138 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. İshâk el-Müseyyebî nakletti. Dedi ki: Bize Abdullah b. Nâfi', Hâlid b. İyâs'tan, o da Âmir b. Sa'd b. Ebî Vakkâs'tan, o da babasından, Nebî'nin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakletti: "Allah eksiklik ve kusurdan uzaktır, (davranışı ve sözü eksiksiz, kusursuz ve) hoş olanı sever. Temizdir, (kullarının ruh ve beden) temizliği(ni) sever. Cömerttir, cömertliği sever. O halde evlerinizi temiz tutun ve atıklarını (evlerinin) avlularında biriktiren Yahûdiler'e benzemeyin."
Bize Muhammed b. İshâk el-Müseyyebî nakletti. Dedi ki: Bize Abdullah b. Nâfi', Hâlid b. İyâs'tan, o da Âmir b. Sa'd b. Ebî Vakkâs'tan, o da babasından, Nebî'nin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakletti: "Allah eksiklik ve kusurdan uzaktır, (davranışı ve sözü eksiksiz, kusursuz ve) hoş olanı sever. Temizdir, (kullarının ruh ve beden) temizliği(ni) sever. Övgüye lâyık vasıfları şahsında toplamıştır, bu vasıflara sahip olunmasını sever. Cömerttir, cömertliği sever. O halde evlerinizi temiz tutun ve atıklarını (evlerinin) avlularında biriktiren Yahûdiler'e benzemeyin."
(Allah) gökleri ve yeri hak ile yarattı. O, koştukları ortaklardan münezzehtir.
İyi bilin ki onlar benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur);
Bize Hâşimoğullarının Mevlâsı Ebu Saîd, ona Cehdam el-Yemâmî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona Zeyd b. Sellâm b. Ebu Sellâm, ona dedesi Ebu Sellâm, ona Abdurrahman b. Âiş el-Hadramî, ona Mâlik b. Yuhâmir, ona da Muâz b. Cebel şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Allah Rasûlü (sav) sabah namazına çok geç kaldı. Neredeyse güneş doğacaktı ki hızlıca çıkageldi. Hemen kamet getirildi ve Hz. Peygamber (sav) namazı kısa kıldırdı. Selam verdikten sonra "saflarda olduğunuz gibi kalın" buyurdu ve bize dönerek şöyle dedi: "Bu gün neden geç kaldığımı size anlatayım. Geceleyin kalkıp abdest aldım ve benim için belirlenen miktarda namaz kıldım. Derken uykum geldi, ağırlık bastı. Bir de baktım ki Rabbim en güzel suretiyle karşımda. Bana 'Ey Muhammed! Büyük melekler ne hakkında tartışıyorlar biliyor musun?' diye sordu. 'Bilmiyorum ey Rabbim' dedim. Tekrar 'Ey Muhammed! Büyük melekler ne hakkında tartışıyorlar biliyor musun?' diye sordu. 'Bilmiyorum Rabbim' dedim. Elini iki kürek kemiğimin arasına koyduğunu gördüm. Parmak uçlarının serinliğini göğsümde hissettim. Bana her şey ayan oldu ve sorunun cevabını bildim. Tekrar bana 'ey Muhammed! Büyük melekler hangi konuda tartışıyorlar biliyor musun?' diye sordu. 'Kefaretler hakkında' diye cevap verdim. 'Kefaretler nedir?' diye sordu. 'İyilik yapmak için adım atmak, namazlardan sonra mescitlerde oturmak, her türlü zorluğa rağmen abdest organlarını iyice yıkamak' dedim. Sonra 'dereceler nelerdir?' diye sordu. 'Yemek yedirmek, yumuşak konuşmak, insanlar uykuda iken geceleyin namaz kılmak' dedim. Sonra 'dile benden' buyurdu. Ben de 'Allah'ım! Senden iyilikleri yapmayı, kötülükleri terk etmeyi, fakirleri sevmeyi lütfetmeni istiyorum. Ayrıca beni affetmeni, bana merhamet etmeni, bir topluluğu imtihan edeceksen beni o fitneye sokmadan canımı almanı, seni sevmeyi, seni seveni sevmeyi ve sana yaklaştıracak amelleri sevmeyi diliyorum' dedim." Sonra Allah Rasûlü (sav) şöyle buyurdu: "Bu söylenenler hakikattir, onları kavrayın ve öğrenin."