18 Kayıt Bulundu.
Bu, dünyada iken kendi ellerinizle yapmış olduğunuzun karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına zulmetmez.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَنَّ اللّهَ لَيْسَ بِظَلاَّمٍ لِّلْعَبِيدِ
Herkes ne yaptıysa, karşılığı tastamam verilir. Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir.
Bugün herkese kazandığının karşılığı verilir. Bugün haksızlık yoktur. Şüphesiz Allah, hesabı çarçabuk görendir.
Bunu onlardan öncekiler de söylemişti; ama kazandıkları şeyler onlara fayda vermedi.
Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık etmez. (Kulun yaptığı iş, eğer bir kötülük ise, onun cezasını adaletle verir.) İyilik olursa onu katlar (kat kat arttırır), kendinden de büyük mükâfat verir.
Her canlı ölümü tadacaktır. Ve ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı ise aldatma metâından başka bir şey değildir.
Açıklama: Hadisin sonunda yer alan Hz. Ebû Bekir'e ait " مَا عَلَى هَذَا الَّذِى يُدْعَى مِنْ تِلْكَ الأَبْوَابِ مِنْ ضَرُورَةٍ" ifadesini farklı şekilde tercüme etme ihtimali olmakla birlikte, cümle başındaki ليس ما gibi düşünülerek, sonundaki من ifadesi de beyaniyye alınarak tercüme edilmiştir. ما istifhamiyye alınarak "Bu kapılardan çağrılan kimselerin yapması gereken nedir?" şeklinde de tercüme edilebilir. Veya farklı şekilde de düşünülebilir. İfade hadisin bağlamından da nispeten kopuk gibi görünmektedir. (Görebildiğimiz kadarıyla)