216 Kayıt Bulundu.
Bize Ömer b. İsmâil b. Mücâlid, ona babası (İsmâil b. Mücâlid), ona Beyân, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle nakletmiştir: Rasulullah (sav) eşlerinden biriyle evlenmişti. Beni gönderdi ve insanları düğün yemeğine davet ettim. Yemeklerini yeyip çıktıları zaman Hz. Peygamber (sav) Hz. Aişe'nin odasına doğru hareket etti, iki kişi hâlâ oturmaktaydı, bunun üzerine O (Rasulullah (sav)), tekrar döndü geldi. O iki kişi kalkıp gittiler. Sonra Allah Ahzab suresi 53. ayetini indirdi. Bu hadis daha uzundur. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle dedi: Bu hadis Beyân'ın naklettiği haliyle, hasen ve garibdir. Sâbit, Enes'ten bu hadisi en uzun şekliyle rivayet etmiştir.
Açıklama: Ahzâb suresi 53. ayetin meali: "Ey iman edenler! Size izin verilmedikçe Peygamberin evlerine girip de yemeğin hazırlanmasını beklemeyin; fakat yemeye çağırıldığınızda girin; yemeğinizi yiyince de hemen dağılın, söze dalıp oturmayın. Bu davranışınız peygamberi rahatsız ediyor, size söylemeye çekiniyor, oysa Allah hak olanı açıklamaktan çekinmez. Peygamber hanımlarından bir şey istediğinizde, onlar perde arkasında iken isteyin; bu sizin kalplerinizin de onların kalplerinin de temiz kalması için en uygunudur. Resûlullah’ı üzmeye hakkınız yoktur, kendisinden sonra ebedî olarak eşleriyle de evlenemezsiniz, sizin bunu yapmanız Allah katında büyük bir günahtır." Ahzâb, 33/53.
Bize Muhammed b. Abâde el-Vâsıtî, ona Yezîd b. Harun, ona Ebu Mâlik Abdülmelik b. Hüseyn en-Nehaî, ona Mansûr, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hüreyre'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Düğün yemeği(nin) ilk gün (verilmesi) haktır, ikinci gün (de verilmesi) meşrudur. Üçüncü gün (verilmesi ise) riya ve gösteriştir."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Humeyd, ona da Enes şöyle demiştir: Abdurrahman b. Avf yanımıza (Medine'ye) geldiğinde, Rasulullah (sav) onunla Sad b. Rebi' arasında kardeşlik akdi yaptı. Sonra (Abdurrahman evlendiğinde ona) şöyle buyurdu: "Bir koyun kesmek suretiyle de olsa düğün yemeği ver."
Bize Müsedded, ona Hammâd b. Zeyd, ona Sabit, ona da Enes (ra) şöyle demiştir: Peygamber (sav) Abdurrahman b. Avf'ın üzerinde safran kokusundan bir iz gördü ve "hâlin nedir" yahut "bu ne?" diye sordu. Abdurrahman “bir çekirdek ağırlığı altın karşılığında bir kadınla evlendim” dedi. Bunun üzerine Rasulullah ona "Allah mübarek eylesin. Bir koyun ile olsa düğün yemeği ver" buyurdu .
Bize Müsedded ve Kuteybe b. Said, o ikisine Hammad, ona Sabit'ten rivayet olunduğuna göre; Enes b. Malik'in yanında Zeyneb bt. Cahş'ın (Hz. Peygamber'le) evlenmesinden söz edilince, şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) onun için verdiği düğün yemeği kadar hanımlarından birine düğün yemeği verdiğini görmedim. (Onun düğününde) bir dişi koyun ziyafeti verdi."
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle demiştir: Abdurrahmân b. Avf Medine'ye hicret ettiğinde Peygamber (sav) onunla Sa'd b.Rabî el-Ensârî arasında kardeşlik akdi yaptı. Sa'd, kendi ailesinin ve malının yarısını ona sundu. Abdurrahman da “Allah, ehlini ve malını sana bereket ihsan eylesin. Sen bana çarşının yolunu göster” dedi. Ardından Abdurrahman, keş ve yağ ticaretinden çok kazandı. Günler sonra Hz. Peygamber (sav) Abdurrahman'ı ziyaret ettiğinde, onun üzerinde gerdeğe girenlere mahsus kokulu, sarı boya izleri gördü. Peygamber (sav) ona "bu halin nedir ey Abdurrahman?" diye sordu. Abdurrahman “ey Allah'ın Rasulü, ben Ensâr'dan bir kadınla evlendim” dedi. Rasulullah "o kadına ne kadar mehir verdin?" buyurdu. O da “bir çekirdek ağırlığında altın” dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) ona "bir koyunla da olsa düğün yemeği ver" buyurdu.
Bize Ahmed b. Yunus, ona da Züheyr, Enes b Malik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Abdurrahman b. Avf Medine'ye geldi. Peygamber (sav) Abdurrahman b. Avf ile Ensar'dan Sa'd b. Rabi arasında kardeşlik akdi yaptı. Sa'd zengin bir kimse olduğundan, Abdurrahman'a “malımı yan yarıya seninle bölüşeyim ve bir de seni evlendireyim” dedi. Abdurrahman da “Allah, ehlini ve malını sana mübarek eylesin. Sen bana çarşıyı göster” dedi. Akabinde çarşıya gidip bir miktar keş ve yağ kazanmış olarak döndü ve onu ev halkına getirdi. Az bir zaman yahut Allah'ın dilediği süre geçtikten sonra, Abdurrahman, üzerinde sarı koku izi olduğu halde geldi. Peygamber (sav) "Bu, hâlin nedir?" buyurdu. Abdurrahman “ey Allah'ın Rasulü, ben Ensar'dan bir kadınla evlendim” dedi. Rasulullah (sav) "ona ne kadar mehir verdin?" diye sordu. Abdurrahman “altından bir çekirdek” yahut “bir çekirdek ağırlığı altın” dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Bir koyunla olsa da düğün yemeği ver" buyurdu.
Bize İsmail b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona babası (Sa'd b. İbrahim) ona dedesi (İbrahim b. Abdurrahman b. Avf) şöyle demiştir: Muhacirler Medine'ye geldikleri zaman Rasulullah (sav), Abdurrahman b. Avf ile Sa'd b. Rabî kardeş yaptı. Sa'd, Abdurrahman'a “ben mal yönünden Ensâr'ın en zenginiyim. Malımı ikiye böleyim. Benim iki eşim var. Bak, hangisi hoşuna giderse onun ismini bana söyle, ben onu boşayayım ve iddeti bitince onunla sen evlen” dedi. Abdurrahman da Sa'd'a “Allah aileni ve malını sana mübarek eylesin, çarşınız nerde?” dedi. Bunun üzerine ona Kaynuka oğulları çarşısını gösterdiler. Abdurrahman, çarşıdan her dönüşünde, beraberinde fazladan kazandığı yoğurt kurusu ve yağ ile döndü ve her sabah ticaret için o çarşıya gitmeye devam etti. Sonra bir gün (gerdeğe girenlere mahsus) safran sürmüş olarak, Hz. Peygamber'i (sav) ziyarete geldi. Peygamber (sav) "Bu halin nedir?" diye sordu. Abdurrahman “evlendim” dedi. Peygamber (sav) "eşine ne kadar mehir verdin?" dedi. Abdurrahman “altından bir çekirdek yahut bir çekirdek ağırlığında altın verdim” dedi. İbrahim (altının miktar konusunda) şüpheye düşmüştür.
ize Kuteybe, ona İsmail b. Cafer, ona Humeyd, ona da Enes (ra) şöyle demiştir: Abdurrahman b. Avf, Medine'ye bizim yanımıza geldi. Rasulullah (sav) onunla Sa'd b. Rabî' arasında kardeşlik akdi yaptı. Sa'd, çok zengin birisiydi. Abdurrahman'a “Ensâr, benim, onların en zengini olduğumu bilir. Malımı yarı yarıya seninle paylaşacağım. İki eşim var, bak, hangisini beğenirsen, onu boşayayım, iddeti bitince onunla evlenirsin” dedi. Abdurrahman, Sa'd'a “Allah ehlini sana mübarek eylesin” dedi. Abdurrahman o günlerde, yağ ve keş ticaretinden bir hayli kazanmış olarak çarşıdan döndü. Çok geçmeden Abdurrahman, sarı koku sürünmüş olduğu halde Rasulullah'ın yanına geldi. Rasulullah ona "senin bu hâlin nedir?" diye sordu. Abdurrahman “ben Ensâr'dan bir kadınla evlendim” dedi. Rasulullah (sav) "o kadına ne kadar mehir verdin?" dedi. Oda “altından bir çekirdek ağırlığı” yahut “altından bir çekirdek verdim” dedi. Bunun üzerine Rasulullah "bir koyunla da olsa düğün yemeği ver" buyurdu.