42 Kayıt Bulundu.
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said ve Ebu Kamil el-Cahderî, -Lafız Said'e aittir- onlara Ebu Avane, ona Simak b. Harb, ona Mus'ab b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: Abdullah b. Ömer, hasta olan İbn Amir'i ziyarete gitmişti. İbn Amir ona; ey İbn Ömer! Bana dua etmeyecek misin? diye sordu. İbn Ömer ise şöyle dedi: Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken duydum: "Taharetsiz (abdestsiz) kılınan namaz ve ganimetten (kamu malından) aşırılarak verilen sadaka kabul edilmez." Sen Basra'da valilik yapmış bir kimsesin.
Açıklama: Nevevî, İbn Ömer'in kendisinden dua isteyen İbn Âmir'e "Sen Basra'da valilik yapmış bir kimsesin" demesini, Basra'da valilik yaptığı sırada haksız yere insanların malını almış olabileceğine dair bir telmih ve tövbe etmeye davet için söylenmiş bir söz olarak açıklar. (Nevevî, el-Minhâc şerhu Sahîhi Müslim b.el-Haccâc, Matbaatu'l-Mısrıyye, Kahire 1929, c. III, s. 103-104)
Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zaide, ona Ebu Bekir (b. Ebu Şeyde), Veki''in İsraîl'den rivayet ettiğini söylemiştir. Bunların hepsi bu hadisin benzerini Peygamber'den (sav) bu isnadla Simak b. Harb'den rivayet etmişlerdir.
Açıklama: Senedi verilen hadisin metni bir önceki [M000535] -2, [M000535] -3 hadislerde geçmektedir.
Bize Adem b. Ebu İyas, ona Şube, ona Abdullah b. Ebu's-Sefer ve İsmail, onlara Şa'bî ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Müslüman, dilinden ve elinden (gelecek zarardan) müslümanların güvende olduğu kimsedir. Muhacir de Allah'ın yasak ettiğini terk edendir." Ebu Abdullah (Buharî şöyle demiştir: Ebu Muaviye bu hadisi şöyle nakletmiştir: Bize Davud ona da Âmir şöyle rivayet etti: Abdullah'ı Hz. Peygamber'den (sav) naklederken duydum. Abdula'lâ ise şöyle nakletmiştir: Bize Davud, ona Âmir ona da Abdullah Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etti.
Açıklama: Müslüman olarak yaşama imkanı olmadığı için yurdunu terk edenleri ifade eden Muhacir kavramı, hicreti zorunlu kılan şartların ortadan kalkmasıyla birlikte 'Muhacir Allah'ın yasak ettiğini terk edendir' tanımlamasıyla her şartta geçerli ve yeni bir anlam kazanmıştır.
Bize Ebu Muğîre Nadr b. İsmail, ona İbn Ebu Leyla, ona Ebu Zübeyir, ona da Câbir şöyle rvayet etmiştir: Bir adam Hz. Peygamber'e (sav) geldi ve "Ey Allah'ın Rasulü! Hangi namaz daha faziletlidir?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) "Kıyamı uzun olan" buyurdu. Adam "Ey Allah'ın Rasulü! Hangi cihad daha faziletlidir?" dedi. Hz. Peygamber (sav) "Atı yaralanıp kanı akacak kadar fedakarca savaşanın cihadı" buyurdu. Adam "Ey Allah'ın Rasulü! Hangi hicret daha faziletlidir?" dedi. Hz. peygamber (sav) "Allah'ın (ac) hoşlanmadığı şeylerden uzaklaşanın hicreti" buyurdu. Adam "Ey Allah'ın Rasulü! Müslümanlardan hangisi daha faziletlidir?" dedi. Hz. Peygamber (sav) "Dilinden ve elinden Müslümanların zarar görmediği kimse" buyurdu. Adam "Ey Allah'ın Rasülü! (cennete veya cehenneme girmeyi) gerektiren iki sebep nedir?" dedi. Hz. Peygamber (sav) "Kim Allah'a ortak koşmadan ölürse cennete gider ve kim de Allah'a ortak koşmuş olarak ölürse cehenneme gider" buyurdu.
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize Adem b. Ebu İyas, ona Şube, ona Abdullah b. Ebu's-Sefer ve İsmail, onlara Şa'bî ona da Abdullah b. Amr'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Müslüman, dilinden ve elinden (gelecek zarardan) müslümanların güvende olduğu kimsedir. Muhacir de Allah'ın yasak ettiğini terk edendir." Ebu Abdullah (Buharî şöyle demiştir: Ebu Muaviye bu hadisi şöyle nakletmiştir: Bize Davud ona da Âmir şöyle rivayet etti: Abdullah'ı Hz. Peygamber'den (sav) naklederken duydum. Abdula'lâ ise şöyle nakletmiştir: Bize Davud, ona Âmir ona da Abdullah Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etti.
Bize Zeyd b. Hubâb, ona Musa b. Ali, ona Babası (Ali b. Rabah), ona da Abdullah b. Amr b. As şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) "Müslüman kimdir, bilir misiniz?" diye sordu. Sahabe "Allah ve Rasulü daha iyi bilir" cevabını verdiler. Hz. Peygamber (sav) "dilinden ve elinden Müslümanların güvende olduğu kimsedir" buyurdu. Sonra "Mümin kimdir, bilir misiniz?" diye sordu. Sahabe yine "Allah ve Rasulü daha iyi bilir" dediler. Hz. Peygamber (sav) "müminlerin, canları ve malları konusunda kendisine güven duyduğu kimsedir. Muhacir de kötülükten uzaklaşan ve ondan kaçınandır." buyurdu.
Bize Ali b. İshak, ona Abdullah, ona Leys, ona Ebu Hânî el-Havlânî, ona Amr b. Malik el-Cenbî, ona da Fedale b. Ubeyd Hz. peygamber'in (sav) Veda Haccında şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir. "Dikkat edin, size Müminin kim olduğunu söylüyorum. Mümin, malları ve canları konusunda müminlere güven veren, Müslüman diliyle ve eliyle diğer Müslümanlara zarar vermeyen, Mücahid Allaha itaat yolunda nefsiyle mücadele eden, Muhacir ise hata ve günahları terk eden, kimsedir."