32 Kayıt Bulundu.
Bize Ebû’l-Hasan el-Mukriî, ona el-Hasan b. Muhammed b. İshak, ona Yusuf b. Yakub, ona Abdullah b. Abdülvehhâb el-Hacebî, ona Abdulvâhid, ona el-Haccâc, ona Katâde b. Abdullah b. Ebî Katâde, ona da babası şöyle haber vermiş: “Ebû Katâde su kabını kediye uzatıyor ve o da kaptan su içiyordu. Sonra da kendisi kalan su ile abdest alıyordu. Bu husus kendisine sorulduğunda şu cevabı vermişti: Ben ancak Rasûlullah’ın (sav) yaptığını gördüğüm şeyi yapıyorum.”
Bize Ebû Tahir el-Fakîh, ona Ebû Osman el-Basrî, ona Ebû Ahmed Muhammed b. Abdülvehhâb, ona Ya’lâ b. Ubeyd, ona Süfyan, ona Halid, ona İkrime şöyle haber verdi: “Ebû Katâde’yi gördüm, abdest suyunu kediye uzatıyordu, kedi kaptan su içiyor, sonra da kendisi kedinin artığı olan su ile abdest alıyordu.” Bütün bunlar, Malik’in rivayetinin sıhhatine şahitlik etmektedir. Onun şevahidinden biri de budur.
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Buhara’da Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Musa el-Kadî, ona Muhammed b. Eyyub, ona Muhammed b. Abdullah b. Ebî Cafer er-Râzî, ona Süleyman b. Müsâfi’ b. Şeybe el-Hacebî, onaMansur b. Safiyye bint Şeybe, ona annesiSafiyye, ona da Hz. Âişe (ra), Rasûlullah’ın (sav) kedi hakkında şöyle söylediğini haber verdi: “Kedi necis değildir, o ev halkından biri gibidir.”
Bize Ebû Saîd el-Hatîb, ona Ebû Bahr el-Berbehârî, ona Bişr b. Musa, ona el-Humeydî, ona Süfyan, ona er-Rükeyn b. er-Rabî’, ona da Safiyye bint Amîle adındaki halasının haber verdiğine göre; el-Hüseyin b. Ali’ye kedinin artığı konusu sorulmuş, o da bunda beis görmemiş.
Bu konudaki rivayetlerden biri de şudur: Bize Ebû Saîd Yahya b. Muhammed b. Yahya el-Hatîb, ona Ebû Bahr Muhammed b. el-Hasan b. Kevser, ona Bişr b. Musa, ona el-Humeydî, onaAbdülaziz b. Muhammed, ona Davud b. Salih et-Temmâr, ona da annesinin haber verdiğine göre; hanımefendisi Hz. Âişe’ye (ra) bir kedi tabağı hediye etmişti. Tabağı ona Hz. Âişe namaz kılarken götürmüş, Hz. Âişe de tabağı koymasını işaret etmiş ve o da tabağı bir yere koymuştu. O sırada Âişe’nin yanında başka kadınlar da vardı. Bir kedi gelip tabaktan bir lokma alıp yedi. Namazı bitirince Hz. Âişe (ra) yanındaki kadınlara “Hadi siz de yeyin!” dedi. Kadınlar, kedinin yediği taraftan yemekten çekindiler. Hz. Âişe tabağı alıp çevirdi, sonra da oradan yedi ve arkasından Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur, dedi: “Kedi necis değildir, o ancak sizin etrafınızda dolaşan erkek ve dişi yaratıklardandır.” Ben, Rasûlullah’ın (sav) kendinin artığı olan su ile abdest aldığını görmüşümdür. Bu manada Hz. Âişe’den değişik vecihlerle gelen başka rivayetler de vardır. Zikrettiklerimiz yeterlidir.
Bize el-Hüseyin b. İsmail, ona Ziyâd b. Eyyûb, ona İbn Ebî Zâide, ona Hârise b. Muhammed, ona Amra, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle dedi: “Ben ve Rasûlullah (sav) aynı kaptan birlikte abdest alıyorduk. Daha önce o sudan kedi içmişti.” Bu, sahih bir hadistir.
Bize el-Hüseyin b. İsmail, ona Muhammed b. İdris Ebû Hâtim er-Râzî, ona Amr b. Avn, ona Kays b. er-Rabî’, ona el-Heysem es-Sarrâf, ona Hârise, ona da Hz. Âişe (ra) şöyle dedi: “Ben ve Rasûlullah (sav) aynı kaptan yıkanıyorduk; daha önce o kaptan kedi içmişti.”
Bize el-Hüseyin, ona Muhammed b. İshak, ona Muhammed b. Ömer, ona Abdülhamîd b. İmrân b. Ebî Enes, ona babası, ona Urve, ona da Hz. Âişe (ra) Rasûlullah’dan (sav) rivayet etti. Yine bize Abdullah b. Ebî Yahya, ona Saîd b. Ebî Hind, ona Urve, ona da Hz. Âişe’nin (ra) Rasûlullah’dan (sav) rivayet ettiğine göre; Hz. Peygamber (sav), su kabını kediye yaklaştırır, ona su içirir, sonra artanıyla abdest alırdı.
Bize el-Hüseyin b. İsmail, ona Ahmed b. İsmail es-Sehmî, ona Malik; yine bize el-Hüseyin, ona Yusuf b. Musa, ona İshak b. İsa, ona Malik, İshak b. Abdullah b. Ebî Talha, ona Hamîde bint Ubeyd, ona da Ebû Katâde’nin karısı Kebşe bint Kâ’b b. Malik’in haber verdiğine göre; Ebû Katâde el-Ensârî eve geldi, abdest alması için su hazırladım, o esnada bir kedi su içmek için oraya geldi, Ebû Katâde de kedinin rahatça su içmesi için kabı ona doğru yaklaştırdı. Benim kendisine baktığımı görünce de, “- Ey din kardeşimin kızı, buna hayret mi ediyorsun?” dedi. Ben de, “- Evet” deyince, Rasûlullah (sav), “Kedi necis değildir, o sizin aranızda dolaşan erkek ve dişi varlıklardandır” dedi.