaka gibidir. Kim Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun!" buyurdu. Ebu Kâmil, '(Misafir) Ev sahibini zor durumda bırakıncaya kadar orada kalmaz' dedi.
Bize Hasan, ona Hammâd b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, Yunus b. Ubeyd ve Humeyd, onlara da Enes b. Malik Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Mümin, insanların kendisine güven duyduğu kimsedir. Müslüman dilinden ve elinden Müslümanların güvende olduğu kimsedir, Muhacir de Allah'ın yasaklarından kaçınandır. Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki şerrinden dolayı komşusunun kendisine güven duymadığı kimse cennete giremez"
Açıklama: Sahih li gayrihtir. Bu isnadın ravileri sikadır.
Bize Bağdat’ta Ebû’l-Hüseyin b. Bişrân el-Adl’in rivayetinden istidlâl ederek haber verildiğine göre, ona İsmail b. Muhammed es-Saffâr, ona Ahmed b. Mansur er-Remâdî, ona Abdürrezzak, ona Ma’mer, ona Mansur, ona Ebû Vâil, ona da İbn Mes’ûd (ra) şöyle demiş: Bir adam Hz. Peygamber’e (sav) geldi ve, “- Ey Allah’ın rasûlü, yaptığım bir şeyin iyi veya kötü olduğunu nasıl anlayacağım?” diye sordu. Hz. Peygamber de (sav), “- Komşularının, ‘Güzel yaptın’ dediklerini duyduğunda güzel yapmışsın demektir. Onların ‘Kötü yaptın’ dediklerini duyunca da kötü yapmışsındır” dedi.