184 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad (b. Seleme el-Basrî), ona Said el-Cüreyrî, ona da Ebu Neâme (Kays b. Abaye) şöyle dedi: 'Abdullah b. Muğaffel, oğlunun; 'Ey Allah'ım! Cennete girdiğimde, cennetin sağ tarafındaki beyaz köşkü istiyorum.' diye duâ ettiğini duyunca şöyle demiştir: 'Yavrucuğum! Allah'tan cenneti iste, cehennemden O'na sığın. Zira ben Rasulullah'ı (sav) "İleride bu ümmet içinde abdestte ve duada aşırılık yapacak bir topluluk gelecektir" buyururken işittim.'
Açıklama: Abdullah İbn Muğaffel, oğlunun dua yaparken talep biçiminin veya kullandığı dilin uygun olmadığını görmüş ve Hz. Peygamber'in hadisini zikrederek onu eğitmek istemiştir. Dikkat çektiği temizlik / abdestte aşırılık, içine düşülen vesvese nedeniyle tekrar tekrar yapılan temizleme ya da abdesti yenilemektir. Bu durum sadece kişinin psikolojisini etkilemekle kalmaz, toplumun huzurunu ve bireylerin iletişim imkanını da ortadan kaldırır. Duada, muhtaç olanın, talebini elde etmek için gerçekleştirdiği bir yakarış olduğunu unutup, Halık-ı Mutlak'a talimat vermeye dönüşmesi ya da kullanılan dil, ses tonu, kelime dizimi vb. formlarla insanın, çevresindekilerin beğenisini kazanmayı esas alarak, duayı şova dönüştürmesi aşırılık olarak değerlendirilmektedir.
Bize [Muhammed] b. Selam, ona el-Fezârî [Mervan b. Muaviye], ona Humeyd et-Tavîl, ona Sabit [b. Eslem], ona da Enes [b. Malik] (ra) şöyle demiştir: 'Hz. Peygamber (sav) iki oğlunun arasında, onların yürüttüğü ihtiyar bir kimse gördü. "Bunun durumu nedir?" diye sordu. Oğulları; '(Kabe'ye kadar) Yürümeyi adadı' dediler. Hz. Peygamber (sav): "Şüphesiz ki Allah bu ihtiyarın kendine acı çektirmesine muhtaç değildir" buyurup ona (bineğe) binmesini emretti.
Açıklama: İsnadı Müslim'in şartına göre sahihtir.
(Resûlüm!) Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (bazen) yarısını, (bazen de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını) Rabbin elbette biliyor. Gece ve gündüzü (içinde olup bitenleri iyiden iyiye) ölçüp biçen ancak Allah'tır. O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği için, sizi bağışladı. Artık, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki, içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah'ın lütfundan (rızık) aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler, diğer bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaklardır. O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; hem de daha üstün ve mükâfaatça daha büyük olmak üzere. Allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الدِّينَ يُسْرٌ