219 Kayıt Bulundu.
Bize Abdân, ona Abdullah, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali (r.anhuma), ona da Ali (as) şöyle demiştir: Benim Bedir günündeki ganimet payımdan kalan yaşlı bir devem vardı. Hz. Peygamber (sav) bana daha önce de ganimetin beşte birinden, başka bir yaşlı deve daha vermişti. Hz. Peygamber'in (sav) kızı Fâtıma (as) ile evlenmek istediğim zaman Kaynuka oğullarından, kuyumculuk yapan bir adamla beraber ızhır otu toplamaya gitmek üzere sözleştik. Bu otu kuyumculara satıp parasıyla düğün yemeğimin masrafına destek sağlamayı düşünmüştüm.
Bize Müsedded ve Kuteybe b. Said, o ikisine Hammad, ona Sabit'ten rivayet olunduğuna göre; Enes b. Malik'in yanında Zeyneb bt. Cahş'ın (Hz. Peygamber'le) evlenmesinden söz edilince, şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) onun için verdiği düğün yemeği kadar hanımlarından birine düğün yemeği verdiğini görmedim. (Onun düğününde) bir dişi koyun ziyafeti verdi."
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Affan b. Müslim, ona Hemmam, ona Katade, ona Hasan, ona Abdullah b. Osman Sekafî, ona da Sakîf (kabilesin)den (devamlı) iyilikle anılan, yani hayırlı işlerinden dolayı devamlı övülen tek gözlü bir adamdan rivayet olunduğuna göre; (ki, ravi Hasan Basrî bu adam hakkında şöyle diyor): Eğer onun ismi Züheyr b. Osman değilse, isminin ne olduğunu bilmiyorum. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Birinci gün düğün yemeği (vermek) bir görevdir. İkinci gün ise bir iyiliktir. Üçüncü gün (vermek ise) bir süm'a ve riyadır." [Katade dedi ki: Bir adam bana, Said b. el-Müseyyeb'in birinci günü (verilen bir düğün yemeğine) çağırılıp gittiğini, ikinci gün yine çağrılıp gittiğini, üçüncü gün de çağrıldığını (fakat) gitmediğini ve: (Bu yemeği üçüncü günde verenler) süm 'a ve riya sahibi kimselerdir, dediğini haber verdi.]
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Sabit el-Bünânî ve Humeyd, onlara da Enes'in (ra) rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav), Abdurrahman b. Avf'ın (ra) üzerinde za'ferân izi görünce "bu nedir?" diye sordu. O da Ey Allah'ın Rasulü, bir kadınla evlendim cevabını verdi. "Ona ne kadar mehir verdin?" diye sorunca da bir nevat ağırlığında altın verdim dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber; "hiç değilse bir koyun ile de olsa düğünde ziyafet ver," buyurdu.
Açıklama: Nevât, beş dirhemlik bir ağırlık ölçüsüdür.