نا عبد الله بن محمد بن عبد العزيز نا سويد بن سعيد نا عبد الحميد ح ونا أحمد بن محمد بن زياد نا محمد بن حماد بن ماهان نا عيسى بن إبراهيم البركي نا عبد الحميد بن الحسن الهلالي نا محمد بن المنكدر عن جابر قال قال رسول الله صلى الله عليه و سلم : كل معروف صدقة وما أنفق الرجل على أهله ونفسه كتب له صدقة وما وقى به المرء عرضه كتب له به صدقة وما أنفق المؤمن من نفقة فإن خلفها على الله ضامن إلا ما كان في بنيان أو معصية فقلت لمحمد بن المنكدر ما يعني وقى به الرجل عرضه قال أن يعطي الشاعر وذا اللسان المتقى
Öneri Formu
Hadis Id, No:
186138, DK002895
Hadis:
نا عبد الله بن محمد بن عبد العزيز نا سويد بن سعيد نا عبد الحميد ح ونا أحمد بن محمد بن زياد نا محمد بن حماد بن ماهان نا عيسى بن إبراهيم البركي نا عبد الحميد بن الحسن الهلالي نا محمد بن المنكدر عن جابر قال قال رسول الله صلى الله عليه و سلم : كل معروف صدقة وما أنفق الرجل على أهله ونفسه كتب له صدقة وما وقى به المرء عرضه كتب له به صدقة وما أنفق المؤمن من نفقة فإن خلفها على الله ضامن إلا ما كان في بنيان أو معصية فقلت لمحمد بن المنكدر ما يعني وقى به الرجل عرضه قال أن يعطي الشاعر وذا اللسان المتقى
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Buyû' 2895, 3/428
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, Sadakat, Güvenilirlik, Hiyanet
Sadaka, aileye yapılan harcama
Kral dedi ki: Onu bana getirin, onu kendime özel danışman edineyim. Onunla konuşunca: Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin, dedi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
54684, KK12/54
Hadis:
وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ أَسْتَخْلِصْهُ لِنَفْسِي فَلَمَّا كَلَّمَهُ قَالَ إِنَّكَ الْيَوْمَ لَدَيْنَا مِكِينٌ أَمِينٌ
Tercemesi:
Kral dedi ki: Onu bana getirin, onu kendime özel danışman edineyim. Onunla konuşunca: Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Kur'an, Kur'an-ı Kerim, Yûsuf 12/54, /
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, Sadakat, Güvenilirlik, Hiyanet
Peygamberler, Hz. Yusuf
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23559, T001959
Hadis:
حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنِ ابْنِ أَبِى ذِئْبٍ قَالَ: أَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَطَاءٍ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ جَابِرِ بْنِ عَتِيكٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا حَدَّثَ الرَّجُلُ الْحَدِيثَ ثُمَّ الْتَفَتَ فَهِىَ أَمَانَةٌ » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ وَإِنَّمَا نَعْرِفُهُ مِنْ حَدِيثِ ابْنِ أَبِى ذِئْبٍ .
Tercemesi:
Tirmizî'nin, Ahmed b. Muhammed-Abdullah b. el-Mübârek-İbn Ebû Zi'b-Abdurrahmân b. Atâ'-Abdülmelik b. Câbir b. Atîk-Câbir b. Abdullah isnadıyla naklettiğine göre, Peygamber Efendimiz buyurdular ki: "Bir kimse sağına soluna bakınıp bir kimseye bir söz söylerse o söz bir emanettir, sırdır." Tirmizî: Bu hadis hasendir. İbn ebî Zi’b’in rivâyetiyle biliyoruz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Birr ve's-sıla 39, 4/341
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Abdülmelik b. Cabir el-Ensari (Abdülmelik b. Cabir b. Atik)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Ebu Lebibe (Abdurrahman b. Ata)
4. İbn Ebu Zi'b Muhammed b. Abdurrahman el-Amiri (Muhammed b. Abdurrahman b. Muğîre el-Kureşî el-Âmirî)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abbas Ahmed b. Muhammed el-Mervezî (Ahmed b. Muhammed b. Musa)
Konular:
Müslüman, Sadakat, Güvenilirlik, Hiyanet
SÖZÜN BÜYÜSÜ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39536, MU001830
Hadis:
وَحَدَّثَنِى مَالِكٌ أَنَّهُ بَلَغَهُ أَنَّهُ قِيلَ لِلُقْمَانَ مَا بَلَغَ بِكَ مَا نَرَى يُرِيدُونَ الْفَضْلَ . فَقَالَ لُقْمَانُ صِدْقُ الْحَدِيثِ وَأَدَاءُ الأَمَانَةِ وَتَرْكُ مَا لاَ يَعْنِينِى .
Tercemesi:
İmam Malik'e şöyle rivayet edildi: Lokman'a ondaki fazileti kast ederek: "Gördüğümüz bu fazilete seni ulaştıran nedir? diye sorulduğunda, Lokman: "Doğru konuşmak, emaneti yerine getirmek ve gereksiz işleri terk etmek" diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Kelâm 1830, 1/385
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, boş şeylerden yüz çevirmek, Abesle iştigal
Müslüman, Eman vermek/Emanete riayet
Müslüman, Sadakat, Güvenilirlik, Hiyanet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
156110, BS018884
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْخَيْرِ : جَامِعُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ مَهْدِىٍّ الْوَكِيلُ أَخْبَرَنَا أَبُو طَاهِرٍ الْمُحَمَّدَابَاذِىُّ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ سَعِيدٍ الدَّارِمِىُّ حَدَّثَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبُو هِلاَلٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : خَطَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ :« لاَ إِيمَانَ لِمَنْ لاَ أَمَانَةَ لَهُ وَلاَ دِينَ لِمَنْ لاَ عَهْدَ لَهُ ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Cizye 18884, 19/157
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Ebu Hilal Muhammed b. Süleym er-Rasibî (Muhammed b. Süleym)
4. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
5. Osman b. Saîd ed-Dârimî (Osman b. Said b. Halid b. Said)
6. Ebu Tahir Muhammed b. Hüseyin el-Muhammedâbâzî (Muhammed b. Hasan b. Muhammed)
7. Cami' b. Ahmed en-Nisaburi (Cami' b. Ahmed b. Muhammed b. Mehdi)
Konular:
Müslüman, Anlaşmalara riayet etmek, ahde vefa
Müslüman, Sadakat, Güvenilirlik, Hiyanet
Savaş, barış, eman/güvence vermek
حدثنا حيوة بن شريح قال حدثنا بقية عن ضبارة بن مالك الحضرمي عن عبد الرحمن بن جبير بن نفير أن أباه حدثه ان سفيان بن أسيد الحضرمي حدثه أنه سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول : كبرت خيانة أن تحدث أخاك حديثا هو لك مصدق وأنت له كاذب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164399, EM000393
Hadis:
حدثنا حيوة بن شريح قال حدثنا بقية عن ضبارة بن مالك الحضرمي عن عبد الرحمن بن جبير بن نفير أن أباه حدثه ان سفيان بن أسيد الحضرمي حدثه أنه سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول : كبرت خيانة أن تحدث أخاك حديثا هو لك مصدق وأنت له كاذب
Tercemesi:
— Süfyan İbni Useyd anlattığına göre, Peygamber (Sallalİahü Aleyhi veSellem)'in şöyle buyurduğunu işitmiştir :
«— Kardeşine bir söz anlatıp da o seni tasdik ederken, senin ona yalan söylemen, hıyanet bakımından çok büyüktür.»[772]
Bir insana din kardeşi İtimat ederek ondan herhangi bîr mevzuda bilgi edinmek istediği zaman, böyle kimseye karşı doğru hareket etmek bir vazifedir ve emaneti korumaktır. Çünkü bir kimseye güvenip, ona İtimat ederek teslim olmak, kendini emniyete almak demektir. Emniyet altına girene yalan söylemekle güven ve İtimat yıkılmış olacağından, emanete ihanet edilmiş sayılır, Allah ise hainleri sevmez. Din kardeşin sana güveniyor, itimat ediyor, söylediğin sözde seni tasdîk ediyor; sen İse bile bile ona yalan söylüyorsun ve onu aldatıyorsun. Bundan büyük hiyanet olur mu? Şüphe yok ki, Allah böyle hainleri sevmez ve hak kazandıkları cezayı kendilerine verir.[773]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 393, /322
Senetler:
1. Süfyan b Esîd el-Hadramî (Süfyan b. Esîd)
2. Ebu Abdurrahman Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî (Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik b. Âmir)
3. Ebu Humeyd Abdurrahman b. Cübeyr el-Hadrami (Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr b. Malik)
4. Ebû Şurayh Dubâra b. Abdullah eş-Şâmî (Dubâra b. Abdullah b. Malik b. Ebû Süleyk)
5. Ebu Muhammed Bakiyye b. Velîd el-Kilâ'î (Bakiyye b. Velîd b. Sâid b. Ka'b b. Harîz)
6. Ebu Abbas Hayve b. Şurayh el-Hadramî (Hayve b. Şurayh b. Yezid)
Konular:
Aldatmak, hile yapmak
Hainlik, hiyanet, ihanet
Müslüman, Sadakat, Güvenilirlik, Hiyanet
Yalan, yalancılık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
156106, BS018880
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَلِىٍّ الرُّوذْبَارِىُّ أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَكْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا حَفْصُ بْنُ عُمَرَ النَّمَرِىُّ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى الْفَيْضِ عَنْ سُلَيْمِ بْنِ عَامِرٍ رَجُلٌ مِنْ حِمْيَرَ قَالَ : كَانَ بَيْنَ مُعَاوِيَةَ وَبَيْنَ الرُّومِ عَهْدٌ وَكَانَ يَسِيرُ نَحْوَ بِلاَدِهِمْ حَتَّى إِذَا انْقَضَى الْعَهْدُ غَزَاهُمْ فَجَاءَ رَجُلٌ عَلَى فَرَسٍ أَوْ بِرْذَوْنٍ وَهُوَ يَقُولُ : اللَّهُ أَكْبَرُ اللَّهُ أَكْبَرُ وَفَاءٌ لاَ غَدْرَ فَنَظَرُوا فَإِذَا عَمْرُو بْنُ عَبَسَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ فَأَرْسَلَ إِلَيْهِ مُعَاوِيَةُ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ فَسَأَلَهُ فَقَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« مَنْ كَانَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ قَوْمٍ عَهْدٌ فَلاَ يَشُدَّ عُقْدَةً وَلاَ يَحُلَّهَا حَتَّى يَنْقَضِىَ أَمَدُهَا أَوْ يَنْبِذَ إِلَيْهِمْ عَلَى سَوَاءٍ ». فَرَجَعَ مُعَاوِيَةُ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Cizye 18880, 19/155
Senetler:
1. Ebu Necih Amr b. Abese es-Sülemî (Amr b. Abese b. Halid b. Huzeyfe b. Amr)
2. Ebu Yahya Süleym b. Amir el-Kila'i (Süleym b. Amir)
3. Ebu Feyz Musa b. Eyyüb el-Mehri (Musa b. Eyyüb)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Ömer Hafs b. Ömer el-Ezdî (Hafs b. Ömer b. Hâris b. Sehbera)
6. Ebû Dâvûd es-Sicistânî (Süleyman b. el-Eş'as b. İshak es-Sicistâni)
7. Ebû Bekir Muhammed b. Dâse el-Basrî (Muhammed b. Bekir b. Muhammed b. Abdurrezzak b. Dâse)
8. Ebu Ali Hasan b. Muhammed et-Tûsî (Hüseyin b. Muhammed b. Muhammed b. Ali b. Hâtim)
Konular:
Müslüman, Anlaşmalara riayet etmek, ahde vefa
Müslüman, Sadakat, Güvenilirlik, Hiyanet
Savaş, barış, eman/güvence vermek
Savaş, ve Barış