Giriş

Bize İshak b. İbrahim, ona el-Mülâî, ona Zekeriya b. Ebû Zâide, ona Âmir, ona Ebû Seleme b. Abdurrahman rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (r.anha) Hz. Peygamber'den naklen yukarıdaki iki ravinin kaydettikleri hadisin benzerini rivayet etmiştir.


Açıklama: Müellifin bahsettiği hadis, Cebrâil'in Rasulullah (sav) vasıtasıyla Hz. Aişe'ye selam vermesi ve onun da selamını almasıdır.

    Öneri Formu
7444 M006302 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 90

Bize Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî, ona Ebu'l-Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Seleme b. Abdurrahman, ona Hz. Peygamber'in (sav) hanımı Hz. Aişe (r.anha) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ey Aişe! İşte Cebrail, sana selam söylüyor". Hz. Aişe "Ona da selam ve Allah'ın rahmeti olsun" dedim. Hz. Aişe "Hz. Peygamber (sav) benim görmediğimi görüyordu" dedi.


    Öneri Formu
7446 M006304 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 91

Bize Yahyâ, ona Zekeriyyâ, ona Âmir, ona da Ebû Seleme, Âişe’den (r.anha) rivayet etti: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: – “(Ey Âişe) Cibrîl (a.s.) sana selâm ediyor”. Âişe de: – Ve aleyhi ve rahmetullâh (Selâm ve Allah’ın rahmeti onun da üzerine olsun), diye karşılık verdi.


    Öneri Formu
75130 HM024785 İbn Hanbel, VI, 56

Bize Abdurrezzâk, ona Ma‘mer, ona da Katâde anlattı. Nebî (s.a.v.) (bir defasında) Cebrail'e: – “Epeydir bana gelmedin, seni özlüyoruz” deyince o: – Biz de seni özlüyoruz. Âişe’ye gittiğinde ona selam et” diye karşılık verdi.


    Öneri Formu
90201 MA020918 Musannef-i Abdurrezzak, XI, 430

Bize Vekî', ona Zekeriyya rivayet etti. Yine bize Yezîd, ona Zekeriyyâ b. Ebu Zâide, ona Şa‘bî, ona da Ebu Seleme, Âişe’den (r.anha) rivayet etti. Peygamber (s.a.v.) kendisine şöyle dedi: (Yezîd dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) bana şöyle dedi:) – “Cebrail sana selâm ediyor”. Âişe de: – Ve aleyhi’s-selâm ve rahmetullâh (selâm ve Allah’ın rahmeti onun da üzerine olsun), diye karşılık verdi.


    Öneri Formu
270738 HM026265-2 İbn Hanbel, VI, 208


Açıklama: Bu olayda Hz. Aişe Cebraîl'i görmemiştir. Nitekim hadisin farklı tariklerinde onun Allah Resûlü'ne "Sen benim görmediğimi görüyorsun" demesi buna açık bir delildir. Bununla birlikte meşhûr Cibrîl hadisinde olduğu gibi sahabîlerin Cebrail'i, insan suretine girdiği zaman görmesi de mümkündür.

    Öneri Formu
165738 EM001036 Buhari, Edebü'l-Müfred, 474


    Öneri Formu

Bize İsmâil, ona İbrâhim b. el-Haccâc, ona Abdülvâris b. Saîd, ona Âmir b. Abdülvâhid el-Ahvel, ona da Bekr b. Abdullah el-Müzenî, İbn Abbâs’tan rivayet etti: Allah’ın Peygamberi (s.a.v.) hacca gitmek istemişti. (Bunu duyan) bir kadın da kocasına: – Peygamber (s.a.v.) ile beni hacca gönder, dedi. Kocası: – Benim seni hacca götürecek bir bineğim yok, diye karşılık verdi. Kadın: – Falanca devenle gönder, dedi. Kocası: – O Allah yolunda vakfedilmiştir, dedi. Kadın: – Peki, su taşımakta kullandığın devene bindir, dedi. Kocası: – Ona ben ve oğlun nöbetleşe biniyoruz, dedi. Kadın: – O zaman meyveni sat, dedi. Kocası: – O ikimizin azığı, dedi. Rasûlullah (s.a.v.) (Mekke’den) döndüğünde kadın kocasını ona gönderip "Allah’ın selam ve rahmetini ilet ve seninle hac yapmaya hangi amel denk gelir?" diye kendisine sor, diye tenbihledi. Kocası Peygamber’e (s.a.v.) gelerek: – Ey Allah’ın Rasûlu, karım size Allah’ın selam ve rahmetini iletiyor. O kendisini hacca göndermemi istedi. Ben de “seni hacca götürecek bir bineğim yok” dedim. O bana “falan devene bindir” dedi. Ben de “o Allah yolunda vakıftır” dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): – “Sen hanımını o devenle hacca götürseydin, o Allah yolunda olmuş olurdu” buyurdu. Adam: – Karım bana “su taşımakta kullandığın devene bindir (sen olmaz mı?), dedi. Ben de “ona ben ve oğlun nöbetleşe biniyoruz” diye cevap verdim. O da “o zaman meyveni sat” dedi. Bunun üzerine onun hacca gitmek için gösterdiği hırstan dolayı Peygamber (s.a.v.) güldü. İbrâhim b. el-Haccâc rivayetinde şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) kadının hacca gitmek için gösterdiği hırsa şaşırarak güldü. Kocası devamla: – Karım bana sizinle hac yapmaya hangi amelin denk geleceğini sormamı tenbih etti, dedi. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: – “Ona Allah’ın selam ve rahmetini ilet. Ayrıca benimle birlikte hac yapmaya Ramazanda yapılan umrenin denk geleceğini de kendisine haber ver”. Kâdî dedi ki: Abdülvâris, Amr el-Ahval’den, o Bekr’den, o da İbn Abbâs’tan bu şekilde rivayet etmiştir. Hişâm ise isnadında bir adam ilave etmiştir.


    Öneri Formu
148882 BS012042 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 266

Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Eyyûb, ona Ebû Kılâbe rivayet ettiğine göre bir adam Ebu'd-Derdâ'ya şöyle demişti: Kûfe ahalisinden ehl-i zikr (Kur'an ehli) kardeşlerin sana selam söylüyorlar. Ebu'd-Derdâ buna şöyle cevap verdi: "Onlara da selam olsun. Onlara emret de hükmü Kur'an'a bıraksınlar, dizginlerini ona teslim etsinler. Kur'an onları doğru yola ve yumuşaklığa ulaştırır ve zulüm ve sertlikten uzaklaştırır."


    Öneri Formu
51650 DM003373 Darimi, Fedailu'l-Kur'an, 1

Bize Ebû Bekr Muhammed b. el-Hasen b. Fûrek, ona Abdullah b. Ca‘fer, ona Yûnus b. Habîb, ona Ebû Dâvûd, ona Hişâm, ona Yahyâ b. Ebû Kesîr, ona da Abdullah b. Ebû Katâde, babasından rivayet etti. (Abdullah şöyle dedi:) Babam, Hudeybiye anlaşmasının olduğu sene Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte yola çıkmıştı. (Sonrasını babam şöyle anlattı:) Arkadaşlarım ihrama girmiş, ben ise girmemiştim. Rasûlullah (s.a.v.) yola çıktı, ben de arkadaşlarımla beraberdim. Aralarında gülüşmeye başladılar. Birden bir yaban eşeği gözüme ilişti! Ona doğru atılıp yaraladım. Köşeye kıstırıp kaçamaz hale getirdim. (Yakalamak için) arkadaşlarımdan yardım istedim, ama onlar bana yardım etmekten kaçındılar. (Avlayıp pişirdikten) sonra onu yedik. Ve (düşmanın) önümüzü keseceğinden korktuk. Bu sebeple atımı şahlandırarak yola koyuldum. Peygamber’i (s.a.v.) arıyordum. Gece yarısı Gıfâr kabilesinden bir adamla karşılaştım. Ona: – Sen Peygamber’in (s.a.v.) yanından ayrıldığında o nerede idi? diye sordum. O:, – Sukya’da idi, diye cevap verdi. Bunun üzerine ona yetişip; "– Ey Allah’ın Rasûlu, ashabın sana selam ediyor ve Allah’ın rahmeti senin üzerine olsun diliyorlar. Aranızdaki yolun düşman tarafından kesilerek sizinle irtibatlarının kopacağından kaygı duymaktalar. Dolayısıyla ey Allah'ın elçisi onları bekleyiniz." dedim. Ayrıca şunları dile getirdim: – Ben yaban eşeği avladım. Yanımda ondan artan bir miktar (et) var. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) oradaki topluluğa ihramlı oldukları halde: – “Yiyin” buyurdu. Buhârî bu hadisi Sahîh’inde Muâz b. Fadâle’den, o da Hişâm’dan rivayet etmiştir. Müslim ise başka bir isnadla Hişâm’dan zikretmiştir.


    Öneri Formu
146766 BS009998 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, V, 308