465 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Amr b. Serh, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) su tulumlarının ağızlarının dışarıya doğru kıvrılmasını (ve bu şekilde doğrudan) tulumların ağızlarından içilmesini yasakladı."
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) su tulumlarının ağzından, başa dikmek sureti ile su içilmesini yasaklamıştır. Çünkü ağzı açık olması sebebiyle içine herhangi bir hayvan ya da haşaratın girme tehlikesi söz konusudur. Bu yüzden el ile ya da başka bir kap kullanarak su içmek bu tehlikeyi gidermek anlamında önemlidir. (Bu hadis için ayrıca bakınız id: 32009)
Bize Muhammed b. Beşşar, ona Ebu Âmir, ona Zem'a b. Salih, ona Seleme, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) su tulumlarının ağızlarının dışarıya doğru kıvrılmasını (ve bu şekilde doğrudan tulumların ağızlarından su içilmesini yasakladı. Nitekim Rasulullah (sav) bunu yasakladıktan sonra bir adam gece kalkıp bir su tulumuna gitti. Tulumun ağzını kıvırdı, tam o anda adamın üzerine tulumdan bir yılan çıkıp düştü."
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) su tulumlarının ağzından, başa dikmek sureti ile su içilmesini yasaklamıştır. Çünkü ağzı açık olması sebebiyle içine herhangi bir hayvan ya da haşaratın girme tehlikesi söz konusudur. Bu yüzden el ile ya da başka bir kap kullanarak su içmek bu tehlikeyi gidermek anlamında önemlidir.
Bize Vâsıl b. Abdüla'lâ, ona İbn Fudayl, ona Leys, ona Said b. Âmir, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: Bir gölete denk geldik ve eğilip ağzımızla su içmeye koyulduk. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Eğilip ağzınızla içmeyin. Önce ellerinizi yıkayın; sonra da avuçlarınıza aldığınız suyu için. Zira elden daha güzel hiçbir kap yoktur." buyurdu.
Açıklama: Bir dere kenarında bir akarsudan eğilerek doğrudan içmek, ağzımıza sudan istenmeyen bir nesnenin kaçma ihtimali gibi bazı sakıncaları beraberinde getirmektedir. Bu yüzden elimizi ve ya başka bir kabı varsa kullanmak emniyet ve tedbir açısından daha iyidir. (Bu hadis için ayrıca bakınız id: 32009)
Bize Ebu Bekir Ahmed b. Mansur, ona Yunus b. Muhammed, ona Füleyh b. Süleyman, ona Saîd b. Hâris, ona Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) ensardan bir adamın yanına girdi. Adam bu sırada bostanındaki suyu çeviriyordu. Rasulullah (sav) ona "Eğer tulumda, geceden kalma su varsa bize ver, yoksa eğilip ağzımızla şu sudan içelim" buyurdu. Adam 'Yanımda tulumda suyum var' dedi ve çardağa doğru yürüdü. Bizde onunla birlikte gittik. Adam tulumdaki geceden kalma suyun üzerine koyundan süt sağdı. Hz. Peygamber (sav) bundan içti. Adam, Hz. Peygamber'in (sav) yanında bulunan sahabî için de aynısını yaptı.
Açıklama: Ağzı açık bir kaptan başa dikerek, ya da bir akarsudan eğilerek doğrudan içmek, ağzımıza sudan istenmeyen bir nesnenin kaçma ihtimali gibi bazı sakıncaları beraberinde getirmektedir. Bu yüzden elimizi ve ya başka bir kabı varsa kullanmak emniyet ve tedbir açısından daha iyidir.
Bize Muhammed b. Abdülmelik b. Ebi'ş-Şevarib, ona Ebu Avane, ona Ebu Bişr, ona Mücahid, ona Abdurrahman b. Ebi Leyla, ona Huzeyfe şöyle rivayet etmiştir. Hz. Peygamber (sav) altın ve gümüş kaplardan içmeyi yasaklayarak şöyle buyurmuştur "Altın ve gümüş kaplar dünyada kafirlerin, ahirette de siz Müslümanlarındır".
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona b. Mehdî, ona Urve b. Sabit el-Ensârî, ona da Sümame b. Abdullah rivayet ettiğine göre Enes bir kaptan içerken üç defada arada nefes alarak içerdi. Enes şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir kaptan içerken üç defada arada nefes alarak içerdi.
Bize Bekir b. Halef el-Basrî, ona Yezid b. Zürey, ona Halid el-Hazzâ, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) su kabının ağzından (doğrudan) içilmesini yasakladı.
Bize Süveyd b. Said, ona Ali b. Müshir, ona Asım, ona eş-Şa'bî, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) Zemzem suyu verdim, ayaktayken içti. Ravi Asım el-Ahvel şöyle dedi: "Bu olayı İkrime'ye anlattım. İkrime Rasulullah'ın böyle yapmadığına dair yemin etti."
Bize Muhammed b. Musaffâ el-Himsî, ona Bakiyye b. Velîd el-Kilâî, ona Müslim b. Abdullah, ona Ziyâd b. Abdullah, ona Âsım b. Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer, ona babası (Muhammed b. Zeyd), ona da dedesi (Abdullah b. Ömer) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) eğilip, (bir su kaynağından ) ağzımızla su içmeyi ve yine suyu tek avuçla avuçlayıp içmeyi bize yasakladı ve şöyle buyurdu: “Herhangi biriniz köpeğin su içtiği gibi su içmesin. Ve yine sizden biriniz Allah'ın (cc) gazap ettiği kavmin içtiği gibi tek avuç ile de içmesin. Sizden biriniz gece vakti ağzı açık olan bir kabı hareket ettirmedikçe ondan su içmesin. Kim bir kaptan içebildiği halde tevazu niyetiyle avuçlarıyla su içerse Allah ona parmakları sayısınca sevap yazar. Avuç, Meryem oğlu İsa’nın (as) kabıdır. Çünkü İsa (as), bardağı atarak: 'Öf, bu dünya ile beraberdir (dünyalıktır)' demiştir."
Açıklama: Ağzı açık bir kaptan başa dikerek ya da bir akarsudan eğilerek doğrudan içmek, ağzımıza sudan istenmeyen bir nesnenin kaçma ihtimali gibi bazı sakıncaları beraberinde getirmektedir. Bu yüzden elimizi ve ya başka bir kabı varsa kullanmak emniyet ve tedbir açısından daha iyidir. (Bu hadis için ayrıca bakınız id: 32009)
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Sa'd b. İbrahim, ona ona Nâfi, ona İbn Ömer'in eşi (Safiye bt. Ebu Ubeyd), ona da Aişe'nin rivayetine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Gümüş bir kaptan içen kimse sanki karnına cehennem ateşini yuvarlamış gibidir."