173 Kayıt Bulundu.
Bize Ali b. Hucr, ona İsmail b. Cafer, ona el-Alâ' b. Abdurrahman, ona babası, ona da Ebû Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav); "Allah'ın günahları neyle sildiğini ve dereceleri ne ile yükselttiğini size bildireyim mi?" diye sormuştu. Yanındakiler, "- Buyur, ey Allah'ın Rasûlü" dediler. Şöyle buyurdu: "Tüm zorluklarına rağmen güzelce abdest almak, mescidlere giden adımları çoğaltmak, bir namazı kılınca sonraki namazın gelmesini beklemek. İşte sizin ribatınız (ibadet nöbetiniz) budur."
Bize Ebu Âmir, ona Yezîd b. Yezîd b. Câbir, ona Hâlid b. Laclâc, ona da Abdurrahman b. Âiş, ona da Sahabede bazıları şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir sabah yanımıza çıktı. Yüzü parlak, gönlü huzurlu, sevinçliydi. Biz 'Ey Allah’ın Rasulü, bugün seni ne kadar neşeli ve yüzü nurlu görüyoruz' dedik, şöyle buyurdu: Beni (böyle olmaktan) ne alıkoyabilir ki! Bu gece Rabbim bana en güzel surette geldi ve 'Ey Muhammed!' buyurdu. Ben 'Buyur Rabbim, emrine amadeyim' dedim. 'Mele-i a'lâ (Yüce Melekler Topluluğu) hangi konuda çekişiyor?' buyurdu. 'Bilmiyorum, ey Rabbim' dedim. Bunu iki veya üç kez sordu. Sonra avuçlarını iki omzumun arasına koydu; serinliğini göğsümde hissettim. Bunun üzerine göklerde ve yerde ne varsa bana ayan oldu. Sonra Hz. Peygamber (sav) 'İşte böylece, kesin iman edenlerden olsun diye, İbrahim’e göklerin ve yerin melekûtunu gösterdik.' [En'âm, 6/75] ayetini okudu. Ardından şöyle buyurdu: Rabbim bana 'Ey Muhammed,Mele-i a'lâ (Yüce Melekler Topluluğu) hangi konuda çekişiyor?' buyurdu. Ben 'Kefaretler konusunda' dedim. 'Kefaretler nedir?' buyurdu. Ben 'Cemaatle namaza yürüyerek gitmek, Namazlardan sonra mescitte oturmak, zorluklara rağmen abdesti tam almak. Kim bunları yaparsa hayır üzere yaşar, hayır üzere ölür ve günahlarından annesinin kendisini doğurduğu gün gibi arınmış olur. Dereceler ise şunlardır: Güzel söz söylemek, selamı yaymak, yemek yedirmek, insanlar uykuda iken gece namazı kılmak' dedim. Rabbim bana 'Ey Muhammed! Namaz kıldığında şöyle dua et' buyurdu: Allah’ım! Senden iyi şeyleri yapmayı, kötü şeyleri terk etmeyi, miskinleri sevmeyi ve tevbemi kabul etmeni dilerim. Eğer kulların arasında bir fitne dilersen, beni fitneye düşürmeden yanına al."
Açıklama: Izdıraptan dolayı isnadı zayıftır. Bu daha önce İbn Abbas'ın 3484. numaralı rivayetinde açıklanmıştır.
Bize Musa b. İsmail, ona Abdülvâhid, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kişinin cemaatle kıldığı namazın sevabı, evinde veya iş yerinde (tek başına) kıldığı namazın sevabından yirmi beş kat daha fazladır. Çünkü o kimse güzelce abdest alıp yalnızca namaz kılmak amacıyla evinden çıkarsa mescide giderken attığı her bir adım sayesinde bir sevap kazanır ve bir günahı silinir. Namaza başladığında mescidden ayrılmadığı sürece melekler onun için 'Allahım bu kuluna yardımını lütfeyle, ona merhametinle muamele eyle.' diye dua ederler. Ayrıca sizden biriniz mescidde namaz kılmayı beklediği sürece namazdaymış gibi değerlendirilir."
Bize Yahya b. Eyyüb, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer rivayet etmiştir –İbn Eyyüb: Bize İsmail tahdis etti demiştir-, ona el-Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Namaz için kamet getirildiği zaman ona koşarak gelmeyin, ona sükunetle gelin, yetiştiğiniz kadarını kılın, yetişemediğinizi tamamlayın. Çünkü sizden bir kimse namaza gitmek maksadıyla yola çıkarsa o, namazda demektir."
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdussamed b. Abdulvaris, ona babası, ona el-Cüreyrî, ona da Ebu Nadra, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mescid-i Nebevî'nin çevresinde bazı arsalar boşalmıştı. Selimeoğulları da mescide yakın bir yere taşınmak istediler. Onların bu düşüncesi bilgi olarak kendisine ulaşınca Rasulullah (sav) : 'Duyduğuma göre mescide yakın bir yere taşınmak istiyormuşsunuz.' buyurdu. Onlar da: 'Evet ey Allah'ın Elçisi, böyle arzu ediyoruz' karşılığını verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): 'Ey Selimeoğulları, olduğunuz yerde kalınız ki, adım atarken bıraktığınız izleriniz (sevap olarak) yazılsın. Olduğunuz yerde kalınız ki, adım atarken bıraktığınız izleriniz yazılsın.' buyurdu."
Bize Asım b. Nadr et-Teymî, ona Mu'temir, ona Kehmes, ona da Ebu Nadr, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Selimeoğulları Mescidin yakınlarına taşınmak istediler, o sırada çevredeki arsalar boştu. Bu haber Nebi'ye (sav) ulaşınca: "Ey Selimeoğulları, Mahallenizde oturmaya devam edin ki (gidiş-gelişiniz sırasındaki) izleriniz yazılsın" buyurdu. Bunun üzerine onlar da: 'Taşınmamız iyi olmayacaktı (iyi ki taşınmamışız.' dediler.
Bize İshak b. Mansur, ona Zekeriyya b. Adî, ona Ubeydullah –İbn Amr-, ona Zeyd b. Ebu Üneyse, ona Adî b. Sabit, ona Ebu Hazim el-Eşca'î, ona da Ebu Hureyre'nin rivayetine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim evinde abdest alır, sonra da Allah’ın evlerinden birine (mescide), Allah’ın farzlarından birini (namazı) eda etmek için yürüyüp giderse, attığı her iki adımdan biri bir günahını siler, diğeri de onun derecesini yükseltir."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona İbn Ebu Zi'b, ona Abdurrahman b. Mihran, ona Abdurrahman b. Sa'd, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Mescide en uzak yerden gelen, daha fazla sevaba nail olur."
Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer rivayet etmiştir –İbn Eyyub: Bize İsmail tahdis etti demiştir-, ona el-Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Namaz için kamet getirildiği zaman safa koşarak gelmeyin, sükunetle gelin; yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, yetişemediğiniz kısmını tamamlayın. Çünkü sizden bir kimse namaza gitmek maksadıyla yola çıkarsa o, namazda demektir."
Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer rivayet etmiştir –İbn Eyyub: Bize İsmail tahdis etti demiştir-, ona el-Alâ, ona babası, ona Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Namaz için kamet getirildiği zaman safa koşarak gelmeyin, sükunetle gelin; yetiştiğiniz kadarını cemaatle kılın, yetişemediğiniz kısmını tamamlayın. Çünkü sizden bir kimse namaza gitmek maksadıyla yola çıkarsa o, namazda demektir."