1027 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona el-Leys, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona Abdullah b. ez-Zübeyr'in (ra) rivâyet ettiğine göre; Ensardan bir adam, hurmalıkları suladıkları Harre deresini kullanımı hakkında Rasûlullah'ın (sav) huzurunda Zübeyr ile tartışıyordu. Adam, "- Suyu bırak, aksın!" dedi ise de, Zübeyr kabul etmedi. Hz. Peygamber'in (sav) huzurunda birbirlerinden davacı oldular. Rasûlullah (sav), Zübeyr'e, "- Ey Zübeyr, tarlanı sula, sonra suyu komşuna doğru salıver" dedi. Ensarî öfkelendi ve, "- Ey Allah'ın Rasûlü, Zübeyir halanın oğlu olduğu için mi onu kayırdın?" dedi. Bu söz üzerine Rasûlullah'ın (sav) rengi değişti ve şöyle buyurdu: "- Ey Zübeyr, bahçeni sula, sonra ağaçların köküne ulaşıncaya kadar suyu bırakma" dedi. Zübeyr diyor ki: Vallahi ben, "Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında anlaşmazlık hususunjhda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu kabullenmedikçe ve boyun eğip teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar" (Nisâ, 4/65) meâlindeki âyetin bu hâdise üzerine nâzil olduğunu zannediyorum. Hadîsi Şuayb b. Ebî Hamza, ez-Zührî'den, o Urve b. Zübeyr'den, o da babası Zübeyr'den rivâyet etti, ancak bu rivâyette Abdullah b. ez-Zübeyr'i zikretmedi. Yine Abdullah b. Vehb; el-Leys'den, o Yunus'tan, o ez-Zührî'den, o Urve'den ve o da Abdullah b. Zübeyr'den birinci rivâyetin bir benzerini rivâyet etmiştir.
Bizew Yunus b. Abdül'a'lâ ile el-Hâris b. Miskîn, onlara İbn Vehb, ona Yunus b. Yezîd ile el-Leys b. Sa'd, onlara İbn Şihâb, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona da Abdullah b. ez-Zübeyr'in anlattığıuna göre; (babası) Zübeyr b. Avvâm (ra), Rasûlullah (s.a.v) ile beraber Bedir savaşına katılan Ensar'dan bir adamla bahçe sulama konusunda münakaşa etmişler. Her ikisi de hurmalıklarını o su ile suluyorlardı. Ensarî, "- Suyu bırak aksın!" dedi, ama Zübeyr kabul etmedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav), "- Ya Zübeyr, önce kendin sula, sonra komşuna da suyu gönder!" buyurdu. Ensarî kızdı ve, "- Ey Allah'ın Rasûlü! Zübeyr halanın oğlu olduğu için mi böyle hüküm veriyorsun?" dedi. Bu söz üzerine Rasûlullah'ın (sav) rengi değişti ve şöyle buyurdu: "- Ey Zübeyr! Bahçeni sula, sonra suyu tut, hurma ağaçlarının köklerine ulaşmadan bırakma!" Böylece Hz. Peygamber, Zübeyr’e kendi hakkını bol bol kullanmasını söyledi. Halbuki daha önce Rasûlullah (sav) Zübeyr’e, hem kendisi için, hem de Ensârî için müsamahalı şekilde sulama yapmasını işaret etmişti. Ama Ensârî, Allah’ın Rasûlüne öfkelenince, Hz. Peygamber Zübeyr’e hakkını bol bol kullanması için apaçık bir hüküm şeklinde karar verdi. Zübeyr der ki: Sanırım, "Hayır! Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan anlaşmazlık konusunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle onu kabul etmedikçe iman etmiş olmazlar" (Nisâ, 4/65) meâlindeki âyet bu konu hakkında gelmişti. O ikisinden biri bu olayda diğerinden daha fazla hak sahibi idi.
Bize Kuteybe, ona el-Leys, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Abdullah b. Zübeyr'in rivayet ettiğine göre; Ensâr'dan bir adam, Zübeyr ile aralarındaki Harre mevkiinde bulunan arazilerini sulama meselesi ile ilgili olarak Hz. Peygamber'e (sav) başvurmuştu. Ensârî, "- Suyu bırak aksın!" demiş, ama Zübeyr kabul etmemişti. Bu hususu Hz. Peygamber'in huzurunda tartıştılar. Hz. Peygamber (sav), "- Ya Zübeyr! Sen bahçeni sula, sonra suyu komşuna gönder" dedi. Ensârî kızdı ve, "- Ey Allah'ın Rasûlü! Zübeyr, halanın oğlu olduğu için mi böyle diyorsun?" dedi. Hz. Peygamber (sav) çok kızdı, yüzünün rengi değişti, sonra dedi ki: "- Ya Zübeyr! Sen bahçeni sula, hurma ağaçlarının köklerine ulaşmadan da suyu bırakma!" Zübeyr (ra) şöyle demiştir: "Hayır! Rabbine yemin olsun ki, onlar iman etmezler..." (Nisa, 4/65) meâlindeki âyetin bunun için nazil olduğunu sanıyorum.