Giriş

Bize [Muhammed] b. Selam, ona el-Fezârî [Mervan b. Muaviye], ona Humeyd et-Tavîl, ona Sabit [b. Eslem], ona da Enes [b. Malik] (ra) şöyle demiştir: 'Hz. Peygamber (sav) iki oğlunun arasında, onların yürüttüğü ihtiyar bir kimse gördü. "Bunun durumu nedir?" diye sordu. Oğulları; '(Kabe'ye kadar) Yürümeyi adadı' dediler. Hz. Peygamber (sav): "Şüphesiz ki Allah bu ihtiyarın kendine acı çektirmesine muhtaç değildir" buyurup ona (bineğe) binmesini emretti.


    Öneri Formu
13123 B001865 Buhari, Cezau's-Sayd, 27

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ca'fer b. Avn, ona Ebu Umeys, ona Avn b. Ebu Cuhayfe, ona da babası (Ebu Cuhayfe) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Selman el-Fârisî ile Ebu'd-Derdâ arasında kardeşlik akdi yapmıştı. Selman bir gün Ebu'd-Derdâ'yı ziyarete gitti. (Ebu'd-Derdâ evde yoktu) Ümmü'd-Derdâ'yı eski bir elbise içinde perişan bir halde gördü ve 'Bu haliniz nedir?' diye sordu. Ümmü'd-Derdâ, 'Kardeşin Ebu'd-Derdâ'nın dünyalık hiç bir işi yoktur (o kendini ibadete vermiştir)' dedi. Sonra Ebu'd-Derdâ geldi, Selman'a yemek yapıp getirdi. Selman, 'Haydi, sen de ye!' dedi. Ebu'd-Derda, 'Ben oruçluyum' deyince Selman, 'Sen yemezsen ben de yemem' dedi. Neticede Ebu'd-Derdâ orucunu bozup onunla yedi. Gece olunca Ebu'd-Derdâ kalkıp namaza duracak oldu, ama Selman, 'Yat!' dedi, o da yattı. Bir mmüddet sonra tekrar kalkacak olunca, Selman yine 'Yat!' dedi. Nihayet gecenin sonu olunca Selman, 'Hadi şimdi kalkıp namaz kılalım' dedi. Kalkıp namaz kıldılar. Sonra Selman ona şöyle dedi: "Muhakkak ki Rabbinin sende hakkı vardır. Nefsinin de sende hakkı vardır. Ailenin de sende hakkı vardır. Her hak sahibine hakkını ver!" Sonradan Ebu'd-Derdâ bu hadiseyi Hz. Peygamber'e (sav) gelip anlattı. Hz. Peygamber (sav) de, "Selman doğru söylemiş" buyurdu.


    Öneri Formu
13402 B001968 Buhari, Savm, 51

Bize İbn Mukâtil, ona Abdullah, ona el-Evzâî, ona Yahya b. Ebî Kesîr, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Amr b. el-Âs (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasûlullah (sav) bana, 'Ya Abdullah! Bana bildirildiğine göre sen, gündüzleri oruç tutuyor, geceleyin de (hep) namaz kılıyormuşsun' buyurdu. Ben, 'Evet ey Allah'ın rasûlü! (doğrudur)' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Böyle yapma! Bazen oruç tut, bazen tutma. (Geceleri biraz) namaz kıl, ama uykunu da al! Zira bedeninin sende hakkı vardır. Hanımının sende hakkı vardır. Misafirinin sende hakkı vardır. Her aydan üç gün oruç tutman sana yeter. Her iyilik senin için on katı ile mükâfatlandırılır. Bu da, yılın tamamını oruçlu geçirmişsin demektir." Ben daha çok yapmak için ısrar ettim, bunun üzerine bana daha çok külfet yüklendi. "Ey Allah'ın Rasûlü, ben güçlüyüm" dedim. "Öyleyse Allah'ın elçisi Davud aleyhisselamın orucu gibi oruç tut, daha fazla tutma!" buyurdu. "Allah'ın elçisi Davud aleyhisselamın orucu nasıldı?" diye sorunca, "Senenin yarısında (gün aşırı) oruç tutmaktır" buyurdu. Abdullah yaşlandığında, "Keşke Hz. Peygamber'in (sav) ruhsatını kabul etseydim" diye hayıflanırdı.


    Öneri Formu
13418 B001975 Buhari, Savm, 55

Bize Ebu’l-Muğire, ona el-Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona da Ebu Kılâbe, Abdullah b. Mesud'dan rivayet etti: "İlmi (aranızdan) alınmadan öğreniniz. İlmin alınması, ilim ehlinin gitmesi demektir. Aşırıya kaçmaktan, işin derinliğine inmeye kalkışmaktan, bidat ortaya çıkarmaktan çokça sakının ve siz eskiye sarılmaya bakın."


    Öneri Formu
36750 DM000144 Darimi, Mukaddime, 19


    Öneri Formu
19684 B006035 Buhari, Edeb, 39


    Öneri Formu
137692 BS000962 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 276

Bize Muaz b. Fedâle, ona Hişâm, ona Yahya, ona Ebu Seleme, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), hiç bir ayda Şaban [ayında tuttuğu] kadar [nafile] oruç tutmazdı. O (sav), Şaban'ın (neredeyse) tamamını oruçlu geçirirdi. Ayrıca O (sav): "Güç yetirebileceğiniz amellere devam edin. Şüphesiz siz bıkarsınız da Allah [asla] bıkmaz" buyururdu. Hz. Peygamber'e (sav) en sevimli (gelen) namaz, az da olsa devamlı kılınan idi. O (sav), bir namaz kıldığında ona devam ederdi.


Açıklama: "(neredeyse)" ifadesi, pek çok şârihin yorumundan hareketle tercümeye yansıtılmıştır.

    Öneri Formu
13407 B001970 Buhari, Savm, 52

(Resûlüm!) Senin, gecenin üçte ikisine yakın kısmını, (bazen) yarısını, (bazen de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını) Rabbin elbette biliyor. Gece ve gündüzü (içinde olup bitenleri iyiden iyiye) ölçüp biçen ancak Allah'tır. O sizin, bunu sayamayacağınızı bildiği için, sizi bağışladı. Artık, Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki, içinizde hastalar bulunacak, bir kısmınız Allah'ın lütfundan (rızık) aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler, diğer bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaklardır. O halde Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Namazı kılın, zekâtı verin, Allah'a gönül hoşluğuyla ödünç verin. Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz; hem de daha üstün ve mükâfaatça daha büyük olmak üzere. Allah'tan mağfiret dileyin, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.


    Öneri Formu
58957 KK73/20 Müzzemmil, 73, 20


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الدِّينَ يُسْرٌ

    Öneri Formu


    Öneri Formu
20147 T001565 Tirmizi, Siyer, 16