179 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî (b. Cerrâh) ve Gunder (Muhammed b. Cafer), onlara Ş'ube (b. Haccâc); (T) Bize Muhammed b. Müsennâ, -hadisin lafzı Muhammed b. Müsenna'ya aittir- ona Şu'be b. Haccâc, ona Atâ b. Ebu Meymûne ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Allah Rasulü (sav) helaya girer, ben ve benim gibi bir çocuk da bir su kabı ile ucu demirden bir değnek taşırdık. (Hz. Peygamber de) bu su ile istincâ ederdi (taharetlenirdi)."
Açıklama: عنزة ucu demirli mızrak anlamındadır. Hadiste değnek kastedilmiştir. Anlaşılan o ki, Enes ya da onun yaşlarında herhangi bir çocuk, Hz. Peygamber'e suyu göremeyecekleri bir yerden böyle bir değnek ile uzatıyorlardı. Hadiste bahsedilen olay, Hz. Peygamber'in o günkü şartlarda bile mümkün olduğunca su ile taharetlendiğini ve setr-i avrete azami önem verdiğini göstermektedir (İbn Battâl, Şerhu Sahîhi'l-Buhârî, Riyad 1423, II, 131).
Bize Züheyr b. Harb ve Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ), -hadisin lafzı Ebu Küreyb'e aittir- onlara İsmail b. Uleyye, ona Ravh b. Kasım, ona Ata b. Ebu Meymûne ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) def-i hacet için uzaklaşırdı. Ben kendisine su getirirdim, o da bununla taharetlenirdi (temizlenirdi)."
Açıklama: Bazı rivayetlerde Enes'in getirdiği suyu Hz. Peygamber'in elini yıkaması ya da abdest alması için eline döktüğü ifade edilmektedir. البراز kelimesi açık geniş alan manasındadır. Tuvaletini yapmak için, insanlar görmesin diye uzak yerler gitmeyi ifade eder.Buna bağlı olarak büyük tuvalet anlamında da kullanılır. (Şerhu'n-Nevevî,III, 162-163)
Bize Kuteybe b. Said ve Halef b. Hişam el-Mukrî, onlara Abdullah b. Yahya et-Tev'em; (T) Bize Amr b. Avn, ona Ebu Yakub et-Tev'em, ona Abdullah b. Ebu Müleyke, ona annesi ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: Rasulullah (sav) küçük abdestini bozdu. Arkasında su kabı ile bekleyen Hz. Ömer'e: "Bu nedir, Ey Ömer?" diye sordu. Hz. Ömer, abdest alacağınız sudur diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her bevledişimde bana abdest almak emredilmedi. Eğer böyle yapsaydım, (her bevilden sonra) abdest almak sünnet olurdu."
Bize Yahya b. Yahya, ona Halid b. Abdullah, ona Halid (el-Hazzâ), ona Atâ b. Ebu Meymûne, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir bahçeye girdi, arkasından da içimizdeki en küçük olan bir çocuk elinde abdest ibriği ile onu takip etti. İbriği sedir ağacının yanına koydu. Hz. Peygamber (sav) hacetini giderdikten sonra su ile temizlenerek bizim yanımıza geldi."
Bize Kuteybe b. Said, ona Leys (T); Bize Muhammed b. Rumh b. Muhacir, ona Leys, ona Yahya b. Said, ona Sa'd b. İbrahim, ona Nafi' b. Cübeyr ona da Urve b. Muğîra, babası Muğîra b. Şube'den şunu nakletmiştir: "Hz. Peygamber (sav), hacetini gidermek için çıktığında Muğîra de su dolu bir kapla onu takip etti ve hacetini giderince Hz. Peygamber'e (abdest alması için) su döktü. Peygamber (sav), mestlerine mesh ederek abdest aldı." [İbn Rumh'un rivayetinde hîne yerine hatta kelimesi kullanılmıştır.]
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Bedevinin biri mescitte ayağa kalkıp küçük abdestini bozdu. İnsanlar hemen (üzerine yürüyüp) adamı tuttular. Nebi (sav): "Onu bırakın ve idrarının üzerine bir kova yahut büyükçe bir kova dolusu su dökün. Sizler ancak kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, işleri zorlaştırmak için gönderilmediniz" buyurdu.