Giriş

O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı, sizi sarsmasın diye yere de ulu dağlar koydu ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Biz gökyüzünden su indirip, orada her faydalı nebattan çift çift bitirdik.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: خَلَقَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ

    Öneri Formu
56499 KK31/10 Lokmân, 31, 10

O, gökleri ve yeri yoktan yaratandır. Size kendinizden eşler, hayvanlardan da (kendilerine) eşler yaratmıştır. Bu suretle çoğalmanızı sağlamıştır. O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. O işitendir, görendir.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ

    Öneri Formu
57516 KK42/11 Şûrâ, 42, 11

Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Ferman bunlar arasından inip durmaktadır ki, böylece Allah'ın her şeye kadîr olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَنَّ اللَّهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْمًا

    Öneri Formu
58526 KK65/12 Talâk, 65, 12

Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da işleri yerli yerince idare ederek arşa istiva eden Allah'dır. Onun izni olmadan hiç kimse şefaatçı olamaz. İşte O Rabbiniz Allah'tır. O halde O'na kulluk edin. Hâla düşünmüyor musunuz!


    Öneri Formu
54164 KK10/3 Yûnus, 10, 3

Yeri döşeyen, onda oturaklı dağlar ve ırmaklar yaratan ve orada bütün meyvelerden çifter çifter yaratan O'dur. Geceyi de gündüzün üzerine O örtüyor. Şüphesiz bütün bunlarda düşünen bir toplum için ibretler vardır.


    Öneri Formu
54905 KK13/3 Ra'd, 13, 3

Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır.(Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır.


    Öneri Formu
54907 KK13/4 Ra'd, 13, 4

(Allah) gökleri ve yeri hak ile yarattı. O, koştukları ortaklardan münezzehtir.


    Öneri Formu
54911 KK16/3 Nahl, 16, 3

Bize Muâviye b. Amr, ona İbrahim b. Muhammed Ebû İshak el-Fezârî, ona el-Evzâî, ona Rabîa b. Yezîd, ona Abdullah b. ed-Deylemî şöyle rivâyet etti: "Abdullah b. Amr'ın (ra) yanına vardım, kendisi el-Veht denilen Tâif'teki bahçesinde oturuyordu. Kureyş'ten şarap içmekle itham edilen bir gencin elini tutmuştu. Ben dedim ki: "- Bana, 'Kim şarap içerse Allah onun kırk gün tövbesini kabul etmez. Bedbaht kişi, annesinin karnında iken bedbaht olandır. Her kim, sadece içinde namaz kılmak niyetiyle Beytülmakdis'e giderse, annesinden doğduğu gündeki gibi günahlarından arınmış olur' şeklinde senin bir hadisin ulaştı." Yanındaki genç, benim şaraptan söz ettiğimi duyunca hemen Abdullah'ın elinden elini çekti ve kaçıp gitti. Sonra Abdullah b. Amr (ra) şöyle dedi: "Söylemediğim bir sözü bana nispet ederek söyleyene asla hakkımı helal etmiyorum. Ben, Allah Rasulü'nün (sav) şöyle dediğini işittim: "Her kim şarap içerse onun kırk gün namazı kabul edilmez. Eğer tövbe ederse, Allah tövbesini kabul eder. Tekrar içecek olursa yine kırk gün namazı kabul edilmez. Yine tövbe ederse, Allah onun tövbesini kabul eder. Adam tekrar içecek olursa -Hz. Peygamber'in (sav) üçüncü seferde mi, yoksa dördüncü seferde mi söylediğini hatırlamıyorum- kıyamet günü ona cehennemliklerin vücudundan akan irinlerin çamurundan içirmesi Allah'ın hakkıdır." Yine dedi ki: Ben Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu da işittim: "Azîz ve Celîl olan Allah mahlûkatı bir karanlık içinde yarattı. Sonra onların üzerine kendi nûrunda döktü. O gün Allah'ın nuru kendisine isabet eden, o gün hidâyete ermiştir. Kime isabet etmemişse, o da dalâlete düşmüştür. Bundan dolayı diyorum ki, Azîz ve Celîl olan Allah'ın ilmine uygun şekilde kalem kurumuştur." Rasûlullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu da işittim: "Süleyman b. Davud aleyhisselâm Allah'tan üç şey istemişti. Allah ona ikisini verdi. Biz, üçüncüsünün de ona verileceğini ümit ediyoruz. Hz. Süleyman, vereceği hükmün Allah'ın hükmüne uygun düşmesini istemiş, Allah da bunu ona vermişti. Sonra kendisinden sonra hiç kimseye verilmeyen bir mülk ve saltanat istemiş, Cenâb-ı Hak bunu da ona vermişti. Sonra sadece bu mescitte namaz kılmak niyetiyle yola çıkan kişinin, günahlarından annesinden doğduğu gündeki gibi temizlenmesini istemişti. Biz öyle ümit ediyoruz ki Azîz ve Celîl olan Allah bunu da kendisine vermişti."


    Öneri Formu
59918 HM006644 İbn Hanbel, II, 176

Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde (devirde) yaratan, sonra arşa istivâ eden Allah'tır. O'ndan başka ne bir dost ne de bir şefaatçınız vardır. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız?


    Öneri Formu
56556 KK32/4 Secde, 32, 4

De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, Allah ilk baştan nasıl yaratmış bir bakın. İşte Allah bundan sonra (aynı şekilde) ahiret hayatını da yaratacaktır. Gerçekten Allah her şeye kadirdir.


    Öneri Formu
56927 KK29/20 Ankebut, 29, 20