72 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Mübarek, ona Muzaffer b. Müdrik Ebu Kamil, ona da Hammad b. Seleme, ona Sümâme b. Abdullah b. Enes b. Malik, ona da Enes b. Malik'ten rivayet edildiğine göre Hz. Ebu Bekir (ra) onlara (Bahreynlilere) hitaben şöyle yazmıştır: "Şüphesiz ki bunlar, Allah'ın, peygamberine (sav) emretmiş olduğu üzere Rasulullah'ın (sav) Müslümanların üzerine takdir ve tayin ettiği zekat oranlarıdır. Müslümanlardan her kiminden bu yazıya uygun olarak zekatını vermesi talep edilirse onu versin. Her kimden de burada yazılı olandan fazlası istenirse onu vermesin. Buna göre yirmi beşten az olan develerde, her beş devede, bir koyun gerekir. Develerin sayısı yirmi beşe ulaştığında, otuz beşe kadar bir yaşını bitirip iki yaşına basmış bir dişi deve gerekir. Bu yaşta bir dişi deve yoksa iki yaşını bitirip üç yaşına girmiş bir erkek deve gerekir. Otuz altıya ulaştığında, kırk beşe kadar iki yaşını bitirip üç yaşına basmış bir dişi deve gerekir. Kırk altıya ulaştığında, altmışa kadar erkek deveye çekilebilecek üç yaşını bitirip dört yaşına basmış bir dişi deve gerekir. Altmış bire ulaştığında, yetmiş beşe kadar dört yaşını bitirip beş yaşına basmış bir dişi deve gerekir. Yetmiş altıya ulaştığında, doksana kadar iki yaşını bitirip üç yaşına basmış iki dişi deve gerekir. Doksan bire ulaştığında, yüz yirmiye kadar erkek deveye çekilebilecek üç yaşını bitirip dört yaşına basmış iki dişi deve gerekir. Develerin sayısı yüz yirmiyi geçtiğinde her kırk devede iki yaşını bitirip üç yaşına basmış bir dişi deve, her elli devede ise üç yaşını bitirip dört yaşına basmış bir dişi deve gerekir." "Zekat oranlarına bağlı olarak develerin yaşları birbirinden farklı olursa bakılır. Develerinin nisabı, dört yaşını bitirip beş yaşına basmış dişi deve zekatına ulaşan ancak verebileceği bu yaşta dişi bir devesi bulunmayıp da üç yaşını bitirip dört yaşına basmış dişi bir devesi olan kişiden, zekat olarak -mümkün oluyorsa- yanında iki koyunla, olmuyorsa yirmi dirhemle birlikte bu devesi kabul edilir. Develerinin nisabı, üç yaşını bitirip dört yaşına basmış dişi deve zekatına ulaşan ancak verebileceği bu yaşta dişi bir devesi bulunmayıp da dört yaşını bitirip beş yaşına basmış dişi bir devesi olan kişiden, zekat olarak bu devesi kabul edilir; buna karşılık zekat memuru, o kişiye -mümkün oluyorsa- yirmi dirhem veya iki koyun geri ödemede bulunur. Develerinin nisabı, üç yaşını bitirip dört yaşına basmış dişi deve zekatına ulaşan ancak verebileceği bu yaşta dişi bir devesi bulunmayıp da iki yaşını bitirip üç yaşına basmış dişi bir devesi olan kişiden zekat olarak -mümkün oluyorsa- yanında iki koyunla veya yirmi dirhemle birlikte bu devesi kabul edilir. Develerinin nisabı, iki yaşını bitirip üç yaşına basmış dişi deve zekatına ulaşan ancak verebileceği bu yaşta dişi bir devesi bulunmayıp da bir yaşını bitirip iki yaşına basmış dişi bir devesi olan kişiden zekat olarak -mümkün oluyorsa- yanında iki koyunla veya yirmi dirhemle birlikte bu devesi kabul edilir. Develerinin nisabı, bir yaşını bitirip iki yaşına basmış dişi deve zekatına ulaşan ancak verebileceği bu yaşta dişi bir devesi bulunmayıp da iki yaşını bitirip üç yaşına basmış erkek bir devesi olan kişiden zekat olarak sadece bu devesi kabul edilir. Kişinin yanında sadece dört devesi varsa o develere zekat düşmez. Fakat sahibi dilerse sadaka verebilir." "Sâime olan koyunların zekatı: Sâime olan koyunların sayısı kırka ulaşırsa yüz yirmiye kadar bir koyun, yüz yirmiyi geçince iki yüze kadar iki koyun, iki yüzü geçince üç yüze kadar üç koyun zekat gerekir. Üç yüzü geçince her yüz koyunda bir koyun zekat gerekir. Zekat görevlisi uygun bulmadıkça yaşlı ve tek gözü kör koyun, koç ve teke zekat olarak alınamaz. (Zekat ödememek veya ilgiliyi zekatla mükellef tutmak kaygısıyla) hiç bir sürü parçalara bölünemez, ayrı ayrı hiç bir sürü de tek sürü halinde bir araya getirilemez. Sürü, hayvanlarını birbirine karıştıran (halît) iki ortağa aitse (sürü, tek kişiye aitmiş gibi işlem yapılır; bilahare) ortaklar kendi aralarında hisselerine göre dengeli bir biçimde hesaplaşırlar. Yanındaki sâime koyunların sayısı kırka ulaşmıyorsa o koyunlara zekat düşmez. Fakat sahibi dilerse sadaka verebilir. Dirhem olarak basılı gümüşte kırkta bir zekat gerekir. Dirhemler sadece yüz doksan tane ise bu dirhemlerde herhangi bir şey gerekmez. Ancak sahibi dilerse sadaka verebilir."
Açıklama: Bahsi geçen yazı, Enes b. Malik'i (ra) Bahreyne'e vali olarak gönderdiği sırada Hz. Ebu Bekir tarafından yaz(dır)ılan yazıdır.
Sadakalar hususunda, müminlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için elem verici azap vardır.
Bana Yahya (b. Yahya), ona İmam Malik, “Ömer b. Hattab'ın zekat oranlarıyla ilgili yazısını okuduğunu” rivayet etmiş ve “Bu yazıda şu ifadeleri gördüm” demiştir: Bismillahirrahmanirrahim. Bu, zekat oranlarına dair bir yazıdır. Yirmi dört ve daha az sayıda olan develerde zekat, koyun üzerinden alınır ve her beş devede, bir koyun gerekir.Develerin sayısı yirmi beşe ulaştığında, otuz beşe kadar bir yaşını bitirip iki yaşına basmış bir dişi deve gerekir. Bu yaşta bir dişi deve yoksa iki yaşını bitirip üç yaşına girmiş bir erkek deve gerekir. Otuz beşi aştığında, kırk beşe kadar iki yaşını bitirip üç yaşına basmış bir dişi deve gerekir. Kırk beşi aştığında, altmışa kadar erkek deveye çekilebilecek üç yaşını bitirip dört yaşına basmış bir dişi deve gerekir. Altmışı aştığında, yetmiş beşe kadar dört yaşını bitirip beş yaşına basmış bir dişi deve gerekir. Yetmiş beşi aştığında, doksana kadar iki yaşını bitirip üç yaşına basmış iki dişi deve gerekir. Doksanı aştığında, yüz yirmiye kadar erkek deveye çekilebilecek üç yaşını bitirip dört yaşına basmış iki dişi deve gerekir. Develerin sayısı yüz yirmiyi geçtiğinde her kırk devede iki yaşını bitirip üç yaşına basmış bir dişi deve, her elli devede ise üç yaşını bitirip dört yaşına basmış bir dişi deve gerekir. Sâime olan koyunların zekatı: Sâime olan koyunların sayısı kırka ulaşırsa yüz yirmiye kadar bir koyun, yüz yirmiyi geçince iki yüze kadar iki koyun, iki yüzü geçince üç yüze kadar üç koyun zekat gerekir. Üç yüzü geçince her yüz koyunda bir koyun zekat gerekir. Zekat görevlisi uygun bulmadıkça yaşlı ve tek gözü kör koyun, koç ve teke zekat olarak verilemez. (Zekat ödememek veya ilgiliyi zekatla mükellef tutmak kaygısıyla) hiç bir sürü parçalara bölünemez, ayrı ayrı hiç bir sürü de tek sürü halinde bir araya getirilemez. Sürü, hayvanlarını birbirine karıştıran (halît) iki ortağa aitse (sürü, tek kişiye aitmiş gibi işlem yapılır; bilahare) ortaklar kendi aralarında hisselerine göre dengeli bir biçimde hesaplaşırlar. Dirhem olarak basılı gümüşte kırkta bir zekat gerekir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Mâlik ile Hz. Ömer arasında inkıta vardır.
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Abbad b. Avvam, ona Süfyan b. Hüseyin, ona ez-Zührî, ona Salim, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle deniştir: Allah'ın Rasulü (sav), zekâtla ilgili bilgiler içeren bir metin yaz(dır)dı. Fakat bu metni valilerine göndermedi. Allah'ın Rasulü (sav), vefatına kadar bu metni kılıcına iliştirerek taşımıştır. Hz. Ebu Bekir (ra) (halife olunca) vefat edinceye kadar kadar bu metne göre zekât uygulamasını gerçekleştirmiştir. Aynı şekilde Hz. Ömer de (ra) ölene kadar bu metne göre zekât uygulamasını sürdürmüştür. Bu metinde şu hükümler yer alıyordu: "Beş deve için bir koyun, on deve için iki koyun, on beş deve için üç koyun, yirmi deve için dört koyun, yirmi beşten otuz beşe kadar bir yaşını bitirip iki yaşına basmış bir dişi deve, otuz altıdan kırk beşe kadar iki yaşını bitirip üç yaşına basmış bir dişi deve, kırk altıdan altmışa kadar üç yaşını bitirip dört yaşına basmış bir dişi deve, altmış birden yetmiş beşe kadar dört yaşını bitirip beş yaşına basmış bir dişi deve, yetmiş altıdan doksan deveye kadar bir yaşını bitirip iki yaşına basmış iki dişi deve, doksan birden yüz yirmi deveye kadar iki yaşını bitirip üç yaşına basmış iki dişi deve, yüz yirmi birden sonrasında ise her elli deve için üç yaşını bitirip dört yaşına basmış bir dişi, her kırk deve için de iki yaşını bitirip üç yaşına basmış bir dişi deve ilave edilir. Koyunun zekâtı ile ilgili olarak da şu hükümler yer alıyordu: Kırktan yüz yirmiye kadar bir koyun, yüz yirmi birden iki yüze kadar iki koyun, iki yüz birden üç yüze kadar üç koyun zekât verilir. Koyunların sayısı üç yüzü geçerse ilave her yüz koyun için bir koyun ilave edilir. (İki yüzden itibaren) her yüzlük dilim arasında kalan koyunlar, yüz sayısına ulaşmadıkça zekâta tabi kılınmaz. (Zekât ödememek veya ilgiliyi zekatla mükellef tutmak kaygısıyla) hiçbir sürü parçalara ayrılamaz, ayrı ayrı hiçbir sürü de tek sürü halinde bir araya getirilemez. Sürü, hayvanlarını birbirine karıştıran (halît) iki ortağa aitse (sürü tek kişiye aitmiş gibi işlem yapılır; bilahare) ortaklar kendi aralarında hisselerine göre dengeli bir biçimde hesaplaşırlar. Yaşlı ve kusurlu hayvanlar zekât olarak kabul edilemezler." [Zührî der ki: Zekât görevlisi geldiği zaman koyunlar kötü, iyi ve orta kalite olmak üzere üç gruba taksim edilir. Görevli, zekâtı orta gruptan alır. Zührî, sığırlara dair bir şey zikretmemiştir.]