42 Kayıt Bulundu.
Bize Rabi' b. Süleyman Müezzin, ona (Abdullah) İbn Vehb, ona Süleyman (b. Bilal), ona Kesir (b. Zeyd), ona Velid (b. Rabah), ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Dışarıdan evin içine (bakıldığında), artık (içeri girmek için) izne gerek kalmamıştır."
Açıklama: Evler mahrem kabul edildiği için kişi dışarıdan bir evin içine bakamaz. Böyle yaparsa o eve izinsiz giren kimse gibi olur. Hadiste "izne gerek kalmamıştır" sözü bu vehameti dile getirmektedir.
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube, ona Mansur, ona da Rib'î, Amir oğullarından bir adamın rivayet ettiğini göre (o adam) Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna girmek için izin istemiş diyerek önceki hadisi manen rivayet etti. (Devamında ise) adam şöyle dedi: "Hz. Peygamber'i işittim, bunun üzerine es-Selamu aleyküm girebilir miyim? dedim."
Açıklama: D005177 nolu rivayette olayı bir başkası anlatırken burada bizzat yaşayan kişi anlatmaktadır. Hz. Peygamber'in sözlerini işitmiş ve o şekilde izin almıştır.
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Hammad (b. Zeyd), ona da Ubeydullah b. Ebu Bekr, ona da Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etti: "Bir adam Nebi'nin (sav) odalarından birine başını uzatarak içeriye bakmış da Rasulullah (sav) bir mızrağın demir ucuyla veya bunlardan birkaç tanesiyle (buradaki şüphe raviye aittir) onun üzerine yürüdü. (Ravi sözlerine devam ederek şöyle) dedi: Ben Rasulullah’ın (sav) (elindeki bu temreni, o evinin içine bakan kimseye) saplamak için (Onun) üzerine hamlesini (hâlâ) görür gibiyim."
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad (b. Zeyd), ona Süheyl (b. Ebu Salih), ona babası (Ebû Salih), ona da Ebu Hüreyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Kim bir toplumun evinin içine izinleri olmadan bakar da (onlar da) onun gözünü çıkarırsa (o adamın bu) gözü heder olur (diyet veya kısası olmaz)."
Bize Harun b. Abdullah, ona Ebu Davud el-Hafrî, ona Süfyan (es-Sevrî), ona el-A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Talha b. Musarrif, ona biri, ona da Sa'd (bir önceki hadisin) bir benzerini de (kapıdan biraz geriye şöyle çekil veya şöyle dur. Çünkü izin isteme (kuralı) görmeyi engellemek içindir.) Nebi'den (sav) rivayet etmiştir.
Bize Hennâd b. Serî, ona Ebu Ahvas, ona Mansur, ona da Rib'î b. Hirâş rivayet etmiş ve bana rivayet edildiğine göre Amir oğullarından bir adam, Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna girmek için izin istedi diyerek önceki hadisi manen rivayet etti. [Ebû Davud şöyle dedi: Aynı şekilde bu hadisi bize Müsedded, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona da Rib'î rivayet etmiş; ancak Rib'î, Amir oğullarından bir adamdan (bana rivayet edildi)' ifadesini kullanmamıştır.]
Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona Talha b. Yahya, ona da Ebu Bürde Ebu Musa'nın şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Musa (bir gün) Ömer'in yanına varmış. Ebu Musa izin istiyor, el-Eş'arî izin istiyor, Abdullah b. Kays izin istiyor diyerek içeri girmek için üç defa izin istedi de kendisine izin verilmedi. Bunun üzerine geri döndü. Hemen arkasında Ömer geri gelmesi için ona haber gönderdi. (O da tekrardan Ömer'in huzuruna geldi. Bunun üzerine Ömer, O'na): Seni geri çeviren sebep neydi? diye sordu. O da, Rasulullah (sav): Biriniz üç defa izin ister de izin verilirse (içeri girsin), yoksa dönüp gitsin" buyurdu (da onun için dönüp gittim) diye cevap verdi. Ömer, bunun hakkında bana bir delil getir dedi. Bunun üzerine Ebu Musa hemen gitti ve (bir süre) sonra geri döndü ve işte Übey! (Söz konusu hadis hakkında şahitlik edecek) dedi. Übey; Ey Ömer, Rasulullah'ın (sav) sahabileri üzerinde bir işkence olma dedi. Ömer de: Rasulullah'ın (sav) ashabı üzerinde bir işkence olmayacağım dedi.
Bize Müemmel b. el-Fadl el-Harrani, onlara Bakiyye b. Velîd, ona Muhammed b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Büsr'ün şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber birinin kapısına geldiği zaman kapının tam karşısında durmazdı. Bilakis kapının sağına ya da soluna çekilir ve (oradan) "es-Selamü aleyküm, es-selamü aleyküm" derdi. Çünkü o günlerde evlerin kapılarında perdeler yoktu.
Bize Yahya b. Eyyüb el-Mekabirî, ona İsmail b. Cafer, ona Muhammed b. Amr, ona da Ebu Seleme Nafi' b. Abdulharis'in şöyle dediğini rivayet etti: (Birgün) Rasulullah'la (sav) birlikte dışarı çıkıp bir bahçeye girdik. Bana, "kapıyı tut (da kimse izinsiz girmesin)" buyurdu. Hemen arkasından kapı çalındı. Kim o? dedim. (Nafi' b. Abdulharis sözlerine devam ederek bir önceki) hadisi rivayet etti. [Ebû Davud, Ebu Musa el-Eş'arî'nin hadisini kastederek şöyle dedi: Ebu Musa kapıyı çaldı.]