Giriş

Bize Abbas b. Hüseyn, ona Mübeşşir, ona da Evzaî; (T) Bize Muhammed b. Mukâtil Ebu Hasen, ona Abdullah, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Amr b. Âs'ın (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ey Abdullah! Falan kişi gibi olma. O gece namazlarına kalkardı. Sonra kalkmaz oldu." Hişâm dedi ki bize İbn Ebu İşrîn, ona el-Evzâî, ona Yahya, ona Amr b. Hakem b. Sevban, ona Ebu Seleme bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir. Bu hadisi Evzâî'den rivayet etmekte Amr b. Ebî Seleme, İbn Ebu İşrîn'e mutâbaat etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hişam b. Ammar arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278585 B001152-3 Buhari, Teheccüd, 19

Bize Abbas b. Hüseyn, ona Mübeşşir, ona da Evzaî; (T) Bize Muhammed b. Mukâtil Ebu Hasen, ona Abdullah, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Amr b. Âs'ın (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ey Abdullah! Falan kişi gibi olma. O gece namazlarına kalkardı. Sonra kalkmaz oldu." Hişâm dedi ki bize İbn Ebu İşrîn, ona el-Evzâî, ona Yahya, ona Amr b. Hakem b. Sevban, ona Ebu Seleme bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir. Ve bu hadisi Evzâî'den rivayet etmekte Amr b. Ebî Seleme, İbn Ebu İşrîn'e mutâbaat etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Amr b. Ebu Seleme arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278586 B001152-4 Buhari, Teheccüd, 19

Bize Abbas b. Hüseyn, ona Mübeşşir, ona da Evzaî; (T) Bize Muhammed b. Mukâtil Ebu Hasen, ona Abdullah, ona Evzâî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Amr b. Âs'ın (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ey Abdullah! Falan kişi gibi olma. O gece namazlarına kalkardı. Sonra kalkmaz oldu." Hişâm dedi ki bize İbn Ebu İşrîn, ona el-Evzâî, ona Yahya, ona Amr b. Hakem b. Sevban, ona Ebu Seleme bu hadisin bir benzerini rivayet etmiştir. Bu hadisi Evzâî'den rivayet etmekte Amr b. Ebî Seleme, İbn Ebu İşrîn'e mutâbaat etmiştir.


    Öneri Formu
8866 B001152 Buhari, Teheccüd, 19

Bize Abbâs b. Hüseyin, ona Mübeşşir ona el-Evzaî (T) Bana Muhammed b. Mukâtil Ebu'l-Hasen, ona Abdullah, ona el-Evzaî; ortak tarikiyle ona Yahya b. Ebû Kesîr, ona Ebû Seleme b. Abdurrahman, ona Abdullah b. Amr b. el-Âs (r.anhüma), Allah Resulü'nün (sav) kendisine şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Ey Abdullah, falan kişi gibi olma! Zira o gece namazlarına kalkardı. Sonra kalkmaz oldu." Bize Hişâm (b. Ammâr), ona İbnu Ebi'l-Işrîn, ona el-Evzâî, ona Yahya (b. Ebû Kesîr), ona Ömer b. el-Hakem b. Sevbân, ona da Ebu Seleme bu hadisin benzerini nakletmiştir. Bu hadîsi el-Evzâî'den (yukarıdaki râvilerin dışında) Amr b. Ebu Seleme de aktararak, onların rivayetini desteklemiştir.


    Öneri Formu
278584 B001152-2 Buhari, Teheccüd, 19

Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona Süleyman, ona Amr b. Ebu Amr, ona Said b. Ebu Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Ebu Hureyre 'ey Allah'ın Rasulü, kıyamet gününde senin şefaatinle insanların en mesudu olacak kişi kimdir' diye soruldu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ey Ebu Hureyre, hadis elde etmeye olan hırsını gördüğümden dolayı, bu hadisi senden önce hiç kimsenin sormayacağını tahmin ediyordum. Kıyamet gününde şefaatimle insanların en mesudu (olacak kişi), can-ı gönülden, samimi bir şekilde 'Allah'tan başka ilah yoktur' diyen kimsedir."


    Öneri Formu
1278 B000099 Buhari, İlim, 33

Bize Kasım b. Zekeriya b. Dinar, ona Ahmed b. Mufaddal, ona Esbât, ona Süddî, ona Musab b. Sa’d, ona da babası (Sa'd b. Ebu Vakkâs) şöyle demiştir: Allah'ın Rasulü, Mekke fethedildiği gün, dört erkek, iki kadın hariç tüm Mekkelilere aman verdi. Hz. peygamber bu dört erkek ve iki kadın hakkında "Kâbe'nin örtüsüne sarınmış halde bulsanız bile onları öldürün" buyurdu. Bunlar İkrime b. Ebu Cehil, Abdullah b. Hatal, Makîs b. Subabe, Abdullah b. Sa’d b. Ebu Serh'tir. Abdullah b. Hatal gerçekten de Kâbe’nin örtüsüne sarınmış olduğu halde yakalandı. Said b. Hureys ile Ammar b. Yasir onu öldürmek için koştular, yaşı daha genç olan Said, Ammar'dan önce davranarak onu öldürdü. Makîs b. Subabe'yi de çarşıda yakalayıp öldürdüler. İkrime ise gemiye binerek kaçtı. Bir ara gemi fırtınaya yakalandı. Gemidekilerin hepsi birden: “Allah'tan başkasına yakarmayı bırakın, şu anda putlarınız ve ilâhlarınızın hiç birinin size bu gemide bir faydası olmaz” dediler. Bunun üzerine İkrime “vallahi denizde beni Allah'a olan ihlâs ve samimiyet kurtarıyorsa, beni karada da bundan başkası kurtaramaz” diye söylendi ve “Allah’ım sana söz veriyorum. Eğer beni şu anda içinde bulunduğum tehlikeden kurtarırsan Muhammed’e gidip O’nun eline yapışacak ve iman edeceğim, umarım, O’nu affedici ve ikram sahibi olarak bulurum” diye Allah'a yakardı. Gemiden kurtulan İkrime gelip Müslüman oldu. Abdullah b. Sa’d b. Ebu Serh ise Osman b. Affan’ın yanında saklandı. Allah'ın Rasulü, biat almak üzere Mekkelileri çağırdığında, Osman onu Efendimize getirdi ve “ey Allah'ın Rasulü, elini uzat da Abdullah sana biat etsin” dedi. Bunun üzerine Abdullah üç defa başını kaldırıp Allah'ın Resulüne baktı. Üçünde de Efendimiz iltifat etmedi. Ancak bu üç teşebbüsten sonra Peygamberimize biat edebildi. Ardından Peygamberimiz (sav) ashabına dönerek "biat etmek üzere geldiğinde ona elimi vermediğimi gördüğünüz halde içinizde aklı başında biri çıkıp niye şu adamı öldürmedi?" diye çıkıştı. Efendimizin serzenişi karşısında oradakiler “Senin düşünceni bilemedik, ey Allah'ın Resulü, bize işaret etseydin ya” dediler. Hz. Peygamber "hiçbir Peygambere haince işaret eden bir göz yaraşmaz" buyurdu.


    Öneri Formu
26495 N004072 Nesai, Muharebe, 14

Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona İbn Cüreyc, ona İkrime b. Halid, ona İbn Ebu Ammâr, ona da Şeddâd b. Hâd şöyle rivayet etmiştir: "Bedevilerden bir adam, Nebi’ye (sav) gelip ona iman etti ve ona tâbi oldu. Sonra 'Ben de seninle hicret ediyorum' dedi. Nebi (sav), ashabından birisine, ona göz kulak olmasını söyledi. Derken bir gazveye çıkıldı ve Nebi (sav) ganimet olarak birçok esir aldı. Onları (mücahidler arasında) paylaştırdığında, o bedeviye de payını ayırdı ve ayırmış olduğu payı da arkadaşlarına verdi. O adam, gazileri geriden koruyordu. Arkadaşlarının yanına gelince, payını ona verdiler. O 'Bu da nedir?' dedi. Arkadaşları 'Nebî’nin (sav) sana ayırdığı paydır' dediklerinde, adam o payı aldı ve Nebi’nin (sav) huzuruna getirerek 'Bu nedir?' diye sordu. Allah Rasulü (sav) 'Sana ayırdığım paydır' buyurdu. Adam 'Ben sana bunun için uymadım. (Elindeki) ok ile boğazına işaret ederek 'İşte şuraya bir ok isabet etsin de şehid olayım ve cennete gireyim diye uydum' dedi. Rasulullah (sav) 'Eğer doğru ve samimi isen Allah bu istediğini verecektir' buyurdu. Kısa bir süre geçince, (Müslümanlar) tekrar düşmanla savaşmak üzere harekete geçtiler. Bir süre sonra Nebi’nin (sav) huzuruna, adamın tam olarak gösterdiği yere bir ok saplanmış olan bir adam getirildi. Nebi (sav) 'Bu, o kişi mi?' diye sorduğunda, 'Evet' dediler. Hz. Peygamber de (sav) 'Allah’a doğruluk ve samimiyetle söz verdi, Allah da onun istediğini gerçekleştirdi' buyurdu. Sonra Nebi (sav) onu kendi cübbesi ile kefenledi, cemaatin önüne getirdi ve namazını kıldırdı. Namazını kıldırırken açıktan yaptığı dualar arasında şu da vardı 'Allah’ım! Bu senin kulundur. Senin yolunda muhacir olarak çıktı ve şehit olarak öldürüldü. Ben bu duruma şahidim'."


    Öneri Formu
18938 N001955 Nesai, Cenâiz, 61

Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr, ona babası (Abdullah b. Nümeyr), ona Muhammed b. İshak, ona Abdüsselâm, ona Zührî, ona Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im, ona da babası (Cübeyr b. Mut'im) şöyle rivayet etmiştir: Allah, sözümü işitip onu başkalarına ulaştıranın yüzünü nurlandırsın. Nice dinî bilgi taşıyan vardır ki esasında din bilgini (fakîh) değildir. Nice dinî bilgi taşıyan da onu kendisinden daha kavrayışlı kimseye ulaştırır. Müslüman kimse, kalbinde üç şey bulunduğu müddetçe ihanet etmez. Allah için samimiyetle amel etmek, Müslümanların yöneticilerine karşı samimi olmak ve Müslüman topluluğunda bulunmak. Zira onların dua ve bereketi her daim arkalarında olur."


    Öneri Formu
30866 İM003056 İbn Mâce, Menâsik, 76