13 Kayıt Bulundu.
Bize Nisabur'da Ebû Abdullah el-Hafız ve Kûfe'de Ebû'l-Kasım Zeyd b. Cafer b. Muhammed b. Ali el-Alevî, onlara Ebû Cafer Muhammed b. Ali b. Duhaym eş-Şeybânî, ona İbrahim b. Abdullah el-Absî, ona Vekî', ona el-A'meş ona Mücahid, ona Tavus ve ona da İbn Abbas şunu rivâyet etti: Rasûlullah (sav) iki mezarın yanından geçiyorken şöyle demişti: "Bu ikisi azap görüyorlar, ancak büyük bir günahtan dolayı azap görmüyorlar; bunlardan biri insanlar arasında laf taşırdı, diğeri ise küçük abdestinden sakınmıyordu." Vekî', burada sakınmıyordu anlamına gelen "Lâ yestenzihu" kelimesi yerine, yine aynı manaya gelen "Lâ yetevekka" lafzını kullandı. İbn Abbas dedi ki: Sonra Hz. Peygamber taze bir hurma dalı istedi, onu ikiye böldü, sonra bu parçalardan birini mezarın birine diğerini de ötekine dikti. Sonra da, "Umulur ki, bunlar kurumadığı müddetçe onların azapları hafifletilir."
Açıklama: hadisin isnadı kavidir.
Bize el-Muallâ b. Esed, ona Abdülvâhid b. Ziyâd, ona el-A'meş, ona Mücâhid, ona Tâvûs, ona da İbn Abbas (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah (sav) iki mezarın yanından geçiyordu, şöyle buyurdu: “Bu ikisine mezarlarında azap ediliyor, üstelik büyük bir günah sebebiyle azap görüyor değiller. Onlardan biri insanlar arasında söz taşırdı. Diğeri ise idrar yaparken örtünmezdi." Sonra Hz. Peygamber (sav) taze bir ağaç dalı aldı, onu ikiye böldü ve her birini bir kabrin başına dikti. Sonra da şöyle dedi: "Umulur ki bu dallar kuruyana kadar onların azabı hafifletilir."